Gelişmiş Arama
Ziyaret
8276
Güncellenme Tarihi: 2010/08/14
Soru Özeti
Hz. Peygamber (s.a.a) hayattayken neden halifelere karşı bir şey yapmadı ve sustu?
Soru
Hz. Peygamber (s.a.a) hayattayken neden halifelere karşı bir şey yapmadı ve sustu? Vefatından sonra gerçekleşen olayların önüne geçmek için neden önceden onların niyetini ifşa etmedi?
Kısa Cevap

Sorunun cevabı için bir kaç noktaya dikkat çekmek zorundayız:

1- Peygamber (s.a.a) kendi risaletini yaymaya başladığı andan itibaren çeşitli yerlerde Hz.Ali’nin de faziletini ve halifelik meselesini defalarca halka duyurmuş, Onun (a.s) muhaliflerinin çehrelerini ifşa etmiş, onları Müslümanlara tanıtmıştı. Ancak İslam toplumunun durumu öyle bir şekildeydi ki, Peygamber muhaliflere karşı şiddet kullanamıyordu.

2- Peygamber (s.a.a) ve Hz. Ali, İslamın ve Peygamberin (s.a.a) neslinin korunmasına önem veriyordular; bu şekilde Resulullah’ın (s.a.a) son vasisinin risalet hedefini gerçekleştirmesine ortam hazırlıyorlardı.

3- Peygamber (s.a.a) ömrünün sonlarına doğru muhaliflere karşı şiddet kullansaydı, onlarda Peygamberin vefatından sonrası için hazırladıkları planları bozulacağından sessiz kalmayacak, Peygambere karşı büyük bir şiddet kullanacak ve belkide İslama telafisi mümkün olmayan zararlar vereceklerdi.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Ali (a.s), Peygamberden sonra bütün ahlaki ve ilmi faziletlere sahip olan tek kişiydi. Savaş meydanlarında fırtına gibi eser, kafirleri ve asileri darmadağın ederdi. En cesur kimseler Onun kılıcının karşısında acizdi. İslamın başlangıcında ve Resul-ü Ekrem’in (s.a.a) zamanında Hz.Ali’de (a.s) bir çok üstün özellik görülmüştür. Aşağıda onlardan bazılarını getiriyoruz:

Yüce Peygamber deflarca Hz. Ali’nin liyakatından ve kemallerinden bahseder ve şöyle buyururdu: ‘Ali asla hata yapmaz.’[1]Ali hakla beraberdir, hakta Ali’yle.[2]

Bir çok yerde Ali’ye muhalefet etme konusunda uyarılarda bulunmuştu: ‘İster ailemden olsun, ister başkalarından, kim Ali’ye buğz ederse benim dinimdem çıkmıştır.’[3]

Ancak Peygamberin bütün bu tavsiyelerine rağmen bir grup Müslüman gelecek için ve Peygamberin vefatından sonra ümmetin başına geçmek için planlar yapmışlardı. Peygamber’in (s.a.a) onların bütün planlarından haberi vardı. Onlar Peygamberimiz hayattayken cezalandırılacak her hangi bir şey yapmadıklarından Peygamberde bir şey yapamıyordu, yani ‘cinayetten önce kısas olmaz’dı. Ama onları etkisiz hale getirmek için bazı girişimlerde de bulundu. Örneğin, Ğadir-i Hum’da ve Haccet-ul Veda’da, her şehirden Müslümanların geldiği o çok önemli ve hassas zamanda şöyle buyurdu: ‘Ey Müslümanlar! Bilin ki Allah, benden sonra Ali’yi size veli olarak seçti. Kimse Allah’ın desturuna karşı gelmesin. Kim Ali’nin halifeliğine muhalefet ederse, Allah’a muhalefet etmiştir...’[4]

Yine Resulullah (s.a.a) ömrünün son günlerinde Hz. Ali’nin imametine muhalif olanları Onun (a.s) imametinin ilk günlerinde sorun çıkarmasınlar diye Usame’nin ordusuyla Medine’nin dışına göndermeye çalıştı. Emir-ul Müminin’in imametine muhalif olanlar bunu anladıklarından Usame’nin ordusuna katılmadılar. Usame’nin ordusunun hareket etmesi o kadar gecikti ki, sonunda Resulullah dünyadan göçtü ve muhaliflerde isteklerine ulaştılar.

Resulullah (s.a.a) ömrünün son günlerinde bazılarının Usame’nin ordusundan ayrıldıklarını, emrine uymadıklarını ve planlar yaptıklarını gördüğü için ‘Bana kalem kağıt getirin, size öyle bir şey yazayım ki, benden sonra asla sapmayasınız’ diye buyurdu. Birisi orada hemen atılıp: ‘Peygamberin hastalığı şiddetlendi. Allah’ın kitabı bize yeter; Peygamber hastalığın şiddetinden dolayı sayıklıyor’ dedi. Ehl-i Sünnet kardeşlerin kaynaklarındaki bazı rivayetler bu kişinin Ömer b. Hattap olduğunu söylüyor![5]

Velhasıl, makam ve riyaset sevdalısı olan bu grup Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra hedeflerine ulaştılar. Onlar içlerinde geçmişten kalan ukdelerini boşaltmak için bu işi yaptılar. Savaş konularında ve fıkhi meselelerde mecbur kalıp Hz. Ali’yle (a.s) meşveret eder ve bazen Onun görüşüne göre hareket ederlerdi. Hatta iş öyle bir yere geldi ki Ebubekr çıkıp minberde şöyle dedi: ‘Ey insanlar! Biatınızı geri alın. Ali içinizde olduğu sürece ben sizden efdal değilim.’[6]

İslamı görüntüde kabul edenler, İslam’a ve Resul-ü Ekrem’e inançları olmayanlar ise İslamı tamamen yoketmek için hep bir fırsat peşindeydiler; onlar Peygamberimize (s.a.a), bir keresinde Ğadir olayından sonra, bir keresinde de Tebük seferinden dönerken suikast düzenlediler.[7]

İslam Peygamberi (s.a.a) kendi zamanındaki şartlar, olaylar ve bu gibi çeşitli grupların varlığından dolayı çeşitli yerlerde Hz. Ali’yi söz konusu etmiş, Onun velayet ve halifeliğini açıkca ilan etmiştir.

Sonuç olarak demek gerekir ki, halka söylenmesi gereken bir şey vardıysa, Müslümanlar İslamın geleceği hakkında uyarılması gerekiyorduysa, Peygamber (s.a.a) hepsini söylemiş, gereken uyarılarını yapmıştı. Öte yandan eğer bundan fazla bir girişimde bulunmadıysa nedeni, İslamın aslının tehlikeye girmesine engel olmak için olabilirdi. Bu yüzden İslamın baki kalması ve son vasinin hak olan görevini yerine getirmesi, küresel risaletini icra edebilmesi ve peygamberlerin asıl gönderilme hedeflerinin gerçekleştirmesi için neslinin ve ailesinin korunması adına bundan fazla bir şey yapmadı.



[1] -İbn-i Kesir, el-Bidaye ve’n Nihaye, c.2, s.316 (İhya-ut Teras baskısı)

[2] -Cafer Subhani, Füruğ-u Ebediyet, c.2, s.461 ve 475; Tarih-i Dimaşk, c.2, s.448-449; Müstedrek-ul Hakim, c.4, s.93, h.4604

[3] -Abdulfettah Abdulmaksut, el-İmam Ali b. Ebi Talib (a.s) (Seyyid Mehdi Caferi’nin tercümesi), c.3, s.94.

[4] -Füruğ-u Ebediyet, s.471

[5] -Sahih-i Buhari, c.1, s.22 ve c.2, s.414; Sahih-i Müslim, Kitab-ı Vasiyyet, 5. Bab; daha fazla bilgi için bk: 1527.soru (Site: 1692), Dizin: Peygamberin (s.a.a) Vasiyetinin Yazılmasına Engel Olunması.

[6] -el-İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), c.1, s.282.

[7] -Füruğ-u Ebediyet, c.2, s.390 ve 404.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar