Gelişmiş Arama
Ziyaret
13006
Güncellenme Tarihi: 2009/10/10
Soru Özeti
(İmam) Buhari’nin hayatından kesitler sunabilir misiniz?
Soru
(İmam) Buhari’nin hayatından kesitler sunabilir misiniz?
Kısa Cevap

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdeziye Cu’fi-l Buhari, Ehl-i Sünnetin en meşhur muhaddisidir. O, H. K. 194 yılında Buhara’nın köylerinden biri olan Hartenk’de dünyaya geldi. Çocukken babasını kaybetti. Güçlü bir hafızası vardı ve daha çocukken hadis ezberleyip toplamaya başladı.

Üstadı Muhammed b. Yahya Zuheli onu kıskandığı için tekfir edildi ve toplumdan uzaklaştırıldı. Mecburen Nişabur’u terk edip Buhara’ya gitti, ama orada da hükümdarın baskısına uğradı. Oradan Semerkant’a giderken yolda doğduğu köye uğradı ve orada da vefat etti. 25 eseri vardır; onların en önemlisi Sahih-i Buhari’dir.

Buhari iki Ehl-i Beyt İmamıyla yani İmam Ali Naki (a.s) ve İmam Askeri (a.s.) ile aynı dönemde yaşamasına rağmen onlardan hadis nakletmemiştir. Yalnızca 29 hadis Hz. Ali’den (a.s) ve birkaç hadis de İmam Hasan ve İmam Bakır’dan (a.s) nakletmiştir.

Bir çok Ehl-i Sünnet onu güvenilir ve kitabını Kur’an’dan sonra en üstün kitap bilmelerine rağmen bazı Ehl-i Sünnet alimleri onun naklettiği hadislere ciddi eleştirilerde bulunmuşlardır. Şii alim ve muhaddisleri de Sahih-i Buhari’yi bir çok yönden eleştirmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdeziye Cu’fi-l Buhari, Ehl-i Sünnetin en meşhur muhaddisidir. Ona Cu’fi denmesinin nedeni ikinci dedesi Muğire Buhara’nın hakimi “Yeman-i Cu’fi”nin kölelerinden idi ve onun vesilesiyle Müslüman olmuştu.

 

Muğire’nin babası Berdeziye (çiftci) Zerdüşt idi. Dolayısıyla Yakut Hamvi’nin dediği gibi, Berdeziye Buhara hakiminin eliyle Müslüman oldu, sözü yanlıştır.

 

Buhari, h. k. 194 yılında Buhara’nın köylerinden biri olan Hartenk’de dünyaya geldi. Çocukken babasını kaybetti ve annesi onun sorumluluğunu üstlendi. Safdi ve Hatib-i Bağdadi’nin naklettiklerine göre o çocukluğunda kör oldu, ama annesinin duasıyla yeniden görmeye başladı.

Hatib-i Bağdadi’nin dediğine göre Buhari’nin güçlü bir hafızası vardı ve küçüklüğünden itibaren Buhara’da ilim öğrenmeye başladı. 10 yaşında hadis ezberleyip toplamaya başladı. 11 yaşında iken üstadı “Züheli”nin rivayetin senedinde yaptığı yanlışlığı düzeltti. Ehl-i Sünnet kaynaklarında geldiğine göre arkadaşları yazdıkları hadisleri, onun ezberden okuduklarının üzerinden düzeltiyorlardı.

 

16 yaşında iken İbn-i Mübarek’in (Ö. 182 h.k) ve Keb’ b. Cerrah’ın (Ö. 197) bütün kitaplarını ezberlemiş ve aynı yıl annesiyle beraber hacca gitti ve hadis öğrenmek için Mekke’de kaldı.

 

18 yaşında Medine-i Münevvere’de (Resul-u Ekrem (sa.a)’in mezarının kenarında) “Kazay-as Sahabe ve’t Tabiin ve Ekavilihim” adlı kitabını yazdı. Hadis bulmak için Buhari’nin çok uzun yolculuklar yaptığı söylenmektedir.

 

Nişabur’da bir süre hadis toplantıları yaptı. Toplantılarına katılanlar haddinden fazla idi. Galiba bu yüzden Muhammed b. Yahya Zuheli (ehl-i hadisin büyüklerinden ve Buharinin üstadı)’nin kıskançlığına neden oldu ve bu kıskançlık Buhariyle düşman olmasına yol açtı.

 

Zuheli ve birçok kelamcı Kur’an’ın lafzının kadim olduğuna inanıyor ve buna muhalif olanları mürtet sayıyorlardı. Oysa Buhari Kur’an’ın lafzının yaratılmış olduğuna inanıyordu. Bu nedenle dinden çıkma ithamıyla karşı karşıya kaldı ve toplantılarına gidilmesi yasaklandı. Müslim ve Ahmed b. Müslime’nin dışında ki bütün öğrencileri etrafından dağıldılar. O da mecburen Nişabur’dan Buhara’ya gitti. Bir süre Buhara’da kaldı ve hadis toplantıları yaptı.

 

Hatib-i Bağdadi diyor ki, şehrin hakimi Halid b. Ahmed Zuheli onu hadis beyan etmesi için onu sarayına çağırdı. Ama o kabul etmeyerek “Ben ilimi alçaltmam ve onu halkın ayağına götürmem; hakimin ilime ihtiyacı varsa camiye veya benim evime gelmelidir” diyerek onun isteğini reddetti. Bu tutumu hükümdarın ona karşı cephe almasına neden oldu ve sonunda onu oradan sürdüler.

 

Semerkantlılar, ona bir mektup yazıp şehirlerine davet ettiler. Buhari onların davetini kabul etti. Semerkant’a iki fersah uzaklıkta olan doğum yerine ulaşınca akrabalarının evine davet olundu. H.k. 206 yılının Çarşamba günün akşamı ramazan bayramında vefat etti ve orada defnolundu.

 

Ehl-i Sünnet, Buhari’nin faziletleri hakkında çok şeyler söylüyorlar, öyle ki bazıları hadis ilminde ondan daha üstün kimsenin olmadığını iddia ediyorlar. Müslim diyor ki: “Ben şehadet veriyorum ki onun gibisi dünyada yoktur.”

 

Buhari, Ehl-i Beyt İmamlardan vasıtayla veya vasıtasız olarak çok az hadis nakletmiştir. Kitabında sadece 29 hadis Hz. Ali’den (a.s) ve birkaç hadis de İmam Hasan ve İmam Bakır (a.s)’dan nakletmiştir.

 

Araştırmacılara göre, Buhari dört Ehl-i Sünnet mezhebinden veya diğer meşhur mezheplerden birine mensup değildir. Gerçekte onun kendine has bir fıkıh yöntemi vardı ve kendi görüşüne göre amel ediyordu. Subuki kendi kitabında onun Şafii olduğunu, Kadı İbn-i Ebi Ya’la’da Hanbeli olduğunu iddia etmişlerdir.

 

Buhari’nin eserleri:

 

Onun 25 eserinin olduğu söylenmiştir ki en meşhurları şunlardır:

 

1- Tarih-i Kebir. 40 bin ravinin hayatını anlatmaktadır

2- Tarih-i Sağir

3- ez-Zuefa-us Sağir

4- Kitab-ul Kuna

5- Kitab-u Halk-u Ef’al-ul İbad (Cehmiye fırkasına reddiye)

6- el-Edeb-ul Müfred fil hadis

7- Kazay-as Sahabe ve’t Tabiin ve Ekavilihim

8- Tefsir-i Buhari

9- el-Cami-us Sahih (Sahih-i Buhari)

 

Sahih-i Buhari:

 

Bu kitabın Ehl-i Sünnet açısından özel bir yeri vardır. Bazıları, bütün İslam ümmetinin Kur’an’dan sonra en sahih kitabın Sahih-i Buhari, ondan sonrada Sahih-i Müslim olduğunu iddia etmişlerdir. Ama bazı Ehl-i Sünnet büyükleri bu kitaba ciddi eleştirilerde bulunmuşlardır. Örneğin Hafız Darkutni, Sahih-i Buhari’ye çeşitli eleştiriler yapmış ki çoğu Buhari’nin ricalinin senetlerine yöneliktir. Örneğin:

 

1- İki veya daha fazla senetle nakledilen hadislerde bazen bir senet diğerinden daha fazla ravileri içermekte veya bazen bir ravinin yerine başka ravi zikredilmiştir.

2- Bazı hadislerin ravileri kınanmış[1] kişilerdir.

3- Eleştirilmiş bazı ravilerin özgün oldukları hadisleri de nakletmemiştir.

 

Şia alimleri de Buhari’yi bir çok yönden eleştirmiştir. Bu eleştirilerin bazıları şunlardır:

 

1- Ehl-i Beyt İmamlarından hadis nakletmemek; halbu ki o, iki pak İmam’la yani İmam Ali Naki (a.s) ve İmam Hasan Askeri (a.s.) ile aynı asırda yaşamasına rağmen onlardan hiçbir hadis nakletmemiş ve sadece sınırlı sayıda İmam Ali, İmam Hasan ve İmam Muhammed Bakır (a.s)’dan hadis nakletmiştir. Ama Ehl-i Beyt karşı düşmanlık ile tanınmış Emevi yanlısı kimselerden ve haricilerden örneğin İkrime, Ömer b. Hitan ve Urve gibi nasibi ve haricilerden hadis nakletmiştir ki hatta bir çok Ehl-i Sünnet muhaddisi de bunları cerh[2] etmişlerdir. Ve bunların azılı Ehl-i Beyt düşmanı olduklarını vurgulamışlardır. Oysa Şii imamları tanınmış olmalarına, özellikle İmam Bakır (a.s) ve İmam Sadık’ın (a.s) Irak ve Hicaz da bir çok öğrencisi olmasına rağmen Buhari Şii ricalden yalnızca 20 kişinin adını getirmiştir.

Hatta o İmam Cafer Sadık’ın doğru konuştuğunda şüphe ettiğini dile getirerek Ehl-i Beyt’e karşı muhalefet ve küstahlığını daha belirgin bir şekilde ortaya koymuştur.

 

2- Ehl-i Beyt (a.s)’ın makamını bildiren hadisleri nakletmemek; Oysa bu tür hadisleri onlarca Ehl-i Sünnet ve Şia muhaddisleri kendi eserlerinde sahih senetlerle Resul-u Ekrem (s.a.a)’den nakletmişlerdir.

 

3- Meçhul ve sahte ravilerin Buharinin senetlerinde olması ve uyduruk hadisleri kabul etmesi.

 

4- Bir çok hadisi kesmesi veya tekrar etmesi

 

5- Hadislerin lafzını nakletmek yerine içeriğini başka lafızlarla aktarması. Bu da, hadislere onun kendi anlayış ve şahsi içtihatlarının karışmasına neden olmuştur.[3]



[1] - İlm-i Rical teriminde, sakıncalı bulmak, manasınadır.

[2] - İlm-i Rical teriminde, sakıncalı bulmak, manasınadır.

[3] - Bütün bu söylenenler Gulamali Haddad Adil’in başkanlığında yazılan “Danişname-i Cihan-ı İslam” adlı eserden alınmıştır. Daha fazla biligi için bu esere başvurulabilir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12632 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Senetleri sahih olan Mütevatir-i Lafzi, Mütevatir-i Manevi ve Mütevatir-i İcmali hadis çeşitlerinin kuralı nedir?
    15900 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Şii alimleri, bir haberin her tabakasında ki senet silsilesinde ravilerin sayısı ilime neden olacak ve rivayetin Masum’un (a.s) söylediğine yakin haddine ulaştıracak habere mütevatir hadis demekteler. Her tabakada yerine göre kişilerin sayısını farklı saymış ve ravilerin sayısı hakkında belli bir sayı belirtmemişlerdir. Onlara göre ölçü sözün Masumdan çıktığını ...
  • Dini mektep ve nizamlarla dini olmayanların arasında ne gibi ayrıcalıklar vardır?
    7258 Teorik Ahlak 2012/05/12
    İlk önce şunu hatırlatmamız gerekmektedir ki; İslam dini ve tahrif olmamış diğer semavi dinler arasındaki asli benzerlik, yeryüzünde tevhidin istikrarı ve Allah’a ibadet etme ve insanların kulluktan uzaklaştırma ve Allah’tan başkasına ibadet etmektir; Nitekim Kur’an’-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” ...
  • Acaba Mütalaada başarılı olmak ve daha iyi öğrenmek için Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
    11238 Pratik Ahlak 2010/01/16
    Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir. Bir Mütalaanın faydalı ve verimli olması için diğer işler gibi özel şartların hazırlanmasına ihtiyacı vardır.
  • Şia mezhebinde namazın sırları ve felsefesi nedir?
    10034 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    Şüphesiz ilahi hükümlerin tümünün felsefe ve delili vardır, ama ilahi hüküm ve buyrukların tümünün delillerini bulmamız gerekli değildir. Müslümanlar vahiy mesajı karşısında teslim olmalıdır. Bu teslim ve kabul etme psikolojisi insanın kemalidir ve esasen bazı buyruklar teslim ve kulluk ruhunu sınamak içindir. Ama bununla birlikte Kur’an defalarca ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    10594 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • Neden İmam Hüseyin (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmedi?
    13678 Masumların Siresi 2010/04/07
    İmam Hüseyin’in (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmemesinin sebebi hakkında şunları söyleyebiliriz:1- İmam (a.s) kardeşi ve imamı olan İmam Hasan’ın (a.s) hayatı döneminde Muaviye’yle yaptığı anlaşmaya gösterdiği saygı ve Muaviye’nin de böyle bir anlaşmaya göstermelik olarak yaptığı saygıdan dolayı.2- ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6333 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
    29340 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’ ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılsa da bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde ...
  • Farz namazların kazaları yerine sünnet namazları kılınabilir mi?
    7489 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2012/10/01
    İmam Humeyni (r.a) benzeri bir soruya yanıtta şöyle buyurmuştur: Geçmiş farz namazların kazası farzdır ve sünnet namazlarını kılmayla bir çelişki arz etmez. Lakin sünnet namazı, farz namazın kazasının yerini almaz.[1] Bundan dolayı her ne kadar sünnet namazları birçok fazilete sahip olsa da sizin kaza ...

En Çok Okunanlar