Gelişmiş Arama
Ziyaret
6368
Güncellenme Tarihi: 2010/09/22
Soru Özeti
İmamlardan bazılarının imam oluşunda şüphe etmenin bir sakıncası var mı?
Soru
Acaba imamlardan bazılarının imamlığında şüphe etmenin bir sakıncası var mı?
Kısa Cevap

İslami inanç birbiriyle uyumlu ve birbirine bağlı bir zincirden ibarettir. Eğer bu zincirin bir halkası yok olursa zincir kopar ve yararsız duruma gelir. Ehl-i Beyt imamlarına inanç da bu türdendir. Bu imamların imam makamına gelmeleri Allah tarafında olduğuna göre bunlardan birinin inkar etmek bile hepsini inkar sayılır.

Ayrıntılı Cevap

İsalmi inançlar birbirine bağlı uyumlu bir zincir halkaları gibidirler. Eğer bu zincirin bir halkası zarar görür ve koparsa bütün zincir dağılır ve faydasız duruma gelir. Şöyle ki Allah inanmanın bir takım gerekleri vardır eğer bu gerekleri insan korursa o zaman Allah onun imanını kabul eder. Aksi takdirde kabul etmez. Şeytanın cennetten kovulma kıssasında görüldüğü gibi o Yüce Allah'tan kıyamete kadar insanları aldatmak için süre istedi.[1] Onun bu isteğinden anlaşılıyor ki ol Allah'a ve kıyamete inanıyordu. Ama buna rağmen Allah onu kafir olarak tanımlıyor.[2] Buna göre sırf Allah'a inanmak iman için yeterli değildir, imanın bütün gereklerine bağlı kalmak da gerekir. Allah'a inanmanın gereklerinden biri onun gönderdiği elçilere yani peygamberlere iman etmektir. Çünkü onları inkar etmek Allah'ı inkar sayılır. Yine peygamberlerin vasileri olan Ehl-i Beyt imamlarına da inanmak Peygamber'e inanmanın gereğidir. Çünkü imamlar Peygamberin emriyle onun vasilerdirler. Onları inkar etmek Peygamber'i inkar etmek sayılır. Buna göre Peygamber'i kabul edip imamları inkar etmek imanın kabul olmamasına yol açar.  Bu ilişki ve bağ imamlardan hepsi hakkında geçerlidir. Yani imamlardan birini inkar etmek tümünü inkar etmek gibidir. Çünkü onlardan her birine inanmanın delili diğerlerine inanmanın delilinin aynısıdır. Onlardan her biri, bir biri ardınca Peygamber'in vasileridirler. İmamlardan her biri önceki imamı tasdik ederek sonrakini tanıtmıştır. Buna göre onlardan birini inkar etmek gerçekte diğerlerini de inkar sayılır ve onların hepsi Peygamber (s.a.a) tarafından belirlendiğine göre onları inkar etmek Peygamber'i inkar sayılır.

Son olarak konuyla ilgili bazı kısa hadislere işaret edelim: İmam Ca'fer Sadık Ehl-i Beyt imamlarından olan babaları vasıtasıyla Peygamber'den (s.a.a) şöyle nakleder: Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: "Benim halifelerim on iki kişidirler, onların ilki Ali b. Ebi Talip'tir ve sonuncuları Kaim'dir. Onlar benim halifelerim, vasilerim benden sonra ümmetimin önderleri ve hüccetlerimdirler. Kim bunların imamlığına ikrar ederse mümindir ve kim onları inkar ederse kafirdir."[3]

Diğer bir hadiste İmam Ca'fer Sadık (a.s) şöyle buyurur: "Kim bizim sözümüzü kabul etmezse gerçekte Allah'ın sözünü kabul etmemiştir ve kim Allah'ın sözünü kabul etmezse müşriktir."[4]

Yine başka bir hadiste İmam Musa Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kim bize düşmanlık beslerse gerçekte Peygamber'e düşmanlık beslemiş böyle birisi Allah'ın düşmanıdır ve Allah'ın düşmanı cehennem ateşini hak eder."[5]  

1- İlgili dizinler: Hz. Ali'ye itaat etmemek ve Allah'ı inkar (site: 1367)

2- Namazı inkar edenin kişinin kafir oluşu (site: 3313)



[1] "قالَ رَبِّ فَاَنظِرنِی ِالَی َیوِم یُبعَثُون ..."، Hicr: 36

[2] Bakara: 34

[3] عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ آبَائِهِ عَنِ النَّبِیِّ ص قَالَ الْأَئِمَّةُ بَعْدِی اثْنَا عَشَرَ أَوَّلُهُمْ عَلِیُّ بْنُ أَبِی طَالِبٍ وَ آخِرُهُمُ الْقَائِمُ فَهُم خُلَفَائِی و أَوصِیَائِی و أَولِیَائِی وَ حُجَجُ اللَّه عَلَی اُمّتِی بَعدِی الْمُقِرُّ بِهِمْ مُؤْمِنٌ وَ الْمُنْکِرُ لَهُمْ کَافِرٌ"، Bk Şeyh Saduk el-fakıh, c. 4 s. 180 H. 5406 Camia Mudderrisin Bas. Elbette kafir olmaktan maksat burada onun fıkhi anlamı değil lugat anlamıdır. Yani gerçekleri gizleyen kişidir böyle birisi.

[4] "الرَّادُّ عَلَینَا الرَّادّ عَلَى الله وَ هُوَ عَلَى حَدِّ الشَّرکِ بِاللهِ..."؛ Kuleyni, el-Kafi, c. 1 s. 68 Daru'l-Kutub el-İslamiye bas.

[5] "ألا یا عبد الرحمن من أبغضنا فقد أبغض محمدا و من أبغض محمدا فقد أبغض الله جل و علا، و من أبغض الله جل و علا کان حقا على الله أن یصلیه النار و ماله من نصیر" Muhammed Bakır Meclisi c. 97. s. 122 Muessestu'l-vefa Beyrut 1404

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar