Gelişmiş Arama
Ziyaret
6531
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
Neden Peygamberin şahsiyeti güç kazandığında değişmektedir?
Soru
Neden Peygamberin şahsiyeti güç kazandığında değişmektedir?
Kısa Cevap

Her ne kadar bu iddiaya yönelik bir delil belirtilmemişse de her davranış değişikliğinin şahsiyet değişiminin göstergesi olmadığını bilmemiz gerekmektedir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) değişik durumlarda içinde bulunduğu zaman, mekân ve konum gereği zahirde farklı davranışlarda bulunmuş olabilir, ama bunların hiçbirini onun şahsiyetindeki farklılığa isnat edemeyiz. Bunun birçok başka delili vardır ve ayrı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soru daha dikkatli bir bakışla iki bölümde incelenebilir:

1. Her davranış değişikliği olumsuz sayılır mı ve Peygamberin şahsiyetinin değiştiğinin delili addedilir mi?

2. Zahiri gücü artıktan sonra yüce İslam Peygamberinin şahsiyetinde olumsuz değişiklikler meydana gelmiş midir?

Birinci bölüm hakkında, her davranış değişikliğini şahsiyet değişikliğinin göstergesi olarak

eğerlendiremeyeceğimizi ve onu olumsuz bir husus sayamayacağımızı söylememiz gerekir. Numune olarak akıl ve din perspektifinde negatif olmayan bir takım değişikliklere işaret ediyoruz.

1-1- Bazen insan başkalarıyla samimi bir ilişki içinde bulunur ve yaşamının birçok vaktini onlar için ayırır, ama sonraları kendi iş konumunda bir takım değişiklikler meydana gelir ve bu da fırsatının sınırlanmasına neden olur. Bu yüzden geçmişte olduğu gibi arkadaşlarının tümünü görmeye gidemez ve bundan ötürü ilişkilerini telefonla sürdürür. Böyle bir davranış değişikliği onun şahsiyetinde meydana gelen bir dönüşüm olarak değerlendirilemez ve kendisi yerilemez. Lakin aynı şahıs belirli bir konuma geldikten sonra dostlarının selamına cevap vermezse veya onlarla olan eski tanışıklığını temelden inkâr ederse, onun şahsiyetinin negatif cihette değiştiği neticesi alınabilir! Bu durumun bir benzerini yeni bir evlatları olduktan sonra anne ve babanın önceki evlatlarına yönelik davranışlarında da gözlemlemek mümkündür.

1-2- Eğer bir şahsa dindar ve tevazu sahibi olduğu için özel bir saygı gösteriyorsak, ama sonra kendisi dünyevî bir makama ulaşınca mütekebbir ve dinsiz bir insana dönüşüverirse, kesinlikle bizim ona karşı davranışımız da değişecektir. Böyle bir davranış değişikliğinin nedeni bizim şahsiyetimiz değildir, karşı tarafın şahsiyetindeki dönüşümdür!

1-3- Eğer davrandığımız insan Müslümanlar ile savaşa kalkışmış kâfir ve dinsiz bir şahıssa, savaşırken ona karşı alacağımız tavır sert ve şiddetli olacaktır.[1] Ama aynı şahıs İslam dini hakkında bir araştırma yapma kararı alırsa, Allah’ın buyruğu esasınca onun için azami güvenlikli bir ortam oluşturmakla yükümlü oluruz.[2] Hatta böyle bir kararı olmasa bile yanı başımızda komşumuz veya misafirimiz olursa, dinî öğretiler ona karşı saygılı bir şekilde davranmamızı gerektirir.[3] Aklî ve dinî açıklaması da olan bu gibi davranış değişikliklerinden birçok örnek verilebilir. Bu anlamda, mevcut sebeplerden ötürü veya benzer durumlar nedeniyle Peygamber-i Ekrem’de de önceki davranışından farklı gözüken bir davranış gözlemlememiz muhtemeldir ve bu husus sorunuzun ikinci bölümünü teşkil etmektedir. Örneğin nakledildiği üzere Peygamber (s.a.a) bir gün misafirle dolu olan evine gelir ve Cerir adındaki yarenlerinden biri de evin içinde yer olmadığından evin dışında oturmuştur. Peygamber (s.a.a) onu görünce kendi elbisesinin bir parçasını katlar, ona verir ve onu yere ser ve üzerinde otur diye buyurur! Bu sahabe Allah Resulü’nden (s.a.a) böyle bir saygı görünce, elbiseyi yere sermek yerine onu öper ve yüzüne sürer![4] Dikkat edin: Peygamber (s.a.a) böyle bir davranışı sayılı yarenlerine yapabilme imkanına sahipti, ama Allah Resulü’nün takipçileri yüz binlere varsaydı ve hepsi de onunla görüşmek ve oturmak isteseydi, böyle bir davranışın sürmesi onun şahsi ve toplumsal hayatını sekteye uğratmaz mıydı?! Bu nedenle Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez…”[5] Bundan dolayı bu iki tarihsel vakıayı kıyaslayarak Peygamberin (s.a.a) şahsiyetinin değiştiği ve kendisinin takipçilerine eskisi gibi davranmadığı neticesini alamayız. Aksine değişen şartlar insan için bu şekilde davranmayı zorlaştırmış ve hatta imkânsız kılmıştır. Peygamberin davranışının değiştiği başka örneklere rastlamamız durumunda da onları detaylıca incelemeli ve delillerini öğrenmeliyiz. Yoksa kendisinin şahsiyeti güce ulaştıktan sonra değişmiştir diye hızlı bir şekilde netice almamalıyız! Siz sorunuzda bu iddiaya dönük bir örnek aktarmadığınızdan zihninizde olan şey hakkında tam bir tahlilde bulunmamız olanaksızdır. Allah’ın yardımıyla bu husustaki iphamlarınızı bertaraf edebilmemiz için arzu etmeniz halinde onları tek tek ve belirgin bir şekilde bize yollayabilirsiniz. Ama kesin olan husus şudur: Peygamber (s.a.a) hayatı boyunca şahsiyetinde istikrar taşımıştır ve bizzat kendisi yeni konumlara gelebilmek için şahsiyet sarsılmasına duçar olan bireylere itiraz etmiş ve onları eleştirmiştir. Bu doğrultuda İmam Ali’ye (a.s) hitaben şöyle buyurmaktadır: Benim için elimi dirseklerime kadar zehirli bir yılanın ağzına koymam sonradan görmüş kimselerden bir istekte bulunmaktan daha kolayıdır![6] Bu konuyla ilgili başka birçok tarihsel delil daha mevcuttur ve biz iki örneğe işaret edeceğiz:

1. İmam Bakır (a.s), Peygamberden (s.a.a) şöyle aktarmaktadır: Ben beş işi ölünceye dek terk etmeyeceğim ve onlar köleler ile birlikte yerde ve sofra olmadan yemek yemek, bir süslü olmayan bineğe binmek, elimle keçi sütü sağmak, yün elbise giymek ve çocuklara selam vermekten ibarettir. Bütün bunları başkalarının da benim gibi davranması için yapmaktayım.[7] Biz de kendisinin ahdine vefa gösterdiğine ve bu tarzı mübarek ömrünün sonuna dek sürdürdüğüne tanıklık etmekteyiz.

2. Sahabelerden biri Peygamberin (s.a.a) yanına gelir, bedeninde hasır izinin kaldığını görür ve keşke daha iyi bir yatak seçseydiniz diyiverir! Peygamber (s.a.a) şöyle cevap verir: Benim dünyayla ne işim var? Ben dünyadan istifade etmede sıcak bir yaz günü bir ağacın gölgesinde bir süre istirahat eden ve sonra yola koyulan bir misafir gibi davranmaktayım![8]

Evet, tüm dünya ve içindekileri helak olmuş ve sadece Allah’ı baki ve daim bilen[9] yüce şahsiyetler, dünyevî hayatlarındaki değişiklikler ile kendilerini kaybetmekten, kibirli davranmaktan ve Allah’ın buyruğundan başka şeyler yapmaktan öteye bir şahsiyet taşırlar. Biz de Peygamberimizin bu çizgisinin takipçisi olmayı ümit ediyoruz. Elbette belirtildiği gibi tüm insanlar ve bu cümleden olmak üzere Peygamber (s.a.a) kendi hayatında değişik konumlar sebebiyle değişik davranışlar sergileyebilir, ama bu onların şahsiyetinin değiştiğine delil teşkil etmez.



[1] Fetih, 29; Tevbe, 73.

[2] Tevbe, 6.

[3] Eş-Şairi, Tacuddin, Camiu’l-Ahbar, s. 84, Daru’r-Razi lil-Neşr, Kum, 1405 h.k.

[4] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 16, s. 235, Müessese-i el-Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[5] Ahzab, 53.

[6] Hür Amıli, Muhammed b. el-Hasan, Vesailu’ş-Şia, c. 9, s. 440, rivayet. 12439, Müessese-i Alû’l-Beyt, Kum, 1409 hk.

[7] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 16, s. 214, rivayet, 2.

[8] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 16, s. 249.

[9] Kasas, 88.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar