Gelişmiş Arama
Ziyaret
19818
Güncellenme Tarihi: 2010/03/09
Soru Özeti
Şia’ya göre Hz. Ali, Ebubekir ve Ömer’e karşı nasıl bir tavır takınmıştır?
Soru
Şia bir yandan Ebubekir ve Ömer’i kabul etmez öte yandan Hz. Ali’nin masum imam olduğuna inanır ve onun adı geçen iki halifeye karşı başkaldırmayıp biat ettiğini söyler.
Buna göre Hz. Ali’nin masum olmaması gerekir çünkü masum olan biri nasıl o ikisine haksiz olmalarına rağmen biat etmiştir. Buna göre Şia o iki halifenin adil, mümin ve sadık olduklarına inanmalıdır. Aksi takdirde kendi imamlarıyla çelişkiye girmiş olurlar.
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

Bu konun açıklık kazanması için şu noktalara dikkat etmek gerekir.

1. Şia halifelere karşı bir çok tenkidi olmakla beraber onların kafir olduğuna hükmetmez. Şia’nın halifeler ve sahabeye karşı tutumunda ölçü Ehl-i Beyt imamlarının onlara karşı tutum ve tavrıdır. Ehl-i Beyt imamları da o zatların hilafet makamını haksız yere işgal ettiklerini beyan etmelerine rağmen onların kafir olduklarını söz konusu etmemişlerdir.[1]

2- Hz. Ali ve diğer Ehl-i Beyt imamları için canlarını bile uğruna feda edecek derecede önem ve öncelik taşıyan konu İslam’ın temelini korumaktan ibaretti. Bu yüzden Hz. Ali (a.s) İslam’ın temeli korunsun diye bazı konularda baştaki halifelere yol göstermiş ve onların müşavere ve danışma taleplerini red etmemiştir. O halifelerin yeni kurulmuş olan İslam devletinin başında yer aldıkları ve diğer yandan Müslümanların iki büyük imparatorluk yani Roma ve İran imparatorlukları tarafında tehdit ve tehlikeyle karşı karşıya bulundukları o dönemin var olan gerçekleriydi bu yüzden İmam Ali (a.s) takındığı tavırlarla içte bir gediğin açılmasını önlemeye çalışmış ve İslam’ın korunmasını sağlamıştır.

3- Soruda “Hz. Ali’nin o iki halifeyi benimsediği ve onlara biat ettiği” ifadeleri yer alır ki bunlar yanlıştır.

Hz. Ali’nin o iki halifeye biat ettiği konusunu Ehl-i Beyt mektebinin kabul ettiği güvenilir kaynaklarda yoktur. Sadece Ali (a.s) zorla camiye götürüldüğü ve zorla elinin halifenin eline sürüldüğü yazılmıştır. Bu ise biat sayılmaz. Elbette Hz Ali (a.s) kanlı bir başkaldırı düzenlememiş ve yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı sabretmeyi gerekli görmüştür.

Hz. Ali (a.s) Hz. Fatıma Zehra hayatta bulunduğu dönemde halifelere karşı daha açık bir şekilde sözlü olarak muhalefetini ortaya koymaktan geri durmamış ama Hz. Fatım’nın şahadetinden sonra o dönemin ağır şartlarını ve Müslümanların içinde bulundukları durumu nazara alarak sabretmeyi ve açıkça muhalefet etmemeyi öngörmüştür. Ancak her fırsatta hilafetin kendisinin hakkı olduğunu ve diğerlerinin bu makamı haksız yere işgal ettiklerini ifade etmekten de geri durmamıştır.

Sonraları kendi hilafeti döneminde bu konuyu daha açık bir şekilde ifade etmiştir Nehcu’l-Belağa’nın üçüncü hutbesi olan ve Şikşikiye diye bilinen hutbesinde bu konuyu net bir şekilde beyan etmiştir.

Bu hutbede uzun bir dönem susmasının sebebine de işaret ederek şöyle demiştir: “Kendi kendime düşündüm acaba bir yardımcısı olmadan yalnız başıma kendi hakkımı almak için kıyam edeyim mi yoksa bu karanlık ve boğucu dönemde sabır mı eydim…[2]

Kısaca Şia Ebubekir ve Ömer’i kafir bilmez ama hilafetlerini de meşru kabul etmez. Hz. Ali (a.s) da onları onaylamamıştır. Sadece İslam ve Müslümanların korunması için onlar görüşüne başvurduklarına görüşünü açıklamaktan geri durmamıştır.[3]



[1] Daha fazla bilgi için bkz. soru 1015’in cevabı

[2] Nehcü’l-Belağa Şikşikiye Hutbesi:

(... وَ طَفِقْتُ أَرْتَئِی بَیْنَ أَنْ أَصُولَ بِیَدٍ جَذَّاءَ أَوْ أَصْبِرَ عَلَى طَخْیَةٍ  عَمْیَاءَ...)

[3] Daha fazla bilgi için bkz. Soru: 512 ve 999.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar