Please Wait
7327
(Açıklama: Tövbeden önce birisi “Resul-i Türk’ü rüya âleminde İmam Hüseyin’in çadırlarının bekçiliğini yapıp yabancı olan kimselerinin o çadırlara yaklaşmalarını engelleyen bir köpek şeklinde gördüğü meşhurdur. Bu rüyanın anlatılması onun ruhunda büyük bir değişikliğin gerçekleşmesine neden oluyor. Tövbe eder ve tövbeden sonra yüksek manevi makamlara ulaşıyor).
Ama soru şudur: Neden Hz. Hüseyin “Resulü türkü” evinin kapısının köpeği olarak kabul etti. Maksadım neden onu köpek şeklinde kabul etti, insan makamı yüce değil midir, öyle ise neden İmam onu rüya âleminde köpek şeklinde evinin kapısının bekçisi olarak kabul etti? Bu büyükler arasında ve kendi arkadaşlarımın arasında da meşhurdur. Elbette ben Resul-i Türk’ün sevdikleriyle irtibatlıyım ve “azad şudei imam Hüseyin”i de okumuşumdur?
Bazı rivayetlere göre birçok insanın batını ve iç dünyaları insan değildir. İnsanların işlemiş oldukları bazı eylemleri onların iç dünyasını değiştiriyor ve hayvanlar şekline sokar. İçki içmek bu eylemlerden bir tanesidir. İçki insanın iç ve ruh âlemini köpek şekline soka bilir. Soruda da işaret edildiği gibi İmam Hüseyin (a.s.) onun iç dünyasını değiştirmemişti belki onun kendi eylemleri onun iç dünyasını değiştirmişti. İmam (a.s.) ise onun gerçek suretini yani iç dünyasını gösterdi. Eğer onun hakkında o rüya görünmemiş olsaydı o tövbe etmezdi. Tövbe ettikten sonra artık onun iç âlemi tamamen insan oldu.
Kur’anı kerimde şöyle okumaktayız: “Ve izelvuhuşu Huşiret = Yaban hayatı yaşayan (vahşiler) haşir olundukları vakit”[1] Müfessirler bu ayetin tefsirinde iki tefsir beyan etmişlerdir: Birincisi vahşi hayvanlar kısas almak ve insanların işlemiş oldukları eylemlere şahitlik yapmak için haşir olundukları vakit, ikincisi: insanlar hayvanlar şeklinde haşir olundukları vakit[2] şeklinde tefsir etmişlerdir.
Yine kuranı kerim şeyle buyurmaktadır: “Felemma atev amma nühu anhü kulna lehüm kunu kiradetem hasiin= onlar yasakladıklarımız şeyleri yerine getirdikleri vakit onlara “aşağılık maymunlar olun” dedik”.[3] Bu ayeti kemreye göre İsrail oğullarının bir kısmı Allah’ın cumartesi gününde balık avlanmalarını yasaklamıştı ki onlardan bir kısmı bu yasaklığa uymadılar, dolayısıyla Allah u Teâlâ onları Maymuna tebdil etti.
Bu ayete göre insanın bazı eylemleri onun zahirinin ya batınının insan şeklinden çıkıp hayvan şekline girmesine neden oluverirler.
İnsanın batınının değişeceği hakkında birçok rivayetler vardır. Burada bir kaçına işaret edeceğiz:
1- Ebu Besir İmam Bakıra (a.s.) hacılar ne kadar çoktur, onların ses çığlıkları her tarafı sarmış dedi. İmam buyurdu: Ses çığlıkları çoktur ama hacı olan kimseler ne kadar azdır. Sözümün doğru olduğunu kendi gözlerinle görmek istiyor musun? Bu esnada mübarek ellerini gözlerimin üzerinden çekti ve bir dua okuyarak şöyle buyurdu: şimdi hacılara bak! (Ebu Besir diyor): O esnada baktım insanların ekseriyetini maymun ve domuz şeklinde gördüm. Mümin ise onların için zifiri gecenin ortasında parlayan yıldızlar şeklinde uzaktan görülüyordu.[4]
2- Ashaplarımızdan bir kısmı Sehl b. Ziyaddan, Sehl b. Ziyad ibni Ebi Necrandan, Ziyad ibni Ebi Necran da Müsennel-i Hayattan, Müsennel-i Hayatta Kamil – Tammar’dan naklederek şöyle diyor: Aba Caferden (a.s.) işittim şöyle buyurdu: “Mümünler hariç insanların tümü hayvandırlar bu cümleyi üç defa tekrarladı, Mümin ise yabancıdır. Bunu da üç defa tekrarladı”.[5]
3- Hz. Muhammed (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Ümmetim içinde hasf ile kazf zahir olacak (gerçekleşecektir). Yani yerin dibine gömülme ve gökyüzünden belalar nazil olacaktır. (Günümüzde normal duruma gelmiş olan bombardımanlar gibi). Bu musibetler ne zaman gerçekleşecek? Diye soruluyor. Dedi: Lehv ve lehiv aletlerinden yararlanması, sanatçı kadınlar ve sarhoş edecek içkiler aleni olduğunda. Allaha yemin ederim ümmetimden bazı kimseler isyan, itaatsizlikten ve oyun oynadıklarında ötürü maymun ve domuz şekline girecek haliyle sabah ve akşamlanıyorlar. Haramı helal bildikleri, sanatçı kadınları kendileri için yetiştirdiği, içki içtikleri, faiz aldıkları ve ipek elbiseler giydikleri için bu gerçekleşecektir.[6]
Bu rivayette bazı amellerin insanın batınını değiştireceğini ispatlıyor. Buna binaen buraya kadar ayetler ve rivayetlerce bazı insanların iç dünyaları işleyecekleri günah nedeniyle hayvana tebdil olacağı açıklanmış oldu.
Ama hakkında soru sorulan kişinin rüya âleminde gösterilmiş olması bağlamında şunu söyleriz: Bu kişi devamlı içki içerdi ama muharrem ayında imam Hüseyin hatırası ve onun ihtiramını korumak için içkiyi terk ediyor ve içmiyor. Devamlı içki içmek de insanın iç âlemini değiştiriyor. Bu insanın işlemiş olduğu amelin etkisidir.
Buna binaen İmam Hüseyin (a.s.) onun içini değiştirmedi, belki o kendi işlemiş olduğu ameliyle iç âlemini şekillendirdi.
Ama imam Hüseyin (a.s.) insanın değerli ve üstün olduğu halde neden onun bu suçundan perdeyi kenara itti ve onun iç âlemini açığa çıkardı? Sorusunun cevabında şunu demek lazım: İmam bu emel ile şunu tefhim ettirmek istemiştir ki kendin işlemiş olduğun amellerinden ötürü iç âlemini şekillendirdiğin halde ama biz senin işlemiş olduğun ameli bile boşa çıkarmayacağız. İmama sığınan böyleli bir kimsenin bile yanlış yaptığından dolayı kimsenin ona ihanet etmesine müsaade etmeyeceğiz. İşte bu imamların kerim ve yüce olduklarını göstermektedir. İkinci olarak eğer imam onun bu sahneyi göstermemiş olsaydı o değişmeyecekti. Üçüncü olarak imam onun geleceğinin ne olacağını ve nasıl bir cevher olduğunu biliyordu. Bunun için işlemiş olduğu bu işiyle onu tutması gereken yola sevk etti. Tövbeden sonra hiçbir azarlama yoktur. İslam peygamberi buyurduğu gibi: “Günahtan tövbe eden bir kimse günahı olmayan bir kimse gibidir”.[7]
Ama neden onu köpek şeklinde kabul etti sorusuna gelince şunu söylemek lazım: O köpek şeklinde idi. İmam da onu kabul etti. Elbette muharrem ayında içini şarap içmekten alı koymuş ve başkalarını da bu amelden nehiy ediyordu. Böyleli birisini köpek olarak hareminin bekçiliğini yapmasını kabul ediyor. O muharremin saygısını korudu. O bu ameliyle Hz. Hüseyin’e karşı olan vefakârlığını gösterdi. Ama tövbe ettikten sonra onun iç dünyası artık köpek değil, belki en güzel insani şeklini aldı. Allah u Teâlâ bizi de o hazretin gerçek muhipleri olarak haşir etsin.
[1] Tekvir 5.
[2] Nahcivani, Nimetullah b. Mahmut, “El-Fevatihu’l - İlahiye Ve El – Mefatihu’l - Gaybiye”, Daru Rukabi Lin-Neşr, c. 2, s. 487.
[3] Araf, 166
[4] “biharul envar”, Müessesetul-vefa”, 1404, Beyrut, c. 27, s. 30.
[5] “elkafi”, c. 2, s. 242, (bab: fi kılletil adedil müminin).
[6] “mevaizu imaman (a.s.)”, tercüme edilmiş biharın yedinci cildi, 24. Bölümü imam Sadıkın öğütleri, intş. s. 248.
[7] “vesailu-şia”, müesesei alul beyt, 1409, c. 16, s. 75.