Gelişmiş Arama
Ziyaret
11423
Güncellenme Tarihi: 2010/04/21
Soru Özeti
Şia, Ömer b. Hattab’ın küfrünün iblisin küfrü ile eşit olduğuna inanmakta mıdır?
Soru
Şia’nın inancına göre Ömer b. Hattab’ın küfrü iblisin küfrü ile eşit ve hatta ondan daha fazladır. Şia şöyle demektedir: İblis, Ömer’in maruz kaldığı azabın şiddetine şaşıracak ve şöyle diyecektir: Allah’ın şiddetli bir şekilde azap ettiği bu şahıs kimdir, oysaki tüm yaratıkları saptıran benim (Tefsiru’l Ayyaşi, c. 2, s. 240, hadis. 9).
Kısa Cevap

Belirtilen rivayet evvela senet ve metin açısında zayıftır ve delil teşkil etmeyen mürsel rivayetlerden sayılmaktadır; zira Ayyaşi ile Ebu Basir arasındaki senet ve vasıta belli değildir. Eğer bazı mürsel rivayetlerin kabul edildiği söylenirse, Ayyaşi senetsiz mürsel rivayetleri delil teşkil edecek şahıslardan değildir. İkincisi rivayette Ömer b. Hattab’ın küfrü belirtilmemiştir. Lakin bu rivayetin muteber olmaması, Şiilerin ikinci halifenin tüm işlerini kabul ettiğine delil teşkil etmez. O, birçok konuda Şia ve Ehlisünnet ’in kitaplarındaki kesin deliller üzere hata ve yanlışa bulaşmıştır. Onun davranışları, Hz. Peygamberin (s.a.a) değişik konularda ve bu cümleden olmak üzere Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma Zehra (s.a) hakkında buyurduğu hususlarda aksi yönde olmuştur. Ayrıca hadis ve dinsel kitaplarda salt bir takım rivayetleri görmenin ilgili mezhebin söz konusu rivayetin muhtevasına inandığının göstergesi sayılmayacağı hatırlatılmalıdır. 

Ayrıntılı Cevap

 

Bu rivayet, sorudan belirtilen şekliyle (isim belirtilmeden) nakledilmiştir.[1]Ayyaşi tefsirinde bu hususta nakledilen rivayet senet, metin ve delalet açısından incelenmeli ve böyle bir şeyin Şia mezhebinin kesin ve kati inançlarından olup olmadığı aydınlanmalıdır.

Rivayetin Senedi:

Ayyaşi hiçbir vasıta olmaksızın bu rivayeti Ebu Basir’den nakletmiştir ve Ebu Basir ile Ayyaşi arasındaki raviler belli değildir; bu yüzden bu rivayet mürseldir ve herhangi bir şahıs hakkındaki mürsel rivayet delil sayılmaz. Şia’nın meşhur âlimleri, genellikle güvenilir şahıslar dışında hiç kimseden hadis nakletmeyen bir grup büyük şahsın mürsel rivayetlerinin delil teşkil ettiğine inanmıştır.[2] Lakin Ayyaşi bu bireylerden sayılmamaktadır; yani merhum Kuleyni ve merhum Şeyh Tusi gibi değildir. Örneğin merhum Kuleyni hadis toplamada çok dikkat göstermiş, el- Kâfi kitabını telif etmek için yirmi yıl zahmet çekmiş, onu güvenilir bir usul ile bir araya getirmiş ve güvenilir ravileri tanıtmak için rical ilminde bir kitap telif etmiştir;[3] lakin Ayyaşi hakkında böyle bir şey söylenmemiştir. Ayrıca Şia’nın rical ve hadis kaynaklarında “Ebu Basir” olarak adlandırılan bir takım şahsiyetlerden söz edilmiştir[4] ve Ebu Basir’in kim olduğu belli değildir; zira Ebu Basir birkaç şahsın ortak künyesidir ve onlardan bazılarının güvenilirliği onaylanmamıştır.

Rivayetin Metni:

Metin ve tabir açısında bu rivayet ipham ve muğlaklık taşımaktadır ve soruda belirtilen şey hususunda ona istinatta bulunmak mümkün değildir; bu yüzden merhum Allame Meclisi bu rivayeti açıklamaya çalışmıştır.[5] Artı, bu rivayet Şiilerin kesin inançları ile uyuşmamaktadır. Ancak bir takım özel şartları taşıyan hadislere güvenilebilir ve ilgili şartlardan bazıları şunlardan ibarettir:

1. Hadisin içerik ve manası akıl, his ve gözleme karşı olmamalıdır.

2. Hadisin içeriği, tarihsel kesin nakillere muhalif olmamalıdır.

3. Hadis, akıllı bireylerin yaşam şekli, davranış ve sözlerine karşı olan hususları içermemelidir.

4. Hadis, Kur’an-ı Kerim veya mütevatir hadislerin içeriği ile çelişmemelidir.

5. Kesin senetler ile uyuşmalıdır.[6]

Bunlara ek olarak hadis ilmi kitaplarında başka şartlar da belirtilmiştir. Bu rivayetin belirtilen şartların tümünü taşıdığı söylenemez. Bu rivayet hakkında diğer bir nokta da içinde Ömer b. Hattab’ın küfrünü belirten açık bir sözün olmayışıdır. Lakin bu hadisin muteber olmayışı, Şiilerin Ömer b. Hattab’ın tüm işlerini kabul ettiğine delil teşkil etmez. Bilakis o birçok konuda Şia ve Ehlisünnet’in kitaplarındaki kesin deliller üzere hata ve yanlışa bulaşmıştır.[7]Bu da Ömer b. Hattab’ın davranışlarının Şiiler nezdinde kesin deliller sebebiyle kabul edilmemesine neden olmuştur. Aynı şekilde Ömer, Hz. Peygamberin (s.a.a) değişik konular hakkında ve bu cümleden olmak üzere Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma Zehra (s.a) ile ilgili olarak belirttiği tavsiyelere karşı hareket etmiştir. Ayrıca hadis ve dinsel kitaplarda salt bir takım rivayetleri görmenin ilgili mezhebin söz konusu rivayetin muhtevasına inandığının göstergesi sayılmayacağı hatırlatılmalıdır. 

İlgili başlık:

Şia’nın bakışında sahabelerin küfür ve nifakı, 2791 (Site: 3500).

 


[1] Biharu’lEnvar, c. 30, s. 232 – 233, «إِذَاكَانَيَوْمُالْقِيَامَةِيُؤْتَىبِإِبْلِيسَفِيسَبْعِينَغُلًّاوَسَبْعِينَكَبْلًا، فَيَنْظُرُالْأَوَّلُإِلَىزُفَرَفِيعِشْرِينَوَمِائَةِكَبْلٍوَعِشْرِينَوَمِائَةِغُلٍّ، فَيَنْظُرُإِبْلِيسُفَيَقُولُ: مَنْهَذَاالَّذِيأَضْعَفَهُاللَّهُالْعَذَابَوَأَنَاأَغْوَيْتُهَذَاالْخَلْقَجَمِيعاً. فَيُقَالُ: هَذَازُفَرُ.فَيَقُولُ: بِمَاجُدِرَلَهُهَذَاالْعَذَابُ؟!.فَيُقَالُ: بِبَغْيِهِعَلَىعَلِيٍّعَلَيْهِالسَّلَامُ... ».

[2]Subhani, Cafer, Külliyatı fi İlmi’r Rical, s. 203’den 233’e, Müessese-i Neşri İslami, çapı pencum, 1423 h.k; MudirŞaneçi, Kazım, İlmu’l Hadis, s. 187 ila 191, Defteri Neşri İslami, çapı şanzdehum, 1381 h.ş.

[3] İlmu’l Hadis, s. 95.

[4] Ebu Basir bin Muhammed Esedi Kufi (Keşi, Ebu Amr Muhammed bin Ömer bin Abdu’l Aziz, Ricali El- Keşi, s. 174, Muhakkık / Musahhıh: Mustafavi, Hasan, Müessese-i Neşr der DanişgahıMeşhed); Ebu BasirLeys bin Bahteri Muradi (Şeyh Tusi, El- Fihrist, s. 130, El- Mektebetu’rRezeviye, Necef, Irak); Ebu Basir Yahya bin Ebi’l Kasım Esedi Kufi (Cem’i ez Bozorgan, Tarihu’lFukahave’rRuvat, haşiyetuhulasetu’lakval, s. 1084; Subhani, Cafer, MovsuatuTabakatu’lFukaha, c. 2, s. 632.); Ebu Basir Yusuf bin Haris (Huyi, SeyyidEbu’l Kasım Muesvi, MucemuRicalu’l Hadis, c. 21, s. 177 ve 178.)

[5] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’lEnvar, c. 30, s. 234, Müessesetu El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[6] İlmu’l Hadis, s. 146 – 149.

[7] Bu, bazı durumlarda kesinlikle günahtı.

 

 

 

.  

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar