Gelişmiş Arama
Ziyaret
74931
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Mümin karı ve koca ölümden sonra da birlikte yaşayacaklar mıdır?
Soru
Karı ve kocanın ölümden sonra da birlikte yaşayabilmeleri mümkün müdür? Eğer mümkünse şartları nedir?
Kısa Cevap

İnsanın ahiretteki yaşam şeklinin tüm detayları, masum zatlar (a.s) dışında hiç kimse için malum değildir. Bununla birlikte erkek ve kadın arasındaki evlilik ilişki ve sözleşmesi dünya hayatıyla ilgilidir ve mümin kadınlar ahirette de dünyadaki eşleriyle yaşama mecburiyetinde değildir. Elbette isterlerse onlarla yaşayabilirler. Aynı şekilde bu dünyada kocası bulunmayan veya kocası salih olmayan ve Firavun’un eşi Asiye gibi kocası cehennem ehli olan kadınlar için cennette her türlü lezzet ve cümleden olmak üzere cennetlik salih eşler hazırdır.

Ayrıntılı Cevap

Ayet ve rivayetlerde ahiretteki yaşam şekli hakkında çok az bahsedilmiştir. İnsanın ölümden sonraki yaşamının tüm detayları, masum zatlar (a.s) dışında hiç kimse için malum değildir. Ama erkek ve kadın arasındaki evlilik ilişki ve sözleşmesinin bu dünyayla ilgili olduğu ve bu dünyada eşleri olan kadınların ahirette de aynı eşler ile yaşamaya mecbur olmayacakları kesin bir husustur; çünkü onların evlilik akitleri bu dünya hayatıyla ilgilidir, ahirette ise herkes kendi ameline tabidir ve kendi amellerinin cevabını vermelidir. Elbette bazı rivayetlerde Allah’ın ahirette mümin kadınları huri şekline sokacağı ve onların salih eşleriyle cennette birlikte yaşayacağı belirtilmiştir.[1] Ama bu, mümin kadınların ahirette de dünyadaki eşleriyle yaşamaya mecbur olacakları manasında değildir. Elbette kendileri isterlerse onlarla yaşayabilirler. Aynı şekilde Mecmeu’l-Beyan tefsirinde şöyle belirtilmiştir: “Cennette müminlerin eşleri olacak kadınların huri şekline sokulmuş kendilerinin bu dünyadaki eşleri olması ve onların cennette kendi eşleriyle yaşaması ihtimal dâhilindedir.”[2] Elbette bu dünyada kocası bulunmayan veya Firavun’un eşi Asiye gibi kocası cehennem ehli olan kadınlar için cennette her türlü lezzet ve bu cümleden olmak üzere cennetlik salih eşler hazırdır; zira Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Cennette kalbin istediği ve gözün görmekten lezzet duyduğu her şey mevcuttur.”[3] Bu ayet her tür lezzeti ve bu cümleden olmak üzere cennetlik salih eşleri kapsamaktadır. Bir başka ayette de özellikle cennetlik eşlere değinilerek şöyle buyrulmuştur: “Cennetlikler için orada temiz ve pak eşler mevcuttur.”[4] Ayetler mecmuasından cennetlik kadınların tıpkı cennetlik erkekler gibi gönüllerinin istediği her türlü lezzetten yararlanacakları ve bu cümleden olmak üzere cennetlik salih ve gönüllerinin istediği eşlerden faydalanacakları iyice anlaşılmaktadır. Kur’an-ı Kerim bazı ayetlerde “iri gözlü güzel hurileri” cennetlik eşler olarak tanıtmaktadır. Nitekim şöyle buyurmaktadır: “Biz, kendilerini iri gözlü güzel eşlerle evlendiririz.”[5] Bu ayetler cennetlik kadın ve erkekleri kapsamaktadır; çünkü bu ilahi vaatlerin sadece erkeklere özgü olduğunun hiçbir delili yoktur. Özellikle de “hur” ve “ayn” kavramlarının sözlük manalarına dikkat edildiği takdirde iri gözlü güzel eş nimetinin erkeklere özgü olmadığı ve kadınların da bundan nasipleneceği anlaşılacaktır. Doğal olarak bu, hiç kimsenin onlara katılmayacağı anlamında değildir. Nitekim müfessirler şöyle demişlerdir: Kur’an ayetleri açıkça babalar, anneler ve onların salih evlatlarının cennet ehline katılacağını belirtmektedir. Gerçekte bu, ilahi nimetlerin onlar için tamamlanması ve ilgi duydukları fertlerden ayrılma da dahil olmak üzere hiçbir eksiklik hissetmemeleri içindir. Orası yeni ve mükemmel bir yer olması sebebiyle her şey yeni ve taptaze olacaktır. Onlar da yeni ve taptaze çehreler ve de daha samimi ve sıcak bir samimiyet ve sevgi ile oraya gireceklerdir. Bu sevgi cennet nimetlerinin değerini daha artıracaktır. Elbette Rad suresinin 23. ayetinde sadece babalar, evlatlar ve anneler zikredilmiştir, ama gerçekte tüm yakınlar bu toplulukta bir araya gelecektir. Çünkü erkek ve kız kardeşler ve hatta diğer yakınlar olmaksızın evlatlar ve babaların hazır olması mümkün değildir. Bu husus, azıcık bir dikkatle belli olacaktır; zira herkim cennetlik olursa onun salih babası da kendisine katılacaktır ve salih baba cennetlik olması hasebiyle de tüm evlatlar ona katılacak ve bu şekilde kardeşler bir araya gelecektir. Bu hesapla diğer yakınlar da onların topluluğunda yer alacaktır.[6]



[1] Suyuti, Daru’l-Mansur, c. 7, s. 633.

[2] Mecmeu’l-Beyan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 163.

[3] وَ فیها ما تَشْتَهیهِ الْأَنْفُسُ وَ تَلَذُّ الْأَعْیُنُ وَ أَنْتُمْ فیها خالِدُون‏ (Zuhruf, 71).

[4] وَ لَهُمْ فیها أَزْواجٌ مُطَهَّرَةٌ وَ هُمْ فیها خالِدُونَ (Bakara, 25)

[5] وَ زَوَّجْناهُمْ بِحُورٍ عینٍ (Tur, 20).

[6] Tefsir-i Numune, c. 10, s. 195.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar