Gelişmiş Arama
Ziyaret
8202
Güncellenme Tarihi: 2011/04/21
Soru Özeti
Şeri hükümlerde “delil” ve “neden” arasındaki fark nedir?
Soru
Delil” ve “neden” arasındaki fark nedir? Mesela filan şerî hükmün nedeni vardır, ama delili yoktur denildiğinde ne kastedilmektedir?.
Kısa Cevap

Delil, kendisini bilmeyle bir başka hususun öğrenildiği şeye denmektedir. Akıl, delil aracılığıyla şüphe edilen bir şeyin doğruluğunu yakinen tasdik edebilir. Elbette fıkıh usulü ilminde delil aracılığıyla hem aranan bir şeye yönelik bilgiye ve hem de şeriat sahibi teyit ettiği ve onayladığı zan ve sanıya ulaşmak mümkündür. Bilgelerin ıstılahında neden, bir unsurun varlığının bağlı olduğu, unsurun dışında olan ve ona etki eden şeye denmektedir. Şerî hükümlerdeki neden ise şerî hükümlerin felsefesi ve hikmetidir ve buna hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin arkasında yatan yarar ve zararlar denmektedir. O halde fıkıh konularında delil ile neden arasındaki fark şudur: Delil, şerî mevzu ve hükmün ispat edilmesi ve müçtehidin kendisini dikkate alarak belirli bir mevzu bağlamında bir hüküm çıkarımında bulunduğu husus ve kaidedir. Neden ise şerî hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin felsefe ve hikmetidir. Yarar ve zararlar olarak tabir edilen bu hususu kutsal şeriat sahibi insanlar için belirlemiştir. Filan şerî hükmün nedeni vardır, ama delili yoktur diye bir şey söylenirse bu cümle doğru sayılmaz; zira şerî bir hüküm kesin veya şeriat sahibinin bir çeşit itibarını taşıyan zanna dayalı deliller gereğince ispat edilmektedir. Hiçbir şerî hüküm delilsiz değildir. Ama bir şerî hükmün bizim ulaşamayacağımız bir nedeni olabilir. O halde cümle değişir ve şöyle olur: Filan şerî hükmün delili vardır, ama nedenini bilmemekteyiz. Yahut Yüce Allah itaat ve ubudiyet ruhunu geliştirmek için onu beyan etmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Delil ile neden arasındaki farkın açığa çıkması için ilkönce her ikisinin de tanımlanması gerekmektedir.

Delilin Tanımı:

Delil, bir iddianın doğruluğuna delalet eden hüccet ve burhana denir. Delil, sözlükte kılavuz manasındadır, aydınlanmayı sağlayan ve istidlal aracı olan şeydir. Delil ıstılahta kendisini bilmeyle bir başka hususun öğrenildiği şey manasındadır. Akıl, delil aracılığıyla şüphe edilen bir şeyin doğruluğunu yakinen tasdik edebilir. [1] Elbette fıkıh usulü ilminde delil aracılığıyla hem aranan bir şeye yönelik bilgiye ve hem de şeriat sahibinin teyit ettiği ve onayladığı zan ve sanıya ulaşmak mümkündür. [2] Dolayısıyla delil eşyanın gerçek veya zahiri hükmünü belirtir ve bunlar da kitap (Kur’an-ı Kerim), sünnet (Peygamber-i Ekrem ve masum imamların söz, amel, tavır ve imzası), icma ve akıldan ibarettir.

Nedenin Tanımı:

Bilgelerin tanımında neden bir unsurun varlığının bağlı olduğu, unsurun dışında olan ve unsura etki eden şeye denmektedir. [3] Başka bir ifadeyle neden sonuca varlık veren şeydir ve gerçekte sonuç tüm varlığını nedenden almaktadır. O halde neden olmazsa sonuç asla olamaz. Şerî hükümlerdeki neden ise şerî hükümlerin felsefesi ve hikmetidir ve buna hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin arkasında yatan yarar ve zararlar denmektedir; yani şerî hükümler bir takım yarar ve zararlar gözetilerek insanlar için teşri edilmiştir ve bunların bazıları genel bir şekilde ve bazı da detaylı bir şekilde ayet ve rivayetlerde açıklanmıştır.

Delilin Nedenden Farkı:

Belirtilen tanımları gözetmek suretiyle fıkıh konularında delil ile neden arasındaki farkın şu olduğu söylenebilir: Delil, şerî mevzu ve hükmün ispat edilmesi ve müçtehidin kendisini dikkate alarak belirli bir mevzu bağlamında bir hüküm çıkarımında bulunduğu husus ve kaidedir. Neden ise şerî hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin felsefe ve hikmetidir. Yarar ve zararlar olarak tabir edilen bu hususu kutsal şeriat sahibi, insanlar için belirlemiştir. O halde şerî hükümlerde delilin bir tür “bilgi ve malumat” olduğu söylenebilir. Neden ve sonuç ise bir tür iki şey arasındaki bağlantıdan ibarettir ve delil ve neden bir manada kullanılmamalıdır. Elbette bazı şerî hükümlerin delillerinde şerî hükmün nedeni de açıklanmakta ve belirtilen nedenin genelliği aynı nedenin örnekleri olan diğer konulara aktarılmaktadır. Buna “illet-i “mansuse” yani nasta (ayet ve rivayet) açıklanmış neden denmektedir. [4] Filan şerî hükmün nedeni vardır, ama delili yoktur diye bir şey söylenirse bu cümle doğru sayılmaz; zira şerî bir hüküm kesin veya şeriat sahibinin bir çeşit itibarını taşıyan zanna dayalı deliller gereğince ispat edilmektedir. Hiçbir şerî hüküm delilsiz değildir. Ama herhangi şerî hükmün bizim ulaşamayacağımız bir nedeni olabilir. O halde cümle değişir ve şöyle olur: Filan şerî hükmün delili vardır, ama nedenini bilmemekteyiz. Yahut Yüce Allah itaat ve ubudiyet ruhunu geliştirmek için onu beyan etmemiştir.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki başlıklara müracaat ediniz:

1. Fıkıh Hükümlerinin Felsefe Ve Hikmeti, Soru: 8993.

2. Hüküm Ve Mahlukların Hikmetlerinin Beyan Kaynağı, Soru: 13225 (Site: 12979) .    



[1] Saliba, Cemil ve Sanii Derrebidi, Menuçehr, Ferhengi Felsefi, s. 351, İntişarat-ı Hikmet, tahran, çap-ı evvel, 1366 ş.

[2] a.g.e.

[3] a.g.e., s. 477.

[4] İmam Humeyni, Seyid Ruhullah , Envaru’l-Hidayet, c. 1, s. 263, Müessese-i Tanzim Ve Naşr-i asar-ı İmam Humeyni, 1415 k; Molla Salih Mazendarani, Haşieye-i Mealim-i ed-Din, s. 243, Neşr-i Kitap Furuşi Daveri; Naini, Muhammed Hüseyin, Fevayidu’l-Usul, c. 2, s.555-556, Defter-i İntişarat-ı İslami, 1417 k.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar