Gelişmiş Arama
Ziyaret
10804
Güncellenme Tarihi: 2014/05/28
Soru Özeti
“Ben tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdim ve Allah Resulü ile ise açıkça bir şekilde beraber oldum” rivayeti muteber midir? Bu rivayetin açıklaması nedir?
Soru
“Ben tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdim ve Allah Resulü ile ise açıkça bir şekilde beraber oldum” rivayeti muteber midir? Bu rivayetin açıklaması nedir?
Kısa Cevap
Muteber rivayetlere göre, Hz. Peygamberin (s.a.a) ve temiz imamların (a.s) nurları herkesten önce yaratılmış ve Allah İmam Ali (a.s) ve diğer temiz imamların (a.s) velayeti hakkında geçmiş peygamberlerden ahit almıştır.[1] Elbette soruya konu olan rivayet mürseldir ve bir senedi bulunmamaktadır. Bu rivayet şöyledir: Hz. Peygamber (s.a.a) İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sen tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdin ve benimle ile ise açık bir şekilde berabersin.”[2] Bu rivayet şu şekilde de nakledilmiştir: Allah Ali’yi (a.s) gizli bir şekilde tüm peygamberler ile birlikte kıldı ve benimle ise açık bir şekilde birlikte kıldı”[3] bu rivayet mürsel olup senedi bulunmamaktadır ve birçok irfani kitapta nakledilmiştir. Lakin metin ve muhteva açısından peygamberlerin İmam Ali (a.s) ve diğer temiz imamların velayetine şahitlik etmesi hakkında nakledilmiş muteber ve güvenilir diğer hadisler ile örtüşmektedir.
Rivayet Metninin Tefsir ve Açıklaması
İrfanda bahse konu olmuş ve incelenmiş hususlardan biri, varlık düzeninde kâmil insanın yeri ve rolüdür. Kamil insan hilafet ve ilahi velayet taşıması nedeniyle evren ve insan ile birlikte ve beraberdir; zira bu velayetin özellik ve etkilerinden kaynaklanan varlığın hakikatlerini ihata etmektir ve buna kayyumi ihata denir. Başka bir ifadeyle, evren kâmil insanın birlikteliği ve beraberliğiyle ayakta durur ve bu Allah tarafından kâmil insana verilmiştir; çünkü ilahi sıfatlar kâmil insanda zahir olur ve kayyum ilahi sıfatlardan biri olması nedeniyle kâmil insan da hak Teâlâ’nın kayyumî birlikteliğinin mazhar ve tecellisi sayılır. Başka bir ifadeyle, her şey yüce Allah nezdinde hazırdır ve O tüm varlıkları kayyumi bir şekilde ihata eder ve hiçbir şey O'nun gözünden gizli değildir. Allah’ın ilmi tüm varlığı kuşatmakla kalmaz bilakis tüm varlık mertebe ve dereceleri O'nun ilminin dereceleri sayılır. Kamil insan da hak Teâla’nın isim ve sıfatlarının mazharı olması sebebiyle, yüce Allah’ın tüm varlıkla birlikteliğini yansıtan kayyumi beraberliğinin mazharı olabilir. Bu yüzden mutlak velayet sahibi olan İmam Ali (a.s), batında tüm bireyler ile beraber olmuş ve herkesin amellerine tanıklık etmiştir. Artı, İmam Ali (a.s) her şeyle birlikte beraber olagelmiştir ve bu birliktelik yüce Allah’ın kayyumi birlikteliğinin bir tecellisidir.[4]    
 

[1] Bakınız: “Hz. Peygamberi Ekrem’in (s.a) yaratılış niteliği ve onun diğer varlıklar karşısındaki konumu”, 12372. Soru; “Hz. Peygamberin (s.a.a) Hz. Âdem’den (a.s) nursal varlığının önceliği”, Soru: 4378; “Hz. Muhammed (s.a.a) ile Hz. Ali’nin (a.s) nur birliği”, Soru: 7840; “Geçmiş peygamberlerinin Hz. Ali’nin (a.s) velayetine yönelik ahitleri”, Soru: 3273.
[2] Attar Nişaburi, Feriduddin, Mezheru’l-Acaib ve Mezheru’l-Esrar, s. 162, Tahran, Bi Na, 1323 h.ş; Kaşani, Molla Fethullah, Zibdetu’t-Tefasir, c. 7, s. 269, Kum, Bonyadi Mearifi İslami, çapı evvel, 1423 h.k.
[3] Amuli, Seyyid Haydar, el-Mukaddemat min kitabı Nessi’n-Nusus, s. 196, Tahran, Gısmeti İranşinasi Enistitu İran ve Fransa Pejoheşhayi İlmi der İran, çapı evvel, 1352 h.ş.
[4] A.g.e, s. 196 – 197; Dehdari Şirazi, Muhammed b. Mahmud, Şerhi Hutbetu’l-Beyan, Muhakkık, Musahhih, Ekberi Savi, Muhammed Hüseyin, s. 85 -86, Tahran, Saib, çapı dovvum, 1380 h.ş; İmam Humeyni, Misbahu’l-Hidaye ile’l Hilafe ve’l-Vilaye, Muhakkık, Musahhih, Aştiyani, Seyyid Celaluddin, s. 77, Tahran, Müessesei Tenzim ve Neşri Asarı İmam Humeyni, çapı sevvum, 1376; Aştiyani, Seyyid Celaluddin, Şerhi Mukaddemei Kayseri ber Fususu’l-Hikem, 669 – 670, Tahran, İntişaratı Emir Kebir, çapı sevvum, 1370 h.ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar