Gelişmiş Arama
Ziyaret
8000
Güncellenme Tarihi: 2010/06/02
Soru Özeti
İslam’a göre canlıları kopyalamanın hükmü nedir?
Soru
Canlı varlıkları kopyalamayı caiz bilen bir taklit mercii var mı?
Kısa Cevap

Canlıları özellikle insanları kopyalama yoluyla çoğaltmak yeni ortaya çıkan konular arasındadır. Bu yüzden bu konun hükmü ayetlerde ve hadislerde geçmemektedir. Ancak Şia’nın fakihleri ayet ve hadisler üzerinde içtihat yöntemini kullanarak bu konu hakkında birkaç görüş ortaya atmışlardır.

1-             Bazıları bu işi kendiliğinde caiz bilmişlerdir.

2-             Bazıları bunu sadece ferdi düzeyde ve sınırlı bir şekilde yapılması halinde caiz bilmişlerdir.

3-             Bazıları da bu işi kendiliğinde haram bilmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Sorunun cevabının aydınlık kazanması için giriş olarak bazı noktalara değinelim:

A.            Canlı kopyalamanın aşamaları şöyledir:

1- döllenmemiş bir yumurtayı memeli dişi bir canlıdan almak

2. o yumurtanın çekirdeğini çıkarıp çekirdeği (nükleusu) olmayan bir yumurta elde etmek.

(Yumurta 23 kromozomu olmayan ve canlı hakkındaki genetik bilgileri taşımaz, sadece sitoplazma genetik bilgilerden az bir miktarını kendinde taşımaktadır.

3. Canlı varlığın gövdesinden bir hücre alıp onun merkezini çıkarmak ve onu merkezsiz olan o yumurtanın merkezine yerleştirmek (yumurtanın yeniden oluşturulması) Böylece yumurta gerekli olan bütün kromozomları (46 kromozomu) sahip olur. Bütün bunları gövdeden alınan bir hücreden elde eder.

4- Yumurtayı kimyasal veya elektrik akımlarıyla uyandırmak ve çoğalması için faaliyetini sağlamak.

5. Yumurtanın laboratuarda çoğalması sağlandıktan sonra onu yumurtanın sahibinin veya kiralık bir rahme yerleştirmek.

6- Gebelik dönemini geçirdikten sonra o yumurta diri ve kamil bir cenine dönüşür ve belli süreden sonra dünyaya gelir. Meydana gelen yavru, yumurtanın Mitokondurlarında olan DNA’in etkileri dışında %97 oranında kendisinde gövdesel hücre alınan canlıya veya kimseye benzer.[1]

B.            Kopyalama için çeşitli farzlar söz konusudur:

1.             Canlıları kopyalama ister cinsiyet yönünden eşit olsunlar ister olmasınlar

2.             Hayvanlar ve bitkiler arasında kopyalama

3.             Hayvan ve insan arasında kopyalama

4.             İnsanlar arasında kopyalama Bunun da çeşitli farzları bulunmaktadır. Örneğin eşler arasında kopyalama, eşlerin dışındaki kimseler arasında kopyalama, öte yandan rahim sahibi bekar veya evli bir kadın olabilir. Ve… Bu durumlardan her birisinin kendine has hükmü olabilir.[2]

Unutulmaması gereken bir nokta şu ki insan kopyalamasının doğurabileceği kötü sonuçlardır. Bunlardan bazıları şunlardan ibarettir:

1.             Soy karışımı

2.             Akrabalık ilişkilerinde belirsizlik

3.             Bazı durumlarda baba veya annenin olmayışı

4.             Nafaka ve miras yönünden belirsizlik

5.             Yaratışı eksik olan insanların meydana gelebilme ihtimali

6.             Kestirilmesi imkansız hastalıkların insanlarda meydana gelmesi

7.             İnsanlar arasındaki farklılığa esas olan hikmetin kaybolması

8.             Evlilik kurumunun ve ailenin yok olması

9.             Annelik kavramının anlamını yitirmesi

10.          Gayr-i meşru ilişkilerin meydana gelmesi

11.          Eşcinselliğin yayılması

12.          Suçluların bunu kötüye kullanması ve diğer itikadi ve fıkhi bozukluklar[3]

Bu gibi sonuçlar Hıristiyanlık ve Eh-i Sünnet merkezlerinin bu sahada endişe duymalarına sebep olmuştur. Papa bir bildiri yayınlayarak bu işi insanlık değeriyle çeliştiği için haram ilan etmiştir. Ehl-i Sünnet de şimdiye kadar yaklaşık ona yakın konferansta bu işin haram olduğunda ittifak etmiş durumdadır.[4] Sadece Ehl-i sünnet camiasından olan Iraklı Hanefi Mezhebine mensup bulunan Dr. Mahrus bunu helal bilmiştir.[5]

Bazı Şia fakihleri bu eleştirilere cevap vermiş ve muhtemel sonuçlardan dolayı bir işin haram ilan edilemeyeceğini açıklamışlardır[6].

Her halükarda Şia alimleri arasında kopyalamanın caiz olup olmadığı konusunda şu üç görüş vardır:

1-             Kendiliğinde bu işin caiz oluşı

2-             Ferdi ve sınırlı bir çerçevede helal oluşu

3-             Kendiliğinde bu işin haram oluşu[7]

A.            Kendiliğinde caiz oluşu

Bazı fakihler bu işin haram olduğu konusunda özel bir delilin olmadığı için her şeyin aslında helal olduğu kaidesine istinat etmiş ve insan kopyalamanın caiz olduğunu açıklamışlardır.

Ayetullah Sistani, Musevi Erdebili, Fazıl Lenkerani, Muhammed Mumin ve… bu görüşü savunanlar arasındadırlar.[8]

Bu fakihler “Gelişmiş bilimsel yöntemlerle laboratuarlarda insan kopyalamak caiz midir? Sorusuna karşı şöyle cevap vermişlerdir: Bu işin kendiliğinde bir sakıncası yoktur.

Diğer bazı fakihler[9] bu konuda cevaz fetvasını vermenin yanı sıra konuyla ilgili eleştirilere de cevap vermişlerdir.[10]

Bazı fakihler de insan kopyalamanın beraberinde bir takım fesat ve haramları getirdiği için unvan-i sanevi olarak haram olduğuna fetva vermişlerdir. Ayetullah Mekarim Şirazi ve Ayetullah Seyyid Kazim Hairi bu fakihler arasındadırlar.[11]

B.            Sınırlı Cevaz: Bazıları genel kaideler çerçevesinde bu işin haram olmadığını açıklamanın yanı sıra bu işin yaygın şekilde uygulanmasının çeşitli bozukluklara yol açacağı için insan kopyalamanın sınırlı ve ferdi düzeyde caiz olduğu görüşündedirler. Şeyh Hasan Cevahiri bu görüşü savunmaktadır.[12]

C.            İnsan kopyalamanın kendiliğinde haram oluşu görüşünü savunanlar. Ayetullah Tebrizi bu görüşü savunur. Lübnan alimlerinden olan Ayetullah Mehdi Şemsuddin’e göre bu iş insanlarda haram olduğu gibi hayvanlar da haramdır.[13]



[1] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 6

[2] Seyyid Ali Musevi Sebzevari, El-İstinsah Beyn Tekniye vet-teşrii s. 42

[3] Haftename- ufuk Havza, 94 Şebihsazi insan ez didgah-i Fukahi şia

[4] Ade

[5] Ade

[6] El-istinsah elbeşeri Seyyid Muhammed Hakim

[7] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 32

[8] Ade

[9] Ayetullah Seyyid Muhammed Said Hakim

[10] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 32

[11] Ade

[12] Ade

[13] Ade

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar