Gelişmiş Arama
Ziyaret
20978
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Namazı ikame etmek ne demektir?
Soru
Namaz kılmak, namazı ikame etmek midir?
Kısa Cevap

Kur’an’da namaz kılmak ve fiili için kaza, kıyam, gelmek ve ikame gibi değişik tabirler kullanılmıştır. Ayetlerin tefsirlerine göre, namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an-ı Kerim’de namaz kılmak için değişik tabirler kullanılmıştır:

1. “Namazı kaza etmek” tabiri: "فَإِذا قَضَیْتُمُ الصَّلاةَ فَاذْکُرُوا اللَّهَ قِیاماً وَ قُعُوداً وَ عَلى‏ جُنُوبِکُمْ "[1]Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin.” Bu ayet-i şerifede “namazı kaza” etmekten maksat, bireysel bir ibadet olarak namazı bitirmek ve tamamlamaktır.

2. “Namaza kıyam etmek” tabiri: "إِنَّ الْمُنافِقینَ یُخادِعُونَ اللَّهَ وَ هُوَ خادِعُهُمْ وَ إِذا قامُوا إِلَى الصَّلاةِ قامُوا کُسالى‏ یُراؤُنَ النَّاسَ وَ لا یَذْکُرُونَ اللَّهَ إِلاَّ قَلیلاً "Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.”[2] Bu ayette de namaza kıyam etmek, bireysel bir ibadet sıfatıyla namazı kılmaya hazır olmak anlamındadır.

3. “Namaza gelmek” tabiri: "وَ لا یَأْتُونَ الصَّلاةَ إِلاَّ وَ هُمْ کُسالى‏ وَ لا یُنْفِقُونَ إِلاَّ وَ هُمْ کارِهُونَ"İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.”[3]

4. Namaz kılma yerine “namazı ikame etmek” tabiri: "الَّذینَ یُقیمُونَ الصَّلاةَ وَ یُؤْتُونَ الزَّکاةَ وَ هُمْ بِالْآخِرَةِ هُمْ یُوقِنُونَ"Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.”[4] Müfessirler namazı ikame etme tabiri hakkında şöyle demektedirler: Bu tabir, Müslüman bireyin namaz kılması ve şahsî yükümlülüğünü yerine getirmesinden daha üstündür ve müminlerin sadece namaz kılmakla kalmayıp Allah ile bu sağlam ilişkinin her zaman ve her yerde diri kalması için çalıştıklarına işaret etmektedir.[5] el-Mizan tefsirinde şöyle belirtilmiştir: “… İkame, bir şeyi tüm eserlerini eyleme geçirecek ve onda hiçbir gizli eser ve özellik bırakmayacak şekilde diri tutmak anlamındadır; adaletin ikamesi, sünnetin ikamesi, namazın ikamesi, şahadetin ikamesi, hadlerin ikamesi ve dinin ikamesi gibi örnekler bu kabildendir.”[6] Nitekim İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaret duasında şöyle okumaktayız: "اشهد انک قد اقمت الصلاة" Şahadet ederim ki sen namazı diri tuttun. Burada namazı ikame etmek, namaz kılmak değildir, namazı canlı tutmaktır. Elbette Kur’an’da kılmak ve yerine getirmek anlamında namaz nerede kullanılmışsa, “musallin” (namaz kılanlar) gibi kelimeler de beraberinde zikredilmiştir.[7] Belirtildiği gibi, namazı ikame etme tabiri (namaz kılmak yerine), müminlerin sadece namaz kılmakla kalmayıp Allah ile bu sağlam ilişkinin her zaman ve her yerde diri kalması için çalıştıklarına işaret etmektedir. Bu nedenle namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.   



[1] Nisa, 103.

[2] Nisa, 142.

[3] Tövbe, 54.

[4] Lokman, 4.

[5] Tefsir-i Numune, c. 7, s. 88.

[6] Tercüme-i el-Mizan, c. 11, s. 62.

[7] "الا المصلین", Mearic, 22; "لم نک من المصلین", Müdessir, 43.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Şiiler Allah’ın Cebrail aracılığıyla İmam Ali’ye (a.s) vahiy yolladığına, lakin yanlışlıkla vahyin Peygamber-i Ekrem’e (s.a.a) ulaştığına inanmakta mıdırlar?
    11649 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Sorunuza vereceğimiz cevap bağlamında birkaç noktaya dikkat etmek gereklidir: A. Bir din ve mezhep araştırmacısı için gerekli olan en önemli şey ilk kaynaklardan istifade etmektir. B. Araştırmacının bir mezhep veya din hakkında ihtiyaç duyduğu bilgileri söz konusu mezhep veya dinin kaynaklarından alması gerekir.
  • Kur’an’ın tahrif olmayışı, Abdullah ibn-i Ebi Sereh’in Kur’an’ın değiştiğine dair hikâyesiyle nasıl uyuşmaktadır?
    7967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    İşaret ettiğiniz rivayet, Abdullah ibn-i Ebi Sereh’in dinden çıkması hikâyesiyle ilgilidir. Abdullah ibn-i Ebi Sereh’in dinden çıkmasının şekli ve nedeni ile ilgili üç çeşit rivayet nakledilmiştir.Birinci olarak; bu rivayetler arasında, Abdullah ibn-i Ebi Sereh’in dinden çıkmasının şekli hakkında ...
  • Gadir hum gününde Allah u Teâlâ Peygambere (a. s.), İmam Ali\'ye verilmesini emrettiği o tabuttan Maksat nedir?
    10086 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    Bu hadiste  ''tabut'' sözcüğü kullanılmaktadır. Kur'anı kerimde de şu cümleyle ''...En ye'etiyekumu't – tabut-u fihi es-sekinetun min rabbikum...'' bu tabuta işaret edilmiştir. Bu ayeti şerife "adata İsrail oğulları Talut'un Allah tarafından görevlendirildiğini Eşmuil peygamberleri tarafından açık bir dille kendilerine söylendiği halde onlar onun bu sözüne henüz ...
  • Hz. Mehdi’nin zuhur zamanında halktan bazılarının imanını kaybedeceği ve bazı kâfirlerin de iman edeceğini bildiren rivayetler kimler hakkındadır?
    8314 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/11/21
    Mizanü’l-Hikmet kitabındaki söz konusu hadis, “el-Ğıybe” kitabından nakledilmiştir. Hadisin orijinali şudur: Numani, Kaim’in zuhuru zamanında Şiilerin halleri hakkında İbrahim b. Abdülhamid’ten şöyle nakleder: İmam Sadık’tan (a.s) işiten biri bana şöyle haber verdi: “[1]Kaim (a.c) zuhur ettiğinde, onun takipçilerinden ...
  • Kadınları sınırlandırmak doğru bir şey midir?
    6759 Teorik Ahlak 2010/01/16
    Toplumun sağlıklı (huzurlu) olması, hangi cinsten (erkek veya kadın) olursa olsun bireyin yetiştirilmesine, bireylerin sağlığı da onların doğru bir şekilde eğitilmesine bağlıdır. İslam’ın çocuğun eğitimi (eğitimin ilk basamağı) alanında ve diğer alanlarda faydalı düsturları vardır. Onlara doğru bir şekilde amel edilirse ...
  • Eğer İmam Hüseyin (a.s) aşura kıyamında galip olup hâkimiyeti ele geçirseydi, bugün İslam dünyasının konumu nasıl olurdu?
    6372 تاريخ بزرگان 2010/09/07
    İmam Hüseyin’in (a.s) hareket ve kıyamının temel nedeni; dini diriltmek, iyiliği emretmeyi ve kötülükten sakındırmayı ihya etmek ve halife ve İslam hükümdarı kim olursa olsun ve her cinayeti işlerse işlesin yine de Allah’ı halifesidir ve kendisine itaat edilmesi farzdır diye Müslümanlar arasında yaygın ...
  • İmam Ali'nin (a.s.) görüşünde kuranın yeri nedir?
    8974 Kur’anî İlimler 2010/12/18
    İmam Ali'nin görüşü ve anlayışında kuranı kerim en üstün mertebede yer almış ve makamının yüceliği bakımından en yüce makama sahiptir. Nehcül-balagada kuranla alakalı zikir edilen bazı özellikleri ve nitelikleri aşağıdaki maddeler şeklinde özetlenebilinir: 1- insanların hayrını isteyen öğüt verici, 2- Yol gösteren en iyi kılavuz, ...
  • hatmi salavat nedir?
    16622 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Hatim her hangi bir şeyi bitirmek sona erdirmek anlamındadır. Bunun temel özellik ve nitelliği yapılacak bu işin bir başlangıcı ve bir de sonu var olmasıdır. Hatmi salâvat ta bu anlamdadır. Kuranı baştan sona kadar okuyarak hatim edilmesi gibi. Kuranı baştan sona kadar okuyarak bitirmek şeklinde yapılan eyleme ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    18318 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...
  • Şeytanla nefs-i emarenin farkı nedir?
    21952 Pratik Ahlak 2010/05/04
    Nefis diye nitelenen insanın gerçek mahiyetinin çeşitli boyutları vardır. Kur’an onlara üç mertebede (emmare, levvame, mutmaine diye) işaret etmiştir.Nefs-i emare, hayvanî isteklerin insana hakim olduğu nefis demektir. O, insanı hep kötülüklere ve şehevi isteklere emreden nefsanî bir halettir.Şeytan, lügat ...

En Çok Okunanlar