Gelişmiş Arama
Ziyaret
11525
Güncellenme Tarihi: 2010/04/21
Soru Özeti
Şia, Ömer b. Hattab’ın küfrünün iblisin küfrü ile eşit olduğuna inanmakta mıdır?
Soru
Şia’nın inancına göre Ömer b. Hattab’ın küfrü iblisin küfrü ile eşit ve hatta ondan daha fazladır. Şia şöyle demektedir: İblis, Ömer’in maruz kaldığı azabın şiddetine şaşıracak ve şöyle diyecektir: Allah’ın şiddetli bir şekilde azap ettiği bu şahıs kimdir, oysaki tüm yaratıkları saptıran benim (Tefsiru’l Ayyaşi, c. 2, s. 240, hadis. 9).
Kısa Cevap

Belirtilen rivayet evvela senet ve metin açısında zayıftır ve delil teşkil etmeyen mürsel rivayetlerden sayılmaktadır; zira Ayyaşi ile Ebu Basir arasındaki senet ve vasıta belli değildir. Eğer bazı mürsel rivayetlerin kabul edildiği söylenirse, Ayyaşi senetsiz mürsel rivayetleri delil teşkil edecek şahıslardan değildir. İkincisi rivayette Ömer b. Hattab’ın küfrü belirtilmemiştir. Lakin bu rivayetin muteber olmaması, Şiilerin ikinci halifenin tüm işlerini kabul ettiğine delil teşkil etmez. O, birçok konuda Şia ve Ehlisünnet ’in kitaplarındaki kesin deliller üzere hata ve yanlışa bulaşmıştır. Onun davranışları, Hz. Peygamberin (s.a.a) değişik konularda ve bu cümleden olmak üzere Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma Zehra (s.a) hakkında buyurduğu hususlarda aksi yönde olmuştur. Ayrıca hadis ve dinsel kitaplarda salt bir takım rivayetleri görmenin ilgili mezhebin söz konusu rivayetin muhtevasına inandığının göstergesi sayılmayacağı hatırlatılmalıdır. 

Ayrıntılı Cevap

 

Bu rivayet, sorudan belirtilen şekliyle (isim belirtilmeden) nakledilmiştir.[1]Ayyaşi tefsirinde bu hususta nakledilen rivayet senet, metin ve delalet açısından incelenmeli ve böyle bir şeyin Şia mezhebinin kesin ve kati inançlarından olup olmadığı aydınlanmalıdır.

Rivayetin Senedi:

Ayyaşi hiçbir vasıta olmaksızın bu rivayeti Ebu Basir’den nakletmiştir ve Ebu Basir ile Ayyaşi arasındaki raviler belli değildir; bu yüzden bu rivayet mürseldir ve herhangi bir şahıs hakkındaki mürsel rivayet delil sayılmaz. Şia’nın meşhur âlimleri, genellikle güvenilir şahıslar dışında hiç kimseden hadis nakletmeyen bir grup büyük şahsın mürsel rivayetlerinin delil teşkil ettiğine inanmıştır.[2] Lakin Ayyaşi bu bireylerden sayılmamaktadır; yani merhum Kuleyni ve merhum Şeyh Tusi gibi değildir. Örneğin merhum Kuleyni hadis toplamada çok dikkat göstermiş, el- Kâfi kitabını telif etmek için yirmi yıl zahmet çekmiş, onu güvenilir bir usul ile bir araya getirmiş ve güvenilir ravileri tanıtmak için rical ilminde bir kitap telif etmiştir;[3] lakin Ayyaşi hakkında böyle bir şey söylenmemiştir. Ayrıca Şia’nın rical ve hadis kaynaklarında “Ebu Basir” olarak adlandırılan bir takım şahsiyetlerden söz edilmiştir[4] ve Ebu Basir’in kim olduğu belli değildir; zira Ebu Basir birkaç şahsın ortak künyesidir ve onlardan bazılarının güvenilirliği onaylanmamıştır.

Rivayetin Metni:

Metin ve tabir açısında bu rivayet ipham ve muğlaklık taşımaktadır ve soruda belirtilen şey hususunda ona istinatta bulunmak mümkün değildir; bu yüzden merhum Allame Meclisi bu rivayeti açıklamaya çalışmıştır.[5] Artı, bu rivayet Şiilerin kesin inançları ile uyuşmamaktadır. Ancak bir takım özel şartları taşıyan hadislere güvenilebilir ve ilgili şartlardan bazıları şunlardan ibarettir:

1. Hadisin içerik ve manası akıl, his ve gözleme karşı olmamalıdır.

2. Hadisin içeriği, tarihsel kesin nakillere muhalif olmamalıdır.

3. Hadis, akıllı bireylerin yaşam şekli, davranış ve sözlerine karşı olan hususları içermemelidir.

4. Hadis, Kur’an-ı Kerim veya mütevatir hadislerin içeriği ile çelişmemelidir.

5. Kesin senetler ile uyuşmalıdır.[6]

Bunlara ek olarak hadis ilmi kitaplarında başka şartlar da belirtilmiştir. Bu rivayetin belirtilen şartların tümünü taşıdığı söylenemez. Bu rivayet hakkında diğer bir nokta da içinde Ömer b. Hattab’ın küfrünü belirten açık bir sözün olmayışıdır. Lakin bu hadisin muteber olmayışı, Şiilerin Ömer b. Hattab’ın tüm işlerini kabul ettiğine delil teşkil etmez. Bilakis o birçok konuda Şia ve Ehlisünnet’in kitaplarındaki kesin deliller üzere hata ve yanlışa bulaşmıştır.[7]Bu da Ömer b. Hattab’ın davranışlarının Şiiler nezdinde kesin deliller sebebiyle kabul edilmemesine neden olmuştur. Aynı şekilde Ömer, Hz. Peygamberin (s.a.a) değişik konular hakkında ve bu cümleden olmak üzere Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma Zehra (s.a) ile ilgili olarak belirttiği tavsiyelere karşı hareket etmiştir. Ayrıca hadis ve dinsel kitaplarda salt bir takım rivayetleri görmenin ilgili mezhebin söz konusu rivayetin muhtevasına inandığının göstergesi sayılmayacağı hatırlatılmalıdır. 

İlgili başlık:

Şia’nın bakışında sahabelerin küfür ve nifakı, 2791 (Site: 3500).

 


[1] Biharu’lEnvar, c. 30, s. 232 – 233, «إِذَاكَانَيَوْمُالْقِيَامَةِيُؤْتَىبِإِبْلِيسَفِيسَبْعِينَغُلًّاوَسَبْعِينَكَبْلًا، فَيَنْظُرُالْأَوَّلُإِلَىزُفَرَفِيعِشْرِينَوَمِائَةِكَبْلٍوَعِشْرِينَوَمِائَةِغُلٍّ، فَيَنْظُرُإِبْلِيسُفَيَقُولُ: مَنْهَذَاالَّذِيأَضْعَفَهُاللَّهُالْعَذَابَوَأَنَاأَغْوَيْتُهَذَاالْخَلْقَجَمِيعاً. فَيُقَالُ: هَذَازُفَرُ.فَيَقُولُ: بِمَاجُدِرَلَهُهَذَاالْعَذَابُ؟!.فَيُقَالُ: بِبَغْيِهِعَلَىعَلِيٍّعَلَيْهِالسَّلَامُ... ».

[2]Subhani, Cafer, Külliyatı fi İlmi’r Rical, s. 203’den 233’e, Müessese-i Neşri İslami, çapı pencum, 1423 h.k; MudirŞaneçi, Kazım, İlmu’l Hadis, s. 187 ila 191, Defteri Neşri İslami, çapı şanzdehum, 1381 h.ş.

[3] İlmu’l Hadis, s. 95.

[4] Ebu Basir bin Muhammed Esedi Kufi (Keşi, Ebu Amr Muhammed bin Ömer bin Abdu’l Aziz, Ricali El- Keşi, s. 174, Muhakkık / Musahhıh: Mustafavi, Hasan, Müessese-i Neşr der DanişgahıMeşhed); Ebu BasirLeys bin Bahteri Muradi (Şeyh Tusi, El- Fihrist, s. 130, El- Mektebetu’rRezeviye, Necef, Irak); Ebu Basir Yahya bin Ebi’l Kasım Esedi Kufi (Cem’i ez Bozorgan, Tarihu’lFukahave’rRuvat, haşiyetuhulasetu’lakval, s. 1084; Subhani, Cafer, MovsuatuTabakatu’lFukaha, c. 2, s. 632.); Ebu Basir Yusuf bin Haris (Huyi, SeyyidEbu’l Kasım Muesvi, MucemuRicalu’l Hadis, c. 21, s. 177 ve 178.)

[5] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’lEnvar, c. 30, s. 234, Müessesetu El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[6] İlmu’l Hadis, s. 146 – 149.

[7] Bu, bazı durumlarda kesinlikle günahtı.

 

 

 

.  

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    16030 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10174 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Zihinde gayrimeşru bir ameli canlandırmanın hükmü nedir?
    7417 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    Günah ve gayrimeşru amel düşüncesi her ne kadar insan zihin, düşünce ve ruhunu kirletse ve birçok başarıyı engellese de haram amel işlemeye varmayana dek günah sayılmaz. Ama cünüp olmaya neden olursa, mastürbasyon türlerinden sayılır ve haram olur.[1]
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77765 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Bura b. Azip Kimdir? Ehl-i Beyt’in dostlarından mıdır? Hz. Ali’nin imamlığını kabul etmiş midir?
    7649 تاريخ بزرگان 2008/05/13
    Evs kabilesinden olan Bura b. Azip İslam Peygamberi’nin sadık dostlarındandır. Peygamber’in savaşlarının çoğunda Peygamber’in yanında savaşmıştır. O, 14 gazvede Peygamber’in emrinde savaştım, demiştir. Onun katıldığı ilk savaş Handek savaşıdır. Bedir savaşında ise yaşının küçük olduğu için birkaç arkadaşıyla birlikte yarı yoldan geriye döndürülmüştür. Hicri 24 ...
  • Erkek ölmüş olan kaynanasına gusül aldırabilir mi?
    7015 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Büyük fakih ve merciler kadın ve erkeğin gusül aldırması hakkında şöyle fetva vermişlerdir: Eğer erkek kadına ve kadın erkeğe[1] gusül aldırırsa gusül geçersizdir.[2] Ama kadın kocasına ve koca karısına gusül ...
  • Neden namaz, oruç ve hac gibi farzların eda edilmesinin somut eserleri bulunmamaktadır?
    7712 Pratik Ahlak 2011/10/30
    Namaz, oruç ve hac gibi tüm ibadetler birçok bireysel ve toplumsal esere sahiptir. Namazın en üstün eserlerinden biri, Allah’a yakınlaşmak ve kötülük ve haramlardan sakınmaktır. Oruç da birçok esere sahiptir. Bedensel sağlık, dertleşme hissinin icat edilmesi ve takvalı olmak bunlardandır. Hac da ruhanî ve manevî yolculuk sıfatıyla kendine has ...
  • Müstehcen filmlere bakmaktan nasıl tövbe edebiliriz?
    25199 Pratik Ahlak 2010/02/01
    Günah, kötü kokulu bir lağım kuyusu gibidir, insan ona ne kadar çok dalsa kokusunu o kadar az alır. Zira insanın koku alma duyusu iş yapamaz hale gelir ve daha fazla battığının farkında olmaz. Öte yandan, insanın bu ...
  • Mürmenliler (Murmen dinsel fırkası) ehli kitap mıdır?
    6137 Eski Kelam İlmi 2011/11/21
    1. Hıristiyanlığın birçok fırkası vardır ve Amerika’da bulunan çok meşhur bu fırkalardan birisi de Murmen adındaki gruptur. Bu grup, Jozef Smit adında bir ferdin önderliğinde 1820 yıllarında kurtarıcılık faaliyet ve tebliğine başladı. Jozef Smit, 1830 yılında yazdığı “Murmen” kitabında şöyle bir iddiada bulundu: Amerika kıtasını bulan Kıristof Kolom, Amerika’nın ...
  • Kur’an ve rivayetlerde Hz. Hızır hakkında ne gibi bilgiler var?
    30012 تاريخ بزرگان 2010/10/12
    Kur’an-ı Kerimde, Hz. Hızır’ın adı açıkca gelmemiş, ondan ‘...kullarımızdan bir kul...ki biz, katımızdan ona rahmet ihsan etmiştik ve katımızdan ilim belletmiştik.’[1] diye söz edilerek onun ubudiyetine ve sahip olduğu özel ilmi makama ...

En Çok Okunanlar