Gelişmiş Arama
Ziyaret
8385
Güncellenme Tarihi: 2010/06/02
Soru Özeti
İslam’a göre canlıları kopyalamanın hükmü nedir?
Soru
Canlı varlıkları kopyalamayı caiz bilen bir taklit mercii var mı?
Kısa Cevap

Canlıları özellikle insanları kopyalama yoluyla çoğaltmak yeni ortaya çıkan konular arasındadır. Bu yüzden bu konun hükmü ayetlerde ve hadislerde geçmemektedir. Ancak Şia’nın fakihleri ayet ve hadisler üzerinde içtihat yöntemini kullanarak bu konu hakkında birkaç görüş ortaya atmışlardır.

1-             Bazıları bu işi kendiliğinde caiz bilmişlerdir.

2-             Bazıları bunu sadece ferdi düzeyde ve sınırlı bir şekilde yapılması halinde caiz bilmişlerdir.

3-             Bazıları da bu işi kendiliğinde haram bilmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Sorunun cevabının aydınlık kazanması için giriş olarak bazı noktalara değinelim:

A.            Canlı kopyalamanın aşamaları şöyledir:

1- döllenmemiş bir yumurtayı memeli dişi bir canlıdan almak

2. o yumurtanın çekirdeğini çıkarıp çekirdeği (nükleusu) olmayan bir yumurta elde etmek.

(Yumurta 23 kromozomu olmayan ve canlı hakkındaki genetik bilgileri taşımaz, sadece sitoplazma genetik bilgilerden az bir miktarını kendinde taşımaktadır.

3. Canlı varlığın gövdesinden bir hücre alıp onun merkezini çıkarmak ve onu merkezsiz olan o yumurtanın merkezine yerleştirmek (yumurtanın yeniden oluşturulması) Böylece yumurta gerekli olan bütün kromozomları (46 kromozomu) sahip olur. Bütün bunları gövdeden alınan bir hücreden elde eder.

4- Yumurtayı kimyasal veya elektrik akımlarıyla uyandırmak ve çoğalması için faaliyetini sağlamak.

5. Yumurtanın laboratuarda çoğalması sağlandıktan sonra onu yumurtanın sahibinin veya kiralık bir rahme yerleştirmek.

6- Gebelik dönemini geçirdikten sonra o yumurta diri ve kamil bir cenine dönüşür ve belli süreden sonra dünyaya gelir. Meydana gelen yavru, yumurtanın Mitokondurlarında olan DNA’in etkileri dışında %97 oranında kendisinde gövdesel hücre alınan canlıya veya kimseye benzer.[1]

B.            Kopyalama için çeşitli farzlar söz konusudur:

1.             Canlıları kopyalama ister cinsiyet yönünden eşit olsunlar ister olmasınlar

2.             Hayvanlar ve bitkiler arasında kopyalama

3.             Hayvan ve insan arasında kopyalama

4.             İnsanlar arasında kopyalama Bunun da çeşitli farzları bulunmaktadır. Örneğin eşler arasında kopyalama, eşlerin dışındaki kimseler arasında kopyalama, öte yandan rahim sahibi bekar veya evli bir kadın olabilir. Ve… Bu durumlardan her birisinin kendine has hükmü olabilir.[2]

Unutulmaması gereken bir nokta şu ki insan kopyalamasının doğurabileceği kötü sonuçlardır. Bunlardan bazıları şunlardan ibarettir:

1.             Soy karışımı

2.             Akrabalık ilişkilerinde belirsizlik

3.             Bazı durumlarda baba veya annenin olmayışı

4.             Nafaka ve miras yönünden belirsizlik

5.             Yaratışı eksik olan insanların meydana gelebilme ihtimali

6.             Kestirilmesi imkansız hastalıkların insanlarda meydana gelmesi

7.             İnsanlar arasındaki farklılığa esas olan hikmetin kaybolması

8.             Evlilik kurumunun ve ailenin yok olması

9.             Annelik kavramının anlamını yitirmesi

10.          Gayr-i meşru ilişkilerin meydana gelmesi

11.          Eşcinselliğin yayılması

12.          Suçluların bunu kötüye kullanması ve diğer itikadi ve fıkhi bozukluklar[3]

Bu gibi sonuçlar Hıristiyanlık ve Eh-i Sünnet merkezlerinin bu sahada endişe duymalarına sebep olmuştur. Papa bir bildiri yayınlayarak bu işi insanlık değeriyle çeliştiği için haram ilan etmiştir. Ehl-i Sünnet de şimdiye kadar yaklaşık ona yakın konferansta bu işin haram olduğunda ittifak etmiş durumdadır.[4] Sadece Ehl-i sünnet camiasından olan Iraklı Hanefi Mezhebine mensup bulunan Dr. Mahrus bunu helal bilmiştir.[5]

Bazı Şia fakihleri bu eleştirilere cevap vermiş ve muhtemel sonuçlardan dolayı bir işin haram ilan edilemeyeceğini açıklamışlardır[6].

Her halükarda Şia alimleri arasında kopyalamanın caiz olup olmadığı konusunda şu üç görüş vardır:

1-             Kendiliğinde bu işin caiz oluşı

2-             Ferdi ve sınırlı bir çerçevede helal oluşu

3-             Kendiliğinde bu işin haram oluşu[7]

A.            Kendiliğinde caiz oluşu

Bazı fakihler bu işin haram olduğu konusunda özel bir delilin olmadığı için her şeyin aslında helal olduğu kaidesine istinat etmiş ve insan kopyalamanın caiz olduğunu açıklamışlardır.

Ayetullah Sistani, Musevi Erdebili, Fazıl Lenkerani, Muhammed Mumin ve… bu görüşü savunanlar arasındadırlar.[8]

Bu fakihler “Gelişmiş bilimsel yöntemlerle laboratuarlarda insan kopyalamak caiz midir? Sorusuna karşı şöyle cevap vermişlerdir: Bu işin kendiliğinde bir sakıncası yoktur.

Diğer bazı fakihler[9] bu konuda cevaz fetvasını vermenin yanı sıra konuyla ilgili eleştirilere de cevap vermişlerdir.[10]

Bazı fakihler de insan kopyalamanın beraberinde bir takım fesat ve haramları getirdiği için unvan-i sanevi olarak haram olduğuna fetva vermişlerdir. Ayetullah Mekarim Şirazi ve Ayetullah Seyyid Kazim Hairi bu fakihler arasındadırlar.[11]

B.            Sınırlı Cevaz: Bazıları genel kaideler çerçevesinde bu işin haram olmadığını açıklamanın yanı sıra bu işin yaygın şekilde uygulanmasının çeşitli bozukluklara yol açacağı için insan kopyalamanın sınırlı ve ferdi düzeyde caiz olduğu görüşündedirler. Şeyh Hasan Cevahiri bu görüşü savunmaktadır.[12]

C.            İnsan kopyalamanın kendiliğinde haram oluşu görüşünü savunanlar. Ayetullah Tebrizi bu görüşü savunur. Lübnan alimlerinden olan Ayetullah Mehdi Şemsuddin’e göre bu iş insanlarda haram olduğu gibi hayvanlar da haramdır.[13]



[1] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 6

[2] Seyyid Ali Musevi Sebzevari, El-İstinsah Beyn Tekniye vet-teşrii s. 42

[3] Haftename- ufuk Havza, 94 Şebihsazi insan ez didgah-i Fukahi şia

[4] Ade

[5] Ade

[6] El-istinsah elbeşeri Seyyid Muhammed Hakim

[7] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 32

[8] Ade

[9] Ayetullah Seyyid Muhammed Said Hakim

[10] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 32

[11] Ade

[12] Ade

[13] Ade

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    16030 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10174 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Zihinde gayrimeşru bir ameli canlandırmanın hükmü nedir?
    7417 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    Günah ve gayrimeşru amel düşüncesi her ne kadar insan zihin, düşünce ve ruhunu kirletse ve birçok başarıyı engellese de haram amel işlemeye varmayana dek günah sayılmaz. Ama cünüp olmaya neden olursa, mastürbasyon türlerinden sayılır ve haram olur.[1]
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77765 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Bura b. Azip Kimdir? Ehl-i Beyt’in dostlarından mıdır? Hz. Ali’nin imamlığını kabul etmiş midir?
    7649 تاريخ بزرگان 2008/05/13
    Evs kabilesinden olan Bura b. Azip İslam Peygamberi’nin sadık dostlarındandır. Peygamber’in savaşlarının çoğunda Peygamber’in yanında savaşmıştır. O, 14 gazvede Peygamber’in emrinde savaştım, demiştir. Onun katıldığı ilk savaş Handek savaşıdır. Bedir savaşında ise yaşının küçük olduğu için birkaç arkadaşıyla birlikte yarı yoldan geriye döndürülmüştür. Hicri 24 ...
  • Erkek ölmüş olan kaynanasına gusül aldırabilir mi?
    7015 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Büyük fakih ve merciler kadın ve erkeğin gusül aldırması hakkında şöyle fetva vermişlerdir: Eğer erkek kadına ve kadın erkeğe[1] gusül aldırırsa gusül geçersizdir.[2] Ama kadın kocasına ve koca karısına gusül ...
  • Neden namaz, oruç ve hac gibi farzların eda edilmesinin somut eserleri bulunmamaktadır?
    7712 Pratik Ahlak 2011/10/30
    Namaz, oruç ve hac gibi tüm ibadetler birçok bireysel ve toplumsal esere sahiptir. Namazın en üstün eserlerinden biri, Allah’a yakınlaşmak ve kötülük ve haramlardan sakınmaktır. Oruç da birçok esere sahiptir. Bedensel sağlık, dertleşme hissinin icat edilmesi ve takvalı olmak bunlardandır. Hac da ruhanî ve manevî yolculuk sıfatıyla kendine has ...
  • Müstehcen filmlere bakmaktan nasıl tövbe edebiliriz?
    25199 Pratik Ahlak 2010/02/01
    Günah, kötü kokulu bir lağım kuyusu gibidir, insan ona ne kadar çok dalsa kokusunu o kadar az alır. Zira insanın koku alma duyusu iş yapamaz hale gelir ve daha fazla battığının farkında olmaz. Öte yandan, insanın bu ...
  • Mürmenliler (Murmen dinsel fırkası) ehli kitap mıdır?
    6137 Eski Kelam İlmi 2011/11/21
    1. Hıristiyanlığın birçok fırkası vardır ve Amerika’da bulunan çok meşhur bu fırkalardan birisi de Murmen adındaki gruptur. Bu grup, Jozef Smit adında bir ferdin önderliğinde 1820 yıllarında kurtarıcılık faaliyet ve tebliğine başladı. Jozef Smit, 1830 yılında yazdığı “Murmen” kitabında şöyle bir iddiada bulundu: Amerika kıtasını bulan Kıristof Kolom, Amerika’nın ...
  • Kur’an ve rivayetlerde Hz. Hızır hakkında ne gibi bilgiler var?
    30012 تاريخ بزرگان 2010/10/12
    Kur’an-ı Kerimde, Hz. Hızır’ın adı açıkca gelmemiş, ondan ‘...kullarımızdan bir kul...ki biz, katımızdan ona rahmet ihsan etmiştik ve katımızdan ilim belletmiştik.’[1] diye söz edilerek onun ubudiyetine ve sahip olduğu özel ilmi makama ...

En Çok Okunanlar