Gelişmiş Arama
Ziyaret
8601
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
İslam toplumlarının önderleri için “Müslümanların emir sahibi” lakabını kullanmak doğru mudur?
Soru
Bazı fertler İslam toplumlarının önderleri için “Müslümanların emir sahibi” lakabını kullanmanın doğru olmadığı ve bu lakabın «أَطیعُوا اللَّهَ وَ أَطیعُوا الرَّسُولَ وَ أُولِی الْأَمْرِ مِنْکُم» ayeti gereğince sadece temiz imamlar (a.s) için kullanılabileceği iddiasını gütmektedir. Bu konuda bir açıklama yapar mısınız?
Kısa Cevap

Soruda belirtilen ayet gereğince halkın mal ve nefislerine velayet etmek, ilahi rububi hususlardandır ve sadece Yüce Allah’ın ataması ve izniyle meşruiyet taşır. Nitekim biz bu şerî ve yasal gücün Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve sırasıyla masum imamlara verildiğine inanmaktayız. Ama zamanın imamının (a.c) gıyabında birçok aklî delil ve masum imamlardan (a.s) nakledilen rivayetler esasınca, gerekli şartlara haiz fakih velayet ve İslam toplumunun önderliği sorumluluğunu üstlenir ve onun tarafından genel bir şekilde atanır. Bu yüzden “Müslümanların emir sahibi” lakabı, masum imamın (a.s) gıyabında toplumun siyasal, ekonomik ve toplumsal işlerine önderlik etmek ve bunları yürütmek için masum imamlar tarafından atanan gerekli şartlara haiz fakih için alıntılanmış gerçek lakaplardan biridir.

Ayrıntılı Cevap

Cevaptan önce şu noktanın bilinmesi gerekmektedir: İslam’ın siyasal düzeninde halk ile toplum önderi arasındaki karşılıklı ilişki, rivayetlerde sıfat ve lakapların mutlak şekilde kullanılmasının yasaklanması türünden değildir. Bilakis iki tür lakap ve sıfat bulunmaktadır; birinci tür, dinsel öğretilerin onayladığı ve onlardan alıntılanmış ve de din önderlerinin yaşamlarında mütedavil olan sıfat ve lakaplardır. İkinci tür ise birey ve topluma yönelik menfi etki ve getirileri veya masumlara[1] (a.s) özgü olması nedeniyle kullanılması kati şekilde yasaklanan sıfatlardır. “Uzma” gibi kelimeler de “Ayetullah Uzma” denilerek taklit mercileri için kullanılmaktadır. Bu, İslamî gelenekte vurgulanmış âlime bir tür manevi saygı göstermeyi içerir.[2] İmam Ali’den (a.s) nakledilen bir hadiste şöyle yer almaktadır: “Bir âlime saygı duyan kimse, Rabbine saygı duymuştur.”[3] Aynı şekilde “Müslümanların emir sahibi” sıfatı da dinsel bir dayanağa sahip olup Kur’an-ı Kerim ve masum imamların hadislerinden (a.s) alıntılanmıştır; zira halkın mal ve nefislerine velayet etmek ilahi rububi hususlardandır ve sadece Allah’ın ataması ve izniyle meşruiyet bulur. Aynı şekilde biz bu yasal gücün Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve sırasıyla masum imamlara (a.s) verildiğine inanmaktayız.[4] Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle okumaktayız:

[5]«یا أَیُّهَا الَّذینَ آمَنُوا أَطیعُوا اللَّهَ وَ أَطیعُوا الرَّسُولَ وَ أُولِی الْأَمْرِ مِنْکُم‏» “Emir sahipleri” toplumu yönetmede Allah tarafından tayin edilmiş düşünce ve görüş sahipleridir.[6] Burada, söz ve davranışlarında masum olan ve Allah ve Resulü’ne itaatin farz olması manasında kendilerine itaatin farz olduğu ümmetten bireyler kastedilir.[7] Ama Hz. Hüccet b. Hasan Askeri’nin (a.s) gıyabında birçok aklî delil ve masum imamlardan (a.s) nakledilen rivayetler esasınca, gerekli şartlara haiz fakih velayet ve İslam toplumunun önderliği sorumluluğunu üstlenir ve zamanın imamı (a.s) tarafından genel bir şekilde atanır.[8] Veliyy-i fakih gıyap döneminde masum imam (a.s) tarafından atanmış olması nedeniyle, gerçekte ona itaat etmek emir sahiplerine (masum imamlara) itaat etmek sayılır.

Netice: “Müslümanların emir sahibi” lakabı, masum imamın (a.s) gıyabında toplumun siyasal, ekonomik ve toplumsal işlerine önderlik etmek ve bunları yürütmek için masum imamlar (a.s) tarafından atanan gerekli şartlara haiz fakih için kullanılan gerçek lakaplardan biridir. Bizzat veliyy-i fakihin masum imamlardan (a.s) alınmış velayet ve halifelik lakaplarını kendisi için seçmesi de söz konusu de değildir



[1] Örnek: İmam Ali (a.s) hakkında Müminlerin Önderi ve Vasilerin Efendisi künyelerinin kullanılması. “İmam Ali’nin (a.s) Lakapları Ve Peygamberi (s.a.a) Onlarla Anmak”, Soru: 16667 (Site:).

[2] Bkz: “İmamlar Ve Mercilere Ayetullah Uzma Hitabında Bulunmak”, Soru: 13653 (Site: 13427).

[3] «من وقر عالماً فقد وقر ربه» Temimi Amedi, Abdülvahid b. Muhammed, Gurerü’l-Hikem Ve Durerü’l-Kelim, s. 47, İntişarat-ı Defter-i Tebliğat-ı İslamî, Kum, 1366 ş.

[4] Bkz: “İmametin Peygamber Nesline Özgü Oluşu”, Soru: 2969 (Site: 3209); “İmamet Ve İmamlara İnanmanın Delilleri”, “Soru: 321 (Site: 2707).

[5]Ey iman edenler! Allah'a itaat edin; Peygambere itaat edin, sizden olan emir sahiplerine de.” (Nisa, 59).

[6] Hüseyni Hemedani, Seyid Muhammed Hüseyin, Tahkik: Behbudi, Muhammed Bakır, Envar-ı Derehşan, c. 4, s. 93, Kitabfuruşi Lütfi, Tahran, çap-ı evvel, 1404 k.

[7] Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 4, s. 398, Defter-i İntişarat-ı İslamî, Kum, çap-ı pencom, 1417 k; ve bkz: “İmamet Ve İmamlara İnanmanın Delilleri”, Soru: 321 (Site: 2707).

[8] Bkz: “Velayet-i Fakihin Peygamber Ve İmamların Velayeti İle İlişkisi”, Soru: 9294 (Site: 9467).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    14791 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3319 Sire 2020/01/20
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7745 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70786 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    15342 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    6089 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • Nazardan korunmak nasıl mümkündür?
    11551 Tefsir 2011/05/09
    Nazar, nefsin oluşturduğu tesirlerindendir ve onun inkar etmeğe bir delil yoktur. Hatta bazı hadiseler nazarın varlığına delil sayılır. Merhum Şeyh Abbas Kummi, nazardan korunmanın yolları hakkında Kalem Suresi'inin 51. ayetini okumayı tavsiye etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebine bakıldığında onun nazara karşı etkili olduğu ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6495 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Niçin ezan Arapça okunmaktadır?
    32652 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/08/23
    Ezanın Arapça okunmasının gerekliliğinin en önemli delili ezanın bir ibadet oluşudur. Bu ibadet Peygamber-i Ekrem’in sünneti gereği olduğu gibi korunmuştur. Her ibadetin şekli ve biçimi Allah Teala’nın belirlediği, emrettiği şekilde olmalıdır. Buna ek olarak bu ibadetin asırlar boyunca tahriften uzak kalması, bozulmaması ve ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    6726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...

En Çok Okunanlar