Gelişmiş Arama
Ziyaret
64124
Güncellenme Tarihi: 2010/08/22
Soru Özeti
Hırsızlık günahı nasıl telafi edilebilir?
Soru
Ben bir şahıstan gizlice ve kendisinin anlamadığı bir şekilde bir miktar para aldım. Yani bu parayı onun parasını koyduğu yerden azar azar bir şekilde aldım. Ama şimdi pişmanım, onun parasını geri vermek ve tövbe etmek istiyorum. Bununla birlikte bu şahıstan ne kadar para aldığımı bilmiyorum ama rakamını tahmin ediyorum. Sizden bana kılavuzluk etmenizi istiyorum. Bu parayı aldığım yere tekrar koyabilir miyim? Sadece bu yol benim için mümkündür. Zira kendisine söylersem haysiyetim lekelenecektir ve bunu yapamam. Bundan ötürü lütfen bana kılavuzluk edin.
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah’ın lütfüne mazhar olup yanlışınızı anlamanız ve tövbe ve günahınızı telafi etme girişiminde bulunmanız nedeniyle sizi kutluyoruz. Bu günahın bağışlanması ve telafide bulunmanız için o şahsın kendisine söylemenizin ve onu yaptığınız işten haberdar etmenizin lazım olmadığını size müjdeliyoruz. Sadece yaptığınız işten dolayı kendiniz ve Yüce Allah arasında kalacak şekilde tövbe etmeniz ve kesin bilgiyle bildiğiniz ondan aldığınız para ve eşya miktarını kendisine geri vermeniz[1] (veya eline ulaşacağını bilmeniz şartıyla aldığınız yere koymanız) hatta kendisi anlamasa bile yeterlidir. İnşallah şefkatli Allah’ın inayet ve bağışlamasına mazhar olacaksınızdır.      


[1] Bu hüküm benzer konulardaki (malî borçlar) büyük merci taklitlerinin fetvalarından istifade edilerek verilmiştir. Numune sıfatıyla aşağıdaki örneklere dikkat ediniz:

Müctemeü’l-Mesail (Gülpeyganî), c. 1, s. 401, s. 374: “İşi insanların evleri içinde kuyu kazmak olan bir şahıs bir ev sahibiyle on metre bir kuyu kazması şartıyla bir anlaşma yapar. Bu şahıs on metre yerine anlaşmasına ihanet ederek dokuz metre kazıp işi telsim eder. Bu şahıs bu işten bir miktar para toplamıştır. Ama şimdi önceki yaptıklarından dolayı pişman olmuştur ve kendilerini razı kılması için de işlerini yaptığı insanlara ulaşamamaktadır. Bu durumda eğer o miktarın humusunu verirse uhdesinden kalkar mı yoksa kalkmaz mı?

C- Eğer aynı o miktar kalmamışsa, harcanmışsa ve sahiplerini de tanımıyorsa, kesin bilgiyle bildiği uhdesinde olan miktarı hak sahipleri adına seyit olmayan fakire sadaka olarak vermelidir. Eğer onları tanıyorsa, onlardan rızayet almalıdır. Eğer o miktar kalmışsa ve başka mallara karışmışsa ve onun miktarı ve sahibini de bilmiyorsa, o malların humusunu haram ile karışmış olarak ödemelidir.”

Camiu’l-Mesail (Behçet), c. 2, s. 108: “Eğer maliki tanıyorsa ve mal miktarını hiç bilmiyorsa, muhtemel miktara yönelik önceki bilgisi yoksa yani en düşük ihtimalden ibaret olan kesin bir bilgiyle borçlu olmadığı miktarı biliyorsa, kesin bildiği kadarıyla yetinir. Aksi takdirde genellikle böyle cereyan eden bu durumda müstehap olarak ihtiyat edilerek malik ile anlaşılmalı veya en büyük ihtimal ödenmeli veyahut malikin razı olduğu miktar ödenmelidir. Belirtilen konuda mal ve borç arasında bir fark yoktur.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar