Gelişmiş Arama
Ziyaret
7207
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
Kadınları sınırlandırmak doğru bir şey midir?
Soru
Kadınları sınırlandırmak ve erkekleri serbest bırakmak doğru bir şey midir?
Kısa Cevap

Toplumun sağlıklı (huzurlu) olması, hangi cinsten (erkek veya kadın) olursa olsun bireyin yetiştirilmesine, bireylerin sağlığı da onların doğru bir şekilde eğitilmesine bağlıdır. İslam’ın çocuğun eğitimi (eğitimin ilk basamağı) alanında ve diğer alanlarda faydalı düsturları vardır. Onlara doğru bir şekilde amel edilirse toplumda sağlıklı olur. Bu şekilde artık dayatmaya dayalı yöntemlere ve aşırı sınırlamalara gerek kalmayacaktır.

İslam, kadın ve erkeğin (kız ve oğlanın) bedensel ve ruhsal farklılıkları, her birinin kendine ait özelliklerini göz önüne alarak onların kendilerine ait vazifeler tayin etmiştir. Bundan amaç, bu vazifelere amel edilerek kadın ve erkeği sınırlamak değil onların insani değerlerini korumaktır.

Ayrıntılı Cevap

Bir toplumun sağlıklı (huzurlu) oluşu, doğru bir eğitime ve bütün fertlerinin (kadın ve erkek) sağlığına bağlıdır. Toplumda yalnızca kadınlar sağlıklı olursa, ahlaki kurallara dikkat eederlerse, ama erkekler başıboş bırakılıp, ahlaki kurallara riayet etmezlerse o toplum huzur bulamaz. Bunun terside aynıdır, yani erkekler sağlıklı kalsa, ama kadınlar başıboş bırakılırsa toplum sağlam kalmaz. Böyle bir toplum hep tehlike altındadır. Toplumda, hem erkekler, hem de kadınlar doğru eğitilir, sağlıklı olur ve bu sağlığa zarar verecek afet ve tehlikeleri bilirlerse o zaman tehlikelerden korunabilir.

Kadın ve erkek (kız ve oğlan) kendilerine has özellikleri olduğundan selametin tehlikeleri de biribirlerinden farklıdır. Bir bahçede değişik gül ve bitkilerin nasıl ki farklı yetiştirilmeye ihtiyaçları varsa, insan toplumlarında da insanlık bahçesinin gülleri (kız ve oğlanlar) biribirinden farklı, kendilerine özel yetiştirilme ve korunma yöntemleri vardır. Kızlar ve kadınlar latif varlıklar olduğu ve Hz. Ali (a.s)’ın buyurduğu ‘Kadın güzel kokulu bir güldür.’[1] gerçeğine göre onlar hassas ve duyarlı olup, küçük bir esintiyle dağılabileceklerinden kendine özel korunma yöntemleri olmalıdır. Dolayısıyla İslam, kadınlar için tesettürlü olmayı farz etmiştir. Tesettüt kadının, her an kaybedebileceği değer ve iffetini tehlikelerden korumaya neden olmaktadır. Hicap gerçekte kadını sınırlandırmak veya ona ihanet değil, onu yüceltmektir. Sizin değerli bir eşyanız olsa ve onu hırsızlardan, eşkiyalardan korumak için bir sandığa koyup, sağlam bir kilitlede kilitlerseniz ve onu güvenli bir yere koyarsanız o eşyanın değerini aşağı mı getirirsiniz yoksa değerli olduğu için mi böyle bir şey yaparsınız? Kesinlikle onun değerini bildiğiniz için böyle yaparsınız. İslam’ın da tesettür ve hicaba emretmesi bu türdendir.

Oysa erkek, böyle bir özelliğe ve böyle bir letafet ve hassasiyete sahip değildir. Dolayısıyla onun kadın haddinde hicaba ve korunmaya ihtiyacı yoktur. Ama aynı zamanda İslam hem her erkeklere, hem de kadınlara bazı vazifeler yüklemiştir ki, onlara doğru bir şekilde amel edilirse toplum sağlam kalır.

Bir başka nokta kadın ve erkeğin his ve ruhsal yapılarıdır. Kadın çok ince bir hisse sahip olduğu için Allah-u Teala kadınlara ait emirler vermiştir. Onlara uyulursa bu his ve ruh yapısı dengeli olur. Eğer bu hisler dengelenmezse ailenin de, toplumunda temeli zarar görecektir.

Kısacası, İslam’ın kadın için belirlediği bütün bu görevler onların ve toplumun hayırınadır. Buna da sınırlandırma ve baskı denmez, korumak denir. Erkekler için de belirlediği vaziflerde vardır ki onlarda aynı amaçlıdır.

Daha fazla bilgi için Üstad Mutahhari’nin ‘Tesettürün Felsefesi’ adlı eserine başvurabilirsiniz.[2]



[1] - Usul-u Kafi, c.5, s.510, Bab-ı İkram-ı zevce: ‘Kadın güldür, kahraman değildir…’

[2] - Murteza Mutahhari, Felsefe-i Hicap, 3. bölüm, s.71 ve sonrası

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar