Please Wait
29235
Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de uykuyu bir nimet olarak tanıtmakta ve onun yorgunluk ve hüznü gidermek için uygun bir ilaç olduğunu ve onsuz hayatın mümkün olmadığını belirtmektedir.[1] Maddî dünyada yorgunluk veya korku ve hüznü gidermek içindir. Bu esasla, ondan sadece ihtiyaç ölçüsünce istifade edilmelidir. Aksi takdirde insanın uykuda geçirdiği zaman ölmüş zaman olarak sayılacaktır. İmanlı fertler uykularını azaltmaya ve ibadet hükmünde olan ibadetlere zaman vermeye çalışır. Maddî düşünen insanlar ise hayattan maksimum derecede faydalanmaya çalışmakta ve özellikle karlı ticarî bir anlaşma, bir arkadaşı görme ve hatta sevilen bir filmi izleme gibi uygun fırsatları kazandıklarında edebildikleri ölçüde uykularını geciktirmeye ve ele geçen fırsattan maksimum derecede faydalanmaya çaba harcamaktadırlar! Bu nedenle, uyku bir yorgunluk veya korku ve hüznü giderdiğinde değerlidir. Elbette bazıları da kendisi bir tür hüzün olan başka iş ve hedefin olmaması nedeniyle, uykuya sığınmaktadır. Ama ebedi cennette ne yorgunluk[2] ve ne de korku ve hüzün[3] vardır. Aynı şekilde mevcut türlü nimetlerden istifade edebilme nedeniyle, insanların orada işsizlik sebebiyle uykuya sığınması da söz konusu değildir. O halde uykunun cennette ne gibi bir manası olabilir?! İmam Bakır’dan (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmaktadır: Cennet ehli her zaman diridir, onlar asla ölmezler, uyanıktırlar, uyumazlar, ihtiyaç duymazlar, sevinçlidirler, üzülmezler, gülerler, asla ağlamazlar, kendilerine saygı duyulur ve asla saygısızlığa maruz kalmazlar.[4] Şimdi, Kur’an defalarca cennette ne istersek sizin için hazır olacaktır, diye buyurmuyor mu diye bir soru akla gelebilir.[5] Eğer cennette bulunan bir şahıs hatta uygun bir delil taşımaksızın bir müddeti uykuda geçirmek isterse, onun için böyle bir imkan hazırlanacak mıdır?! Bu bölümün yanıtı için, ilkönce bir örneğe dikkat ediniz: Eğer rengarenk meyveleri bulunan bir bağın sahibi, isteğinize göre ve hiçbir kısıtlama olmaksızın kendi bağının ürünlerinden yararlanmanıza izin verirse, müddetlerce önce ağaçlardan düşmüş ve çürümüş meyvelerden yararlanabilir miyim diye sizin kendisinden bir soru sormanız şaşırtıcı olmayacak mıdır?! Bir fert size taze meyvelerden yararlanma izni verdiğinde, tabii olarak hiçbir değeri olmayan meyvelerden faydalanma izni de verecektir, ama siz veya makul herhangi başka bir insan böyle değersiz bir isteği dile getirir mi?! Bu esasla evet diye cevap vermeliyiz! İnsanın tüm isteklerinin yerin getirileceğini bildiren ayetlere isnaden, eğer cennette bir şahıs uyuma istediğinde bulunacak olursa, kendisinin isteği kabul edilecektir. Ama emin olunuz ki; cennette bulunan sayısız ve şaşırtıcı nimetlere[6] rağmen, hiçbir şahıs böyle bir istekte bulunmayacak ve netice itibariyle de cennette uyku ve uyuma diye bir şey olmayacaktır. Bu sitede “Cennette İcat İmkânı” adıyla sizin sorunuza benzer bir soru bulunmaktadır ve isterseniz onu da okuyabilirsiniz.
[1] Nebe, 9; Furkan, 47; Ali İmran, 154; Enfal, 11, Rum, 23 ve …
[2] Hicr, 48; Fatır, 35, "لا یمسنا فیها نصب و لا یمسنا فیها لغوب"
[3] Fatır, 34; A’raf, 49.
[4] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 8, s. 220, h. 215, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404, h.k.
[5] Nahl, 31; Furkan, 16; Zümer, 34; Şura, 22; Kaf, 35, Fussilet, 31; Zuhruf, 71 ve …
[6] Bu konuyla ilgili olarak 1823 (Site: 1977) sayılı yanıtı okumanız faydalı olacaktır.