Gelişmiş Arama
Ziyaret
17430
Güncellenme Tarihi: 2010/05/04
Soru Özeti
Hz. Ali’ye (a.s) zekat vermek farz değilken neden namazda sadaka verdi?
Soru
Benim sorum Velayet ayeti olan Maide/55 hakkındadır. Ayet, Hz. Ali’nin (a.s) namazdayken sadaka verdiğini söylüyor. Oysa Hz. Ali (a.s) Peygamberimizin (s.a.a) zamanında fakir idi ve hatta bu yüzden Hz. Zehra’ya (s.a) mihriye olarak ancak bir zırh verebilmişti. Fakire zekat vermek farz değildir ve vermemesi gerekir. Öyleyse zekat kendisine farz olmadığı halde Hz. Ali (a.s) neden zekat verdi?
Kısa Cevap

Hz. Ali (a.s) hiçbir zaman fakir ve yoksul değildi. Devamlı çalışıp çabalayarak çok mal kazanırdı; ama onların hepsini Allah yolunda infak ettiğinden kendisine bir şey bırakmazdı. Ayet-i Kerime’de Hz. Ali’nin (a.s) zekat vermesi hakkında anlatılan şey, bu durumlardan biridir.

Öte yandan Kur’an’ın literatüründe müstehap sadakalara da zekat denmektedir. Bu tür sadakayı herkes verebilir.

Ayrıntılı Cevap

1- Hz. Ali’nin (a.s) siretine baktığımızda O’nun (a.s) fakir ve yoksul olmadığını görmekteyiz. Hz. Ali (a.s) çok çalışır ve çok mal kazanırdı. Ama onların hepsini Allah yolunda infak eder, kendisine bir şey bırakmazdı. Defalarca sırtında hurma ve ekmek taşıyarak yoksullara taşıdığı o kadar meşhur ki onlardan birini bile burada örnek olarak getirip anlatmamıza hacet bırakmamaktadır. Yine kazandığı malının önemli bir bölümünü kölelerin serbest kalmasını sağlamak için harcardı; öyle ki kendi elinin emeğiyle bin tane köle azat ettiği yazılıdır. Ayrıca savaşlardan alınan ganimetlerden de önemli ölçüde pay alırdı. Dolayısıyla kendisini zekat verme derecesine getirecek az bir birikiminin veya küçük bir hurmalığının olması önemli bir şey değildi ki Hz. Ali (a.s) ona sahip olmasın.[1]

 

Hz. Ali’nin (a.s) fakir olduğu söyleniyorsa bununla, O’nun (a.s) haddinden fazla infak ettiği zamanlar kastedilmektedir. Ayet-i Kerime’de sözü edilen zekattan maksat, O hazretin bu durumlarından birine aittir. Bu da gösteriyor ki, Hz. Ali (a.s), namazda bile fakirlere yardım etmekten geri kalmazdı.

 

2- Kur’an-ı Kerim’in bir çok yerinde müstehap sadakalara da zekat denmiştir. Örneğin Mekki surelerin çoğunda geçen ‘zekat’ kelimesinden maksat müstehap zekattır.[2] Çünkü zekat, Peygamberimizin (s.a.a) Medine’ye hicretinden sonra farz kılınmıştır.[3]

 

Allame Tabatabi el-Mizan’da şöyle buyuruyor: ‘Bugün zekat denilince akla sadaka değilde farz zekat geliyorsa bu, Arap lügatında zekatın sadaka manasına gelmemesinden kaynaklanmıyor; bunun nedeni İslamın üzerinden geçen1400 küsür senelik sürede müteşerri’[4] ve Müslümanların zekatı farz amel için kullandıklarından dolayıdır. Yoksa Peygamberimizin (s.a.a) döneminde zekat kendi lugat manasında kullanılıyordu. Zekatın lügat manası ise onun hem ıstılahî manasını kapsıyordu, hem de sadaka manasını. Zekat gerçekte lügatta özellikle namazın karşısında yer alırsa Allah yolunda infakta bulunmak ve onun anlamlısı manasına gelir. Nitekim bu konu geçmiş Peygamberlerin durumunu anlatan ayetlerden de açık bir şekilde anlaşılmaktadır.’[5]

 

Müfessirlerin çoğunluğu[6] Hz. Ali’nin (a.s) rüku halinde yüzüğünü fakire infak ettiği konusunda nazil olan Maide suresinin 55. ayetinin bu türden olabileceğini söylüyorlar.

 

Hz. Ali’ye (a.s) farz zekat düşmediğini farzetsek bile yüzüğünü fakire vermesi, O’nun (a.s) sadaka ve müstehap infaklarından biri olabilir.



[1] - Tefsir-i Nümune, c.4, s.429

[2] - Neml/3, Rum/39, Lokman/4, Fussilet/7 vs. ayetler.

[3] - Tefsir-i Nümune, c.4, s.430

[4] - İlim ve şeriatta âlim olan. Şeriatla amel eden

[5] - el-Mizan (Farsça tercümesinden), c.6, s.11

[6] - Tefsir-i Nümune, c.4, s.424

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar