Gelişmiş Arama
Ziyaret
9079
Güncellenme Tarihi: 2012/05/08
Soru Özeti
Arkadaşlıkta yaş, bedensel ölçüler vb. gibi fiziksel uyumluluk gerekli midir?
Soru
Hatiplerden biri diyordu ki: İki arkadaş her yönden uyumlu olmalıdır. İnançlarının aynı olmasının dışında fiziksel olarakta uyumlu olmaları gerekir. Yani yaşları, cüsseleri birbirine yakın olmalı (biri küçük ve zayıf, diğeri büyük ve cüsseli olmamalı), biri çocuk görünümlü diğeri yetişkin biri gibi olmamalıdır. Kısacası bütün yönlerden birbirlerine benzemeleri gerektiğini söylüyordu. Zira böyle olmazsa toplum onların hakkında yanlış düşünür. Böyle bir şey doğru mudur?
Kısa Cevap

Her ne kadar toplumda insanı töhmet altında bırakacak kimselerle arkadaşlık yapmak gibi bazı maddi ve fiziki özelliklere riayet etmek gerekse de İslamın arkadaşlık için başlangıçta önemsediği şey maddi özellikleri değil, maneviyattır. İmanlı olmak, maddi ve manevi ihtiyaçları karşılamak vb. şeyler maneviyatın özelliklerdendir.

Ayrıntılı Cevap

Arkadaş, insanın yalnızlığının paylaşan, dertlerine ve sevinçlerine ortak olan, muhtaç olduğunda yardım eden, sorunlarda, sıkıntılarda sağlam bir dayanak, şüphelerde, şaşkınlık anlarında iyi bir istişarecidir. Ancak herkesin dostu, insanın ahlak ve kişiliği hakkında başkalarının hüküm vermesine neden olduğu ve çeşitli yaş gruplarında insan arkadaşlarından etkilendiği için arkadaş seçerken güzel ahlak ve davranışlara yardımcı olacak kimse seçilmelidir. Nitekim İmam Ali (a.s): ‘Arkadaş, toplumda yama gibidir. Öyleyse kendinize uygun birini seçin.’[1] diye buyurmaktadır.

İnsanların birbirleriyle olan deruni ilişkileri kişilerin ruhunda ve ahlakında etki bırakan dış ve toplumsal ilişkilere bağlıdır. Ulvi düşünceye ve güzel ahlaka sahip olmak, nefis tezkiyesi yapıp kişiliklerinin gelişmesini isteyenler, dini ölçülere ve kimi arkadaş olarak seçeceklerine önem vermek zorundalar. Dolayısıyla İslam açısından arkadaş seçiminde birinci derecede önemli olan arkadaşın zahiri ve maddi özellikleri değil, onun manevi özellikleridir.

Aşağıda bir arkadaşta olması gereken manevi özelliklerinden birkaçına değiniyoruz:

1. İman: Arkadaşlığın en sağlam temeli.

Temeli ve sağlamlığı olan tek şey usul-i dine ve inançlara iman etmektir. İnsanın başkalarıyla yaptığı arkadaşlık Allah için olursa sağlam temel üzerine kurulduğu için kopmaz. Bu, her şeyi iman temeli üzerine kuran yüce İslam dininin özelliğidir. Yüce İslam dini, yalnızca Allah için olan ve iman temeli üzerine kurulan dostluk ve düşmanlıkları, alemlerin Rabbiyle yaratılmışlar arasında güçlü bir bağ sayar.

Kur’an-ı Kerim çeşitli ayetlerde müminlerin, kafirler, müşrikler ve münafıklarla dost olmasını yasaklamıştır: ‘İnananlar iman edenleri bırakıp da kafirleri dost edinmesinler. Bu işi yapan, Allah'tan bir şey beklemesin, fakat kafirlerden çekinmeniz gerekse o başka.’[2]

2. Arkadaş, akıllı ve bilgili olmalıdır:

Akıl ve bilgi insanın dünya gerçeklerini anlamasına vesile olurlar. Akıl, yaşamın sönmeyen meşalesi olduğu, insanın saadeti tedbir ve düşüncenin sayesinde gerçekleştiği için İslam dini akılı arkadaşlığın şartlarından biri saymış, vefalı, akıl sahibi ve bilgin kimselerle arkadaş olmayı önemle tavsiye etmiştir.

Bir rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Akıllı kimsenin, cömertliğini beğenmesende (bu açıdan ondan faydalanmasan da onunla) arkadaşlık etmenin sakıncası yoktur. Onun aklından faydalan ve kötü ahlakından uzak dur. Cömertliği olan birinin aklından faydalanmasan da asla arkadaşlığını koparma ve kendi aklınla onun cömertliğinden faydalan. Akılsız ve alçak kimseyle arkadaş olmaktan sakın (çünkü o ne cömerttir ne de akıllı).’[3]

Yine şöyle buyurmaktadır: ‘Akıllı kimseyle beraber olmak ruha hayat verir.’[4]

Cahil dost ise, insanın bedenini ve ruhunu her an kemiren bir kurt gibidir.

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Ahmakla arkadaşlık yapmaktan sakınmayan onun ahmakça işlerinin etkisinde kalır ve çok çabuk onun ahlakıyla ahlaklanır.’[5]

3. İyi bir arkadaş hatalarımızı yüzümüze karşı söyleyen kimsedir:

İslam açısından değerli olan arkadaşlık insanın bireysel ve toplumsal yaşamına ışık saçan ve ilerleten arkadaşlıktır. Arkadaşının hatalarını görüpte ıslah etmesi için ona söylemeyen kimse iyi bir dost değildir. İyi dost rivayetlerde, ıslah etmemiz için ayıplarımızı ayna gibi gösteren kimse diye tanıtılmıştır. Çünkü böyle biri dostunun saadetini samimiyetle isteyen, hayır bir niyetle ayıbını söyleyen ve ıslah etmesi için bilgilendiren kimsedir. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: ‘Erkek ve kadın müminler, birbirlerinin velileridir; iyiliği emrederler, kötülükten sakındırırlar, namaz kılarlar, zekat verirler, Allah'a ve Peygambere itaat ederler. Allah'ın rahmet edeceği insanlar, bunlardır. Şüphe yok ki Allah üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.’[6]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘En iyi dostum ayıplarımı ve kusurlarımı bana hediye eden kimsedir.’[7]

4. İyi bir dost, din kardeşlerinin maddi ve manevi ihtiyaçlarını gidermek için çaba gösterir.

İmam Hasan Müçteba (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor: Öyle biriyle dost ol ki:

I- Onunla beraber olmak sana süs olsun.

II- Ona hizmet ettiğinde seni (onurunu) korusun.

III- Yardım istediğinde sana yardım etsin.

IV- (Hak) Söz söylediğinde seni tasdik etsin.

V- (Düşmana) Saldırdığında (gücüyle) sana yardım etsin.

VI- İyilik elini uzattığında o da sana elini uzatsın (yardımcı olsun).

VII- Bir sorunun olduğunda onu gidersin.

VIII- Senden iyilik gördüğünde onun kadrini bilsin.

IX- Ondan bir şey istediğinde sana versin.

X- Sustuğunda (bir şey istemediğinde) kendisi sorsun (ihtiyacını gidersin).[8]

Bunlar iyi bir dostta olması gereken özelliklerdir.

*

Biriyle arkadaş olurken toplumsal ölçü ve özelliklere dikkat etmek, toplumun örfünü de göz önüne almak gerekir. Burada onlardan bazılarına işaret ediyoruz:

a) İki arkadaşın yaşları:

Arkadaşlıkta yaş konusu iki açıdan önemlidir:

1- İnsanın arkadaş edindiği kimsenin yaşı kendisinden büyükse bir din kardeşi ve bir büyük olarak onun tecrübe ve maneviyatından faydalanmalı, saygınlığını korumalı ve kendi yaşıtlarına karşı yaptığı davranışları ona yapmamalıdır. Kısacası böyle bir dostlukta halkın kınamasına neden olacak şeyleri yapmamalıdır.

2- Yukarıda söylenenler, yaşları aynı olan iki arkadaş içinde geçerlidir. Zira insanların konumları önemlidir ve saygınlıklarının korunması gerekir.

b) Arkadaş olunacak kimsenin geçmişi önemlidir. Mesela iyi bir toplumsal konuma sahip olan kimseyle iyi bir konuma sahip olmayan kimse arasında seçim yaparken ikincisi seçilmemelidir. Her ne kadar hidayet etmek amacıyla bazılarına karşı sevgi duyulsa da başkalarını hidayet etme risaleti, emr-i maruf ve nehy-i münker özel bir arkadaşlığa bağlı değildir.

c) İki kişinin arkadaşlığı, toplumda şüphe uyandıracak şekilde olmamalıdır. Böyle bir şeyden kaçınılmalı ve insan kendisini töhmet altında bırakmamalıdır. Nitekim İmam Ali (a.s) buyuruyor: ‘Töhmet altında bırakacak ve halkın kötü zanda bulunacağı yerlerde bulunmayın. Çünkü kötü arkadaş insanı kandırır.’[9]

Daha fazla bilgi için bkz:

-Müminin Özellikleri, Soru: 12537 (Site: tr12378)

-Müminlerin Birbirlerine Karşı Davranışları Soru:11824 (Site:13365)

-Başkalarıyla İlişkilerin Yolu, Soru:8795 (Site:8752)

-Toplumsal ve Bireysel Yaşantı, Soru:8351 (Site:8370)

 

 


[1] -Temimi Amedi, Abdulvahid b. Muhammed, Gurer-ul Hikem, s.423, Defter-i Tebliğat-ı İslami, Kum, HŞ.1366.

[2] -Al-i İmran/28

[3] -el-Kafi, c.2, s.638, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[4] -Gurer-ul Hikem, s.429, hadis:9771

[5] -Muhaddis Nuri, Müstedreku’l-Vesail, c.8, s.336, Müessese-i Alu’l-Beyt (a.s), Kum, HK.1408.

[6] -Tövbe/71

[7] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, c.2, s.639

[8] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.44, s.139, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404.

[9] -Amuli, Şeyh Hür, Vesail-uş Şia, c.12, s.36, Müesseset-ü Alu’l-Beyt (a.s), Kum, HK.1409

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7481 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Aşura günü oruç tutma hakkında Peygamberden (s.a.a) hadis var mı? Aşura günü oruç tutmak müstehap mıdır?
    10676 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Şianın muteber kaynaklarında Hz. Muhammed’den (s.a.a) aşura günü oruç tutmanın müstehap olduğunu gösteren herhangi bir hadise rastlanmamaktadır. Sadece O’nun (s.a.a) siretinde aşura günü oruç tuttuğunu gösteren hadisler vardır. Örneğin bir hadiste İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resulullah (s.a.a) aşura günü oruç tutardı.’ Ama böyle rivayetleri esas alarak ...
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9244 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    10332 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10983 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Yaşamımda sürekli sorun ve buhranlarla karşı karşıyayım, benim için bir çözüm yolu var mıdır?
    7409 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    İnsanlar sürekli değişik yollarla Allah’ın sınamasına tabi tutulur ve başarılı şahıslar ancak bu sınamalardan yüz akıyla çıkanlardır. Bu esas uyarınca Allah’ın rahmetinden meyus olmayın ve Allah’a dua etmeyle, O’ndan rızık talebinde bulunmayla ve sorunları gidermeyi istemeyle birlikte mevcut durumunuzun iyilileşmesi için çalışın. Her halükarda ...
  • Neden Allah boşanmadan çok nefret etmektedir?
    9671 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/12
    Boşanma ve evlilik arasında bir karşıtlık bulunduğundan, Allah’ın boşanmadan nefret etmesinin nedenini öğrenmek için, ilkönce evliliğin önemi açıklanmalıdır.[1] Yüce Allah Kur’an’da insanların çift yaratılmasını huzur ve sükûnet sağlayan ilahi ayet ve nişanelerden saymıştır.[2] Masumların (a.s) rivayetlerinde de evlilik büyük bir öneme ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8109 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    14560 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İlim ve ameli birleştirmek için uygun ve etkili çözüm nedir?
    6344 Pratik Ahlak 2012/01/18
    İslamî usuller esasınca, ancak salih ameli peşinden getiren bir ilim ve bilgi faydalı olabilir. Ama bununla birlikte bazı âlimlerin salih amel işlemekten geri kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu konu değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Mesela onlar sadece bir takım ıstılahları öğrenmiş, gerçek bilgin olmamış, bilgilerine önem vermemiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş, dinî ...

En Çok Okunanlar