Gelişmiş Arama
Ziyaret
6141
Güncellenme Tarihi: 2010/11/27
Soru Özeti
Peygamberler imamların geleceğini müjdelemişler midir?
Soru
Peygamberler imamların geleceğini müjdelemişler midir?
Kısa Cevap

İslam Peygamberi ve imamlardan gelen bir takım hadisler, Peygamber ve imamların isimlerinin kutsal kitaplarda yer aldığına tanıklık etmektedir. Artı, Yahudiler ve Hıristiyanların elindeki mevcut kitaplarda da imamlardan bazıları mevcuttur.

1. Dini Öğretilerin İncelenmesi

İmam Hasan’dan (a.s) nakledildiği üzere Yahudi bir şahıs İslam Peygamberinin yanına gelir ve şöyle der: Tevrat’ta gelen beş kişiyi bana bildir. Peygamber şöyle buyurur: Muhammed Allah’ın elçisidir tabiri ilkönce gelir ve bunun İbranicedeki karşılığı da “Tab”’dır. Sonra Peygamber şu ayetleri okur: “Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resule, o ümmî peygambere uyan kimselerdir.”[i] “Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim” demişti.”[ii] Sonra da “İlya” adındaki vasimin adı olan Ali b. Ebu Talip gelir. Ondan sonra Şubber ve Şebir adlarındaki iki torunum Hasan ve Hüseyin ve sonraki merhalede de onların anneleri olan dünya kadınlarının hanımefendisi Fatıma gelir. Yahudi de doğru söyledin ey Muhammed der. Bir başka rivayette de Hıristiyan bir şahıs Sıffin’den dönüşte Ali’ye (a.s) hitap ederek Hz. Ali’nin, İmam Hasan’ın ve İmam Hüseyin’in adlarını, İmam Hüseyin’in neslinden gelen diğer imamların sıfatlarını ve onların sonuncusunun ise Hz. İsa’nın kendisine tabi olacağı kimse olduğu hususunu nakletmektedir.

2. Kutsal Kitapların (Tevrat ve İncil) İncelenmesi

Mevcut Tevrat’ta nakledildiği üzere İbrahim Tanrıya şöyle der: Keşke İsmail senin huzurunda yaşasa. Tanrı şöyle buyurur: Kuşkusuz eşin Sara senin için bir oğlan doğuracaktır ve onu İshak olarak adlandır. Ahdimi onunla ayakta tutacağım. Böylece ondan sonraki zürriyetiyle ahit ebedi olacaktır. İsmail hususunda ise sana icabet ettim. Şimdi ona bereket verecek ve kendisini kutlu kılacağım. Onu çok fazlalaştıracağım. On iki reis ondan meydana gelecektir ve ondan büyük bir ümmet oluşturacağım.



[i] Araf, 157.

[ii] Saf, 6.

Ayrıntılı Cevap

Yanıta geçmeden önce birkaç noktayı hatırlatmak zorunlu gözükmektedir.

1. Her ne kadar büyük peygamber olmanın gereği, şeriat ve din sahibi olmak ve de ardınca insanları hidayete erdirmek ve yönlendirmek için Allah tarafından bir kitap getirmek olsa da Hz. Nuh ve Hz. İbrahim (a.s) gibi büyük peygamberlerin kitaplarından bir eser mevcut değildir ve sadece Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’in kitapları elimizde mevcuttur.

2. Birinci nokta (peygamberler arasında sadece Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’in kitaplarının elimizde mevcut olduğu) hakkında belirtilmelidir ki bu üç semavi kitap arasında yüzde yüz vahiy değeri olan sadece Kur’an’dır. Yahudilerin ve Hıristiyanların elinde olan Tevrat ve İncil ise peygamberlere nazil olan kitaplar değildir. Bu kitapların birçok konu ve muhtevası değiştirilmiş ve tahrife maruz kalmıştır. Semavî kitapların tahrif edilmesi hakkında bilgi edinmek için “Tevrat’ın Hikayeleri” başlıklı bu sitedeki “5837 numaralı (site: 8925)” adrese müracaat edebilirsiniz.

3. Yukarıdaki noktalar göz önünde bulundurulduğunda mevcut soruyu yanıtlamak için tek muteber kaynağın Kur’an ve de Peygamber ve imamlar kanalıyla gelen hadisler olduğu ortaya çıkmaktadır. Biz de bu kaynaklar ve tahrif olsalar da diğer kutsal kitapları dikkate alarak bu soruyu cevaplayacağız.

A. Dini Öğretilerin İncelenmesi

Yanıtı iki bölüm halinde sunacağız.

1- Kutsal kitaplarda Peygamberin (s.a.a) vasisi olarak Ali’nin (a.s) adının gelmesi ve İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve Fatıma’nın (a.s) adlarının zikredilmesi.

2- Diğer imamların adlarının kutsal kitaplarda yer alması.

Birinci Bölüm:

İmam Hasan’dan (a.s) nakledildiği üzere Yahudi bir şahıs İslam Peygamberinin yanına gelir ve şöyle der: Tevrat’ta gelen beş kişiyi bana bildir. Peygamber şöyle buyurur: Muhammed Allah’ın elçisidir tabiri ilkönce gelir ve bunun İbranicedeki karşılığı da “Tab”’dır. Sonra Peygamber şu ayetleri okur: “Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resule, o ümmî peygambere uyan kimselerdir.”[1] “Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim” demişti.”[2] Sonra da “İlya” adındaki vasimin adı olan Ali b. Ebu Talip gelir. Ondan sonra Şubber ve Şebir adlarındaki iki torunum Hasan ve Hüseyin ve sonraki merhalede de onların anneleri olan dünya kadınlarının hanımefendisi Fatıma gelir. Yahudi de doğru söyledin ey Muhammed der.[3]

İkinci Bölüm:

Uzun bir rivayette Hıristiyan bir şahıs Sıffin’den dönüşte Ali’ye (a.s) hitap ederek Hz. Ali’nin, İmam Hasan’ın ve İmam Hüseyin’in adlarını, İmam Hüseyin’in neslinden gelen diğer imamların sıfatlarını ve onların sonuncusunun ise Hz. İsa’nın kendisine tabi olacağı kimse olduğu hususunu nakletmektedir.[4]

B. Kutsal Kitapların (Tevrat ve İncil) İncelenmesi

Mevcut Tevrat’ta nakledildiği üzere İbrahim Tanrıya şöyle der: Keşke İsmail senin huzurunda yaşasa. Tanrı şöyle buyurur: Kuşkusuz eşin Sara senin için bir oğlan doğuracaktır ve onu İshak olarak adlandır. Ahdimi onunla ayakta tutacağım. Böylece ondan sonraki zürriyetiyle ahit ebedi olacaktır. İsmail hususunda ise sana icabet ettim. Şimdi ona bereket verecek ve kendisini kutlu kılacağım. Onu çok fazlalaştıracağım. On iki reis ondan meydana gelecektir ve ondan büyük bir ümmet oluşturacağım.[5] Açı olduğu üzere Hz. İsmail’in neslinden on iki reis ve onların büyük bir nesil olacağı (Ali ve Fatıma soyundan gelen seyitler) Şiilerin on iki masum imamı dışında bir başka şeye delalet etmemektedir.  



[1] Araf, 157.

[2] Saf, 6.

[3] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 13, s. 331 ve 333, 11, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut,-Lübnan, 1404 hk.

[4] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 15, s. 236-239, h. 57.

[5] Kitab-i Mukaddes, Ahd-i Kadim (Tevrat), Sefer-i Peydayış, bap. 17 (Ahd-i Hıtne), cümle. 18-20, s. 17.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    17927 معاد و قیامت 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    6067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • İmam Ali (a.s)’ın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2908 امام علی ع 2020/01/19
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    13571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8250 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Düğünlerde klasik müzikler kullanılması halinde, kadının kadın için dans etmesinin hükmü nedir?
    7608 کلیات 2012/04/07
    Ayetullahe'l-uzma HAMANEİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Kadının kadınlar için dans etmesi eğer lehv unvanı kendisine sıdk ediyor; örneğin kadınlar meclisini dans meclisine dönüştürüyor olması gibi, sakıncalıdır ve ihtiyatı vacip gereğince terk edilmelidir. Bu durum dışındaki durumlarda eğer şehveti uyandıracak nitelikte veya haram bir ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    69010 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    31000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55543 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Tahrip edilmiş korunaktan hırsızlık yapmanın hükmü nedir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Hırsızın elinin kesilmesinin şartları şunlardır:1. Erginlik2. Akıl3. İrade4. Zorunluluğun olmaması5. İster yalnız başına ve ister beraberce olsun hırsızın korunağa saygısızlık etmesi6. Eşyayı korunaktan çıkarması7. Hırsızın mal sahibinin babası olmaması8. Korunağa saygısızlığın ve hırsızlığın gizlice yapılması; açıkça ve aşikâr olarak korunak kırılır ...

En Çok Okunanlar