Gelişmiş Arama
Ziyaret
8460
Güncellenme Tarihi: 2010/08/14
Soru Özeti
Hz. Peygamber (s.a.a) hayattayken neden halifelere karşı bir şey yapmadı ve sustu?
Soru
Hz. Peygamber (s.a.a) hayattayken neden halifelere karşı bir şey yapmadı ve sustu? Vefatından sonra gerçekleşen olayların önüne geçmek için neden önceden onların niyetini ifşa etmedi?
Kısa Cevap

Sorunun cevabı için bir kaç noktaya dikkat çekmek zorundayız:

1- Peygamber (s.a.a) kendi risaletini yaymaya başladığı andan itibaren çeşitli yerlerde Hz.Ali’nin de faziletini ve halifelik meselesini defalarca halka duyurmuş, Onun (a.s) muhaliflerinin çehrelerini ifşa etmiş, onları Müslümanlara tanıtmıştı. Ancak İslam toplumunun durumu öyle bir şekildeydi ki, Peygamber muhaliflere karşı şiddet kullanamıyordu.

2- Peygamber (s.a.a) ve Hz. Ali, İslamın ve Peygamberin (s.a.a) neslinin korunmasına önem veriyordular; bu şekilde Resulullah’ın (s.a.a) son vasisinin risalet hedefini gerçekleştirmesine ortam hazırlıyorlardı.

3- Peygamber (s.a.a) ömrünün sonlarına doğru muhaliflere karşı şiddet kullansaydı, onlarda Peygamberin vefatından sonrası için hazırladıkları planları bozulacağından sessiz kalmayacak, Peygambere karşı büyük bir şiddet kullanacak ve belkide İslama telafisi mümkün olmayan zararlar vereceklerdi.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Ali (a.s), Peygamberden sonra bütün ahlaki ve ilmi faziletlere sahip olan tek kişiydi. Savaş meydanlarında fırtına gibi eser, kafirleri ve asileri darmadağın ederdi. En cesur kimseler Onun kılıcının karşısında acizdi. İslamın başlangıcında ve Resul-ü Ekrem’in (s.a.a) zamanında Hz.Ali’de (a.s) bir çok üstün özellik görülmüştür. Aşağıda onlardan bazılarını getiriyoruz:

Yüce Peygamber deflarca Hz. Ali’nin liyakatından ve kemallerinden bahseder ve şöyle buyururdu: ‘Ali asla hata yapmaz.’[1]Ali hakla beraberdir, hakta Ali’yle.[2]

Bir çok yerde Ali’ye muhalefet etme konusunda uyarılarda bulunmuştu: ‘İster ailemden olsun, ister başkalarından, kim Ali’ye buğz ederse benim dinimdem çıkmıştır.’[3]

Ancak Peygamberin bütün bu tavsiyelerine rağmen bir grup Müslüman gelecek için ve Peygamberin vefatından sonra ümmetin başına geçmek için planlar yapmışlardı. Peygamber’in (s.a.a) onların bütün planlarından haberi vardı. Onlar Peygamberimiz hayattayken cezalandırılacak her hangi bir şey yapmadıklarından Peygamberde bir şey yapamıyordu, yani ‘cinayetten önce kısas olmaz’dı. Ama onları etkisiz hale getirmek için bazı girişimlerde de bulundu. Örneğin, Ğadir-i Hum’da ve Haccet-ul Veda’da, her şehirden Müslümanların geldiği o çok önemli ve hassas zamanda şöyle buyurdu: ‘Ey Müslümanlar! Bilin ki Allah, benden sonra Ali’yi size veli olarak seçti. Kimse Allah’ın desturuna karşı gelmesin. Kim Ali’nin halifeliğine muhalefet ederse, Allah’a muhalefet etmiştir...’[4]

Yine Resulullah (s.a.a) ömrünün son günlerinde Hz. Ali’nin imametine muhalif olanları Onun (a.s) imametinin ilk günlerinde sorun çıkarmasınlar diye Usame’nin ordusuyla Medine’nin dışına göndermeye çalıştı. Emir-ul Müminin’in imametine muhalif olanlar bunu anladıklarından Usame’nin ordusuna katılmadılar. Usame’nin ordusunun hareket etmesi o kadar gecikti ki, sonunda Resulullah dünyadan göçtü ve muhaliflerde isteklerine ulaştılar.

Resulullah (s.a.a) ömrünün son günlerinde bazılarının Usame’nin ordusundan ayrıldıklarını, emrine uymadıklarını ve planlar yaptıklarını gördüğü için ‘Bana kalem kağıt getirin, size öyle bir şey yazayım ki, benden sonra asla sapmayasınız’ diye buyurdu. Birisi orada hemen atılıp: ‘Peygamberin hastalığı şiddetlendi. Allah’ın kitabı bize yeter; Peygamber hastalığın şiddetinden dolayı sayıklıyor’ dedi. Ehl-i Sünnet kardeşlerin kaynaklarındaki bazı rivayetler bu kişinin Ömer b. Hattap olduğunu söylüyor![5]

Velhasıl, makam ve riyaset sevdalısı olan bu grup Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra hedeflerine ulaştılar. Onlar içlerinde geçmişten kalan ukdelerini boşaltmak için bu işi yaptılar. Savaş konularında ve fıkhi meselelerde mecbur kalıp Hz. Ali’yle (a.s) meşveret eder ve bazen Onun görüşüne göre hareket ederlerdi. Hatta iş öyle bir yere geldi ki Ebubekr çıkıp minberde şöyle dedi: ‘Ey insanlar! Biatınızı geri alın. Ali içinizde olduğu sürece ben sizden efdal değilim.’[6]

İslamı görüntüde kabul edenler, İslam’a ve Resul-ü Ekrem’e inançları olmayanlar ise İslamı tamamen yoketmek için hep bir fırsat peşindeydiler; onlar Peygamberimize (s.a.a), bir keresinde Ğadir olayından sonra, bir keresinde de Tebük seferinden dönerken suikast düzenlediler.[7]

İslam Peygamberi (s.a.a) kendi zamanındaki şartlar, olaylar ve bu gibi çeşitli grupların varlığından dolayı çeşitli yerlerde Hz. Ali’yi söz konusu etmiş, Onun velayet ve halifeliğini açıkca ilan etmiştir.

Sonuç olarak demek gerekir ki, halka söylenmesi gereken bir şey vardıysa, Müslümanlar İslamın geleceği hakkında uyarılması gerekiyorduysa, Peygamber (s.a.a) hepsini söylemiş, gereken uyarılarını yapmıştı. Öte yandan eğer bundan fazla bir girişimde bulunmadıysa nedeni, İslamın aslının tehlikeye girmesine engel olmak için olabilirdi. Bu yüzden İslamın baki kalması ve son vasinin hak olan görevini yerine getirmesi, küresel risaletini icra edebilmesi ve peygamberlerin asıl gönderilme hedeflerinin gerçekleştirmesi için neslinin ve ailesinin korunması adına bundan fazla bir şey yapmadı.



[1] -İbn-i Kesir, el-Bidaye ve’n Nihaye, c.2, s.316 (İhya-ut Teras baskısı)

[2] -Cafer Subhani, Füruğ-u Ebediyet, c.2, s.461 ve 475; Tarih-i Dimaşk, c.2, s.448-449; Müstedrek-ul Hakim, c.4, s.93, h.4604

[3] -Abdulfettah Abdulmaksut, el-İmam Ali b. Ebi Talib (a.s) (Seyyid Mehdi Caferi’nin tercümesi), c.3, s.94.

[4] -Füruğ-u Ebediyet, s.471

[5] -Sahih-i Buhari, c.1, s.22 ve c.2, s.414; Sahih-i Müslim, Kitab-ı Vasiyyet, 5. Bab; daha fazla bilgi için bk: 1527.soru (Site: 1692), Dizin: Peygamberin (s.a.a) Vasiyetinin Yazılmasına Engel Olunması.

[6] -el-İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), c.1, s.282.

[7] -Füruğ-u Ebediyet, c.2, s.390 ve 404.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    17927 معاد و قیامت 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    6067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • İmam Ali (a.s)’ın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2908 امام علی ع 2020/01/19
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    13571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8250 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Düğünlerde klasik müzikler kullanılması halinde, kadının kadın için dans etmesinin hükmü nedir?
    7608 کلیات 2012/04/07
    Ayetullahe'l-uzma HAMANEİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Kadının kadınlar için dans etmesi eğer lehv unvanı kendisine sıdk ediyor; örneğin kadınlar meclisini dans meclisine dönüştürüyor olması gibi, sakıncalıdır ve ihtiyatı vacip gereğince terk edilmelidir. Bu durum dışındaki durumlarda eğer şehveti uyandıracak nitelikte veya haram bir ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    69010 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    31000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55543 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Tahrip edilmiş korunaktan hırsızlık yapmanın hükmü nedir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Hırsızın elinin kesilmesinin şartları şunlardır:1. Erginlik2. Akıl3. İrade4. Zorunluluğun olmaması5. İster yalnız başına ve ister beraberce olsun hırsızın korunağa saygısızlık etmesi6. Eşyayı korunaktan çıkarması7. Hırsızın mal sahibinin babası olmaması8. Korunağa saygısızlığın ve hırsızlığın gizlice yapılması; açıkça ve aşikâr olarak korunak kırılır ...

En Çok Okunanlar