Gelişmiş Arama
Ziyaret
9453
Güncellenme Tarihi: 2009/11/10
Soru Özeti
Acaba Allah kadınla namahremidir ki namaz kıldıklarında tesettürlü olmaları gerekiyor?
Soru
Niçin kadınlar namaz kıldıklarında tesettürlü olmaları gerekiyor? Allah onlara namahrem midir?
Kısa Cevap

Allah’ın, her durumda her şeyden, haberi vardır; Onun için gizliliğin manası yoktur. Kullarına da namahrem değildir. Ama insan, ibadet ederken Allah’ın huzuruna çıkıp Onunla konuştuğu için bu halde en uygun elbisesini Onun huzurunda giymelidir. Kadının en uygun elbisesi ise onun en kamil elbisedir; yani iffetini yansıtan elbisedir. Ancak böyle bir elbise ibadete layık olabilir. Hatta erkekler bile çıplak namaz kıldıklarında namazları batıl olur. Çıplaklık Allah’a karşı boyun eğiş ve huzu ruhuyla uyuşmaz ve Allah’ın dergahına saygısızlıktır. Bu yüzden farz olan miktarda giyinmesi gerekir.

Ayrıca namazda hicaba riayet etmenin şu faydaları da vardır:

1- Namazda tesettür, her yerde farz olan tesettür farzını yerine getirmek için bir çeşit günlük alıştırmadır.

2- Halkın gözünün önünde, umumi yerlerde ve camilerde namaz kılmak tam olarak tesettürlü olmayı gerektirmektedir. Bu, kadını bakışlarından korumakta, ruhunun huzurlu olmasını sağlamaktadır.

Ama unutmamak gerekir ki, yukarıda söylenenler bu hüküm hakkında bizim anlayabileceğimiz bazı hikmetlerdir. Tesettür ve diğer ibadetlerin korunmasının asıl nedeni Allah’a itaat ve teslimiyet ruhunu artırmaktır.

Ayrıntılı Cevap

Bu konunun felsefesini ortaya koyacak her hangi bir ayet ve hadis bulamadık. İbadi meseleler ve şer’i hükümlerin genelde teslimiyet esasına dayalı olduğu bellidir. Böyle meselelerde yalnızca mukaddes Şari’nin isteğini kabul etmek ve ona boyun eğmek en önemli ölçü ve felsefe olabilir. Elbette bu hükümlerde bizim bilmediğimiz daha başka felsefeler de vardır. Sadece bazı rivayetlerde bazı hükümlerin bir kısım hikmet ve felsefeleri belirtilmiş, insanın düşünce ve anlama kapasitesinin genişlemesi, bilimin gelişmesiyle de diğer bazı kısımları ortaya çıkmıştır.

Tesettürün genel olarak, özellikle namazda birçok eser, bereket ve güzellikleri vardır ki, bunların Allah’ın hicabı vacip etmesinde önemli rolleri olduğu uzak ihtimal değildir.

 

Aşağıda namazda tesettürün güzelliklerini ortaya koyan bazı nedenlere işaret edeceğiz:

1- Tesettürün tam olması insanın zahiri vakarını artırmaktadır. Giysi ne kadar azalırsa insanın vakarı ve toplumsal konumu da düşer ve başkalarının yanında değeri azalır. Hicabı bir tür edep olarak kabul edebiliriz. Edep başkalarının ve büyüklerin karşısına tam olarak giyinip çıkmayı gerektirmektedir. Bütün dinlerin merasimleri ve bütün dini ortamlar, hatta bütün akıl sahiplerinin yanında tesettürlü olmak normal bir şeydir. Özellikle İslam’da Müslüman kadının toplumda ki resmi giysisi onun tam bir şekilde tesettürlü olmasıdır.

İnsan namazda Allah’ın huzuruna çıkıyor, arş meleklerinin hazır olduğu resmi bir mecliste Allah’a ibadete gidiyor. Dolayısıyla namaz, gerçekte huzur ve Rabbu’l Alemin’in dergâhına gitmek olduğundan bu mecliste giysi ne kadar kâmil, temiz ve güzel kokulu olsa o kadar güzel olur. Erkeklere bile ilahi dergâha vardıklarında kâmil bir giysiyle huzura varmanın edebini riayet etmeleri tavsiye edilmiştir.

 

İmam Sadık (a.s) buyuruyor ki: ‘Allah’a Onu görüyormuşçasına ibadet et, eğer sen Onu görmüyorsan O seni görüyor.’[1]

 

2- Tesettürün namazda ki faydalarından bir diğeri tesettürün korunması için yapılan bir çeşit günlük alıştırma oluşudur. İslam, hep kadınları iffete tavsiye etmektedir. Bunu göz önüne aldığımızda göreceğiz ki namazda tam olarak örtünmeye riayet etmek böyle bir amaca yöneliktir. Bu meselenin üzerinde durmak namazda böyle bir şartı lazım kılmaktadır. Gerçekte namazla beraber, Müslüman kadına amel ve davranış örneğini göstermek için iffetli olmayı ve münasip şekilde örtünme dersi verilmektedir. Müslüman kadının örtü ve hicabı için en uygun alıştırma ve telkin günlük beş vakit namazdır.

 

3- Halkın gözünün önünde, umumi yerlerde ve camilerde namaz kılmak, özellikle kadınların rükû, secde ve oturup kalkmalarında başkalarının bakışlardan korunmak tam bir örtünmeyi gerektirmektedir. Örtünmeye riayet etmek kadının başkalarının bakışlarından korunmasına, namaz kılanın ruhsal huzura kavuşmasına ve umumi iffetin korunmasına neden olacaktır. Buraya kadar söylenenler ilk bakışta akıla gelenler şeylerdir. Ama asıl neden Allah’ın isteğine boyun eğmek ve emirlerine teslimiyettir.

 

Varlık dairesinde biz teslimiyetin noktasıyız

Doğru, senin bildiğin ve hüküm, senin emrindir.



[1] - el-Kafi, c.2, s.68

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Birçok kılınmamış namazım var. Ama ne kadar olduğunu bilmiyorum, vazifem nedir?
    11239 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bu mesele ilmihallerde şöyle yer almaktadır: Sayılı namaz kazası olan, bunun sayısını bilmeyen[1] ve mesela dört tane miydi yoksa beş tane miydi diye bir bilgisi olmayan bir şahsın en az miktarı kılması yeterlidir.[2] Aynı şekilde eğer onların miktarını ...
  • Hüccetiye Encümeni’nin inancı nedir? Bugün bu grup aktif midir?
    9364 Fıkıh Tarihi 2010/08/22
    Hüccetiye Encümeni, 19 Ağustos 1953 yılı darbesine eş zamanlı olarak Şeyh Mahmut Zakirzade Tevalayî Halebî tarafından Bahaîlik fırkasıyla mücadele etmek gayesiyle tesis edildi. Bu encümen hiyerarşik girift bir teşkilatsal yapı ve eğitim, araştırma, yazma, irşat, yurt dışıyla ilişkiler ve konferans komitelerine sahipti.
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    6845 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Şeys kimdir?
    5321 تاريخ بزرگان 2011/11/21
    Şeys, Hz.Adem’in (a.s) evlatlarından biridir. Kâbil’in Habil’i öldürmesinden sonra Adem ve Havva beş yıl çocuk sahibi olmadılar. Beş yıldan sonra dünyaya gelen çocuklarına Şeys adını verdiler. Hz. Adem onun hakkında şöyle diyor: ‘O, Habil’in yerine verildi, mübarektir ve peygamber olacaktır.’
  • Ben on yıldır bir şahıs ile nişanlanmış bulunuyorum. Kanunî evlilik öncesi şerî akit yapabilir miyiz?
    4664 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Taklit mercilerinin bu husustaki yanıtı şudur: 1. Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Onun şerî şartlarına riayet etmeyle zatı itibariyle bir engel yoktur. 2. Hz. Ayetullah Uzma Sistani (ömrü uzun olsun): Kızın akdi, kızın babasının izniyle olmalıdır. 3. Hz. Ayetullah ...
  • Peygamberler ve Masumlar tüm kemallere sahip miydiler, yoksa kemalin bazı mertebelerini bu dünyada mı elde ediyorlar?
    6347 Yeni Kelam İlmi 2009/08/25
    Kur'an-ı Kerim’de de açıkça belirtildiği gibi peygamberler (a.s) ve İmamlar (a.s) bir takım kemalleri sonradan elde etmek yönünden diğer insanlar gibidirler. Dolayısıyla masumlar mümkün olan tüm kemallere sahip olarak dünyaya gelmezler. Bazı kemalleri bu dünyada iken ilahi imtihanları, ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    6335 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’a göre bir imamın sahip olması gereken özellikler nelerdir?
    10661 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Kur’an-ı Kerim’de İmamet (insanın toplumsal liderliği manasında) meselesi ikiye ayrılmıştır: 1) Nur İmamları: Salih ve ilahi imamlardır. 2) Ateş İmamları: Küfür ve dalalet imamlarıdır. Kur’an’da nur imamları için zikredilen birçok özellik şunlardır: Masumiyet, hidayet eden, yakin ehli olan, ibadet eden, sağlam ve sabit, şahid, Allah yolunda cihad eden, ...
  • Ehli Sünnete göre Cuma namazı hutbesi kesinlikle Arapça mı okunmalıdır?
    11052 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/03
    Cuma namazı hutbesini okumak hakkında Ehli Sünnet mezhepleri farklı görüşler ileri sürmektedir. Malikiler şöyle demektedir: Hutbe Arapça olmalıdır ve eğer hiç kimse Arapça anlamazsa, Cuma namazı geçersiz olur. Hanefiler şöyle demektedir: Cuma namazı hatibinin edebildiği takdirde Arapça dışında başka bir dille hutbeyi okuması caizdir. Hanbelîler şöyle ...
  • vahiy dışındaki işlerde Peygamber’in (s.a.a) masum oluşu hakkındaki Ehl-i Sünnet’in görüşü nedir?
    6713 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Vahyi ulaştırma konusunda Peygamber’in (s.a.a) masum oluşu bütün İslam mezheplerinin ittifak ettiği bir konudur. Ancak Peygamber’in bütün ömrü boyunca masum olduğu konusu ihtilaf konusudur. Ehl-i sünnet’in muteber kaynaklarına baktığımızda sizin sorunuza kısaca şöyle cevap verebiliriz: Ehl-i sünnet’e göre Peygamber (s.a.a) vahyi almak ve iletmek konusu dışındaki işlerde masum değildi. ...

En Çok Okunanlar