Gelişmiş Arama
Ziyaret
8635
Güncellenme Tarihi: 2012/01/29
Soru Özeti
Din insanı dünya ve ahiret yaşamında saadete ulaştırmak için gelmişse eğer, dindar olmayan bazı toplumlar neden dünyada daha çok refah içinde yaşamaktalar?
Soru
Diyorsunuz ki din insanı dünya ve ahiret yaşamında refaha kavuşturmak için gelmiştir. Halbuki dindar olmayan bazı toplumların daha çok refah içinde yaşadıklarını görmekteyiz. Bu çelişki nasıl halledilebilir?
Kısa Cevap

İslam, insan ilişkilerini düzenlemek için gelmiştir. Kanunlar üzerine kurulu olan Medinetü’n Nebiy’de insan ilişkileri belli bir düzen içindeydi. Ve Şehid Sadr’ın (r.a) deyimiyle İslam, bu mananın gerçekleşmesi için iki tedbir düşünmüştür. Biri kanunun icrasına nezaret eden dış tedbirler, diğeri ise insanın içinde kendisini uymakla yükümlü hissetiği iç ve değersel tedbirlerdir. Maalesef Müslüman toplumlar, din ve dini manaların hakikatlarından uzaklaştıklarından düzenli ve kurallara uyan bir toplum olarak tanınmamıştır. Batı dünyasında gördüğümüz medeniyet ise bazı tesadüflerin sonucunda ortaya çıkmıştır.        

Ayrıntılı Cevap

Burada üzerinde önemle durulması gereken nokta şudur: İslam insanların arasındaki ilişkileri düzenlemek için gelmiştir. Medinetü’n Nebiy, kanunlar üzerine kurulu topluma en güzel örnekti. Orada insanların bütün ilişkileri belli bir düzen içindeydi. Ve Şehid Sadr’ın (r.a) deyimiyle İslam bu mananın gerçekleşmesi için iki tedbir düşünmüştür. Biri kanunun icrasına nezaret eden dış tedbirler, diğeri ise insanın kendi içinde uymakla yükümlü hissetiği iç ve değersel tedbirlerdir. Maalesef Müslüman toplumlar, şu anda açıklamaya fırsat bulamadığımız nedenlerden dolayı din ve dini manaların hakikatlarından uzaklaştıkları için dindar toplum kanunlara uyan bir toplum olarak tanınmamıştır. Bunun karşısında yer alan batının bugün ulaştığı yer ise şu tesadüflerin neticesinde ortaya çıktı: Rönesans döneminde (ondan önce Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında kanlı savaşların yaşandığı haçlı seferleri vardı) İslam kültürüyle tanışan batılılar Müslümanların ileri medeniyetiyle tanıştıktan sonra ‘Böyle bir medeniyet nasıl ortaya çıktı?’ diye kendilerinden sormaya başladılar. İşte bu merhaleden sonra batı dünyasında medeniyet ve ona ait konular ele alınmaya başlandı. Günümüzde batı toplumlarının kanunlara uyan bir toplum olması gerçekte rönesanstan sonra gelişen olayların sonucudur. Ancak dinden uzak toplumlar yalnızca dış güvencelerden faydalanırlar. Yani siz sadece her şeyin dış yüzüne bakarsınız. Batının dinden uzak toplumları sadece kanunlara uyarlar. Onların kanuna uymasının nedeni kanuna nezaret eden ve koruyan kimselerin, onu sıkı bir şekilde uygulamalarından kaynaklanır. Bu yüzden bir yerde bu sıkı uygulama kalktığında kanunda oradan kalkar. Örneğin onların trafik kanunlarına bizden çok daha iyi uydukları söylenip durur. Evet bu doğrudur, nedeni ise trafik kurallarının oralarda daha sıkı bir şekilde uygulanmasıdır. Bu da ister istemez peşinden toplumsal bir nezareti getirmektedir. Mesela bazı ülkelerde ne mobese ne de polis olmasına rağmen halk kurallara uymaktadır. Bunun nedeni sorulunca diyorlar ki: Bir kişi kırmızı ışıkta geçse veya başka bir hata yapsa etrafta olan mağazacı, yaya vs. kimselerden en az on kişi polise ihbarda bulunur, hata yapanın arabasının plakasını vererek bir kuralın çiğnendiğini bildirirler. O da ağır bir ceza alır. Çünkü oranın kanunu diyor ki, aksi ispat edilmediği sürece iddia sahibinin iddiası geçerlidir. Yani bir araç kırmızı ışıkta geçtiğinde ihbarında bulunulursa ona hemen ceza kesilir. Sürücü ise kırmızıdan geçmediğini ispat edebilirse ceza almaz. Genellikle sürücü iddiasını ispat edemez, ceza da bir süre sonra daha da ağırlaşır ve iki katına çıkar. Böyle bir ortamda halk, kurallara uyma gereğini hisseder. Ancak kurallara böyle uymanın pek garantisi yoktur. Çünkü onların hesabı maddiyat üzerinedir. Bu yüzden örneğin kar yağışının çok yoğun olduğu bir kış mevsiminde Avrupaya giderseniz şöyle bir sahneyle karşılaşabilirsiniz: Kar yolları kapamış, buzlanma var, herkes kırmızı ışıkta arka arkaya dizilmiş. Ama uzun bir bekleyişten sonra saatlerine bakıyor ve işlerine geç kaldıklarını düşünüyorlar. Sonra bir bakıyorsunuz bu kuralcı insanlar yasağı delmeye başlıyorlar. Neden? Çünkü şöyle bir hesap yapıyorlar: Eğer kırmızı ışıkta geçerlerse 50 dolar ceza ödeyecekler, ama işe geç kalırlarsa 100 dolar kaybedecekler. Burada suçu işlemek ve işlerine yetişmek onların daha çok işlerine gelmektedir. Yani gerçekte her şey dünyevi kâr ve zarar üzerinde şekillenmiştir. İslamın istediği ama Müslüman toplumlarda yerleştirmeye fazla muvaffak olamadığımız husus insanların kendilerini kanunlara karşı yükümlü hissettiği kanunlara uyan bir toplumun yetiştirilmesidir. Ancak bunu polise veya mahkemelere güvenerek değil, herkesin bunlardan daha üstün olan Allah’ın hazır ve nazırlığını göz önüne alarak yapmasını istemektedir. İlahi gözetime inanan kimse davranışlarına dikkat eder. Böyle olursa yeniden İslamın yükselişine şahid oluruz. Nitekim Peygamberimizin döneminde çok çok aşağıda olan bedevi bir toplum, on yıl içinde Peygamberimizin (s.a.a) eğitimi neticesinde Medinetü’r-Resul’ün ulaştığı nokta, oluşan şartlar ve ortamlar ve yetişen insan gücü herkesi hayrete düşürmüştür.                   

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7481 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Aşura günü oruç tutma hakkında Peygamberden (s.a.a) hadis var mı? Aşura günü oruç tutmak müstehap mıdır?
    10676 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Şianın muteber kaynaklarında Hz. Muhammed’den (s.a.a) aşura günü oruç tutmanın müstehap olduğunu gösteren herhangi bir hadise rastlanmamaktadır. Sadece O’nun (s.a.a) siretinde aşura günü oruç tuttuğunu gösteren hadisler vardır. Örneğin bir hadiste İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resulullah (s.a.a) aşura günü oruç tutardı.’ Ama böyle rivayetleri esas alarak ...
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9244 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    10332 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10983 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Yaşamımda sürekli sorun ve buhranlarla karşı karşıyayım, benim için bir çözüm yolu var mıdır?
    7409 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    İnsanlar sürekli değişik yollarla Allah’ın sınamasına tabi tutulur ve başarılı şahıslar ancak bu sınamalardan yüz akıyla çıkanlardır. Bu esas uyarınca Allah’ın rahmetinden meyus olmayın ve Allah’a dua etmeyle, O’ndan rızık talebinde bulunmayla ve sorunları gidermeyi istemeyle birlikte mevcut durumunuzun iyilileşmesi için çalışın. Her halükarda ...
  • Neden Allah boşanmadan çok nefret etmektedir?
    9671 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/12
    Boşanma ve evlilik arasında bir karşıtlık bulunduğundan, Allah’ın boşanmadan nefret etmesinin nedenini öğrenmek için, ilkönce evliliğin önemi açıklanmalıdır.[1] Yüce Allah Kur’an’da insanların çift yaratılmasını huzur ve sükûnet sağlayan ilahi ayet ve nişanelerden saymıştır.[2] Masumların (a.s) rivayetlerinde de evlilik büyük bir öneme ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8109 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    14560 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İlim ve ameli birleştirmek için uygun ve etkili çözüm nedir?
    6344 Pratik Ahlak 2012/01/18
    İslamî usuller esasınca, ancak salih ameli peşinden getiren bir ilim ve bilgi faydalı olabilir. Ama bununla birlikte bazı âlimlerin salih amel işlemekten geri kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu konu değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Mesela onlar sadece bir takım ıstılahları öğrenmiş, gerçek bilgin olmamış, bilgilerine önem vermemiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş, dinî ...

En Çok Okunanlar