Gelişmiş Arama
Ziyaret
18351
Güncellenme Tarihi: 2009/10/18
Soru Özeti
Kur'an'dan İmam Ali (a.s)'ın imametini ispat eden ayetleri beyan edebilir misiniz?
Soru
Kur'an'ın ayetleriyle İmam Ali (a.s)'ın imameti ispat edilebilir mi (ben bu delilleri Ehl-i Sünnet Kardeşlerimize sunmak için istiyorum. Lütfen ispat şeklimin nasıl olacağını da beyan ediniz)?
Kısa Cevap

İmam Ali (a.s)'ın imametini Ehl-i Sünnete ispat etmenin güzel yollarından biri Kur'an'ın ayetleri ve onların açıklamasını yapan Ehl-i sünnet kitaplarında gelen rivayetlere baş vurmaktır.

Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayet var ki, onların nüzul sebepleri hakkında Resulullah (s.a.a)'den gelen rivayetlerle İmam Ali (a.s)'ın imameti ispat edilebilir.

 

Aşağıda o ayetlerden bazılarını getiriyoruz:

 

1-Tebliğ ayeti:

 

'Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun…' [i]

 

Ehl-i Sünnetin rivayetlerinde bu ayetin Gadir-i Hum'da nazil olduğu yazılmaktadır. O tarihi günde Resulullah (s.a.a), Hz Ali (a.s)'ın velayet ve hilafetini ilan ederek risaletini tekmil etti.

 

2-Velayet ayeti:

 

'Sizin veliniz, sahibiniz Allah, Resulü ve namaz kılıp, rüku halinde zekat veren inananlardır.' [ii]

 

Bu ayette Hz. Ali (a.s)'ın velayeti[iii] Allah ve Resulünün velayetlerinin yanında zikredilmiştir.

 

3-Ulu'l Emr ayeti:

'Ey iman edenler, Allah'a, Peygamber'e ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin.' [iv]

 

Ayette ulu'l emr'e itaat mutlak olarak vacip edilmiştir. Bu mutlak lüzumdan imamın masum olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Hz. Ali (a.s)'dan başkası da masum olmadığı için imam olamaz. Ehl-i Sünnetin kitaplarında bu ayetin Hz. Ali (a.s)'ın Hz.Peygamber (s.a.a)'in halifesi olduğunu gösteren hadisler vardır.

 

4-Sadigin ayeti:

 

'Ey inananlar! Allah'tan çekinin ve doğrularla beraber olun.' [v]

 

Rivayetlerde doğrular'dan kasıtın Hz.Ali (a.s) ve Hz.Peygamber (s.a.a)'in Ehl-i Beyt'i olduğu belirtilmiştir.



[i] -Maide/67

[ii] -Maide/55

[iii] -Muteber rivayetler rükuda yüzüğünü fakire verenin Hz. Ali (a.s) olduğunu yazılmaktadır.

[iv] -Nisa/59

[v] -Tövbe/119

Ayrıntılı Cevap

İmam Ali (a.s)'ın imametini Ehl-i Sünnete ispat etmenin yollarından biri Kur'an'ın ayetleri ve onların açıklamasını yapan Ehl-i sünnet kitaplarındaki rivayetlere başvurmaktır. Ayetlerin ne demek istediğini, amacının ne olduğunu anlayabilmek için lafzi ve hali karinelere; tefsir ve nüzul sebebini açıklayan rivayetlere bakmak, çok önem arz etmektedir.

 

Kur'an-ı Kerim'de birçok ayet Hz. Ali (a.s) ve diğer Masum İmamların (a.s) imametini ispat eden birçok ayet vardır. Bu ayetlerin[1] nüzul sebepleri hakkında, Resulullah (s.a.a)'den bir çok hadis (tevatür haddinde) rivayet edilmiştir.

 

Aşağıda Şii ve Sünnilerin kabul ettiği bu hadislerden bazılarını getiriyoruz:[2]

 

1-Tebliğ ayeti:

 

'Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah kafir topluluğa doğru yola gitme hususunda başarı vermez.' [3]

 

Allah-u Teala peygamberine risaletini tebliğ etmesi için şiddetle emir veriyor. Ve hadislere göre Resulullah (s.a.a), bu ayet nazil olduktan sonra Gadir-i Hum denen yerde Hz. Ali (a.s)'ı kendisinin halifesi olduğunu herkese duyurdu.[4]

 

Gadir olayı Allah Resulü (s.a.a)'in ömrünün son günlerinde veda haccında gerçekleşti. 'Ben kimin mevlası isem Ali'de onun mevlasıdır' cümlesiyle Ali b. Ebitalibin imametini açıkladı ve kendi risaletini iblağ etti.

 

Bu olay 110 sahabe[5], 84 Tabiin ve 34 bilgin ve yazar tarafından rivayet edilmiştir. Allame Emini bütün bunları 'el-Gadir' adlı değerli eserinde sağlam belge ve delillerle Sünni ve Şiinin meşhur İslami kaynaklarından getirmiştir.

 

2-Velayet ayeti:

 

'Sizin veliniz, sahibiniz Allah, Resulü ve namaz kılıp, rüku halinde zekat veren inananlardır.'[6]

 

Bir çok müfessir ve muhaddis bu ayetin Hz. Ali (a.s)'ın hakkında nazil olduğunu söylüyorlar.

 

Ehl-i Sünnet alimlerinden Suyuti, ed-Durru'l Mansur adlı eserinde bu ayet hakkında İbn-i Abbas'tan şöyle naklediyor: 'Ali (a.s) namazın rükusunda iken bir fakir yardım istedi. Hz. Ali (a.s) yüzüğünü çıkarıp ona sadaka olarak verdi. Hz. Peygamber (s.a.a) fakirden 'Bu yüzüğü kim sana verdi' diye sorduğunda fakir Hz. Ali (a.s)'ı işaret ederek şöyle dedi: 'Şu rükuda ki adam.' Bu esnada söz konusu ayet nazil oldu.'[7]

 

Ehl-i Sünnet alimlerinden Vahidi[8] ve Zemahşeri de[9] bu hadisi rivayet etmiş ve Velayet ayeti'nin de Hz. Ali (a.s)'ın hakkında nazil olduğunu söylemişlerdir.

 

Fahru Razi, kendi tefsirinde Abdullah b. Selam'dan şöyle rivayet ediyor: 'Bu ayet nazil olduğunda ben Allah Resulü (s.a.a)'e 'Ben kendi gözlerimle Ali'nin rüku halinde yüzüğünün fakire sadaka olarak verdiğini gördüm. Bu yüzden biz Onun velayetini kabul ediyoruz.' Diye arzettim.'

 

Fahru Razi, ayetin nüzul sebebi hakkında bu hadislerin benzeri başka bir hadisi Ebuzer'den rivayet ediyor.[10]

 

Taberi de, tefsirinde ayetin nüzul sebebi hakkında çeşitli rivayetler naklediyor ki, onların çoğu ayetin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğunu açıklıyor.[11]

 

Merhum Allame Emini el-Gadir de ayetin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğuna dair Ehl-i Sünnet'in yaklaşık yirmi muteber kitabından kaynak ve belgeleri dikkatle inceleyerek nakletmiştir.[12]

 

Söz konusu ayette Hz. Ali (a.s)'ın velayeti Allah ve Resulü'nün velayeti ile aynı sırada gelmiştir.

 

3-Ulu'l Emr ayeti:

 

'Ey iman edenler, Allah'a, Peygamber'e ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin.'[13]

 

Alimler,[14] Ulu'l Emr ayetinin Hz.Ali (a.s)'ın hakkında nazil olduğunu söylüyorlar. Örneğin Hakim Haskani Hanefi Nişaburi (Ehl-i Sünnetin tanınmış müfessiri) bu ayetin hakkında beş tane hadis getirmiştir ki onların hepsinde Ulu'l Emr'in Hz.Ali (a.s) olduğu belirtilmiştir.[15]

 

Ebu Hayyan Endülisi Mağribi, el-Bahru'l Muhit adlı eserinde üç müfessir Mukatil, Meymun ve Kelbi'den ulu'l emr'den maksadın Ehl-i Beyt imamlarının olduğunu söylüyor.[16]

 

Ehl-i Sünnet alimlerinden Ebubekr b. Mü'min Şirazi, İtikat adlı risalesinde İbn-i Abbas'tan Ulu'l Emr ayetinin Hz.Ali (a.s) hakkında olduğunu rivayet ediyor.[17]

 

Öte yandan üslubun bir olması ve 'İtaat edin' kelimesinin tekrar edilmemesiyle Allah'ın, Resulünün ve Ulu'l Emr'in itaatleri farz kılınmıştır. Dolayısıyla Allah ve Resulü masum olduğu gibi ulu'l emr de masumdur. Yoksa onlara mutlak olarak itaat etmenin istenmesinin manası olmazdı. Bilindiği üzere Peygamber’den sonra Şia imamlarından başka kimsenin masum olduğu iddia edilmemiştir.

 

Buraya kadar söylediklerimiz Hz.Ali (a.s)'ın velayet ve imameti hakkında nazil olan yalnızca üç ayet hakkında ki Ehl-i Sünnetin kitaplarında ve onların güvendiği ravilerden ve yine Şii kitaplarında beyan olunan hadislerdi. Söz konusu ayetler ve diğer ayetler hakkında Ehl-i Sünnetin kitaplarında dikkat çeken bir çok nokta var ki daha fazla bilgi için o kitaplara başvurulabilir.

 

Üzerinde kısaca durduğumuz bu üç ayetin dışında Sadikin ayeti olan: 'Ey inananlar! Allah'tan çekinin ve doğrularla beraber olun.' [18] ayeti, aynı şekilde Kurba ayeti olan 'De ki: Sizden tebliğime karşılık yakınlarıma sevgiden başka bir ücret istemiyorum.' [19] ayeti direkt olarak Hz.Ali (a.s)'ın ve diğer Ehl-i Beyt İmamlarının velayet ve imameti hakkındadır.

 

Yukarıda getirdiğimiz ayetlerin yanı sıra Hz. Ali (a.s)'ın faziletlerini, Onun diğer sahabelere olan üstünlüğünü otaya koyan başka ayetlerde vardır. Aklın kesin hükmü gereği aşağı mertebede olanın fazilette üstün mertebede olana uyması gerektiğine göre. Bundan yola çıkarak diyebiliriz ki, Allah Resulü (s.a.a)'in halifeliğine ve imamete hakkı olan Hz. Ali (a.s)'dır.

 

Daha fazla bilgi için Ayetullah Mekarim Şirazi'nin denetiminde yazılan Tefsir-i Peyam-ı Kur'an ('Kur'an'da İmamet ve Velayet' bölümü, C.9, s.170 ve sonrasına) başvurunuz.



[1] -İmamlar (a.s)'ın isimleri neden Kur'an'da gelmemiştir? Sorusu için bkz: 'Kur'an'da İmamlar (a.s)'ın İsimleri'

[2]- Daha fazla bilgi için bkz: 'İmamet ve İmamlar İnancının Delilleri'

[3]-Maide/67. Daha fazla bilgi için bkz: Ehl-i Sünnet ve Tebliğ Ayeti.

[4] -Mekarim Şirazi, Peyam-ı Kur'an, c.9; İmamet der Kur'an, s.182

[5] -Ebu Said Hudri, Zeyd b. Erkam, Cabir b. Abdullah Ensari, İbn-i Abbas, Berra b. Azip, Huzayfa, Ebu Hueryre, İbn-i Mesut, Amir b. Leyla bu 110 sahabeden bazılarıdır.

[6] -Maide/55

[7] -ed-Durru'l Mensur, c.2, s.293

[8] -Esbabu'n Nüzul, s.148

[9] -Tefsir-ul Keşşaf, c.1, s.649

[10] -Tefsir-i Fahru Razi, c.12, s.26

[11] -Tefsir-i Taberi, c.6, s.186

[12] -el-Ğadir, c.2, s.52-53

[13] -Nisa/59

[14] -Tefsir-i Burhan'da bu ayet hakkında Ehl-i Beyt (a.s)'ın kaynaklarından onlarca hadis getirmiştir. Hadislerde ayetin Hz. Ali (a.s) veya Ehl-i Beyt'in diğer imamları hakkında nazil olduğu belirtilmiştir. Hatta bazı rivayetlerde on iki imam (a.s)'ın isimleri ayrı ayrı gelmiştir. (Tefsir-ul Burhan, c.1, s.381-387),

[15] -Şevahidu'l Tenzil, c.1, s.148 ila 151

[16] -el-Bahru'l Muhit, c.3, s.278

[17] -İhkaku'l Hak, c.3, s.425

[18] -Tövbe/119. Rivayetlerde doğrular'dan kasıtın Hz.Ali (a.s) ve Hz.Peygamber (s.a.a)'ın Ehl-i Beyt'i olduğu beyan edilmiştir. Ayrıca bu ayette doğrular deniyor doğru konuşanlar denmiyor açıktır ki her yönden doğruluk masumlarda olan bir vasıftır ve bu vasfa Resulullah’tan (s.a.a) sonra Hz. Ali ve diğer Ehl-i Beyt imamlarından başka hiçbir kimsenin masum olmadığında ittifak vardır. (Bkz. Yenabiu'l Meveddet, s.115, Şevahidu'l Tenzil, c.1, s.262)

[19] -Şura/23. Daha fazla bilgi için bkz: Ehl-i Beyt (a.s) ve Meveddet Ayeti.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar