Gelişmiş Arama
Ziyaret
17102
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Rüku ve secde de Peygamber’e (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’ine salavat getirmenin fazileti var mıdır?
Soru
Rüku ve secde de Peygamber’e (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’ine salavat getirmenin ne gibi fazileti vardır?
Kısa Cevap

Peygamber’e (s.a.a) salavat getirmek çok mübarek ve azametli bir zikirdir. Her durum ve zamanda bu zikiri söylemek sevaptır. Namazda ise müekked müstehaplardandır. Ancak teşehhüdde farzdır. Allah, Kur’an’da müminlere şöyle buyuruyor: ‘Şüphesiz Allah ve melekleri Peygambere salavat getirir; ey inananlar, siz de ona salavat getirin...’ Bu yüzden salavatın fazileti rüku ve secdede ki salavatları da kapsamaktadır. Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kim namazının rüku, secde ve kıyamında Muhammed’e ve Âlî’ne salavat getirirse Allah onun sevabını rüku, secde ve kıyamının sevabı gibi (amel defterine) yazar.’ Bu yüzden denilebilir ki, salavat hakkında söylenen faziletler genel olduğu için, bu faziletler bütün salavatlarda olduğu gibi, rukü ve secde içinde geçerlidir. Ayrıca salavatın namazın bir parçası ve namazın kemaline neden olduğunu söyleyen rivayetlerde vardır.

Ayrıntılı Cevap

Salavatın önemini anlamak için Allah-u Teala’nın Kur’an’da buyurduğu şu ayet yeterlidir: ‘Şüphe yok ki Allah ve melekleri, Peygambere salavat getirir; ey inananlar, siz de ona salavat getirin, tam teslim olarak da selam verin.’[1] Ayetten salavatın azamet ve önemi güzel bir şekilde anlaşılmaktadır.

Yine bu zikrin fazileti ve şekli hakkında bir çok rivayet vardır. Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Sizin bana salavat getirmeniz dileklerinizin yerine gelmesine neden olur, Allah’ı sizden razı eder ve amellerinizi temizler.’[2] Başka bir rivayette şöyle buyuruyor: ‘Miraç gecesinde bir melek şöyle diyordu: Ben yağmur damlalarının hesabını yapabiliyorum, ama salavatın sevabını hesap edemiyorum.’[3] İmam Hasan (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kalp paslanır; bu pas salavatla giderilir ve nurlanır.’[4] İmam Hasan Askeri’de (a.s) salavatı müminin en değerli amellerinden olduğunu buyurmuştur.[5] Bu alandaki Ehl-i Beyt kaynaklı hadislerin yanı sıra Ehl-i Sünnet’in kitaplarında da salavatın farz olduğuna dair rivayetler az değildir. Örneğin meşhur bir rivayette Aişe (Peygamberden) şöyle naklediyor: ‘Namaz taharetsiz olarak ve bana selam gönderilmeden kabul olmaz.’

Rivayetlerde namazda salavat getirmenin namazın bir parçası olduğu ve namazın kamil olmasına neden olduğu belirtilmiştir. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Salavat namazın kamil olmasına neden olur.’[6]

İmam Bakır (a.s) rüku ve secdelerdeki salavatlar hakkında şöyle buyurmaktadır: ‘Kim namazının rüku, secde ve kıyamında Muhammed’e ve Âlî’ne salavat getirirse Allah onun sevabını rüku, secde ve kıyamının sevabı gibi (amel defterine) yazar.’[7] Aynı şekilde namazda salavat getirmenin salih amellerin ağırlaşmasına neden olacağı belirtilmiştir.[8] Yine İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Namazında Muhammed ve Âlî’ne salavat getirmeyen kimseyi o namaz cennete götürmez.’[9]

Ancak salavattan maksat rivayetlerde şekli belirtilen tam salavattır. Tam salavat yani içinde Âlî kelimeside geçen salavattır (Allahumme Salli Ala Muhammedin ve Âlî Muhammed).’[10]

Şii fakihler salavat hakkında şöyle buyurmuşlardır: ‘(Namazda) Birinci ve ikinci teşehhüdlerde Peygambere ve Âlî’ne salavat getirmek farzdır. Diğer yerlerde ise müstehaptır.

Ehl-i Sünnet fakihlerinden Şafii ise onun ikinci teşehhüdde farz olduğunu söylüyor. Bu yüzden namazda, özellikle rüku ve secdede ve namazın dışındaki durumlarda salavat getirmek müekked müstehaplardandır.[11]   

Dolayısıyla salavatın sayısız fayda ve bereketi rüku ve secdeyi de kapsamaktadır.



[1] -Ahzap/56.

[2] -Ali Hamsai Kazvini, Salavat: Kilid-i Halli Müşkülat, s.25, 92. Baskı, Neşr-i Cemal, Cemal el-Usbu’, s.241’den nakledilmiştir.

[3]-Muhaddis-i Nuri, Müstedrek-ul Vesail, c.5, s.355, Salavat: Kilid-i Halli Müşkülat, s.24’ten nakledilmiştir.

[4] -Şeyh Hürr Amuli, Vesail-uş Şia, c.4, s.1216.

[5] -Muhammed Taki Meclisi, Bihar-ul Envar, c.91, s.62.

[6] -Şeyh Saduk, Men La Yahduruh-ul Fakih, c.2, s.183.

[7] -Kuleyni, Usul-u Kafi, c.3, s.324.

[8] -Kuleyni, a.g.e. c.2, s.494, , Bab-ı Salavat Ber Peygamber (s.a.a), Dar-ul Kütüb-ül İsmailiyye, h.k.1365, Tahran

[9] -Kuleyni, a.g.e. c.2, s.495.

[10] -Vesail-uş Şia, c.7, s.203.

[11] -Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.17, s.421, (Ayetullah Mekarim’in ilmi risalesi, 100. mesele, namazın takibatı bölümü).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9490 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Hz. Zehra’nın (s.a) şahsiyeti hangi yönlere sahiptir?
    10849 Masumların Siresi 2010/07/06
    Sadece irdeleme ve derin düşünme aracılığıyla engin boyutlarına ulaşmanın mümkün olduğu Hz. Zehra’nın (a.s) yüce şahsiyetinin yönleri çok geniş ve engindir. O yüce şahsiyetin manevî ve ilahî, ilim ve marifet, siyasal ve toplumsal mücadele yönleri hakkında okumak ve araştırmak bize hedefimize ulaşmada yardımcı olacaktır. Kadınların efendisinin muhtelif ...
  • Âlimler ve müçtehitlerin Savefi Şahları hakkında ki genel görüşleri nedir?
    7289 تاريخ بزرگان 2009/04/08
    Her şeyden önce bilmek gerekir ki âlim ve müçtehitler şöyle bir genel kaideye inanırlar: Dini tebliğ edip yaymak için çaba harcamak lazımdır ve onun temellerinin sağlamlaştırmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamalıdır. Ancak bu ortak hedefe ulaşmak için metot konusunda görüş ayrılığı olabilir.İmam ...
  • “A’lem, fe’l a’lem”in anlamı nedir?
    8345 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
    20487 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Hadislerin genel ifadesinden anlaşılan şu ki ölüm meleği (Azrail) canları alan ilahi araçların başındadır ve her canlı varlığın canını almaktadır.Ancak önemli olan şunu bilmektir ki, bütün canlıların canını alan Allah'tır. Onun uyguladığı sünnet gereği bu iş belli araçlar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu vasıta meleku'l-mevt ...
  • Aerobik egzersizinin hükmü nedir?
    6555 Müzik Eşliğinde Spor Hareketleri 2012/05/15
    Ayetullah el-Uzma Hamanei: Genel olarak günah ortamlarına uygun olan eğlendirici bir müzik olur veya şehveti tahrik eder yahut haram bir işe neden olur veyahut fesada yol açarsa caiz değildir. Ayetullah el-Uzma Sistani: Ritmi eğlence ve oynamaya neden olursa bilerek dinlenmemelidir. Ayetullah el-Uzma Safi ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    7469 بهشت و جهنم 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • İmam Mehdi (a.s)’ın kısa biyografisini sunabilir misiniz?
    3313 امام مهدی عج 2020/01/20
  • Karz-ul hasene ev kredisi hesabına humus gelir mi?
    7618 Tasarruf Humusu 2011/04/13
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve şimdiye kadar elimize geçen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Söz konusu meblağın gelirinizden olan miktarına humus gelir, humus yılı başında onun beşte birini vermelisiniz.  Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Humusunu vermemişseniz, geri kalana humus gelir. ...
  • Zengin olan kimselerin sahip oldukları servet kendilerin göstermiş oldukları çabanın karşılığı mıdır yoksa Allah’ın kendilerine vermiş olduğu lütuf müdür?
    11480 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Rızık ve azık veya servet genel anlamda Allah tarafından bağışlanan genel bir lütuftur. Ancak Allah’ın genel anlamda olan bu lütuf ile servet elde etmek için çaba harcamak ve uğraş göstermek arasında her hangi tezat söz konusu değildir. Ama Allah u Teâlâ’nın, iman eden kulları ilişkin has ...

En Çok Okunanlar