Gelişmiş Arama
Ziyaret
20789
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Namazı ikame etmek ne demektir?
Soru
Namaz kılmak, namazı ikame etmek midir?
Kısa Cevap

Kur’an’da namaz kılmak ve fiili için kaza, kıyam, gelmek ve ikame gibi değişik tabirler kullanılmıştır. Ayetlerin tefsirlerine göre, namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an-ı Kerim’de namaz kılmak için değişik tabirler kullanılmıştır:

1. “Namazı kaza etmek” tabiri: "فَإِذا قَضَیْتُمُ الصَّلاةَ فَاذْکُرُوا اللَّهَ قِیاماً وَ قُعُوداً وَ عَلى‏ جُنُوبِکُمْ "[1]Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin.” Bu ayet-i şerifede “namazı kaza” etmekten maksat, bireysel bir ibadet olarak namazı bitirmek ve tamamlamaktır.

2. “Namaza kıyam etmek” tabiri: "إِنَّ الْمُنافِقینَ یُخادِعُونَ اللَّهَ وَ هُوَ خادِعُهُمْ وَ إِذا قامُوا إِلَى الصَّلاةِ قامُوا کُسالى‏ یُراؤُنَ النَّاسَ وَ لا یَذْکُرُونَ اللَّهَ إِلاَّ قَلیلاً "Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.”[2] Bu ayette de namaza kıyam etmek, bireysel bir ibadet sıfatıyla namazı kılmaya hazır olmak anlamındadır.

3. “Namaza gelmek” tabiri: "وَ لا یَأْتُونَ الصَّلاةَ إِلاَّ وَ هُمْ کُسالى‏ وَ لا یُنْفِقُونَ إِلاَّ وَ هُمْ کارِهُونَ"İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.”[3]

4. Namaz kılma yerine “namazı ikame etmek” tabiri: "الَّذینَ یُقیمُونَ الصَّلاةَ وَ یُؤْتُونَ الزَّکاةَ وَ هُمْ بِالْآخِرَةِ هُمْ یُوقِنُونَ"Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.”[4] Müfessirler namazı ikame etme tabiri hakkında şöyle demektedirler: Bu tabir, Müslüman bireyin namaz kılması ve şahsî yükümlülüğünü yerine getirmesinden daha üstündür ve müminlerin sadece namaz kılmakla kalmayıp Allah ile bu sağlam ilişkinin her zaman ve her yerde diri kalması için çalıştıklarına işaret etmektedir.[5] el-Mizan tefsirinde şöyle belirtilmiştir: “… İkame, bir şeyi tüm eserlerini eyleme geçirecek ve onda hiçbir gizli eser ve özellik bırakmayacak şekilde diri tutmak anlamındadır; adaletin ikamesi, sünnetin ikamesi, namazın ikamesi, şahadetin ikamesi, hadlerin ikamesi ve dinin ikamesi gibi örnekler bu kabildendir.”[6] Nitekim İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaret duasında şöyle okumaktayız: "اشهد انک قد اقمت الصلاة" Şahadet ederim ki sen namazı diri tuttun. Burada namazı ikame etmek, namaz kılmak değildir, namazı canlı tutmaktır. Elbette Kur’an’da kılmak ve yerine getirmek anlamında namaz nerede kullanılmışsa, “musallin” (namaz kılanlar) gibi kelimeler de beraberinde zikredilmiştir.[7] Belirtildiği gibi, namazı ikame etme tabiri (namaz kılmak yerine), müminlerin sadece namaz kılmakla kalmayıp Allah ile bu sağlam ilişkinin her zaman ve her yerde diri kalması için çalıştıklarına işaret etmektedir. Bu nedenle namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.   



[1] Nisa, 103.

[2] Nisa, 142.

[3] Tövbe, 54.

[4] Lokman, 4.

[5] Tefsir-i Numune, c. 7, s. 88.

[6] Tercüme-i el-Mizan, c. 11, s. 62.

[7] "الا المصلین", Mearic, 22; "لم نک من المصلین", Müdessir, 43.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur’an’ın her yerinde “arz” tekil olarak zikredilmesine rağmen neden Konut duasında yedi yere işaret edilmiştir?
    8184 Tefsir 2011/10/22
    Yedi yer her ne kadar Kur’an-ı Kerim’de açıkça zikredilmemiş ve çoğul kipiyle (arzin) gelmemişse de Kur’an ayetlerinin birinde yedi yere ve onların yaratılışına işaret edilmiştir. Talak suresinin on ikinci ayeti ilgili ayettir. Bu ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Allah, yedi göğü ve yerden bir o ...
  • İslam’a ve Şia’ya göre İnsan hangi alanlarda ihtiyar ve hürriyete sahiptir?
    8033 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Dini metinlere başvurduğumuzda ayet ve hadislerin manalarında dikkat ettiğimizde insanın muhayyer olduğu görüşü ortaya çıkar. Bu sözden insanın her yönlü muhayyerliğe sahip olduğu ve hiçbir etkenin onun davranış ve işlerine etki yapmadığı anlamı kastedilmiyor. Maksat sadece şu ki bütün bu faktörlerin, koşulların varlığının ve ilahi iradenin egemenliğinin yanı sıra yine ...
  • Spor müsabakalarında şarta girmek hakkında İslam’ın hükmü nedir?
    6022 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/21
    Müsabaka tarafları her kim mağlup olursa galip tarafa bir şey vermeli veya onun için bir iş yapmalıdır diye bir karar alırlarsa, bu anlamıyla müsabakada şarta girmek haramdır. Aynı şekilde taraftarların birbirleriyle şarta girmesi de haramdır. Elbette bu haram hüküm at yarışı ve ok atma müsabakalarına katılanlar ...
  • Namazdan sonra tekbir getirmenin ve başı sağa sola çevirmenin delili var mı?
    9735 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    Namazın son selamından sonra başı sağa ve sola çevirmek müstehap amellerden olup, rivayet kitaplarında da buna işaret edilmiştir. Onun doğru şekli şöyledir:1- Namaz kılan cemaat imamı ise namazın selamını verdikten sonra kıbleden yüzünü çevirmeden sağ gözüyle sağ tarafa bakar.
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    24066 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Kıyamet azabından kurtulmak için bir ümit var mı?
    9648 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Dini öğretilerden anlaşıldığı kadarıyla Allah’ın rahmetine ümit bağlamak ve kıyamet azabından korkmak birbirini tamamlayan iki önemli özellik olup mümin kul eşit bir şekilde bu iki özelliğe sahip olmalıdır. Yani mümin kimse farzları yerine getirip, haramları terketmekle akıbetinin hayırlı olması için Allah’ın rahmetine ümit bağlarken aynı ölçüde Allah’tan ...
  • Yabancı ülkelerden (Müslüman olmayan ülkelerden) ithal edilen deriler necis midir?
    6635 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Mobilya üzerindeki yabancı sözcüklerin yazılı oluşu her zaman onu üreten ülkenin gayri Müslim bir ülke olduğuna delil olmaz. Bu konuda vesveseci olmamak gerekir.  Vesveseci olmak bir nevi ruhi hastalıktır ondan kendini korumalısın.Ama sorduğunuz meselenin hükmü kısaca şöyledir:Hayvan deriden yapılmış ...
  • Kısa hadisinin önemliliğini açıklayınız
    7696 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/12/17
    Hadis kitaplarında ve mefatihu’l – cinan adlı dua kitabında zikredilen hadisi şerifi iki açıdan  önemli ve ehemmiyeti vardır: Birisi imamet ve velayet diğeri ısmet (masumiyet) cihetidir.Ehlibeyt’in İmamet ve velayeti bazı şahit ve delilerle hadiste sabit ...
  • Allah-u Teâlâ Kur’an’ı Kerim’de Âdem ve Havva’nın yasak meyveyi yemelerinden sonra avret yerlerinin açığa çıktığını buyurmaktadır. Hâlbuki Allah-u Teâlâ Âdem ve Havva’yı cahil yaratmışken nasıl oldu da yasak meyveyi yemelerinden sonra kendi ayıp yerlerinin farkına vardılar?
    22271 Eski Kelam İlmi 2012/04/09
    Bazı dinlerde Hz. Âdem ve Havva hakkında onların Allah tarafından yasaklanan meyveyi yemelerinden sonra avretlerinin aşikâr olduğu gelmiştir. Kur’an’ı Kerim’de de ayetlerin akışında bu olaya değinilmiştir. Bu ayetler iki kısımda incelenebilir ve biz daha ziyade ikinci kısım üzerinde duracağız. İkinci kısımda yer alan ayetlerde, kelime kökeni olarak ...
  • Acaba Kuran’ı Kerim’de açıkça karaborsacılığa değinilmiş midir?
    7064 Tefsir 2019/02/18
    Kuran’ı Kerim’de karaborsacılık terimi açıkça ifade edilmiş olmasa da karaborsacılıkla ilgili olan ve aynı sonucu doğuran meseleler beyan edilmiştir. Hileli satış ve stokçuluk açıkça beyan edilmiştir. Başka bir ifadeyle stokçuluğun yasaklanması, stokçunun melun ve suçlu tanıtılması gerçekte karaborsacılığın men edilmesi ve kınanmasıdır. Zira stokçunun temel gıda ürünlerini ...

En Çok Okunanlar