Gelişmiş Arama
Ziyaret
18046
Güncellenme Tarihi: 2010/12/22
Soru Özeti
Masumlar (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyumaktaydılar? Gerçek bir mümin için en uygun uyku vakti nedir ve süresi ne kadardır?
Soru
Masumlar (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyumaktaydılar? Gerçek bir mümin için en uygun uyku vakti nedir ve süresi ne kadardır?
Kısa Cevap

Uyku, ilahi ayetlerden biri olup evrendeki varlıkların yaşamlarındaki zorunlu ihtiyaçlardan sayılmaktadır. Ama çok uyumak ömrü tüketir ve İslamî rivayetlere göre ilahi gazabı peşi sıra getirir. İmamların (a.s) uykularının ne kadar olduğu hususunda bir rivayet mevcut değildir. Hakeza insanın uykusunun kaç saat olması hakkında psikolojik olarak belirli bir sınır tayin etmek olanaksızdır. Değişik insanlar doğalarına göre değişik ölçülerde uykuya ihtiyaç duyar. Rivayetler evvela mutedil uyku ölçüsünü altı ile sekiz saat arası olarak beyan etmiş ve ikinci olarak gecenin başı ve şekerleme uykusu gibi belirli zamanları en iyi uyku vakitleri olarak bildirmiş ve de güneşin doğuş ve batış saatleri, seher vakti ve günün son saatleri gibi gece ve gündüz saatlerinde uyumayı da men etmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Uyumak ve rüya görmek ilahi ayetlerden olup evreni yöneten şuurlu ve irade sahibi bir kudretin varlığının göstergesi ve insanın zorunlu ihtiyaçlarından biridir. Nitekim Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.[1] Dinlenme tabiri, uyku halindeyken inansın cismani ve ruhsal faaliyetlerinin önemli bir bölümünün durdurulmasına latif bir işarettir. Bu geçici durdurulma, pörsümüş azaların dinlenme ve yeniden yapılandırılmasına, ruh ve cismin takviye edilmesine, insan esenliğinin yenilenmesine ve her türlü yorgunluk ve rahatsızlığın atılmasına ve netice itibariyle de yeniden faaliyet yapmak için hazırlanmaya neden olmaktadır. Uykunun insan sağlığında önemli bir rolü vardır. Bu delil uyarınca ruh doktorları, hastalarının uykularını normal bir şekilde düzenlemeye çabalarlar. Çünkü bu düzenleme olmaksızın onların ruhsal dengelenmeleri mümkün değildir. Tabii olarak uyumayan fertler pejmürde, gamlı ve üzgün olurlar. Bunun aksine düzenli uyuyanlar ise uyandıklarında sevinç ve olağanüstü bir güç hissederler.[2] Elbette çok uyumanın ömrü tüketmeye neden olduğuna dikkat etmek gerekir. Nitekim bazı rivayetlerde Allah’ın gazaplanmasına yol açtığı nakledilmiştir. Men La Hahziruhu el-Fakih kitabında İmam Kazım’dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: Yüce Allah çok uyuyan kulu düşman bilir.[3] Bir başka rivayette de Hz. Musa (a.s), Yüce Allah’tan en kötü kullar hakkında sorar ve ona şöyle hitap edilir: Geceleyin ölü gibi uyuyan ve gününü boşa harcayan kul, en kötü kuldur.[4] Ama masumların (a.s) gece ve gündüz kaç saat uyudukları hakkında elde kesin bir bilgi mevcut değildir. Bir insanın tabii uyku miktarı hususunda da kesin bir cevap verilemez. Çünkü insanların tabii uyku miktarı eşit değildir ve bunun için belirli hiçbir sınır tayin etmek de olanaksızdır. Herkes kendi tecrübesiyle ve cismani ve ruhi faaliyetlerine bakarak ihtiyaç duyduğu uyku saatini anlar.[5] Bilimsel araştırmalar, insanın uyku ihtiyacının girift bir mesele olduğunu göstermektedir. Mesela insanların bir gurubu 5, 7, 8 saat ve yaklaşık %14’ü ise 10 saat uykuya ihtiyaç duymaktadır.[6] İslamî rivayetlerde evvela mümin bir insan için 6 ila 8 saat mutedil uyku saati olarak tanıtılmıştır. Çünkü mümin için gece ve gündüz programlarını tanıtan diğer bazı rivayetlerde gece ve gündüzün dörtte biri ve bir takım diğer rivayetlerde de gece ve gündüzün üçte biri insanın dinlenmesine ayrılmıştır.[7] Bunun miktarı da gece ve gündüz 6 ila 8 saat olmaktadır. Elbette uyku, insanın yaşı ile orantılı olarak da farklılık gösterir ve insan ne kadar çok yaşlı olursa ve manevi kemallere ne kadar daha çok ulaşırsa uykusu daha azalır. İkinci olarak şekerleme uykusu zamanı (öğle ezanından bir saat önce) ve gecenin başındaki uyku[8] gibi değişik saatler, en iyi uyku vakitleri olarak tanıtılmış ve güneşin doğuş ve batış saatleri[9], gecenin sonu[10] (seher vakti) ve günün son saatleri gibi vakitler de gece ve gündüz en kötü uyku zamanları olarak bildirilmiştir.


[1] Nebe, 9.

[2] Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 26, s. 19, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1369.

[3] Şeyh Saduk (r.a), Men La Yahziruhu el-Fakih, c. 3, s. 103, Bi Ca, Bi Ta.

[4] Mustafavi, Seyid Cevad, Beheşt-i Zindegi, c. 3, s. 99, Berhan Bi Ta, Be nak az Sefinetü’l-Buhar, madde-i novm.

[5] Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c. 26, s. 20, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1369

[6] Pak Nejad, Seyid Rıza, Evvelin Danışgah ve Ahirin Peyamber (s.a.a), s. 183, Kitapfuruşi İslamiye, 1351.

[7] Nehcü’l-Belağa, Kelimatu’l-Kısar, hikmet. 390.

[8] Meclisi, Muhammed Bakır, Hilyetu’l-Muttakin, s. 126, Defter-i Neşr-i Berguzide, 1375.

[9] a.g.e.

[10] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Sünenü’n-Nebi (s.a.a), s. 141, h. 150, İntişarat-i İslamiye, 1378.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar