Gelişmiş Arama
Ziyaret
7484
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
İnsanın günaha tekrar yönelmemesi için terkettiği günahtan ne kadar uzak kalması gerekiyor?
Soru
İnsanın günaha tekrar yönelmemesi için terkettiği günahtan ve kötü bir ahlaki amelden ne kadar uzak kalması gerekiyor? İnsanın bir amele yeniden dönmemesi için kimisi 40 gün, kimiside 21 gün o amelin yapılmaması gerektiğini söylüyor. Bunlar doğru mudur? Bu konuda ayet ya da hadis var mıdır?
Kısa Cevap

Bu konuda herhangi bir ayete ve  rivayete rastlamadık, ancak insan kırk gün amellerini ihlasla yerine getirir ve onları Allah rızası için yaparsa Allah hikmetini onun kalbine yerleştirir, diline akıtır, şeklinde rivayetler vardır.

Bu bağlamda şu noktalarıda göz önüne almak gerekir:
1- İnsan bu dünyada olduğu sürece Şeytanın vereceği zarardan güvende değildir; öyleyse asla günahtan korunacağını zannetmesin.
2- Allah’ın rahmetinden asla ümit kesmemek gerekir; günah ne kadar tekrar edilirse edilsin yinede tevbe kapısı açıktır ve Allah’ın rahmetinden ümidi kesmemek gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın anlaşılabilmesi için önce birkaç noktayı hatırlatmamız gerekiyor:
1- Konuyla ilgili herhangi bir ayet ve hadise rastlamadık; ancak kırk sayısının tesiri hakkında rivayetlerde bir çok nokta gelmiştir. Onlardan sorunuzla ilgili olduğunu tahmin ettiğimiz bazılarını aşağıda aktarıyoruz:
a) Kim Allah’a olan imanını kırk gün ihlaslı ederse ve kırk gün ihlasla Allah’ı anarsa, Allah onu dünyaya karşı isteksiz eder, dünyanın dert ve dermanlarına karşı gözünü açar, hikmetini kalbine yerleştirir ve diline akıtır.[1]
b) Kırk gün helal lokma yiyenin kalbi nurlanır.[2]
c) Hz. Adem cennetten indirildikten ve Hz. Davud evla olanı terkettikten sonra kırk gün ve gece tevbeyle meşguldüler.[3]
Bunların dışında da ahlaki kemale ulaşmakta ve kötü amellerin silinmesinde kırk sayısının etkisi gözlemlenmektedir.
2- Kuşkusuz bir amelin tekrar edilmesi insanın ruhunda ve canında nüfuz ettiği; ahlak alimlerinin deyimiyle sabit bir meleke ve sıfata dönüşmesine neden olduğu gibi, bir amel terkedildiğinde de o amelin nefsani etkileri insanın ruhundan silinmesi uzun zaman alır ve o günaha yeniden dönmek kolaylıkla gerçekleşmeyecek şekilde insanın o günahın lezzetini unutmasına neden olur.
3- İnsan bu dünyada olduğu sürece Şeytanın vereceği zarardan güvende değildir.[4] Kur’an-ı Kerim buyuruyor: ‘Ben kendi nefsimi temize çıkarmıyorum. Hiç şüphesiz Rabbimin merhamet ettiğinin dışında nefis sürekli kötülüğü emreder. Kuşkusuz Rabbim affeden ve merhamet edendir.’[5]
Bundan dolayı Masum İmamlar (a.s) Allah’a hep şöyle arzederlerdi: ‘İlahi! Bir an dahi olsun bizi kendi halimize bırakma.’[6]
Bu yüzden günah işlememekten dolayı asla güvende olunduğu zannedilmesin
4- Allah’ın rahmetinden ümit kesmemek gerekir; zira günah ne kadar tekrar edilirse edilsin yinede tevbe kapısı açıktır ve Allah’ın rahmetine hep ümit bağlamak gerekir.[7]



[1] -Usul-u Kafi, c.2, s.16

[2] -Kimyay-ı Saadet, c.1, s.367

[3] -Bihar-ul Envar, c.5, s.43

[4] - Kadı Kadai, Şehab-ul Ahbar, hadis:709

[5] -Yusuf/53

[6] -Usul-ul Kafi, c.2, s.524

[7] -Yusuf/87

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar