Gelişmiş Arama
Ziyaret
8890
Güncellenme Tarihi: 2010/12/18
Soru Özeti
Neden kıyamet, vahşet ve korku verici olaylarla birliktelik yaparak gerçekleşiyor?
Soru
Neden merhametli ve şefkatli olan Allah u Teâlâ kıyametin geçekleşmesini, bütün insanların hata iyi olan kimselerin korkmasına neden olacak vahşet verici olaylarla birlikte olmasını karar kılmış?
Kısa Cevap

Kıyamet sahnesi Allahın Kibriya ve heybetinin tecelli ve zuhur edeceği bir sahnedir. Kuranı kerimde kıyamet günüyle alakalı bazı olaylar zikir edilmiştir. Örneğin; dağlar sarsılacak ve yok olacak, insanlar kabirlerinden çıkacak, yer kendi hazinesinde bulundurduğu her şeyi dışarı verecek. İnsanın işlemiş olduğu tüm amelleri mücessemleşir ve insanın kendi gözleri önüne seriliyor, insanın tüm organları ve üzerinde amel işlemiş olduğu yerler onun için şehitlik yapmak için ayaklanıyor ve tüm gerçekleri açık bir şekilde dile getiriyorlar. Birçok korkunun kaynağı insanın bu dünyada işlemiş olduğu uygunsuz ve insana yakışmayan amellerin kendisidir. Ama bunların karşısında takva sahibi ve Salih amel işlemiş kimseler bu durumdan kaynaklanan korkudan güvence içindedirler.

Ayrıntılı Cevap

Kıyamet sahnesi Allahın Kibriya ve heybetinin tecelli bulma sahnesidir. Allah u Teâlâ kıyamet günüyle alakalı şöyle buyurmaktadır: ”Buluşma günü hakkında (insanları) uyarmak için, iradesiyle ilgili vahyi kullarından dilediğine, kendi indirir. O gün onlar ortaya çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah’a gizli kalmaz. (ve denilecek:) bugün mülk (hükümranlık) kimindir? Tek olan, her şeyi kudret ve hâkimiyeti altında tutan Allah’ındır[1] Bu ayetlerde kıyametin niteliklerinden birkaç tanesi beyan edilmiştir. Bunların her birisi bir şekilde Allahın heybetliğine ve büyüklüğüne işaret etmektedir.

Birincisi: dağlar gibi maddesel engeller ortadan kaldırılacak ve kuranı kerimin değişiyle yer (ka'an sefsefa) şekline dönüşecektir. Yani dereler, tepeler ve dağlar yok olacak ve yer düpedüz olacaktır.[2]

İkincisi: bütün insanlar kabirlerinden kalkıp ve yerin üstüne çıkacaklar.

Üçüncüsü: herkesin iç dünyasında bulunan bütün gizlilikler ve sırlar ortaya çıkacak.[3] Yerde kendi içinde ne varsa hepsini dışarı atcak.[4]

Dördüncüsü: amel defterleri açılacak ve ihtiva ettikleri şeylerin hepsi aşikâr oluyor ortaya konulacaktır.[5]

Beşincisi: insan gitmeden önce kendisi için göndermiş olduğu ameller mücessemleşiyor ve onun karşısına çıkacaktır.[6]

Altıncısı: insanın ısrarla gizli kalmasını istediği şeyler açığa çıkıyor.[7]

Yedincisi: üzerinde amel işlenmiş olduğu yerler ve insanın bedendeki organları her şeyi açıklayarak ifşa ediyor ve hakikatleri söylüyorlar.[8] İnsanlar bütün varlıklarıyla o büyük sahneye çıkıyor ve hiçbir şey artık gizli kalmıyor.[9] Orada nasıl bir yaygara ve velvele gerçekleşeceğini (tahmin etmek ve) tasavvur edebilmek için bir anlıkta olsa bu dünyada böyleli (yukarıda zikir edilen niteliklere sahip) bir sahnenin gerçekleşeceğini düşünmek yeterlidir. Yani bu dünyada bir sahne gerçekleşiyor ve bu sahnede insanların içi ile dışı, zahirleri ile batınları, tek başına kaldıkları halvet esnasında yaptıkları ile toplum içinde oldukları zamanlarda yaptıkları her şey aynı duruma geliyor olmasını düşünün. Bu durumda toplum içinde nasıl bir yaygara ve velvele geçekleşeceğini kendiniz düşününüz? İnsanların arasındaki bağlar nasıl gevşiyor? (bunların hepsini nasıl gerçekleşeceğini bir az da olsa tahmin edebiliyoruz).

O günde gerçekleşecek birçok korku ve tedirginlerin kaynakları insanların işlemiş oldukları amel ve davranışların kendisidir. İnsan, bu dünyada yapmış olduğu uygunsuz ameller, çok işlemiş olduğu günahlar ve inhiraflar yüzünden içten bir korkuya ve dehşete müptela oluyor. Bu durum çok korkunç bir durumdur. Allah u Teâlâ insanların duçar olacağı bu durumu şöyle beyan etmektedir: " Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirmekte olduğu çocuğundan geçer ve her hamile kadın da karnındaki çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş görürsün; hâlbuki onlar sarhoş değillerdir. Ne var ki Allah’ın azabı çok şiddetlidir."[10] Yani insanlardan bir grup bir taraftan bu dünyada yaptıkları uygunsuz amel ve davranışlarına, diğer taraftan Allahın sonsuz kudretine baktığı zaman onun iç dünyasında korkunç ve dehşet verici bir durum kendisi için meydana geliyor. Elbette yukarıdaki grubun tam tersine takva sahibi ve sahlih amel işlemiş başka bir grupta, söz konusudur. Bu grup hakkında da Allah u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: " Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler."[11] Hakeza iman ehli olup Salih amel işlemiş kimseler için de Allah u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: "En büyük korku bile onları telaşlandırmaz ve melekler onlara, İşte bu, size vaad edilen (mutlu) gününüzdür” diyerek karşılarlar."[12]

Buna binaen bütün bu korku, telaşlanma ve tedirginler insanın yapmış olduğu amellerin kendisinden kaynaklanmaktadır. Aslında kıyametteki insanın korkusu suçlu kimsenin adil bir mahkemede cezai kanunları icra eden kazıların eline düşmüş kimsenin korkusuna benziyor. Ama suçu olamayan bir kimse adaletin karşısında çok rahat ve onu tedirgin edecek hiçbir durum söz konusu olmayacaktıt. İnsan mümin, takva sahibi ve bu dünyada salih amel işlemiş olursa ne ölüm esnasında korkuyor, ne kabrin ilk gecesinde tedirgin oluyor ve ne de kıyamet esnasında telaşlanarak korkulara kapılıyor. İmam Hasandan (a.s.) sordular: "ölüm nedir ki onun hakkında bilgileri yoktur? "Müminlerin karşılaştıkları en büyük sevinçtir"[13] dedi. Ne güzel söylemiş şair:

Yıkılmış bu dünyadan gedeceğin güne ne mutlu

Canın rahatlığını isterim canandan bu isteği

Ona doğru yükseklerde zerreciklerin hareketi

Aydınlatıcı güneşin yanına varıncaya kadar.[14]

Hakeza imam Sadık şöyle buyurdular: "kıyamet takva sahibi olan kimseler için zifaf ve gerdektir".[15]

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için bkz.

1-   Nemaye: haf-i evliyai ilahi, şumare: 108 (sayt:965).

2-   Nemaye: Allah, ters ya mehabet, şumare: 64 (sayt: 305.

buyurdur.



[1] Mümin, 15-16.

[2] "Fe yezerha ka'an sefsefa" (taha 106).

[3] "Yevme tubla serairu" (Tarık 9).

[4]ذ Ve ahreceti'l-ardu askalaha", (zilzal 2).

[5] "İza's-suhufu nuşiret", (tekvir 10).

[6] "Yevme yenzuru'l-meru ma kaddemet yedahu", (Nebe, 40).

[7] "Bel beda lehu ma kanu yuhfune min kablu", (Enam, 28).

[8] "Yevme tuheddisu ahbaraha", (zilzal, 4).

[9] "Ve berezu lillahi cemia", (İbrahim, 21).

[10] "Yevme terevneha tezhelu kulu murdiatin amma ardeet ve tedeu kullu zati hamlin hamleha ve tara'n-nase sukara ve ma hum sukara velakin azabellahi aedidun", (Hac, 2).

[11] "Men cae bil haseneti fe lehu hayrum minhu, ve hum min fezai-yevmeizin aminûn" (neml 89).

[12] La yahzunuhum el-fezeu el-ekberu ve tetelakkahum el-melaiketu, haza yevmukumu'l-lezi kontum tuadûn.

[13]  Azemu sururin yeridu ala'l-müminin, ("biharu'l-envar" c. 6, s. 153).

[14] Hurrem an ruz kı-zı-in menzil bı revem

Rahet can telebem ez pey canan bı revem

Ber havayı leb o zerre sıfat rads konan

Ta leb çeşme hurşid dırahşan bı revem

[15] "el-kıyametu arsu'l-müminin", (age. c. 7, s. 176).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9490 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Hz. Zehra’nın (s.a) şahsiyeti hangi yönlere sahiptir?
    10849 Masumların Siresi 2010/07/06
    Sadece irdeleme ve derin düşünme aracılığıyla engin boyutlarına ulaşmanın mümkün olduğu Hz. Zehra’nın (a.s) yüce şahsiyetinin yönleri çok geniş ve engindir. O yüce şahsiyetin manevî ve ilahî, ilim ve marifet, siyasal ve toplumsal mücadele yönleri hakkında okumak ve araştırmak bize hedefimize ulaşmada yardımcı olacaktır. Kadınların efendisinin muhtelif ...
  • Âlimler ve müçtehitlerin Savefi Şahları hakkında ki genel görüşleri nedir?
    7289 تاريخ بزرگان 2009/04/08
    Her şeyden önce bilmek gerekir ki âlim ve müçtehitler şöyle bir genel kaideye inanırlar: Dini tebliğ edip yaymak için çaba harcamak lazımdır ve onun temellerinin sağlamlaştırmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamalıdır. Ancak bu ortak hedefe ulaşmak için metot konusunda görüş ayrılığı olabilir.İmam ...
  • “A’lem, fe’l a’lem”in anlamı nedir?
    8345 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
    20487 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Hadislerin genel ifadesinden anlaşılan şu ki ölüm meleği (Azrail) canları alan ilahi araçların başındadır ve her canlı varlığın canını almaktadır.Ancak önemli olan şunu bilmektir ki, bütün canlıların canını alan Allah'tır. Onun uyguladığı sünnet gereği bu iş belli araçlar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu vasıta meleku'l-mevt ...
  • Aerobik egzersizinin hükmü nedir?
    6555 Müzik Eşliğinde Spor Hareketleri 2012/05/15
    Ayetullah el-Uzma Hamanei: Genel olarak günah ortamlarına uygun olan eğlendirici bir müzik olur veya şehveti tahrik eder yahut haram bir işe neden olur veyahut fesada yol açarsa caiz değildir. Ayetullah el-Uzma Sistani: Ritmi eğlence ve oynamaya neden olursa bilerek dinlenmemelidir. Ayetullah el-Uzma Safi ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    7469 بهشت و جهنم 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • İmam Mehdi (a.s)’ın kısa biyografisini sunabilir misiniz?
    3313 امام مهدی عج 2020/01/20
  • Karz-ul hasene ev kredisi hesabına humus gelir mi?
    7618 Tasarruf Humusu 2011/04/13
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve şimdiye kadar elimize geçen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Söz konusu meblağın gelirinizden olan miktarına humus gelir, humus yılı başında onun beşte birini vermelisiniz.  Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Humusunu vermemişseniz, geri kalana humus gelir. ...
  • Zengin olan kimselerin sahip oldukları servet kendilerin göstermiş oldukları çabanın karşılığı mıdır yoksa Allah’ın kendilerine vermiş olduğu lütuf müdür?
    11480 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Rızık ve azık veya servet genel anlamda Allah tarafından bağışlanan genel bir lütuftur. Ancak Allah’ın genel anlamda olan bu lütuf ile servet elde etmek için çaba harcamak ve uğraş göstermek arasında her hangi tezat söz konusu değildir. Ama Allah u Teâlâ’nın, iman eden kulları ilişkin has ...

En Çok Okunanlar