Gelişmiş Arama
Ziyaret
6105
Güncellenme Tarihi: 2011/12/19
Soru Özeti
Bir mekân nasıl vatan olur? Bir mekânda bir mülk sahibi olmanın ve oraya sürekli bir şekilde gitmenin etkisi nedir?
Soru
Bir mekân nasıl vatan olur? Bir yerde ev sahibi olmak ve oraya sürekli bir şekilde gitmenin buna etkisi nedir? Üstat Ayetullah Hadevi’nin bu husustaki görüşü nedir?
Kısa Cevap

Mezkûr soru istediğiniz üzere, Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’den (ömrü uzun olsun) soruldu ve kendisinden alınan cevabın açıklaması şudur:

Vatan örf ve akıllıların bakışında şahsın yolcu sayılmadığı ve neticede yolculuğun şerî hükümlerinin kendisi için geçerli olmadığı yerdir. Vatanın değişik örnek ve kısımları vardır:

1. Bireyin ve ailesinin doğduğu ve yıllarca yaşadığı ve söz konusu yerin ehli sayıldığı yer. Böyle bir yerde şahsın bir kökü olması ve oraya gittiğinde örfî olarak yolcu sayılmaması durumunda, orası kendisinin vatanıdır. O halde örneğin anne ve babası orada yaşıyorsa ve kendisi arada bir onları görmek için oraya gidiyorsa, orada yolcu sayılmaz. Elbette şahsın birinci derecedeki ailesinden orada kimse kalmamışsa, kendisinin oraya dönme kasti bulunmuyorsa, orda bir mülkü de yoksa ve nadiren oraya gidiyorsa, artık o mekân kendisinin vatanı sayılmaz.

2. Bireyin daimi yaşam yeri ve vatanı sıfatıyla seçtiği ve bir müddet kaldığı yer. Böyle bir mekândan birey yüz çevirmeyinceye kadar orası kendisinin vatanı sayılır.

3. Bireyin nispeten uzun bir müddet kaldığı ve de örf ve akıllıların bakışında yolcu sayılmadığı yerdir. İnsanın tahsil veya iş için bir şehre gitmesi ve orada birkaç yıl kalmayı kararlaştırması bu kabildendir. Böyle bir şahıs söz konusu şehirde yolcu olmayacaktır.

4. Belirtilen kısımlar anlamında bir vatanı olmayan kimsenin sakin olduğu ve bir müddet kaldığı her yer kendisinin vatanı sayılır.

5. Hepsi örfî vatan olan ve şahsın örf ve akıllıların bakışında oralarda yolcu sayılmadığı önceki kısımlara ek olarak, şerî vatanın da olması uzak bir ihtimal değildir ve o, şahsın oturulabilecek bir eve sahip olduğu ve onda altı ay boyunca ardı ardınca veya aralıklarla kaldığı yerdir.[1]

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adreslere müracaat edilebilir:

1. İndeks: Birinci Vatanda Namaz Ve Orucun Hükmü, Soru Sayısı: 3041 (Site: 3291).

2. İndeks: İkinci Vatan, Soru Sayısı: 444 (473).



[1] Bkz: Vesailü’ş-Şia, c. 8, s. 495 (Ebvab-u Salati’l-Misafir, b. 14, h. 11).

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Yanlış bilgiler bilgi sayılmadığına göre Allah doğru ve yanlış bilgileri nasıl biliyor?
    5632 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster doğru olsun ister yanlış bir şeyi bilmek onu kabul etmek manasına gelmez. Ve biliyoruz ki Allah ilmini mevcut olan doğru veya yanlışlarla elde etmiyor, O’nun ilmi zati’dir. ...
  • İmam Humeyni’nin (r.a) inancına göre velayet-i fakih taabbudi bir esas mıdır?
    6894 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/24
    Taabbud, yüce Allah’a kulluk ifadesi ve O’nun emirlerini sorgulamaksızın kabul etmektir. Bu anlamıyla Yüce Allah’ın rızasını kazanma doğrultusunda atılan her adım bir tür taabbud sayılır ve eğer velayet-i fakih de bu hedef doğrultusunda kabul edilirse taabbudun bir örneği haline gelir. Lakin din âlimleri “taabbud” ve “taabbudi” kavramları ...
  • İhtiyat esasınca fetva vermek ne demektir ve bunda başka bir müçtehide müracaat etme hakkı var mıdır?
    7633 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    İhtiyat hadis metinlerinden alınan bir kavramdır. Bu kavram hem mukallidin ameli ve hem de müçtehidin fetvası hakkında kullanılmaktadır. Her yükümlü ya müçtehit olmalı ya da bir müçtehidin mukallidi olmalı veyahut (müçtehitlerin görüşlerini yeterli derecede biliyor ve onlara hâkimse) ihtiyat etmelidir. Bu kavramın müçtehit hakkındaki kullanımı üç konudadır:1. Farz ihtiyat.2. ...
  • İslamı tanımak için nereden başlamak gerekir? Dindarların onca riyakarlık ve yanlışlıklarını görünce kendi dindarlığımın akıbetinden korkuyorum.
    19128 Eski Kelam İlmi 2011/04/28
    İslam ve dini öğretileri öğrenmek diğer benzer konular gibi birbirine bağlı dalları olup, tam olarak hangisinden başlayacağınızı söylemek zordur. Eş zamanlı ve çaba göstererek bütün dallarda bilgi sahibi olmanız gerekir. Ancak Allah’ı tanımak dindarlığın en önemli merhalesi olduğu için ilk adımda araştırmaya oradan başlamalısınız. Fakat unutmayın ki, yeni ...
  • Hangi imamın başka imamlardan farklı kendine özgü özellikleri vardır?
    7138 Masumların Siresi 2012/03/04
    Dini öğretilerimize göre Masum İmamların varlıkları iki yönlüdür. Biri nurani varlıkları, diğeri maddi varlıklarıdır. Nur varlıkları açısından onların hepsinin nuru birdir. Ama maddi ve cismi varlıkları açısından zaman ve mekan şartlarına göre her birinin kendine has özellikleri vardır. Örneğin İmam Ali cesarette ve hitapta, İmam Hüseyin cihad ve ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    9512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • İmamların teşriî velayeti ile hatemiyet meselesi arasındaki çelişki nasıl çözülebilir?
    6594 Yeni Kelam İlmi 2011/09/21
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Evin ve içindeki eşyaların necis olduğunu biliyorum. Bu durumda namaz ve oruçlarım sakıncalı olur mu?
    8022 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/13
    Taklit Merciilerinin bürolarından alınan cevaplar şöyledir: Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanei: Necis olduğuna emin olmadığınız şey paktır. Namaz kılınan yerde geçici rutubet olmazsa orada namaz kılmanın sakıncası yoktur. Yemek ve içmekte kullanılan kapların ve namaz kılınan elbisenin dışında kesin olarak necis olduğu bilinen şeylerden kaçınmak gerekmez. Hz. Ayetullah el-Uzma ...
  • Namazı ikame etmek ne demektir?
    20967 Tefsir 2011/10/22
    Kur’an’da namaz kılmak ve fiili için kaza, kıyam, gelmek ve ikame gibi değişik tabirler kullanılmıştır. Ayetlerin tefsirlerine göre, namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.
  • Acaba bu alem sona erdikten sonra yani yaratılışlar olacak mı?
    23685 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Allah u Teala mutlak feyyaz ve feyzi daimidir. Feyzinin devamlılığı daimi ve ardı ardına yaratmayı iktiza eder dolayısıyla vücut bulmayı (yaratılışı) hak eden her şeyi yaratır. Allahın feyyaz ve Cevat (gibi) sıfatları, yaratmak ve icat etmekle tahakkuk ve tecelli bulur. Dolayısıyla feyyaz oluşunun gereği yaratıcı olmaktır.

En Çok Okunanlar