Gelişmiş Arama
Ziyaret
6225
Güncellenme Tarihi: 2011/10/20
Soru Özeti
Sagır (küçük) çocuğun rızası olmadan onun malından tasarruf edilebilir mi?
Soru
Babam yaklaşık bir yıl önce vefat etti. Biri kız ve biri erkek olmak üzere benden küçük iki kardeşim var. Babamın vefatından sonra dayımın biri şu anda bizim evimize yerleşmiş durumdadır. Dayımızın bütün yemek masraflarını biz karşılıyoruz. O geceleri evimize geliyor ve bizde yatıyor. Ben ve kardeşim onun bizim evimize gelmesini istemiyoruz. Biz onun büyük dayımızın evine gitmesini istiyoruz ama annemiz bize karşı çıkıyor. Bu durumda ne yapabiliriz?
Kısa Cevap

Cevaba geçmeden önce birkaç konunun bilinmesi gerekir:

1- Değerli fakihler sagır’ı ‘Büluğ çağına ermemiş kimse’ diye tarif etmişlerdir. Sagır olan kimsenin, kendi malını satmak,[1] sulh etmek, hibe etmek, borç vermek, ödünç vermek gibi tasarruf (kullanma) hakkı yoktur. Bunlar onun menfaatine olsa da, reşit ve iyiyle kötüyü ayırmanın en üst derecisine ulaşsa da hüküm aynıdır.[2]

2- Çocuğun malında tasarruf etme ve işlerini yürütme velayeti babasının veya dedesinin (babasının babası) üzerinedir. Baba  ve dede olmazsa onların kayyim olarak belirlediği ve vasiyyet ettiği kimse bu işleri üstelenir. Vasiy olmazsa küçük çocukların velayeti şer’i hakimin üzerinedir. Annenin, annenin babasının, kardeşlerin, amcaların, dayıların (baba veya dede onlardan birini vasiyet etmemişse veya şer’i hakim onlardan birini tayin etmemişse) çocuğun üstünde velayetleri yoktur. Şer’i Hakim’de olmazsa bu iş adil müminlerin üzerinedir.[3]

3- Sagır’ın veli ve kayyimi, onun malını ölçülü olarak kullanmalıdır. Ne israf etmeli, ne de cimrilik.[4] İsraf ederse sorumludur.

Şimdi sorunuzun cevabına geçelim. Bu konuda birkaç şeyi göz önünde bulundurmanız gerekir:

1- Anneniz (baba veya babanın babasının vasiyyeti ile ya da şer’i hakim tarafından) kayyim ise malın tasarrufu, eğer çocukların faydasına olursa tamamen şer’idir. Anne çoğu zaman ailenin faydasını göz önünde bulunduran kimsedir.

2- Anneniz kayyim değilse veya onun tasarrufları size göre çocukların faydasına değilse bunu son derece saygılı ve mantıklı bir şekilde annenize söyleyin. Meseleleri öyle bir şekilde anlatmaya çalışın ki, ona karşı saygısızlık olmasın.

3- Annenizin babanızdan miras almış olabileceğini ve bu mirası istediği şekilde kullanma hakkına sahip olduğunuda unutmayın. Anneniz dayınızın masraflarını kendi hakkından karşılamış olabilir.

4- Kısacası her durumda annenizin hakkına riayet etmeyi ve ona saygı göstermeyi tavsiye ediyoruz. Zira İmam Sadık (a.s) anne ve babaya iyilik yapmayı cihad ve ilk vakitte kılanan namazın yanında en üstün amellerden saymıştır.[5]      



[1] -Vesiletu’n-Necat (Maa Havaşi Li’l-İmam), s.483, Mesele:1.

[2] -Ancak İmam Humeyni açıklamasında şöyle buyuruyor: ‘Değeri az olan eşyaların çocuk tarafından satılmasının doğru olması güçlü bir görüş olmaktan uzak değildir.’

[3] -Vesiletu’n-Necat (Maa Havaşi Li’l-İmam), s.484.

[4] -a.g.e.

[5] -Ravi diyor ki: İmam Sadık’tan (a.s) ‘Hangi amel daha üstündür?’ diye sorduğumda İmam (a.s) şöyle buyurdu: ‘İlk vakitte namaz kılmak, anne babaya iyilik ve Allah yolunda cihad etmektir.’ (Kuleyni, Usul-u Kafi, c.2, s.159)

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar