Gelişmiş Arama
Ziyaret
6120
Güncellenme Tarihi: 2011/10/20
Soru Özeti
Sagır (küçük) çocuğun rızası olmadan onun malından tasarruf edilebilir mi?
Soru
Babam yaklaşık bir yıl önce vefat etti. Biri kız ve biri erkek olmak üzere benden küçük iki kardeşim var. Babamın vefatından sonra dayımın biri şu anda bizim evimize yerleşmiş durumdadır. Dayımızın bütün yemek masraflarını biz karşılıyoruz. O geceleri evimize geliyor ve bizde yatıyor. Ben ve kardeşim onun bizim evimize gelmesini istemiyoruz. Biz onun büyük dayımızın evine gitmesini istiyoruz ama annemiz bize karşı çıkıyor. Bu durumda ne yapabiliriz?
Kısa Cevap

Cevaba geçmeden önce birkaç konunun bilinmesi gerekir:

1- Değerli fakihler sagır’ı ‘Büluğ çağına ermemiş kimse’ diye tarif etmişlerdir. Sagır olan kimsenin, kendi malını satmak,[1] sulh etmek, hibe etmek, borç vermek, ödünç vermek gibi tasarruf (kullanma) hakkı yoktur. Bunlar onun menfaatine olsa da, reşit ve iyiyle kötüyü ayırmanın en üst derecisine ulaşsa da hüküm aynıdır.[2]

2- Çocuğun malında tasarruf etme ve işlerini yürütme velayeti babasının veya dedesinin (babasının babası) üzerinedir. Baba  ve dede olmazsa onların kayyim olarak belirlediği ve vasiyyet ettiği kimse bu işleri üstelenir. Vasiy olmazsa küçük çocukların velayeti şer’i hakimin üzerinedir. Annenin, annenin babasının, kardeşlerin, amcaların, dayıların (baba veya dede onlardan birini vasiyet etmemişse veya şer’i hakim onlardan birini tayin etmemişse) çocuğun üstünde velayetleri yoktur. Şer’i Hakim’de olmazsa bu iş adil müminlerin üzerinedir.[3]

3- Sagır’ın veli ve kayyimi, onun malını ölçülü olarak kullanmalıdır. Ne israf etmeli, ne de cimrilik.[4] İsraf ederse sorumludur.

Şimdi sorunuzun cevabına geçelim. Bu konuda birkaç şeyi göz önünde bulundurmanız gerekir:

1- Anneniz (baba veya babanın babasının vasiyyeti ile ya da şer’i hakim tarafından) kayyim ise malın tasarrufu, eğer çocukların faydasına olursa tamamen şer’idir. Anne çoğu zaman ailenin faydasını göz önünde bulunduran kimsedir.

2- Anneniz kayyim değilse veya onun tasarrufları size göre çocukların faydasına değilse bunu son derece saygılı ve mantıklı bir şekilde annenize söyleyin. Meseleleri öyle bir şekilde anlatmaya çalışın ki, ona karşı saygısızlık olmasın.

3- Annenizin babanızdan miras almış olabileceğini ve bu mirası istediği şekilde kullanma hakkına sahip olduğunuda unutmayın. Anneniz dayınızın masraflarını kendi hakkından karşılamış olabilir.

4- Kısacası her durumda annenizin hakkına riayet etmeyi ve ona saygı göstermeyi tavsiye ediyoruz. Zira İmam Sadık (a.s) anne ve babaya iyilik yapmayı cihad ve ilk vakitte kılanan namazın yanında en üstün amellerden saymıştır.[5]      



[1] -Vesiletu’n-Necat (Maa Havaşi Li’l-İmam), s.483, Mesele:1.

[2] -Ancak İmam Humeyni açıklamasında şöyle buyuruyor: ‘Değeri az olan eşyaların çocuk tarafından satılmasının doğru olması güçlü bir görüş olmaktan uzak değildir.’

[3] -Vesiletu’n-Necat (Maa Havaşi Li’l-İmam), s.484.

[4] -a.g.e.

[5] -Ravi diyor ki: İmam Sadık’tan (a.s) ‘Hangi amel daha üstündür?’ diye sorduğumda İmam (a.s) şöyle buyurdu: ‘İlk vakitte namaz kılmak, anne babaya iyilik ve Allah yolunda cihad etmektir.’ (Kuleyni, Usul-u Kafi, c.2, s.159)

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar