Gelişmiş Arama
Ziyaret
7223
Güncellenme Tarihi: 2010/09/07
Soru Özeti
Hilyetü’l-Muttakin kitabı kadınların yerini şanlarına yakışır şekilde beyan etmiş midir?
Soru
Hilyetü’l-Muttakin kitabı kadınların yerini şanlarına yakışır şekilde beyan etmiş midir? Bu kitap hakkındaki görüşünüz nedir?
Kısa Cevap

Şia’nın bakışında Kur’an dışında hiçbir kitaba yüzde yüz güvenilemez. Bu yüzden kitaplarda ve özellikle de hadis kaynaklarında beyan edilen konular iki yönden yani senet ve delalet açısından incelenmeli, eğer İslam’ın genel usulleri ve Kur’an öğretileriyle çelişmezse kabul edilmelidir. Hilyetü’l-Muttakin kitabındaki zaafları ve bazı rivayetler bağlamındaki problemleri kabul etmekle birlikte genel olarak şöyle söylemek mümkündür: Bu kitabın karı ve koca yaşantısı bağlamında ahlakî veya hukukî ilişkilerin niteliği hakkında masumlardan (a.s) naklettiği rivayetler karı ve koca arasında huzur sağlama ve sevgiyi güçlendirme hedefini gütmektedir. Bu, Kur’an’ın bakışı ve kadın hakkındaki değerleriyle hiçbir şekilde çelişmemektedir. Aksine Hilyetü’l-Muttakin’in açıklamalarında kadın daha çok övülmüş ve saygıyla anılmıştır.

Ayrıntılı Cevap

Hilyetü’l-Muttakin’in kadın ve erkek hususundaki açıklamaları hakkında izahta bulunmadan önce kadın ve erkek ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim, Peygamberin (s.a.a) hadisleri ve imamların (a.s) rivayetlerinden yansıyan perspektifi bilmemiz lazımdır: Kur’an ve rivayetlerin perspektifinde kadın ve erkek bir cinsten olup her biri diğeri için ve birbirinin huzurunu temin etme gayesiyle yaratılmıştır. Yüce Allah o ikisi arasında özel bir ilgi yaratmıştır. Her biri diğerinin örtü ve ziynetidir. Biri diğerinin aracı değildir. Her ikisi de davranışlarının neticelerini elde edecektir. Eğer birinin diğerine yönelik bir hak taşıdığı tespit edilirse, ona yönelik vazifesi de vardır. Kadına tıpkı görevleri gibi bir takım değerli haklar verilmiştir.[1] Sorunuza gelince, şöyle söylemeliyiz: Şia ve Ehli Beyt’in bakışında Kur’an dışında hiçbir kitaba yüzde yüz güvenmek mümkün değildir. Bu yüzden kitaplarda ve özellikle de hadis kaynaklarında beyan edilen konular iki yönden yani senet ve delalet açısından incelenmeli, eğer İslam’ın genel usulleri ve Kur’an öğretileriyle çelişmezse kabul edilmelidir. Aksi takdirde ise kabul edilmesi mümkün değildir. Hilyetü’l-Muttakin kitabındaki zaafları ve bazı rivayetler bağlamındaki problemleri kabul etmekle birlikte genel olarak şöyle söylemek mümkündür: Bu kitaptaki konular[2] (kadın ve erken hakkında) üç çeşit perspektif sunmaktadır: A. Kadın cinsinin övülmesi ve methedilmesi. B. Erkeğin kadına yönelik saygılı bakış ve davranışı. C. Kadının erkeğe yönelik saygılı bakış ve davranışı.

A. Birinci perspektifin (kadın cinsinin övülmesi ve methedilmesi) bu kitaptaki delilleri şu tür hususların vurgulanması ve zikredilmesidir: 1. Hak Teâlâ kızlara oğlanlardan daha çok şefkatlidir. 2. Kız koklanan bir güldür. 3. Büyük İslam Peygamberi (s.a.a) kızların babasıydı. 4. Kız hayır, oğlan ise nimettir. Yüce Allah hayrı ödüllendirir, nimetten ise sorar. 5. Kızının ölümünü arzulayan ve bu halde ölen hiç kimsenin amellerine sevap yazılmaz ve kıyamette günahkârlardan olur.

B. İkinci perspektifin (erkeğin kadına yönelik saygılı bakış ve davranışı) delilleri de şu gibi hususlardır: 1. Kadınları sevmek, peygamberlerin (a.s) ahlakındandır. Kadınları çok sevmek İslam Peygamberinin (s.a.a) sünnetindendi. O, dünyada namaz, hoş koku ve kadın diye üç şeyi beğenmişti. 2. Kadınlara sevgi beslemek, imanın artmasına neden olur. 3. Sizin en hayırlınız kadına en iyi davranan kimsedir. 4. Allah’ın en sevdiği kulları, kadına çok ihsanda bulunan kimsedir. 5. Kadın güldür, hizmetçi değildir. 6. Kadının güzellik ve hoşnutluğunun korunması, onun şanına yakışmayan işlerin kendisine dayatılmamasıdır. 7. Bir gelin senin evine geldiği zaman, oturması için ayakkabısını al ve ayaklarını yıka ve evin sonuna kadar o suyu serp. 8. Kadının hakkı; onu doyurman, her mevsimin elbisesini alman, süslenme araçlarını temin etmen, ev araçlarını sağlaman ve bir kötülük yaptığında da onu bağışlamandır. 9. Kadının haklarını eda etmemekten Allah’tan kork. Ama ince elbise isteme gibi fesada neden olan hususlarda kadına uyma.

C. Üçüncü perspektif (kadının erkeğe yönelik saygılı bakış ve davranışı) hakkında bu kitapta şu tür hususlara yer verilmiştir: 1. Kadınların en hayırlısı kocası ve evlatlarına yönelik şefkati çok ve iffetli olandır. 2. Kocası için süslenmesi, fazla yalnız kalmaması ve cima isteminde kocayı ret etmesi durumunda meleklerin lanetine uğramış olacağı. 3. Eğer kadın kocasını karşılarsa veya ona eşlik ederse ve zorluklarda ona gönül verirse, bu kadın ilahî memurlardan olacak ve bir şehidin sevabının yarısını alacaktır. 4. Kadınların en kötüleri, kocasına kin duyan, kötü amelleri işlemede pervasız olan, başkaları için kendini süsleyen, kendisini kocasından gizleyen ve kocasın özrünü kabul etmeyenlerdir. 5. Eğer kadın ben kocamdan bir hayır görmedim derse, onun amelleri için bir sevap olmaz. 6. Kadın kocasına itaat etmelidir. Karısının mümin olması, erkeğin ona baktığında mutluluk duyması, kendisi olmadığı zaman eşinin mal ve haysiyetini koruması bir erkek için dünyevî ve uhrevî güzelliktir. Netice itibariyle, Hilyetü’l-Muttakin kitabında kadın ve erkeğin ilişkisi hakkında belirtilenler, kadının erkek karşısındaki görevleriyle sınırlı değildir. Buna ek olarak, kitapta erkeğin de görevleri belirtilmiştir. Artı, açıklamaların çoğu da kadınların haklarının eda edilmesi ve onlara saygı duyulması hususundadır.[3]



[1] Bkn: Rum. 187, Bakara. 32, Nisa. 228 ve Nehcü’l-Belağa, Subhi Salih ve Abduh, Hutbe. 216.

[2] Bkn: Hilyetü’l-Muttakin, bap. 4, fasıl. 1, 4, 7.

[3] Daha fazla bir açıklama için bkn: Hukuk-ı Mütakabil-ı Zen ve Merd, Mutahhari, Murteza, Hukuk-ı Zen Der İslam, Misbah Yezdi, Muhammed Taki.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar