Gelişmiş Arama
Ziyaret
12782
Güncellenme Tarihi: 2010/09/07
Soru Özeti
Kur’an’daki mukataa harflerinin manası nedir?
Soru
Kur’an’daki mukataa harflerinin manası nedir? Peygamber ve Allah arasındaki insanın bulamadığı bir şifre midir? Hakeza bazıları eğer bunları yan yana koyduğumuz takdirde “sıratu Aliyyin hakkun nemsikuhu” cümlesinin ortaya çıkacağını söylemektedir, bu doğru mudur?
Kısa Cevap

Mukataa harfleri bazı surelerin başında gelen ve bağımsız bir manası olmayan harflerdir. Bu harflerin tefsirinde değişik görüşler ortaya atılmıştır. En doğru görüş, bu harflerin şifre olduğu ve de peygamber ve evliyaların onları bildiğidir. “Sıratu Aliyyin hakkun nemsikuhu” cümlesi ise bazı araştırmacıların sözü olup rivayetsel bir kaynağı yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an surelerinden 29 surenin başında Arap alfabesine ait bir veya birkaç harf mevcuttur. Bunlar toplam olarak 78 harf olup tekrarlar silindiğinde 14 harf kalmaktadır. Bu harflere “mukataa harfleri” veya “nuranî harfler” denmektedir. Mukataa harfleri hakkında değişik görüş ve düşünceler ileri sürülmüştür. Onların bazılarına işaret ediyoruz:

1- Arap ve Arap olmayan tüm edipleri hayrete düşüren ve bilginleri kendisi gibi bir eser getirmede aciz kılan bu semavî kitap taşıdığı azamet ve önemle birlikte (Arap) alfabe harfleri ve herkesin kullandığı kelimelerden teşkil olmuştur ve bu harfler de bu hususa işaret etmektedir.

2- Mukataa harfleri Kur’an’ın müteşâbihlerinden olup asla çözümlenmeyecektir. Mutlak meçhuller kategorisinden sayılıp insanların kendilerine yönelik bilgi elde etme yolu tamamıyla kapalıdır.

3- Bu harfler salt soyut harflerdir. Ses özelliği dışında hiçbir şifre, işaret ve manaları yoktur. Bu harflerin surelerin başına konulmasının hikmeti lafız ve sesler hududundan öteye geçmez. O dönemde Kur’an okunurken bu harflerin sesleri, Kur’an’a kulak vermeleri için dinleyicilerin dikkatlerinin toplanmasına neden olmaktaydı. Çünkü yoldan geçen Arapların kulağına Kur’an sesinin gitmemesi için düşmanlar sürekli gürültü çıkarmaktaydılar.

4- Bu harfler, surenin kelimelerinde söz konusu harflerin daha çok kullanıldığının göstergesidir ve bir mucizedir. Bedreddin Zerkeşi şöyle demektedir: Bu harflerin önemli sırlarından biri, her süredeki kelimelerinin çoğunun onun başında yer alan harf ile teşkil olmasıdır. Örneğin “kaf” harfi “kaf” ve “ha mim ayn sin kaf” ile başlayan ayetlerde 57 defa tekrar edilmiş ve bu suredeki diğer harflere oranla daha fazla kullanılmıştır. Elbette “Şems”, “Kıyamet” ve “Felak” sureleri istisnadır. Mısırlı bir bilgin bu görüş esasınca bilgisayar aracılığıyla girift işlemler yapmış ve bu harflerin söz konusu suredeki kelimelerde en çok kullanılan harfler olduğuna işaret ettiği ve bunun bir mucize olduğu neticesine ulaşmıştır.

5- Bu harfler yemin gayesiyle kullanılmıştır. Bu harfler ile yemin içmenin sebebi, tüm dillerde sözün esasının bu harflere dayanmasıdır.

6- Bu harfler ile sureler arasında bir ilişki vardır; zira benzer mukataa harfleriyle başlayan sureleri incelemeyle bu surelerin muhteva olarak birbirlerine benzediklerini görmekteyiz.[1]

7- Bu mukataa harflerinin bazıları özel bir alamet ve ilahî güzel isimlerden bir isme işarettir. Bazıları da Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) adına yönelik şifre işaretidir. İlahî isimlerin her biri birkaç harften müteşekkildir ve her isimden bir harf seçilmiş ve ayrı bir halde bazı Kur’an surelerinin başında okunmaktadır. Cuveyriye, Süfyan es-Sevri’den şöyle aktarmıştır: Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin’e ey Allah Resulü’nün oğlu Yüce Allah’ın kitabında “elif lam mim” vb. diye buyrulan kelimelerin manası nedir diye soruldu. İmam Sadık (a.s) bunun üzerine şöyle buyurmuştur: Bakara suresinin başında yer alan “elif lam mim”, “ben Allah’ım, sultanım” manasındadır. Ama Âli İmran suresinin başında yer alan “elim lam mim” ise “ben Allah’ım, mecidim” manasındadır ve…

8- Bu harfler en büyük ilahî ismin cüzleridir.

9- Bu harfler surelerin ayet sayısına işaret etmektedir.

10- Her suredeki mukataa harfleri, o surenin adıdır. Nitekim “Yasin”, “Taha” ve “Sâd” surelerinin her biri kendi mukataa harfleriyle adlandırılmışlardır.

11- Bu harfler İslam ümmetinin beka müddetine işaret etmektedir.

12- Bu harfler sureleri ayırmak içindir. Önceki surenin tamamlandığının ve yeni bir surenin başlamasının göstergesidir.

13- Bu harfler surelerin muhtevasının özeti ve kısa mesajıdır.

14- Bu harfler, Kur’an’dan bazı nüshalar taşıyan kişilerin adlarıyla ilgilidir. Örneğin Saad b. Ebi Vakkas’ın adına işaret etmektedir.[2]

15- Bu harfler kimsenin haberdar olmadığı Allah ve peygamber arasındaki bir takım şifrelerdir. Araştırmacıların benimsediği görüş budur.[3]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Elim lam mim” Allah ile sevgilisi Muhammed (s.a.a) arasındaki bir şifre ve işarettir. Allah, peygamberden başkasının haberdar olmamasını istediği için başkalarının gözünden uzak tutmak ve sadece dostuna açık ve belirgin kılmak gayesiyle onu harfler şeklinde dile getirmiştir.[4] Mukataa harflerinin tertiple yan yana konmasıyla değişik kelime ve tabirler meydana gelmektedir. Fikir ve düşünce ehli inanç ve eğilimleri esasınca bu harflerden istifade ederek alaka duydukları hususların falına bakmışlardır. Örneğin Bedreddin Zerkeşi şöyle demektedir: Bu harflerin terkibinden Nassu Hekimin katiin lehu sırrun (kararlı bilgenin sözü sırra sahiptir)” cümlesi oluşturulabilir. Feyz-i Kaşanî ise “sıratu aliyyin hakkun nemsikuhu” (Ali’nin yolu haktır, onu izliyoruz” cümlesini elde etmiştir[5] ve… Ama bu cümlelerin hiçbirinin rivayetsel kaynağı yoktur.



[1] El-Mizan, Şura suresi 6. ayetinin açıklaması.  

[2] Daha fazla bilgi için “Mukataa Harfleri” makalesi, sayt-ı Ferheng ve Maarif-ı Kur’anî adresine müracaat ediniz.

[3] Marifet, Hadi, Ulum-ı Kur’anî, s. 138.

[4] İbn. Tavus, Sadu’s-Suud, s. 217, çap-ı Necef.

[5] Tefsiru’s-Safi, c. 1, s. 91.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Allah-u Teala mutlak feyiz veren olduğundan, neden insanlar daha baştan cennette yaratılmadılar?
    9238 Eski Kelam İlmi 2010/12/04
    Cennet ve cehennem insanların kendi iradelerine göre yaptığı amellerin soucudur. Öyleyse yolun sonu olan cennet, dünya ve salih amel olmadan kazanılmaz. Bu, Allah’ın mutlak feyyaz olmasıyla çelişmez. Çünkü Allah’ın feyzi, ilahi hikmet üzerinedir. Burada Allah’ın hikmetiyle çakışma denen şey söz konusu değildir. Ve insan Allah’ın sıfatlarından birine yönelip, ...
  • İnsanlara rahmet ve azap etmeyi Allah-u Teâlâ’nın istemesiyle alakalandırılmasının anlamı nedir?
    9488 Tefsir 2012/06/11
    Çeşitli ayetlerde Allah'ın iradesi kulların izzet, zillet, bağışlama, azap ve ödül sebebi olarak tanıtılmış ve başka ayetlerde hidayete erme, izzet, mutluluk ve rızık, takva ve ihlâsla birlikte çalışma ve ceht koşuluna bağlı kılınmıştır. Bu iki gurupta yer alan ayetlerin birbirleriyle hiçbir çelişir tarafı yoktur ve birbirlerini ...
  • mukaddes kitap kabul edilir bir nazma sahiptir ki kuran ondan yoksundur. Bu hal ve durum kuranın daha iyi olduğuyla nasıl bağdaşa biliniyor?
    5523 Kur’anî İlimler 2015/05/21
    Mukaddes kitapta iki tür yazılış var; mevcut mukaddes kitapların bazısında tarih önemli hale getirilmiş; dolayısıyla tarihi bir kitap gibi basmaklar şeklinde bir basamaktan başlıyor tarihi seyrini dikkate alarak açıklamasına devam ediyor. Mukaddes olan bu kitaplar içinde başka kitaplar da var ki tarihi seyre sahip değildirler. Diğer kitaplarda ...
  • İnsanın zatının kaynağı nedir ve bunun davranışlardaki etkisi nasıldır?
    8737 Yeni Kelam İlmi 2009/10/22
    Hikmet-i Mütealiye’ye göre zatlar önce belirsiz bir şekilde vardırlar, sonra maddi var oluşla belirlenmektedirler. Ondan sonrada bireysel bir varlığa sahıp olurlar.İnsanın zatı, onun ortaya çıkışının başlangıcından itibaren onunla beraber olup maddi ve manevi boyutlarını kapsamaktadır. Genellikle maddi ...
  • Allah-u Teâlâ neden Kur’an-ı tertilli okumamızı emretmiştir?
    14098 Kur’anî İlimler 2012/04/07
    Asıl itibarıyla tertil ki “retilil kurane tertila” denilmiştir “tertip” ve “sıralı vezinli” anlamındadır. “ وَرَتِّلِ الْقُرْاٰنَ تَرْتٖيلًا” “Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.”[1] Ama buradaki manası ise Kur’an ayetlerini sabır ve ağır ağır, gerekli tertip, harflerini doğru bir şekilde eda etme, kelimelerini açıklama, ...
  • Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
    14227 تاريخ بزرگان 2013/12/19
    Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. ...
  • Hasan Musenna kimdir ve Kerbela vakıasında bulunmuş mudur?
    5307 امام حسن مجتبی ع 2019/06/15
    Hasan Musenna Hasan bin. Hasan olup İmam Hasan (a.s)’ın ikinci oğludur. Annesinin ismi ‘Hole’ olup Menzur Fezariye’nin kızıydı.[1] Hasan bin. Hasan Hasan Musenna olarak meşhur olmuştur. Saygın, takvalı ve faziletli bir şahsiyettir. Kendileri Emir’el-Müminin Ali (a.s) hayır kurumunun kurucusudur. Hasan Musenna Abdulmelik bin Mervan’nın ...
  • Yafuriye fırkasının menşei ve inançları nedir?
    5522 تاريخ کلام 2010/09/22
    Bu fırka hakkında tarihe fazla bir bilgi yansımamıştır. Tarihî kaynaklarda yer alan bilgiler şunlardır:1. “Yafuriye” fırkası Muhammed b. Beşir’in takipçileri olup Musa b. Cafer’in (a.s) imametinde duraksamış ve sonraları onun da imametini de inkâr etmişlerdir. Bu grup Musa b. Cafer’den (a.s) ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    9737 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Acaba Ebu Abdullah el-Hüseyin (a.s.) Habib bini Mezahiri’ye şöyle bir mektup yazmış mıydı; “Mine’l – garibi ile’l – habib”; yani garipten habibe?
    7811 تاريخ بزرگان 2011/12/17
    Biz, “Mine’l – garibi ile’l – habibi”  şeklinde bir cümle veya ibareyi Şianın hadis kitaplarında ve mersiyelerde (maktellerde) bulamadık. Bu nedenle bunu İmam Hüseyin’e nispetlendirmek doğru olamaz. Habib bini Mezahiri hakkında var olan tek şey şudur: O imam Hüseyin’in (a.s.) vefalı yaranlarından idi. savaşa katıldı, şehit oldu ...

En Çok Okunanlar