Gelişmiş Arama
Ziyaret
3559
Güncellenme Tarihi: 2013/08/03
Soru Özeti
Acaba fakihler Cuma namazının seçmeli farz olduğu konusunda görüş birliğine ulaşmışlar mıdır?
Soru
Acaba fakihler Cuma namazının seçmeli farz olduğu konusunda görüş birliğine ulaşmışlar mıdır? Cuma namazının seçmeli farz olduğu konusunda imamlardan ulaşan bir delil var mıdır?
Kısa Cevap
Cuma namazı, masum imamın fiziki huzurunun olduğu, diğer şartların imkânı ve takiye gerektirecek bir durum olmadığı taktirde hükmü aşikardır. (Yani farzdır)
Gaybet döneminde çeşitli hükümler Cuma namazı hakkında beyan edilmiştir. Bu görüşlerden en meşhur olanının “Cuma namazı seçmeli farz” olduğu söylenebilir. Hatta bazı fakihler Cuma namazının seçmeli farz olduğu konusunda görüş birliği olduğunu dahi iddia etmişlerdir. Elbette bu iddia kesinlikle ispat edilememiştir. Zira bu görüşe muhalefet edilmiştir.
Ayrıntılı Cevap
Cuma namazı Kuran’ı kerimde zikredildiği üzere insanların yerine getirmeleri emredilmiş İslam dininin toplumsal ibadetlerinden biridir.[1] Bu ibadet, mezheplerin farz olduğu konusunda görüş birliği ettikleri bir konudur.[2] Elbette masum imamın fiziki huzurunun olduğu zaman ikame edilmelidir. Gaybet döneminde bazı fakihler onun eğni ve tayini farz[3] olduğuna kail olsalar da ekseriyet Cuma namazının seçmeli farz[4] olduğu görüşünü kabul etmişlerdir. Ezcümle bu fakihlerden olan şeyh Tusi, Nihaye kitabında bu görüşü ifade etmiştir. Hatta bu görüşü ona nispet verebiliriz. Birçok fakih şeyh Tusi’nin nazariyesini kabul ederek, kendisine tabiiyet etmişlerdir.[5] Öyle ki bazı fakihler bu konuda görüş birliği olduğunu iddia etmişlerdir. Örnek olarak şehit şeyh Zeynuddin, Alim muhakkik şeyh Ali “Kavaid” adlı eserin şerhinde ve diğer bazı fakihler bu iddiada bulunmuşlardır.[6]
Son dönem fakihleri açıkça bu nazariye hakkında görüş bildirmişlerdir. Kendi ibaretlerini zikretmek yeterli olacaktır.
Muhakkiki Kereki: Masum imamların döneminden şimdiye kadar İmamiye Uleması gaybet döneminde Cuma namazının eğni farz olmadığı seçmeli farz olduğu hakkında görüş birliği etmişlerdir.[7]
Vehid Behbehani: Zikrettiğimiz bilgiler üzere Cuma namazının seçmeli farz olduğu ama Cuma namazını eda etmenin daha faziletli olduğu görüşü, güçlü olan görüştür.[8]
Seyit Hüseyin Müçtehit Kereki (1001.m), “El-lumetu fi edemi ayniyeti salat’il-Cuma” adlı eserinde Cuma namazının seçmeli farz olduğu görüşünü ispat etmektedir.[9]
Muhamed ibn. Hasan şehit Sani’nin oğlu kendileri Cuma namazının seçmeli farz olduğunu muayyen bilmektedir. [10]
Sahip Cevahir: Cuma namazı için istinat edilmiş vacip seçmeli farz oluşudur.[11]
Seyit Kazım Yezdi Sahip urvet’ul-vuska: İmam Zaman (a.c.f)’nin gaybette olduğu dönemde güçlü görüş Cuma namazının seçmeli vacip olduğudur.[12]
Ayetullah Hoi: Rivayet ve hadislerden anlaşıldığı üzere Cuma namazı farz oluşu, seçmeli bir vaciptir.[13]
Seyit Ahmet Hansari Cuma namazının seçmeli farz olduğunu birçok büyük fakihe nispet vermektedir.[14]
İmam Humeyni: cuma günü insan öğle namazı yerine iki rekât Cuma namazını kılabilir.[15]
Ayetullah Behçet: zahiren insan cuma günü öğle namazı yerine iki rekât Cuma namazını kılabilir. Gaybet döneminde seçmeli farz hükümdedir. Yani Cuma namazı öğle namazı yerine eda edilebilinir.[16]
Ayetullah Seyit Ali Hamaney: Cuma namazı gaybet döneminde seçmeli farzdır.[17]
Ayetullah Sistani: Cuma namazı seçmeli farzdır.[18]
Ayetullah Fazıl Lenkerani ve Ayetullah Mekarim Şirazi: gaybet döneminde Cuma namazı seçmeli farzdır. Yani mükellef Cuma namazı ile öğle namazı arasında seçim yapabilir. Ancak adalet üzere yönetilen İslami bir devlet varsa ve Cuma namazı eda ediliyorsa Cuma namazının kılınması daha evladır.[19]
Ayetullah Vahit Horasani: Cuma namazı seçmeli farzdır. Şöyle ki gaybet döneminde mükellef öğle namazı ile şartları taşıyan Cuma namazını kılmak arasında seçim hakkına sahiptir. Ehven öğle namazı ve faziletli olan ise Cuma namazıdır.[20]
Gaybet döneminde Cuma namazının eğni farz olduğu yoksa seçmeli farz olduğu hakkında bazı hadislere rücu edilmiş ancak fakihler usulü ameli ’ye göre fetva vermişlerdir. Bu bağlamda şöyle açıklama yapmışlardır: Eğer gaybet döneminde Cuma namazının meşruiyeti sabit olduktan sonra eğni farz olduğu veya seçmeli farz olduğu hakkında şüpheye düşersek eğni ve seçmeli döngüsü kaidesine başvurmamız gerekir. Bu kaide[21] ışığında şöyle denebilir: böyle bir döngüde özellikleri ve eğni oluşu yok sayılır. Sonucunda ise husus yok sayıldığı için kesinlikle seçmeli farz olduğu sonucuna ulaşılır.[22]
 
 

[1] Cuma/9
[2] Tabatabai, Burucerdi, Hüseyin, El’bedr-ul’zahir fi salat’il-Cuma ve’l-misafir,11.s, kum, 1416.
[3] Bu nispet şehit Sani’nin Cuma namazı risalesinde gözlemlenmektedir. Ancak merhum Vahit Behbehani hem bu kitabın hem de bu görüşün şehit saniye nispet verilmesini şiddetle reddetmektedir. Bkz: Vahit Behbehani, Muhammet Bakır, mesabih’ul-zellam, 1.c, 401.s, Muessese el-Allame’tul-Vahid’ul-Behbehani, Kum, 1424.
[4] “Seçmeli farz” dan kasıt: cuma günü mükellef öğle namazı ile şartları taşıyan Cuma namazını kılmak arasında seçim hakkına sahiptir. Öyleyse Cuma namazını kılarsa öğle namazını eda etmesine gerek kalmaz. Bkz: tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 405.s, defter intişarat islami, kum, 1424.
[5] Caferiyan, Resul, devazdeh riseleyi fıkhi derbareyi namaz Cuma, 411.s, kum, bica, bita.
[6] Devazdeh riseleyi fıkhi derbareyi namaz Cuma, 604.s
[7] Kereki Amuli, Ali ibn. Hüseyin, Resail muhakkık Kereki, 1.c, 147-148.s ketaphaneyi Ayetullah Maraşi ve defter naşr İslami, Kum, 1409.
[8] Mesabih’ul-zellam, 1.c, 403.s,
[9]Devazdeh riseleyi fıkhi derbareyi namaz Cuma, 86.s
[10] Istikasa-il’itibar fi şerh-il’istibsar, 7.c, 262.s.
[11] Necefi, Muhammed Hasan, Cevahir’ul-kelam fi şerh’I-şerai’ul-İslam, 11.c, 336.s, Dar ihya’ul-tiras’ul-Arabi, Beyrut, bita.
[12] Yezdi Tabatabai, Seyit Muhammed Kazım, Sual ve Cevap (Li’l-seyid’il-yezdi), metin, 79.s, Merkezi naşr ulum İslami, Tahran, 1415.
[13] Hoi, Ebu’l-Kasım, Et’tengih fi şerh’il-urve’tul-vuska, 6.c, 40 ve 57.s, bica, bita.
[14] Hansari, Seyit Ahmet, Cami’ul-medarik fi şerh’I muhtesar’ul-nafi, 1.c, 523.s, muessese’tul-ismailiyan, Kum, 1405.
[15] Bu ifade seçmeli farz anlamına gelmektedir; bkz: tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 405.s,
[16] tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 406.s.
[17] Hamaney, Seyit Ali, Ecvebe’tul-İstiftaat, s:606, ve 611, porseman programından faydalanılmıştır.
[18] tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 405.s.
[19] tevzuh’ul-mesail (el’meşy’il-imam Humeyni), 1.c, 406.s.
[20] Vahit Horasani, Hüseyin, tevzuh’ul-mesail, 151.s, 739.m, medrese’yi İmam Bakır (a.s) Kum, nohom, 1428.hicri.
[21] Eğni ve seçmeli farz döngüsünde akli ve nakli beraat, eğni ve hususi farzın olmadığınadır.
[22] Bkz: Et’tengih fi şerh’il-urve’tul-vuska, 6.c, 57.s
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    11433 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Zaman nedir? İnsan tarafından kontrol edilebilir mi?
    13370 İslam Felsefesi 2011/11/22
    Filozofların önemsedikleri ve görüş ayrılığına düştükleri felsefî önemli konulardan birisi zaman meselesidir. Zaman hakkında değişik teoriler öne sürülmüştür. Meşhur filozoflar şöyle demektedir: Zaman hareketin miktarıdır, müstakar olmayan bir varlıktır ve hareketle vardır. Hareket onu taşır. Molla Sadra şöyle der: Zaman hareketin miktarıdır ve hareket etmeleri açısından hareket eden şeylerin ...
  • Acaba Allah yetmiş yaşındakileri seviyor ve seksen yaşındakileri, azap etmeyeceğini söylemiş midir?
    8027 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2015/05/27
    İmam Sadık’tan (a.s.), rivayi (rivayet içerikli) kaynaklarda müminlerin mükâfatı noktasında bir rivayet nakil edilmiş ki şöyle buyuruyor: kırk yaşından sonra imanlı kimseler her on senede Allah tarafından özel merhamet ve lütufla karşılaşıyorlar. Eğer bu rivayetin senedinde, azıcık tesamuh göstersek ve başka rivayetleri de bunun yanına koyup, dikkate alırsak ...
  • Neden kötü bir olay yaşandığında maslahatın bu olduğu söylenir?
    4043 شبهه شناسی 2020/01/20
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    7270 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Mümkünse nur suresinin 30 ve 31. Ayetlerini açıklayınız. Yani bu iki ayet hakkında zikredilen tefsirleri açıklayınız. Elimde bir araştırma var bu araştırmamda açıklamanıza ihtiyacım var.
    17828 Tefsir 2011/08/30
    Bu iki ayet İslam’da kadınların hicabı ve örtünmeleri ve örtünmelerinin haddi hakkındadır. “Tefsiri nümüne” farklı tefsirlerin özeti ve onların bir alıntısı konumda olduğu itibariyle bu iki ayetin tefsirini söz konusu tefsirde yapılmış açıklamayı burada zikrediyoruz. ...
  • İslam’a ve Şia’ya göre İnsan hangi alanlarda ihtiyar ve hürriyete sahiptir?
    8467 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Dini metinlere başvurduğumuzda ayet ve hadislerin manalarında dikkat ettiğimizde insanın muhayyer olduğu görüşü ortaya çıkar. Bu sözden insanın her yönlü muhayyerliğe sahip olduğu ve hiçbir etkenin onun davranış ve işlerine etki yapmadığı anlamı kastedilmiyor. Maksat sadece şu ki bütün bu faktörlerin, koşulların varlığının ve ilahi iradenin egemenliğinin yanı sıra yine ...
  • Estetik ameliyatlar konusunda İslam’ın görüşü nedir?
    7884 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/05/14
    Ehl-I Beyt Mektebinin büyük Taklit Mercilerinin güzellik amaçlı estetik ameliyatları konusunda ki çeşitli görüşleri aşağıda sıralanmıştır:Ayatullah el-Uzma Hamei’nin yetkili bürosu tarafından yayınlan fetva:Mahrem olmayanın insana dokunmasının ve başka günahı gerektirmediği müddetçe, estetik ameliyeti haddi zatında caizdir.Ayetullah el Uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu tarafından yayınlana fetva:Başka bir haramı ...
  • Acaba "Bütün imamlar İslam peygamberiyle aynı derecededirler" hadisi (Kafi, c. 1 s. 270) doğru mu?
    7407 Eski Kelam İlmi 2010/09/20
    Ondört masum manevi, melekuti ve insani kemaller yönünde en doruk noktada yer almalarına rağmen Son Peygamber (s.a.a) bunların en kamili ve nuru en üstün olanıdır. Resul-i Ekrem Hz. Muhammed hiçbir imam'ın taşımadığı üstünlük ve özelliklere sahiptir. Nitekim ayni hadiste şöyle deniyor: İmamlar Peygamber'in makamındadırlar ancak peygamberlik makamı hariç ve ...
  • İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
    12748 Tefsir 2012/07/24
    Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel ...

En Çok Okunanlar