Gelişmiş Arama
Ziyaret
14930
Güncellenme Tarihi: 2010/12/04
Soru Özeti
Pahalı taşlardan yapılan yüzükleri takmanın ne gibi sevap ve faydaları var?
Soru
Alimlerin parmaklarına taktıkları çeşitli yüzükler var. Ben bu konuda birçok hadis okudum, ama onların hakkında daha bilgi sahibi olmak istiyorum. Çeşitli yüzüklerin takılmasını vurgulayan ve destekleyen hadis veya ayetler var mı? Lütfen taşlar, cevherler veya pahalı taşların listesini onlar hakkındaki hadislerle birlikte veriniz ve her birinin faydalarını yazınız.
Kısa Cevap

Akik, firuze, yakut vb. gibi yüzükleri kullanmak, eğer halkası altın olmazsa erkekler için caiz ve rivayetlere göre sevabı da vardır. Ayrıca namazın sevap ve faziletinin çoğalmasına da neden olmaktalar.

Ayrıntılı Cevap

Akik yüzüğü takmanın sevabı

İmam Rıza’dan (a.s), İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Parmağına akik yüzük takan kimse (onun berketiyle) fakir olmaz ve hacetleri en güzel şekilde giderilir.’

İmam Sadık (a.s) bir başka hadiste şöyle buyuruyor: ‘Akik, yolculukta emniyettir.’

Yine İmam Sadık (a.s) babalarından (a.s), Onlar’da (a.s) Emir-ul Müminin Ali’den (a.s) şöyle rivayet etmekteler: ‘Akik yüzük takın ki Allah size berket versin ve beladan korunun.’

İmam Bakır (a.s) bir hadiste şöyle buyuruyor: ‘Akik yüzük takan kimse -o parmağında olduğu sürece- hep iyilik görecek ve Allah’tan taraf bir koryucu onu koruyacaktır.’

İmam Sadık (a.s), babasının şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Kim akik yüzüğünün kaşına ‘Muhammed Nebiyullah ve Ali Veliyullah’ diye işlerse Allah onu kötü ölümden korur ve fıtrat üzerine ölür.’

İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Akik yüzüğünün olduğu elden daha iyi bir el Allah’ın dergahına kalkmamıştır.’

İmam Rıza (a.s), babası İmam Musa b. Cafer’den (a.s), O da babalarından (a.s), Onlarda (a.s) Hüseyin b. Ali’nin (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet ederler: ‘Allah-u Teala, Musa b. İmran’ı yarattığında ve Onunla Tur-u Sina’da konuştuğunda yeryüzüne baktı ve kendi nurundan akiki yarattı, sonra şöyle buyurdu: ‘Adolsun kendi hakkıma, parmağında akik olan kimseyi ateşte azap etmeyeceğimi kendime lazım ettim, bir şartlaki Ali’yi de (a.s) sevmelidir.’’

Firuze yüzüğü takmanın sevabı

Abdulmümin Ensari şöyle diyor: ‘İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu duydum: ‘Parmağında firuze yüzüğü olan fakir olmaz.’

Ceze-i Yemani takmanın sevabı

Muhammed b. Hüseyin babasından, O da babasından Emir-ul Müminin Ali’nin (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: Ceze-i yemani yüzüğünü takın ki, asi şeytanların şerrini sizden uzaklaştırır.

Zümrüt  yüzüğü takmanın sevabı

Hz. Musa b. Cafer’in (a.s) bazı işlerini yapan Ahmed b. Muhammed b. Nasr şöyle anlatıyor: ‘İmam (a.s) bir kitaptan bana şöyle okuyordu -ve ben de yazıyordum- ‘Zümrüt yüzüğünü parmağa takmak hiç bir zorluğun olmadığı bir rahatlığın kaynağıdır.’

Yakut yüzüğü takmanın sevabı

Hüseyin b. Halid, İmam Rıza’dan (a.s) İmam Sadık’ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Yakut yüzüğü takın, çünkü o fakirliği götürür.’

Billur yüzük takmanın sevabı

Ali b. Muhammed (Vasıt’ın köylerinden biri olan Abdes’li İbn-i Vahebe b. Abdesi) İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Billur, iyliğin kaynağıdır.’[1]-[2]

Son olarak iki noktayı belirtmeyi gerekli görüyoruz:

1-Altından yapılmış ziynetleri ve bu cümleden altın yüzük takmak erkeklere haramdır.[3]

2- Çeşitli maden taşları için söylenen özellikler kesin değildir, şanî ve iktizaidir. Yani başka şartlarında yerine gelmesi gerekir. O şartlar bir araya geldiğinde söylenen özellikler gerçekleşir.


[1] -Sevab-ul A’mal ve İkab-ul A’mal, Şeyh Saduk (Çevirmenler: Ensari, Hasanzade ve Benderrigi).

[2] -Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurunuz:

1- Şeyh Saduk, Sevab-ul A’mal ve İkab-ul A’mal (Çevirmenler: Ensari, Hasanzade ve Benderrigi).

2 -Muhammed Ali Mücahidi, Padaş-ı Nikiha ve Keyfer-i Günahan.

3 -Şerfuddin Huydeki, Kaşif-ul Estar Der Tercüme-i Cami-ul Ahbar.

4 -Şeyh Saduk, el-Hisal.

5 -Hüseyin Gaffari Sarevi, Ayin-i Bendegi ve Niyayiş.

6 -Şeyh Saduk, İlel-uş Şerayi.

7 -M. R. Edeb-i Huzur.

8 -Fatıma Meşayih, Kısas-ul Enbiya (Kısas-ı Kur’an).

9 -Mekarim-ul Ahlak (Mir Bakırî’nin çevirisi).

10 -Ahmed Sadıki Erdesteni, Nevadir-u Ravendi (Sadiki Erdestani çevirisi).

11 -Muhammed Bakır Saidi, Fezail-i Penç Ten (a.s) Der Sihah-ı Şeşgane.

[3] -Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.1, s.482.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar