Gelişmiş Arama
Ziyaret
9804
Güncellenme Tarihi: 2008/03/26
Soru Özeti
İnsanın yaratılış hedefi nedir?
Soru
Yahova şahitleri adında bir grup vardır. Bu gruptan birisi son zamanlarda şöyle bir soruyu gündeme getirmiştir:
1) Allah’ın bu âlemi yaratma hedefi ve amacı nedir?
Şöyle bir örnek vermektedir: Ben çay içmek istiyorum ve bunun için önce bardağı tasarladım ve daha sonra onu yaptım ve onunla çay içmekteyim. Buna göre bardağı yapmaktaki hedef ve amacım, onunla çay içmektir. Bu âlemin yaratılışında da Allah’ın hedef ve amacı uyum içinde olmalıdır.
2) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ben insanları ve cinleri bana ibadet etmeleri için yarattım.” Eğer insanların yaratılışındaki hedef ve amaç, onların Allah’a ibadet etmeleri ise; zihinlerde şöyle bir soru oluşmaktadır: Günümüzde insanların birçoğu Allah’a ibadet etmemektedirler. Allah’ın yaratmasında bir hata mı vardır? Niçin ibadet üzerine tasarlanan varlık ibadet etmemektedir?
Şöyle bir örnek vermektedir: Ben yayınlanan çeşitli programları izlemek için bir televizyon yaptım ve kendi tasarımda bu hedefi göz önünde tutmaktayım. Televizyonu yaptıktan sonra, onun benim amacıma uygun olmadığını ve başka bir hedef için çalıştığını gördüm. Böylesi bir durumda yaptığım tasarıda mutlaka bir hatanın olduğunu söyler ve bu tasarıyı tekrar yenilerim. Bu örneğin aynısını, Allah’ın insan üzerinde yaptığı tasarıda da bir hatanın olduğu şeklinde söyleyebilir miyiz?
Yahova şahitleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu grup hakkında elimizde bir kaynak var mıdır?
Kısa Cevap

Yahova şahitleri, Hıristiyanlığa ait bir fırkadır ve insanın yaratılış hedefi, Allah’ın isim ve sıfatlarının âlemdeki tecellisi, insan ve din hakkında sapık görüşleri vardır. Yaratılışın hedefi, Allah’a ibadet edilmesi içindir ve bir eğitim kurumundaki hedeflerin gerçekleşmesi için bütün öğrencilerin uzmanlık derecesine ulaşması gerekmediği gibi yaratılış hedefinin de gerçekleşmesi için bunun bazı şahıslar tarafından yapılması yeterlidir. Eğitim kurumunda, birçok kimse nispi ölçüde ilim elde etmekte ve uzmanlaşmaktadırlar. İlahi peygamberler ve evliyalar da insanın yaratılış hedefinin en son amacının gerçekleşmesindeki en güzel örneklerdir.

Ayrıntılı Cevap

Yahova şahitleri, Hıristiyanlığa bağlı bir mezheptir ve dünya ülkelerinin birçoğunda geniş çaplı çalışmaları vardır. Şimdiye kadar söylenenlere göre yaklaşık 13 milyon üyesi vardır. Merkezleri Amerika’dadır.

Bu fırkanın kurucusu Çarliz Tiz Rasıldır ve onu 1980 yılında kurmuştur.

Onlar bayan rahiplerden geniş bir şekilde faydalanmaktadırlar. En önemli araçlarından birisi ev kiliseleri oluşturmaktır. Bu grubun faaliyetleri günden güne artmaktadır. Hedeflerinden birisi de Hıristiyanlığın dostluk ve barışçıl bir din ve İslam’ın da sert ve savaşçı bir din olduğu şeklinde propaganda yapmaktır. Bu grup, kendi inançlarına göre yazılmış olan “Yeni dünyanın tercümesi” adlı sözde mukaddes bir kitabın yayınlayarak sesli ve görüntülü materyallerle gençler üzerinde etkili olmaya çalışmaktadırlar. [1]

Bu fırkanın, Hıristiyanların da kabul etmedikleri inançları, “Ebedi Hayata Hidayet Eden Hakikat”, “Sizleri Mutlu Edecek Bir Müjde” ve “Deniz Feneri” kitaplarında bulunabilir.

 

Bu fırkanın bazı inançları:

1. Şeytan bu dünyanın görünmez yöneticisidir.

2. İnsanın ruhu yoktur ve o öldüğü zaman, kıyamet günü dirilmesi için ondan bir şey kalmaz.

3. Allah, merhametli olduğu için insanları cehenneme atarak cezalandıramaz… [2]

Sorulan soru onların şu inançlarıyla ilgilidir:

“Allah’ın yeryüzünü yaratmasındaki hedefi, insanların sonsuza kadar onun üzerinde hayattan tat almaları içindir ve bu hedef, ileride bu dünyada oluşacak bir cennette gerçekleşecektir. [3]

Sorulan iki sorunun sonucu şundan ibarettir: Kuran’da zikredilen yaratılışın hedefine (Allah’ın cin ve insanlar tarafından ibadet edilmesi) baktığımızda, bu hedefin gerçekleşmediğini görmekteyiz. Çünkü insanların çoğunluğu Allah’a ibadet etmemektedirler.

Cevap:

Akli ve şer’i delillere göre, Allah’ın zatı ve sıfatları vardır ve bunlar sıralarına göre bazı etkileri vardır. Allah’ın sıfatlarının tecellisi olan âlemlerin ve varlıkların yaratılması da bu etkiler arasında yer alır. Bu yaratıklar içerisinde Allah-u Teala, ilahi isimlerin tecellisi olabilecek bir varlığı yaratmıştır ve o da insandır. Kendi iradesiyle doğru veya yanlış yolda ilerleyebilecek ve Allah’ın emirlerine ilmi ve ameli açılardan uyarak onun yeryüzündeki halifesi olabilecek bir varlık.

Acaba insanlar, ne ölçüde bu kemale ulaşarak bu hedefi gerçekleştirmişlerdir?

1. İnsanlığın genel gidişi kemale doğrudur. İnsanların geneli fıtratlarını izlemektedirler ve eğer hata ve yanlış varsa bu, daha çok yöneticilerin, fikri önderlerin ve kötü insanların, insanlığın genel hayat çizgilerini saptırmaları ve kurnazlık ve hileyle ubudiyet yolundan alı koymaları sonucundadır.

2. Bir eğitim kurumunun hedeflerinin gerçekleşmesi için bütün öğrencilerin uzmanlık derecesine ulaşması gerekmediği gibi yaratılış hedefinin de gerçekleşmesi için bunun bazı şahıslar tarafından yapılması yeterlidir. Eğitim kurumunda, birçok kimse nispi ölçüde ilim elde etmekte ve uzmanlaşmaktadırlar. İlahi peygamberler ve evliyalar insanın yaratılış hedefinin en son amacının gerçekleşmesindeki en güzel örneklerdir.

3. İnsanın, televizyon gibi iradesiz araçlara benzetilmesi, yanlış bir benzetmedir. Bu araçları yapan insandır ve bazen ilminin yetersiz olmasından dolayı yapıp kullandığı bir alet hakkında yapmış olduğu hesapların yanlış olduğunu itiraf etmekte ve o aleti yeniden tasarlamaktadır. Ama insanın yaratıcısı Allah Teala’dır ve O’nun bilgisi her şeyi kuşatmıştır. O, varlıkları en ince ayrıntılarına kadar bilmektedir bu yüzden tasarısında en ufak bir hatası olamaz.

Burada şöyle bir soru ortaya atılabilir: Günümüzde insanların çoğunun Allah’a ibadet etmiyorlar; eğer Allah, yaratılışın bütün sırlarını biliyorsa, neden O’nun yarattığı insan yaratılışın hedefi olan ibadeti yerine getirmemektedir? Cevap olarak şöyle söyleyebiliriz: Allah, insanlarla birlikte melek adında başka bir varlık da yaratmıştır. Melekler hiçbir zaman O’na isyan etmemekte ve sürekli O’na itaat etmektedirler. Allah, eğer isteseydi, önceden de yaptığı gibi, sadece kendisine ibadet edecek bir varlığı yaratabilirdi. Ama O, irade ve özgürlüğüyle ve hür seçeneğiyle O’na ibadet edecek bir varlık yaratmak istemiştir. Öylesine bir özgür varlık ki bütün isyan etme imkânlarına sahip olmasına rağmen ona doğru yönelip onun emirlerine boyun eğsin. Eğer günümüzde bir grup O’na itaatsizlik ediyorsa, Allah’ın insana verdiği iradenin sonucundadır ve bu yapılan tasarıda bir hatanın olmasından dolayı değildir. Yani Allah insan ve cinleri her türlü ibadet için değil hür iradeye dayalı bir ibadet için yaratmıştır. Hür iradeye dayalı ibadetin ise aynen bir makine de olduğu gibi her zaman aynı şekilde vuku bulması düşünülemez.

Diğer yandan da eğer ekollerin ve mezheplerin birbirlerine karşı suçlamalarını bir kenara bırakarak daha geniş açıdan bakacak olursak, hatta bugün dahi, büyük bir çoğunluğun, her grubun kendi inancına göre, Allah’a ibadet ettiğini göreceğiz.

İslam dininin öğretilerine göre, Peygamber’den sonra uyulması gereken hak din İslam’dır. Ama İslam dışındaki bazı gruplara İslam ulaşmamış veya kötü tanıtılmışsa kendi inançlarına uymada mazurdurlar.

Bunlardan başka Allah’ın, salih kullarına, geleceğin iyilerin elinde olacağı, insanlığın bütün sorunlarının çözüleceği ve ezici çoğunluğun İslam’ın öngördüğü şekilde Allah’a ibadet edeceği vaadini verdiğine inanmaktayız ve geleceğin iyilerin elinde olacağı vaadi diğerr ilahi dinlerde de vardır.

Vaat edilen o gündeki huzur gerçekte, Allah’a hakkınca ibadet etme ve saadet ve kemal merhalelerini kat etme için ortamın hazırlanmasıdır. Kuran-ı Kerim’in de buyurduğu gibi: “Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti. Onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar.” [4]

İlgili konular:

1. Yaratılışın Hedefi, no: 1632, site: 1711.

2. İnsan ve Âlemin Yaratılış Hedefi, no: 1052.

3. İnsanın Yaratılış Hedefi, no: 2263, site: 2401.



[1] Güneş ve Gölgeler, s: 315, Muhammed Taki Feali.

[2] Hıristiyanların siyasetleri, daha fazla bilgi için Hıristiyanlığın ansiklopedisi ve www.ngoic.com sitelerine başvurabilirsiniz.

[3] “Allah-u Teala, meleklere, şehvet olmaksızın akıl ve hayvanlara da, akıl olmaksızın şehvet vermiştir. Ama insanoğluna her ikisini de vermiştir. Onlardan kimin aklı şehvetine galip gelirse, o meleklerden daha hayırlı olacak ve kimin de şehveti aklına galip gelirse, o da hayvanlardan daha aşağı olacaktır.” (Vesail-uş Şia, c: 15, s: 209) Alulbeyt baskısı, H. 1409. Kum

[4] Nur suresi 55. ayet: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِینَ آمَنُوا مِنکُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَیَسْتَخْلِفَنَّهُم فِی الْأَرْضِ کَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِینَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَیُمَکِّنَنَّ لَهُمْ دِینَهُمُ الَّذِی ارْتَضَى لَهُمْ وَلَیُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا یَعْبُدُونَنِی لَا یُشْرِکُونَ بِی شَیْئًا

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar