Gelişmiş Arama
Ziyaret
11102
Güncellenme Tarihi: 2009/11/10
Soru Özeti
Acaba Allah kadınla namahremidir ki namaz kıldıklarında tesettürlü olmaları gerekiyor?
Soru
Niçin kadınlar namaz kıldıklarında tesettürlü olmaları gerekiyor? Allah onlara namahrem midir?
Kısa Cevap

Allah’ın, her durumda her şeyden, haberi vardır; Onun için gizliliğin manası yoktur. Kullarına da namahrem değildir. Ama insan, ibadet ederken Allah’ın huzuruna çıkıp Onunla konuştuğu için bu halde en uygun elbisesini Onun huzurunda giymelidir. Kadının en uygun elbisesi ise onun en kamil elbisedir; yani iffetini yansıtan elbisedir. Ancak böyle bir elbise ibadete layık olabilir. Hatta erkekler bile çıplak namaz kıldıklarında namazları batıl olur. Çıplaklık Allah’a karşı boyun eğiş ve huzu ruhuyla uyuşmaz ve Allah’ın dergahına saygısızlıktır. Bu yüzden farz olan miktarda giyinmesi gerekir.

Ayrıca namazda hicaba riayet etmenin şu faydaları da vardır:

1- Namazda tesettür, her yerde farz olan tesettür farzını yerine getirmek için bir çeşit günlük alıştırmadır.

2- Halkın gözünün önünde, umumi yerlerde ve camilerde namaz kılmak tam olarak tesettürlü olmayı gerektirmektedir. Bu, kadını bakışlarından korumakta, ruhunun huzurlu olmasını sağlamaktadır.

Ama unutmamak gerekir ki, yukarıda söylenenler bu hüküm hakkında bizim anlayabileceğimiz bazı hikmetlerdir. Tesettür ve diğer ibadetlerin korunmasının asıl nedeni Allah’a itaat ve teslimiyet ruhunu artırmaktır.

Ayrıntılı Cevap

Bu konunun felsefesini ortaya koyacak her hangi bir ayet ve hadis bulamadık. İbadi meseleler ve şer’i hükümlerin genelde teslimiyet esasına dayalı olduğu bellidir. Böyle meselelerde yalnızca mukaddes Şari’nin isteğini kabul etmek ve ona boyun eğmek en önemli ölçü ve felsefe olabilir. Elbette bu hükümlerde bizim bilmediğimiz daha başka felsefeler de vardır. Sadece bazı rivayetlerde bazı hükümlerin bir kısım hikmet ve felsefeleri belirtilmiş, insanın düşünce ve anlama kapasitesinin genişlemesi, bilimin gelişmesiyle de diğer bazı kısımları ortaya çıkmıştır.

Tesettürün genel olarak, özellikle namazda birçok eser, bereket ve güzellikleri vardır ki, bunların Allah’ın hicabı vacip etmesinde önemli rolleri olduğu uzak ihtimal değildir.

 

Aşağıda namazda tesettürün güzelliklerini ortaya koyan bazı nedenlere işaret edeceğiz:

1- Tesettürün tam olması insanın zahiri vakarını artırmaktadır. Giysi ne kadar azalırsa insanın vakarı ve toplumsal konumu da düşer ve başkalarının yanında değeri azalır. Hicabı bir tür edep olarak kabul edebiliriz. Edep başkalarının ve büyüklerin karşısına tam olarak giyinip çıkmayı gerektirmektedir. Bütün dinlerin merasimleri ve bütün dini ortamlar, hatta bütün akıl sahiplerinin yanında tesettürlü olmak normal bir şeydir. Özellikle İslam’da Müslüman kadının toplumda ki resmi giysisi onun tam bir şekilde tesettürlü olmasıdır.

İnsan namazda Allah’ın huzuruna çıkıyor, arş meleklerinin hazır olduğu resmi bir mecliste Allah’a ibadete gidiyor. Dolayısıyla namaz, gerçekte huzur ve Rabbu’l Alemin’in dergâhına gitmek olduğundan bu mecliste giysi ne kadar kâmil, temiz ve güzel kokulu olsa o kadar güzel olur. Erkeklere bile ilahi dergâha vardıklarında kâmil bir giysiyle huzura varmanın edebini riayet etmeleri tavsiye edilmiştir.

 

İmam Sadık (a.s) buyuruyor ki: ‘Allah’a Onu görüyormuşçasına ibadet et, eğer sen Onu görmüyorsan O seni görüyor.’[1]

 

2- Tesettürün namazda ki faydalarından bir diğeri tesettürün korunması için yapılan bir çeşit günlük alıştırma oluşudur. İslam, hep kadınları iffete tavsiye etmektedir. Bunu göz önüne aldığımızda göreceğiz ki namazda tam olarak örtünmeye riayet etmek böyle bir amaca yöneliktir. Bu meselenin üzerinde durmak namazda böyle bir şartı lazım kılmaktadır. Gerçekte namazla beraber, Müslüman kadına amel ve davranış örneğini göstermek için iffetli olmayı ve münasip şekilde örtünme dersi verilmektedir. Müslüman kadının örtü ve hicabı için en uygun alıştırma ve telkin günlük beş vakit namazdır.

 

3- Halkın gözünün önünde, umumi yerlerde ve camilerde namaz kılmak, özellikle kadınların rükû, secde ve oturup kalkmalarında başkalarının bakışlardan korunmak tam bir örtünmeyi gerektirmektedir. Örtünmeye riayet etmek kadının başkalarının bakışlarından korunmasına, namaz kılanın ruhsal huzura kavuşmasına ve umumi iffetin korunmasına neden olacaktır. Buraya kadar söylenenler ilk bakışta akıla gelenler şeylerdir. Ama asıl neden Allah’ın isteğine boyun eğmek ve emirlerine teslimiyettir.

 

Varlık dairesinde biz teslimiyetin noktasıyız

Doğru, senin bildiğin ve hüküm, senin emrindir.



[1] - el-Kafi, c.2, s.68

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar