Gelişmiş Arama
Ziyaret
16893
Güncellenme Tarihi: 2010/01/24
Soru Özeti
Âli İmran Suresinin 14. Ayetini dikkate alarak, kadınlar da erkekler için aşağılık maddi işler kısmından sayılıp dört ayaklı hayvanlar cinsinden mi hesap edilir?
Soru
Âli İmran Suresinin 14. Ayetinde, dünyevi şeylere sevgi beslemek yerilme konusu yapılmış ve aşağılık maddi işlerden sayılmıştır. Aynı ayette dünyevi şeylerin hangi şekilde yansıdığı da açıklanmıştır. Söz konusu bu yansımalar şunlardan ibarettir: Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler. Burada sorulması gereken soru şudur: Acaba kadınlar da erkekler için aşağılık maddi işler kısmından sayılıp dört ayaklı hayvanlar cinsinden mi hesap edilir?
Kısa Cevap

Söz konusu ettiğiniz sorunun cevabında şöyle denilmesi gerekir: Sizin Ali İmran Suresinin 14. Ayetinden yaptığınız çıkarım yanlış bir çıkarım olup ayetin manasına dikkat edilirse, sizin açıkladığınızın dışında bir şey anlaşılır. Ayette şöyle buyrulur: “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliliğidir Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.”Bu ayet, insanların yaşamında tekvini ve doğal işlerinden birisine işaret eder. Herkesin yaşamında kadınların, evladın ve malların sevgisi vardır. Ayet, maddi şeyleri madde olması hasebiyle kötü olduğunu açıklamamış bilakis, sadece insanın bir takım dünya alakalarını beyan etmiştir. Tefsirlerin esasınca burada kadınların (eşlerin), çocukların, malın ve servetin sevgisini insanın yaratılışında icat eden bizzat Allah’ın kendisidir ve insan bu vesile ile tekâmül ve kendisini yetiştirme yolunda karar kılacak ve insaniyet makamının hakikatine erecektir. Sonuç itibariyle dünyevi nimetlerin sıralanması o kadarda önemli değildir ve insana söz konusu bu şeylere gönül bağlamaması; Allah yolunda cihat etmesi hatırlatılmaktadır.

Bu ayette Kur’an, kadınları sevmenin yanında (müennes cins), oğulların sevgisini de (müzekker cins) açıklayarak çok ince ve latif bir noktayı hatırlatıyor. Dolayısıyla sizin erkekler (müzekker cins) konusunda da eleştirinizin doğru olması gerekir!! Birkaç ismin art arda sıralanması, bunların bir derecede olduğu çıkarımını zorunlu kılmaz. Bir kimse “Ben babam, annem ve özel arabayla geziye gittim” demesi, babanın veya annenin ve hatta özel arabanın aynı derecede olduğu anlamı taşımaz!

Ayetin tefsiri:

Kur’an ayetlerini tefsir etmenin yöntemlerinden bir tanesi, bir ayetin kapsayıcı tefsirini yapabilmek için bir önceki ve bir sonraki ayetleri güzelce mütalaa etmektir. Söz konusu yapılan ayette bu ayetlerdendir; önceki ayetlerde kâfirlerden veya kendi gerçek yaşamını oğul ve mallara sahip olmakta bilen kimselerden bahsedilmektedir ve bu, onların gurur ve kibirlenmesine sebep olmuştur. Bu kimseler, bu şeylere sahip olmakla ebedi olacaklarını ve Allah’a ihtiyaç duymayacaklarını hissediyorlardı. Bu ayet, gerçekte önceki konuyu ki; “Ey kâfirler! Dünyanın ziynetlerinden; kadınlara, oğullara, külçe külçe altın ve gümüşe ve… bağlanarak, asıl hedefiniz olan Allah’a kulluk etmekten gafil olmayınız” buyruğunun tamamlayıcısıdır.

Allame Tabatabai “Tefsiru’l mizan” da şöyle buyuruyor: “Bu ve bundan sonraki ayet, bundan önceki ayetin açıklaması ve gerçeğin dikkatlere sunulması niteliğindedirler. 
Çünkü bundan önce, şöyle bir ayet yer almıştı. "Şüphesiz inkâr edenler, onların 
malları da, çocukları da kendilerini Allah'tan müstağni kılmaz." 
Buradan anlaşılıyor ki, onlar, mal ve evlat sahibi olmakla Allah'tan 
müstağni olunacağına, insanın Allah'a ihtiyacının kalmayacağına inanıyorlardı. İşte bu ayet de, böyle bir anlayışa sahip olmalarının 
sebebinin bu tür tutkulu şehvetler üzerine yumulmaları, bunları esas amaç edinerek ahiretle ilgili meselelere duyarsız kalmaları 
olduğunu vurguluyor. Dünyanın çekici güzelliklerine yönelik tutkulu 
bağlılıkları yüzünden olguları birbirine karıştırmışlardır. Çünkü bunlar dünya hayatının metaıdır. Bunların tek özellikleri, Allah katındaki güzel akıbete ulaşmaya yönelik birer ön hazırlık olmalarıdır.”

Gerçekte önceki ayetler ve bu ayet, biz insanlara çok daha geniş bir mesaj vermek istiyor; ey insan! Size sunduğumuz bu nimetlerden uygun yararlanın, Allah’ı unutmayın ve gaflete düşüp yolunuzu şaşırmanıza vesile olacak bu nimetlere bağlanmayın.

İlgili indeksler:

Soru 2554 (Site: tr2713) (Kur’an ve erkeklerin kadınlar üzerindeki idareciliği).

Soru 5455 (Site: tr5673) (Erkeğin kadından üstün olmayışı).
 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar