Gelişmiş Arama
Ziyaret
49887
Güncellenme Tarihi: 2008/05/14
Soru Özeti
Şeytanın çocukları var mı ve onlar da lanetlenmişler mi?
Soru
Şeytanın çocukları var mı ve onlar da lanetlenmişler mi?
Kısa Cevap

Şeytan’ın kendisine yardım eden çocukları vardır ve bütün çocukları onun yolunu devam ettirmektedirler ve Hz Resulullah ile beraber yaratılan ve O hazretin Müslüman yaptığı şeytanın dışında kalan çocuklarının hepsi de lanetlenmiş ve kovulmuşlardır.

Ayrıntılı Cevap

Şeytan da tıpkı insanlar gibi çocuklara sahiptir. Bu konu hem Kuran da hem de rivayetlerde açıklanmıştır. Kuran’da şöyle buyrulur: “ Şimdi siz, benden ayrı olarak onu ve onun soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır.”[1]

Allame Meclisi, Biharu’l Envar kitabının “Essema vel Âlem” adlı bölümünde şöyle diyor: “ Bir rivayette Allah Teâlâ’nın şeytana şöyle buyurduğu anlatılır: “ Sana da, Âdem’e verdiğim gibi çocuk vereceğim ve her Âdemoğlunun, kendisiyle beraber dünyaya gelen bir şeytanı vardır.”[2]

Şeytanın çocukları da tıpkı şeytan gibi insan neslini saptırmak için dünyaya gelir ve şeytanın yolunu devam ettirirler. O halde açıktır ki bu şeytanları da lanet kapsar. Elbette şeytanın soyundan olup çok nadir olsa da Müslüman olanların dışında, yaklaşık hepsi lanetlenmiş ve kovulmuşlardandır.

Allame Meclisi yine bu kitabında şöyle buyurur: “ Acaba sizin de bir şeytanınız var mı? şeklinde Resulullah’a arz ettiler, O hazret şöyle buyurdu: “ Evet ancak Allah Teâlâ’nın yardımıyla, şeytanımı Müslüman yaptım.”[3]

Konuyla ilgili olarak bir takım noktaların hatırlatılması yararlı olacaktır:

1- Kur’an’da söz konusu edilen “şeytanın nesli” [4] ve “şeytanın kabilesinin”[5] insanlar üzerindeki güç ve velayeti bir genel kural değildir bu bazı kişiler veya bazı durumlar için geçerli olan cüzi bir olgudur. Örneğin bunlardan birinin, bazı insanlar üzerinde tasarruf ve velayetinin olması yanında, bazıları üzerinde tasarruf ve velayeti yoktur ve ya bazı amellere dehalet ederken bazı ameller üzerinde etkili değildir. Her halukarda diğer şeytanların etkinliği büyük şeytan olan İblis’in etkinliği iledir.[6]

2- Asıl şeytan (İblis) cinler tayfasındandır[7] ve Kur’an da bir yerde şeytan için nesil karar kılındığı[8] başka bir yerde ölüm ile nispetlendirilmesinden cinler arasında da çoğalmanın olduğunu anlayabiliriz[9] zira ölüm ve neslin karar kılındığı her canlının, aynı zamanda çoğalması da gerekir. Burada, acaba cinlerin çoğalması tıpkı insan ve diğer canlılar gibi cinsel birleşme yoluyla mıdır? Yoksa başka bir şekilde mi? Sorusu cevapsız kalmıştır ve Kuran ayetlerinden bir şey anlaşılmamaktadır.[10]



[1] Kehf Suresi 50.

[2] Essema vel Alem kitabının tercümesi sh 243.

[3] Aynı kitap sh 254.

[4] Kehf Suresi 50.

[5] “Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz şeytanları, inanmayanların dostları yaptık.” Araf Suresi 27.

[6] El Mizan’ın Tercümesi cilt 12, s 63.

[7] “ Meleklere Âdeme secde edin! Demiştik; secde ettiler, yalnız İblis etmedi. O cinlerdendi.” Kehf Suresi 50.

[8] Kehf Suresi 50.

[9] “ Kendilerinden önce geçen insan ve cin toplulukları arasında (azabın içinde) bulunacaklardır.” Ahkaf Suresi 18.

[10] El Mizan Tercümesi c 12, s 226.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar