Gelişmiş Arama
Ziyaret
7468
Güncellenme Tarihi: 2011/08/17
Soru Özeti
İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
Soru
İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
Kısa Cevap

Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî kaideler doğru beyan edilirse mutlaktır. Bu nedenle biz aklî hususlarda bilginin nispî oluşunu kabul etmiyoruz.

Ayrıntılı Cevap

Konuyu açıklamadan önce, epistemoloji kitaplarında belirtildiğine göre, bilginin iki bölüme ayrıldığı noktasına dikkat etmek gerekir:

1. Hissî-tecrübî bilgi

2. Aklî bilgi

Hissî-tecrübî bilgide doğruluk ve yanlışlık duyular yoluyla belli olur. Bu nedenle onlarda hataya yakalanma imkânı mevcuttur. Bu yüzden mutlak değildir. Yanlış bir husus gözlemlendiği takdirde de onun genelliği yok olur. Aklî bilgide ise doğruluk ve yanlışlık akıl yoluyla tespit edilir. Onlarda yanlış bir husus bulunduğu takdirde genelliklerini kaybetmek yerine tümüyle yok olurlar; yani bu önermeler ya tüm hususlarda doğrudur ya da tüm hususlarda yanlıştır.[1] Bu iki bölüm arasındaki farkın şimdi belirlenmesiyle şöyle denebilir: Biz tecrübî hususlarda mutlak ve kalıcı bilgiye ulaşamayız; zira bazı yerlerde onun yanlışlığı bulunabilir. Ama aklî tümel hususlarda ise bilgimiz mutlaktır. Bu, bizim ile şüpheciler arasındaki ayrılık noktasıdır. Başka bir tabirle, eğer biz bilgimizin nispî olduğuna kanaat getirmek istersek felsefe tarihinde bu meseleye inanan, her şeyi inkâr eden ve biz mutlak ve şüphe götürmez bilgiye ulaşamayız diyenler gibi birçok sorunla karşı karşıya geliriz. Eğer bir insan hiçbir şüphe götürmez bilginin mümkün olmadığını iddia ediyorsa, ondan bu tespitini biliyor musun yoksa onun hakkında şüphe mi ediyorsun diye sorulur. Eğer biliyorum derse en azından bir şüphe götürmez bilgiyi itiraf etmiş ve bu şekilde iddiasını zedelemiş olur. Eğer bilmiyorum derse, bu bence şüphe götürmez bilgi mümkün olabilir anlamına gelecek ve başka bir taraftan iddiasını iptal etmiş olacaktır. Ama bir insan ben mutlak bilgi ve tanımanın imkânı hakkında şüphe duyuyorum derse, ondan şüphe duyup duymadığı sorulur, eğer şüphe duyduğumu biliyorum derse, bilginin mümkün olduğu tasdik etmekle kalmaz gerçekleştiğini de kabul etmiş olur. Ama ben şüphemden de şüphe duymaktayım derse, bu ya hastalık ya da garaz ile söylenmiş bir sözdür ve buna amelî bir yanıt vermek gerekir.[2] Tüm bilgilerin nispî olduğunu iddia eden ve hiçbir önermenin mutlak, tümel ve daimî olarak doğru olmadığını söyleyen kimselerle de şöyle bir diyalog kurulabilir ve kendilerine şöyle denilebilir: Hiçbir önerme mutlak olarak doğru değildir önermesi mutlak, tümel ve daimî midir yoksa nispî, tikel ve geçici midir? Eğer sürekli, her yerde ve hiçbir şart ve kayıt olmaksızın doğruysa, o halde en azından mutlak, tümel ve daimî bir önerme ispat edilmektedir. Eğer bu bilginin kendisi de nispî ise, bunun bazı yerlerde doğru olmadığı manası ortaya çıkar ve bu önermenin geçerli olmadığı yerde mutlak, tümel ve daimî bir önerme olacaktır.[3] Netice: Aklî hususlarda bilgimiz nispî değildir.



[1] Hasanzade, Muhammed, Pejuheşi Tatbiki Der Marifet Şinasi Muasır, İntişarat-ı Müessese-i Pejuheşi İmam Humeyni, s. 36, çap-ı dovvom, Kum, 1385.

[2] Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Amuzeş-i Felsefe, c. 1, s. 162, çap-ı heftom, Neşr-i Beynelmilel, Kum, 1386.

[3] Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Amuzeş-i Felsefe, c. 1, s. 162.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar