Gelişmiş Arama
Ziyaret
77031
Güncellenme Tarihi: 2009/07/08
Soru Özeti
Bakara suresinin 228. ayeti erkeğin kadından üstün olduğunu söylemektedir. Bu durum, Allahın adaletiyle çelişmez mi?
Soru
Bakara suresinin 228. ayeti erkeğin kadından üstün olduğunu söylemektedir. Bu, Allahın adaletiyle çelişmez mi?
Kısa Cevap

Söz konusu ayet boşanmış kadınlar hakkında olup ric'i talak yani, boşandıktan sonra erkeğin kadının iddeti dolmadan karısına dönmesi hakkındadır ve genel bir kaideye, yani kadınların haklarıyla vazifelerinin arasında bir eşitliğin olduğuna işaret etmektedir.

 

Bu ayete ve Kur'an'ın diğer ayetlerinin üslubuna baktığımızda üstünlüğün takvada olduğunu görmekteyiz. Kur'an, ahkam ve vazifelerde kadınla erkek arasında eşitliği kabul etmemekte ve adaletin taraftarıdır. Bu esasa dayanarak ailenin idaresini erkeklere yüklemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu ayet-i kerime ric'i talak hakkında olup şöyle buyurmaktadır: “…Kocaları, (onlarla) aralarını düzeltmek ve uzlaşmak isterlerse, bu süre içerisinde onları geri almaya tam olarak hak sahibidirler. Kadınların yükümlülükleri kadar (erkekler üzerinde) hakları da vardır. Ama erkekler, onlara karşı bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah, üstündür ve hikmet sahibidir.” [1]

 

Ayet, İslama göre kadının hak ve vazifelerinin birbirleriyle uyumlu olduğuyla ilgili önemli bir kurala işaret etmektedir (nitekim erkeklerinde hak ve vazifeleri birbirleriyle uyumludur); yani kadınların hakkıyla vazifeleri arasında eşitlik vardır. Bunun terside aynıdır, yani, birine bir hak verilirse karşılığında o hak ölçüsünde vazife de verilmektedir. İşte bu temel kural kadınla erkek arasında ki adaletin kaynağıdır.

 

İslam kadınla erkeğin eşit olduğu iddiasında değildir, İslam kadın erkek arasında adaletin olduğu iddiasındadır. Zira kadınla erkek arasındaki ruhi, cismi vs. farklılıkların olduğunu kimse inkar edemez. Bu farklılıklar onların vazifelerinin de farklı olmasına neden olmaktadır. Bu adaletin ta kendisindir. Farklılıklarla birlikte eşit vazifelere sahip olsaydılar bu adalete aykırı olurdu. [2]

Yukarıda söylenenler ve başarılı ve mutlu bir ailenin iyi bir idareciye ihtiyacı olduğu göz önüne alındığında ve konuya bağnazlıktan uzak bir şekilde baktığımızda cismi, ruhi, vs. durumlarından dolayı erkeğin aile reisi olması gerekir. [3]

 

Demek ki İslama göre erkekler bir yönden kadınlardan üstün olsalar da, bu üstünlük ve derece onlara çeşitli görevleri de yüklemiştir. Bu görevler kadınlardan istenmemiştir.

 

Ne ilginçtir ki, ayetin sonunda “ Allah yüce ve üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir ” diye buyrulmaktadır. Bu nurlu sözler ilahi kanun ve tedbirin herkesin toplumda, yaratılış kanununun belirlediği ve bedensel yapısına uygun olan vazifesini yerine getirmesi gerektiğine işarettir. [4]

 

Sonuç olarak diyoruz ki, bu ayet ve Kur ' an ' ın diğer ayetlerinin üslubuna baktığımızda, kadın ve erkeğin salih amellerinin sevaplarında farklılık olmadığını, [5] ölçünün takva olduğunu, [6] bu yönlerden kadınla erkeğin arasında bir fark olmadığını görüyoruz. Ayetin erkeklerin üstün olduğundan kastı yalnızca ailenin yönetim ve himayesinin erkeğe ait olduğudur, yoksa onun her yönden üstün olduğunu kastetmiyor.

Daha fazla bilgi için bkz: Kur'an ve Erkeklerin Kadınlara İçin Kavvam/Dayanak Olmaları, 2554. soru (site: 2713)



[1]   - Bakara/228

[2]   - Kadınla erkeğin arasında ki adaletin manası, onların her yönden eşit oldukları ve beraber hareket edecekleri anlamında değildir. Kadınlar farklı görevler için yaratılmıştır, bu nedenle hisleride farklıdır. Yaratılış kanunu hassas annelik vazifesini ve güçlü nesilleri yetiştirmeyi kadına yüklediği için duygu ve hisleride ona daha çok vermiştir. Öte yandan bu kanun ağır toplumsal vazifeleri erkeğe yüklerken düşünce payını da ona daha çok vermiştir. Eğer adalet istiyorsak, zorluklara dayanabilme gücü ve düşünmeye ihtiyaç duyulan toplumsal vazifeleri erkeklere, duygu isteyen işleride kadınlara vermek gerekir. Dolayısıyla ailenin idaresi erkeğe, yardımcılığıda kadına verilmişitir. Ve bu, kadınların bedensel yapıları el verdiği sürece onların toplumsal işlerde görev almayacağı anlamına gelmez. Hassas annelik görevinin yanı sıra diğer önemli işleride üstlenebilir. Yine bu, kadınların maneviyatta, ilimde ve takvada erkeklerden daha daha önde olmayacağı mamasına gelmez.

Boşama hakkı (bazı özel şartlarda boşama hakkı kadına veya hakim-i şer'e verilebilir) veya iddet süresinde eşine dönme ya da yargı görevinin erkeklere verilmesi gibi kanunların kaynağı bundan dolayıdır ve söz konusu gerçeğin direkt sonucudur. Bkz: Tefsir-i Nümune, c.2, s.158

[3] - Bunlar kadın-erkek haklarının eşit olduğunu iddia eden herkes tarafından kabul edilmektedir. Zira kadın-erkek haklarının eşit olduğunu savunan ülkelere baktığımızda yüksek makam ve mevkideki yöneticilerin tamamına yakınının erkek olduğunu görmekteyiz.

[4] - Tefsir-i Nümune, c.2, s.161

[5] -Nahl/97

[6] - “Ey İnsanlar! Şüphe yok ki biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve sizi aşiretler ve kabileler haline getirdik tanışın diye; şüphe yok ki Allah katında derecesi en yüce olanınız en fazla çekinenizdir.” Hucurat/13

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10086 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • Bozgunculuğun bahsedildiği Kur’an ayetleri hangileridir?
    13595 Tefsir 2011/01/20
    Bozgunculuk ıslah karşısında olup her tahripkâr işe denir. Bundan dolayı noksanlık ve tahrip cihetinde yer alan her iş veya bireysel ve toplumsal meselelerdeki ifrat ve tefrit bozgunculuk sıfatıyla anılır. Kur’an-ı Kerim’in hedef ve misyonu insanları her türlü bozgunculuktan kurtarmaktır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’in birçok ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    49297 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Masum olmayan bir kimse Allah’ın halifeliğinin örneği olabilir mi?
    7124 Eski Kelam İlmi 2011/01/20
    Allah’ın halifeliğinin örneklerine değinmeden önce Allah’ın halifesinin kim ve vasıflarının ne olduğunu açıklamak gerekir. Hilafet ve halifelik kavramının batınında halife kılanın halifede zuhur etmesi manası saklıdır ve halife ise halife kılan özneye kimliği bağlı olan kimsedir. Halifenin ondan ayrı bir mana ve hakikati yoktur. ...
  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8484 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • İyi ve kötülerin birbirlerine karşı olan sevgi ve kini nasıldır?
    6393 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/11/12
    Sorunun açıklığa kavuşması için İmam Askeri’nin (a.s) hadisinin metnini hatırlatacağız. İmam Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurmuşlardır: “İyilerin, iyilerle dostluğu, iyiler için sevaptır, kötülerin, iyilere muhabbeti, iyiler için büyüklüktür; kötülerin, iyilerle düşmanlığı, iyiler için süstür (ziynettir) ve iyilerin, kötülerle düşmanlığı, kütüler için rüsvalıktır.”[1] Buna ...
  • Zırar mescidinin anlamı nedir? Onun inşa edilme hikâyesi nedir?
    12235 tarihi Yerler 2012/03/12
    “Zırar” Arapçada mufaale babından olup bilerek[1] zarar verme[2] anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de Tövbe suresinde Zırar mescidi macerasına işaret edilmiştir. Zırar mescidinin bu adla adlandırılmasının nedeni, bir grup münafığın İslam ve Müslümanlar aleyhine olan kendi kirli emellerini hayata geçirmek ve Hz. Peygamber ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    12817 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Kur’an’ın nüzulu hangi yılda tamamlandı?
    15341 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Peygambere nazil olan son ayet ve son sure hakkındaki rivayetler farklıdır. Bazı rivayetlerde Peygambere (s.a.a) nazil olan son surenin Nasr suresi olduğunu söylenirken bazılarında da Beraet suresinin son sure olduğunu söylenmektedir. Yine bazı rivayetlerde Bakara suresinin 281. ayetinin son ayet olduğunu söylenirken bazılarında da ‘Bugün dininizi size ikmale ...
  • Bir mercii taklit etmede kendisinin rızası gerekli midir?
    5648 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu husustaki görüşü şudur:Eğer şerî muteber yollardan (açık delil, şöhret ve vicdanî ilim) bir şahsın taklit için salahiyeti olduğu tespit edilirse, onu taklit etmek caiz olur ve kendisinin onayına gerek duyulmaz. Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

En Çok Okunanlar