Gelişmiş Arama
Ziyaret
19990
Güncellenme Tarihi: 2011/04/11
Soru Özeti
Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
Soru
Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
Kısa Cevap

Hadislerin genel ifadesinden anlaşılan şu ki ölüm meleği (Azrail) canları alan ilahi araçların başındadır ve her canlı varlığın canını almaktadır.

Ancak önemli olan şunu bilmektir ki, bütün canlıların canını alan Allah'tır. Onun uyguladığı sünnet gereği bu iş belli araçlar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu vasıta meleku'l-mevt olduğu gibi diğer vasıtalar da olabilir.

Ayrıntılı Cevap

Kur'an'da şu ayet yer almaktadır: "Allah canları ölüm zamanı alır."[1]

Yüce Allah bu ayette canları almak işini kendisine isnat etmiştir. Allah kelimesi "yetevvefa" sözcüğünden önce geldiği için bu bir çeşit sınırlamayı ifade eder. Yani canları almak yalnız Allah'ın işidir başkalarının değil.[2]

Ancak Kur'an'ın diğer ayetlerinden, Yüce Allah dünyanın işlerini bir takım melekler vasıtasıyla yönettiği anlaşılır. Nitekim Allah Naziat Suresinin beşinci ayetinde şöyle buyurur: "Yemin olsun işleri Allah'ın emriyle yöneten meleklere."

Bu yüzden meleklerden bir grup ve onların başında[3] meleku'l-mevt canları almakla görevlidirler.[4]

Kur'an bu konuda şöyle buyurmaktadır. "De ki, canınızı almakla görevli olan melek canınızı almaktadır. "[5] Ve yine buyuruyor ki: "Sizden birinizin ölüm zamanı gelince bizim melekler onun canını almaktadır."[6] Eğer bu iki ayeti birinci ayetle bir arada incelemeye kalkarsak şöyle bir sonuç ortaya çıkar: Canları almak işi asıl olarak Allah'a aittir, başkalarına değil. Onun izniyle Meleku'l-mevt bunu üstlenir ve diğer melekler de ölüm meleği Meleku'l-mevt'un yardımcıları olarak onun izniyle bu görevi üstlenirler.[7] Buna göre evrendeki bütün işler Allah'ın ve onun emrini icra eden meleklerin veya diğer varlıkların vasıtasıyladır.

Bir hadiste yer aldığına göre bir kimse İmam Sadık'tan: "Allah canları ölüm zamanı alır." buyurması ve diğer yandan "De ki, canınızı almakla görevli olan melek canınızı almaktadır. "[8] ve yine buyuruyor ki: "Sizden birinizin ölüm zamanı gelince bizim melekler onun canını almaktadır." Dünyada binlerce kişi bir anda ölmektedir, Ölüm meleği bir anda bunların hepsinin canını alması nasıl mümkündür?

İmam cevapta şöyle dedi: Yüce Allah Ölüm meleği için bir takım yardımcılar yaratmıştır. Ölüm meleği onların amiri sayılır. Onlardan her birini bir işle görevlendirir. Buna göre hem o ölüm meleği ruhları almaktadır hem de o melekler, Yüce Allah alınan ruhları Ölüm meleğinden almaktadır."[9]   Mülhit bir kişi Hz. Emirul-müminin Ali (a.s)'a gelerek Kur'an'da çelişki vardır dedi. Çünkü bir yerde Allah'ın insanların canlarını aldığını söylüyor ve diğer yerde meleku'l-mevtun bu işi yaptığını açıklıyor, başka bir yerde de meleklerden bir grubun bu görevi yaptığını söylüyor. İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Meleku'l-mevtun rahmet ve azap meleklerinden oluşan bir takım yardımcıları vardır. Onların işi meleku'l-mevtun işi sayılır ve yaptıkları işler meleku'l-mevta isnat edilir. Meleku'l-mevtun işi de Allah'ın işi sayılır. Çünkü Allah canları almaktadır. O vermek, esirgemek, mükafat ve azap etmeği de istediği kimsenin eliyle gerçekleştirir. Onun görevlilerinin işi Onun işi sayılır. Nitekim Kur'an şöyle buyurmaktadır: "Allah bir şeyi istemedikçe siz isteyemezsiniz.[10]"[11]

Başka bir ifade ile (genelde) meleku'mevt doğrudan canları almak yolunda bir girişimde bulunmaz. bunu yardımcıları vasıtasıyla gerçekleştirir. Bütün sebepler, gücünü Allah'tan aldığı ve Onun tedbiriyle hareket ettiği için her işi Allah'a isnat etmek mümkün olduğu gibi o işi diğer vasıtalara örneğin meleku'l-mevta ve onun yardımcılarına isnat etmek de mümkündür. Demek ki doğrudan bir işi yapan sebebe bir işi isnat etmenin yanı sıra, o işi aradaki vasıtalara ve son sebep ve yaratıcı olan Allah'a isnat etmek de mümkündür. Nitekim bir savaşta kazanılan zafer ve başarıyı hem askerlere hem de orta rütbeli komutanlara hem de baş komutana isnat etmek doğrudur.

Bu mukaddimeyi dikkate alarak sorunun cevabına geçelim:

İnsan dışındaki diğer canlıların ruhlarını kim alır?

Hz. Emiru'l-müminin Ali (a.s) bir hadiste şöyle diyor: "Şu kadarını bilmen yeter ki, dirilten ve öldüren Allah'tır. O canları istediği kimselerin eliyle alır. melekler olsun veya meleklerden başka yaratıkları vasıtasıyla olsun.[12]

Yani önemli olan şunu bilmektir ki Allah yaptığı her işi belli araçlar vasıtasıyla yapmaktadır. Bu vasıta meleku'l-mevt olduğu gibi başka bir vasıta da olabilir.

Evet başka bir rivayete göre Peygamber miraca çıktığında meleku'l-mevttan sordular ki: "Sen ölen ve ölecek olan her kesin canını alıyor musun?" O Evet… dedi. Bütün dünya ve Allah'ın bana musahhar ettiği her şey, benim yanımda elinde bir sikke olan ve onu istediği şekilde çevirebilen kimse gibidir. Ben dünyanın bütün evlerine günde beş defa uğruyorum. (Onların namazı zamanda kılıp kılmadıklarını öğrenmek için.)[13]  

Bu hadisin genel açıklaması meleku'l-mevtun insan olsun olmasın bütün canlı varlıkların canını aldığı ihtimalini güçlendirmektedir.

İlgili diğer dizinler:

1. Soru 1104 Dizin: Ömür ve meleklerin ölümü

2. Soru 96 Uyku ve insanın canın ölümü

3. Soru 849, Şeytan ve ölüm



[1]- Zümer, 42 "اللَّهُ یَتَوَفىَّ الْأَنفُسَ حِینَ مَوْتِهَا"

[2] Tabatabi, Muhammed Huseyin, Tefsir-i Mizan (tercüme) c. 17 s. 407

[3] Çünkü meleklerin varlık mertebeleri birbirlerinden farklıdırlar. Bu arada Azrail (meleku'l-mevt), canları almak için emri altında olan meleklerden daha yüksektir.

[4] Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Numune, c. 17 s. 140

[5] Secde, 11

[6] En'am, 61

[7] Tabatabi, Muhammed Hüseyin, Tefsir-i Mizan (tercüme) c. 17 s. 407

[8] Nehl, 32

[9] Şeyh Saduk, Menlayehzeruhu fakıh, c. 1 s. 136

[10] İnsan, 20; Tekvir, 29

[11] Meclisi, Biharu'l-envar, c. 6 h. 1 s. 140

[12] Ade Hadis 6 s. 143

[13] Ade Hadis 6 s. 141

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar