Gelişmiş Arama
Ziyaret
10324
Güncellenme Tarihi: 2011/08/17
Soru Özeti
Ölüler için Kur’an okumak doğru mudur?
Soru
Ölüler için Kur’an okumak doğru mudur? Bu hususta hadisler var mıdır?
Kısa Cevap

Ölüler için Kur’an okumanın müstehap oluşu hakkında iki tür delil öne sürülebilir: Birinci türde genel olarak ölü ve göçmüşlerinizi hatırlayın ve kendi iyi işlerinizden onları faydalandırın diye belirten rivayetler mevcuttur. Çok açık olduğu üzere Kur’an okumak da iyi ve beğenilen işlerdendir. Hz. Peygamberden (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: Kabirlerde dinlenen ölülerinizi unutmayın. Ölüleriniz sizin iyiliğinizi beklemektedir. Ölüleriniz hapistedir ve sizin iyi işlerinize göz dikmişlerdir. Onların bir iş yapacak güçleri yoktur, sizler sadaka ve dua onlara hediye edin.” İkinci türde ise ölüler için Kur’an okumanın eserlerini beyan hadisler mevcuttur. Mesela İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmaktadır: Herkim bir müminin kabrini ziyaret eder ve onun kenarında yedi defa Kadir suresini okursa, Allah onu kabir sahibiyle birlikte bağışlar.”

Ayrıntılı Cevap

Cevaptan önce bir takım noktaları açıklamak gerekmektedir.

1. İslam Bakışında Ölümün Manası:

İslam’ın bakışında ölümün manası insanın zail ve yok olması değildir. Bilakis ölümün manası, yok olmayan insan ruhunun bedenden ilişki ve irtibatını kesmesi, neticede bedenin yok olması, ruhun belirli bir zamana dek hayatına devam etmesi ve sonra yeniden bedene dönmesidir.[1] Yüce Allah şöyle buyuruyor: “(Kâfirler dediler ki:) Biz toprakta yok olduktan sonra mı, biz mi yeniden yaratılacakmışız? Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler. De ki: Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.”[2] Yüce İslam Peygamberi (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Mümin bireylerin dünyadan ayrılması karanlık, darlık ve baskılardan aydın ve geniş bir fezaya giren bebeğin anne karnından çıkması gibidir.”[3] İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Ey insanlar biz ve sizler yok olmak için değil, baki kalmak için yaratıldık. Sizler ölüm ile dünyadan gitmemektesiniz, sadece bir evden başka bir eve taşınmaktasınız. Bundan dolayı tarafına hareket etmeniz gereken ve ebedi kalacağınız evin azık ve erzakını hazırlayın.”[4] İmam Hasan’dan (a.s) ölüm nedir diye soruldu ve kendisi şöyle buyurdu: “Ölüm mümine nasip olan en güzel sevinçlerdendir.”[5] İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyuruyor: “Ölüm sizi dünya dertlerinden Allah’ın refah ve lütfüne ulaştıran bir köprüdür ve Allah’ın düşmanları içinse saraydan zindana intikal etmektir.”[6] Neticede ayet ve rivayetler ölmeyle ve cesedin çürümesiyle ruha bir zarar gelmediğini göstermektedir. Ruhumuz olduğu gibi kalmakta ve kendi başına bağımsızlık ve öznellik taşımaktadır; zira bizim şahsiyetimiz beden ve cesedimizle değil, ruh ve canımız iledir. Ölüm yokluk, bitiş ve fena değildir. Sadece bir âlemden başka bir âleme intikal etmektir ve insan hayatı bir şekilde sürmektedir.

Ölüler İçin Kur’an Okumak

İnsan öldükten sonra kendisinin yakınları ve diğer müminlerin bazı farz amelleri yapması gerekir. Gusül, kefenleme, namaz, defnetme ve ölünün edebildiğince çabuk kaza edilmesi gereken farzları bu kabildendir. Yanı sıra ölüler için bazı amellerin yapılması da müstehaptır. Sadaka vermek, dua etmek ve Kur’an okumak bunlardan sayılır. Ölüler için Kur’an okumanın müstehap olduğunu ispat etmek hakkında ise iki tür delil öne sürülebilir: Birinci türde genel olarak ölü ve göçmüşlerinizi hatırlayın ve kendi iyi işlerinizden onları faydalandırın diye belirten rivayetler mevcuttur. Çok açık olduğu üzere Kur’an okumak da iyi ve beğenilen işlerdendir. Bu hususta bazı rivayetler mevcuttur ve onların bazılarına işaret ediyoruz:

1. Hz. Peygamberden (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: Kabirlerde dinlenen ölülerinizi unutmayın. Ölüleriniz sizin iyiliğinizi beklemektedir. Ölüleriniz hapistedir ve sizin iyi işlerinize göz dikmişlerdir. Onların bir iş yapacak güçleri yoktur, sizler sadaka ve dua onlara hediye edin.”[7]

2. Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Dirinin kendisine verilen hediyeden dolayı sevinmesi gibi, ölü de kendisi için istenen rahmet ve bağışlanmadan dolayı sevinir.”[8]

İkinci türde ise ölüler için Kur’an okumanın eserlerini beyan hadisler mevcuttur. Mesela İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmaktadır: Herkim bir müminin kabrini ziyaret eder ve onun kenarında yedi defa Kadir suresini okuyacak olursa, Allah onu kabir sahibiyle birlikte bağışlar.”[9]



[1] Tabatai, Seyid Muhammed Hüseyin, Amuzeş-i Din, Cem Averi, Telfik ve Tamzim: Ayetullahi, Seyid Mehdi, s. 133, Defter-i İntişarat-ı İslamî, Vabeste be Camia-i Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, çap-ı çarom, 1375 ş.

[2] Secde, 10 ve 11.

[3] Gerdeaveri ve tercüme, Payande, Ebu’l-Kasım, Nehcü’l-Fesahe, hadis. 2645, sazman-ı Çap Ve İntişarat-ı Cavidan.

[4] Şeyh Mufid, İrşad, s. 229, tercüme-i Muhammed Bakır Saidi Horasani, İntişarat-ı İslamiye.

[5] Feyz Kaşani, Molla Muhammed Muhsin, Muhecebbetü’l-Beyza, c. 8, s. 255, Çaphane-i Saduk, Tahran.

[6] Muhecebbetü’l-Beyza, c. 8, s. 255.

[7] Yezdi, Şeyh Hasan b. Ali, Envaru’l-Hidayet, s. 115, Çaphane-i Numan, Necef.

[8] Muhecebbetü’l-Beyza, c. 8, s. 292.

[9] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 82, s. 169, Ez Menşurat-ı Çaphane-i İslamiye, Tahran.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar