Gelişmiş Arama
Ziyaret
7255
Güncellenme Tarihi: 2010/09/07
Soru Özeti
Hilyetü’l-Muttakin kitabı kadınların yerini şanlarına yakışır şekilde beyan etmiş midir?
Soru
Hilyetü’l-Muttakin kitabı kadınların yerini şanlarına yakışır şekilde beyan etmiş midir? Bu kitap hakkındaki görüşünüz nedir?
Kısa Cevap

Şia’nın bakışında Kur’an dışında hiçbir kitaba yüzde yüz güvenilemez. Bu yüzden kitaplarda ve özellikle de hadis kaynaklarında beyan edilen konular iki yönden yani senet ve delalet açısından incelenmeli, eğer İslam’ın genel usulleri ve Kur’an öğretileriyle çelişmezse kabul edilmelidir. Hilyetü’l-Muttakin kitabındaki zaafları ve bazı rivayetler bağlamındaki problemleri kabul etmekle birlikte genel olarak şöyle söylemek mümkündür: Bu kitabın karı ve koca yaşantısı bağlamında ahlakî veya hukukî ilişkilerin niteliği hakkında masumlardan (a.s) naklettiği rivayetler karı ve koca arasında huzur sağlama ve sevgiyi güçlendirme hedefini gütmektedir. Bu, Kur’an’ın bakışı ve kadın hakkındaki değerleriyle hiçbir şekilde çelişmemektedir. Aksine Hilyetü’l-Muttakin’in açıklamalarında kadın daha çok övülmüş ve saygıyla anılmıştır.

Ayrıntılı Cevap

Hilyetü’l-Muttakin’in kadın ve erkek hususundaki açıklamaları hakkında izahta bulunmadan önce kadın ve erkek ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim, Peygamberin (s.a.a) hadisleri ve imamların (a.s) rivayetlerinden yansıyan perspektifi bilmemiz lazımdır: Kur’an ve rivayetlerin perspektifinde kadın ve erkek bir cinsten olup her biri diğeri için ve birbirinin huzurunu temin etme gayesiyle yaratılmıştır. Yüce Allah o ikisi arasında özel bir ilgi yaratmıştır. Her biri diğerinin örtü ve ziynetidir. Biri diğerinin aracı değildir. Her ikisi de davranışlarının neticelerini elde edecektir. Eğer birinin diğerine yönelik bir hak taşıdığı tespit edilirse, ona yönelik vazifesi de vardır. Kadına tıpkı görevleri gibi bir takım değerli haklar verilmiştir.[1] Sorunuza gelince, şöyle söylemeliyiz: Şia ve Ehli Beyt’in bakışında Kur’an dışında hiçbir kitaba yüzde yüz güvenmek mümkün değildir. Bu yüzden kitaplarda ve özellikle de hadis kaynaklarında beyan edilen konular iki yönden yani senet ve delalet açısından incelenmeli, eğer İslam’ın genel usulleri ve Kur’an öğretileriyle çelişmezse kabul edilmelidir. Aksi takdirde ise kabul edilmesi mümkün değildir. Hilyetü’l-Muttakin kitabındaki zaafları ve bazı rivayetler bağlamındaki problemleri kabul etmekle birlikte genel olarak şöyle söylemek mümkündür: Bu kitaptaki konular[2] (kadın ve erken hakkında) üç çeşit perspektif sunmaktadır: A. Kadın cinsinin övülmesi ve methedilmesi. B. Erkeğin kadına yönelik saygılı bakış ve davranışı. C. Kadının erkeğe yönelik saygılı bakış ve davranışı.

A. Birinci perspektifin (kadın cinsinin övülmesi ve methedilmesi) bu kitaptaki delilleri şu tür hususların vurgulanması ve zikredilmesidir: 1. Hak Teâlâ kızlara oğlanlardan daha çok şefkatlidir. 2. Kız koklanan bir güldür. 3. Büyük İslam Peygamberi (s.a.a) kızların babasıydı. 4. Kız hayır, oğlan ise nimettir. Yüce Allah hayrı ödüllendirir, nimetten ise sorar. 5. Kızının ölümünü arzulayan ve bu halde ölen hiç kimsenin amellerine sevap yazılmaz ve kıyamette günahkârlardan olur.

B. İkinci perspektifin (erkeğin kadına yönelik saygılı bakış ve davranışı) delilleri de şu gibi hususlardır: 1. Kadınları sevmek, peygamberlerin (a.s) ahlakındandır. Kadınları çok sevmek İslam Peygamberinin (s.a.a) sünnetindendi. O, dünyada namaz, hoş koku ve kadın diye üç şeyi beğenmişti. 2. Kadınlara sevgi beslemek, imanın artmasına neden olur. 3. Sizin en hayırlınız kadına en iyi davranan kimsedir. 4. Allah’ın en sevdiği kulları, kadına çok ihsanda bulunan kimsedir. 5. Kadın güldür, hizmetçi değildir. 6. Kadının güzellik ve hoşnutluğunun korunması, onun şanına yakışmayan işlerin kendisine dayatılmamasıdır. 7. Bir gelin senin evine geldiği zaman, oturması için ayakkabısını al ve ayaklarını yıka ve evin sonuna kadar o suyu serp. 8. Kadının hakkı; onu doyurman, her mevsimin elbisesini alman, süslenme araçlarını temin etmen, ev araçlarını sağlaman ve bir kötülük yaptığında da onu bağışlamandır. 9. Kadının haklarını eda etmemekten Allah’tan kork. Ama ince elbise isteme gibi fesada neden olan hususlarda kadına uyma.

C. Üçüncü perspektif (kadının erkeğe yönelik saygılı bakış ve davranışı) hakkında bu kitapta şu tür hususlara yer verilmiştir: 1. Kadınların en hayırlısı kocası ve evlatlarına yönelik şefkati çok ve iffetli olandır. 2. Kocası için süslenmesi, fazla yalnız kalmaması ve cima isteminde kocayı ret etmesi durumunda meleklerin lanetine uğramış olacağı. 3. Eğer kadın kocasını karşılarsa veya ona eşlik ederse ve zorluklarda ona gönül verirse, bu kadın ilahî memurlardan olacak ve bir şehidin sevabının yarısını alacaktır. 4. Kadınların en kötüleri, kocasına kin duyan, kötü amelleri işlemede pervasız olan, başkaları için kendini süsleyen, kendisini kocasından gizleyen ve kocasın özrünü kabul etmeyenlerdir. 5. Eğer kadın ben kocamdan bir hayır görmedim derse, onun amelleri için bir sevap olmaz. 6. Kadın kocasına itaat etmelidir. Karısının mümin olması, erkeğin ona baktığında mutluluk duyması, kendisi olmadığı zaman eşinin mal ve haysiyetini koruması bir erkek için dünyevî ve uhrevî güzelliktir. Netice itibariyle, Hilyetü’l-Muttakin kitabında kadın ve erkeğin ilişkisi hakkında belirtilenler, kadının erkek karşısındaki görevleriyle sınırlı değildir. Buna ek olarak, kitapta erkeğin de görevleri belirtilmiştir. Artı, açıklamaların çoğu da kadınların haklarının eda edilmesi ve onlara saygı duyulması hususundadır.[3]



[1] Bkn: Rum. 187, Bakara. 32, Nisa. 228 ve Nehcü’l-Belağa, Subhi Salih ve Abduh, Hutbe. 216.

[2] Bkn: Hilyetü’l-Muttakin, bap. 4, fasıl. 1, 4, 7.

[3] Daha fazla bir açıklama için bkn: Hukuk-ı Mütakabil-ı Zen ve Merd, Mutahhari, Murteza, Hukuk-ı Zen Der İslam, Misbah Yezdi, Muhammed Taki.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar