Gelişmiş Arama
Ziyaret
103696
Güncellenme Tarihi: 2011/08/14
Soru Özeti
Fatime isminin anlamı nedir? Niçin Peygamber (s.a.a) tek kızı için bu ismi seçmiştir?
Soru
Bazı isimler hakkında bilgim azdır. Örneğin Fatime sözcüğünün Peygamer'in yegane kızının ismi olduğunu herkes biliyor. Bu kelimenin kendine has özgün bir anlamı olduğu da malumdur. Sizden sormak isteğim Fatime'nin anlamını dakik olarak açıklamanız ve Peygamber'in niçin kızı için bu ismi seçtiği hakkında bilgi vermenizdir?
Kısa Cevap

 İlk önce şu noktaya dikkat etmek gerekir ki bütün isimlerin özel bir anlam taşıması ve o ismi taşıyan kişinin kişiliğini göstermesi gerekmez, sadece ismin şirki andıran ve değerlere tersi düşen bir anlam taşımaması yeterlidir.

Ancak gayp aleminden gelen Hz. Fatime (a.s) gibi Allah'ın velilerinin isimlerine gelince bu ismin özel bir anlamı içermesi ve sahibinin bir takim özelliklerini bildirmesi doğaldır.

Fatime sözcüğü fetame kökünden türemiştir. Fateme kopmak ve ayrılmak anlamındadır. Bu konuda elimize ulaşan hadisler bu değerli kadının her türlü kötülük ve pislikten uzak olduğunu ve yine onun ve gerçek dostlarının cehennem ateşinden uzak olduklarını bildirmek için bu ismin ona verildiğidir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruyu iki yönden incelemek mümkündür?

1- Çeşitli kişiler için seçilen isimler hatta peygamberler ve önderlerin çocuklarının ismi bile olsa her zaman o isimleri taşıyan kişilerin kişiliğini gösterecek bir yapıya sahip olması veya en azından belli bir sebepten dolayı seçilmiş olması mı gerekir mi?

2- Resulullah'ın kızı Fatime'nin isminin Fatime oluşunun özel bir sebebi var mı? Bu isim neye işarettir?

 Birinci soruyla ilgili olarak şunu hatırlatmak gerekir ki din önderlerinden gelen emirlere göre çocuk için güzel bir isim seçmek ona yapılan ilk iyiliktir.[i] Açıktır ki çeşitli istek ve eğilimlere sahip olan baba ve anneler farklı isimler seçerler. İslam dini bu konuda çeşitli tavsiyelere sahip olsa da bunlar yükümlülük getirici zorunlu emirler türünden değildir. Kişiler, şirki andıran ve değerlere ters düşen bir içeriği olmaması kaydıyla istedikleri ismi kendi çocuklarına ad olarak seçebilirler.[ii] Nitekim İslam Peygamberi İslam'ın yayılmasına müteakip İslam'ı kabul eden bütün dostlarının ismini değiştirme ve onların imanlarını gösteren yeni isimler onlara koyma siyasetine sahip değildi. Peygamber'in yarenleri arasında Ammar, Musab ve Mıkdad gibi dini bir içeriğe sahip olmayan isimleri taşıyanların olması bu gerçeği teyit etmektedir. Elbette Peygamber'in şirke dalalet eden veya kötü bir anlam taşıyan isimleri değiştirdiğine dair bir çok rivayet vardır.[iii] Ancak kişilerin bu konuda serbest olmalarına rağmen güzel manaları içeren uygun isimler koymaları ve din önderlerinin bu konuyla ilgili tavsiyelerine dikkat etmeleri iyi ve beğenilir bir tutumdur. Bu konuyla ilgili bir tavsiyeyi aşağıda aktarıyoruz:

İmam Muhammed Bakır'ın (a.s) şöyle dediği nakledilmiştir:

En doğru isim kulluğu bildiren isimlerdir ve bunların en güzeli de peygamberlerin isimleridir.[iv]

Yapılan açıklama ad koyma konusunda kısa ve genel bir açıklama idi. Ama sizin de değindiğiniz gibi Allah Teala tarafından seçildiği ve Peygamber'e ilham edildiği hadislerde yer alan "Fatime" ve buna benzer isimlerin özel bir konumu olması gerekir. Bu tür isimler bir yönden sahibinin şahsiyetinin önemli bir boyutunu gösterecek şekilde olmalıdır. Elbette bu, o ismin sadece o kişiye ait olması ve başkalarının o ismi kullanmalarının yasak olmasını gerekemez.

Fatime ismi "fetame" kökününden türemiştir ve sözcük anlamı kopan ve ayrılandır.[v]

Peygamber'in kızının bu isimle isimlendirildiğinin sebebine gelince bu konuda çeşitli hadisler rivayet edilmiştir. Onlardan her biri bunun delillerinin bir boyutunu ele almıştır. Bunların arasında bir çelişki de söz konusu değildir. Bilginiz için bu konuyla ilgili rivayetlerden bazılarını aktarıyoruz:

A. Yunus b. Zebyan nakleder: İmam Cafer Sadık (a.s) benden "Fatime'nin tefsirinin nedir? diye sordu. Ben "Kendiniz tefsir edin dedim. Şöyle buyurdu: "Fatime her türlü kötülük ve pislikten koparılmıştır. (Futimet mineşşer) Eğer Hz. Ali onunla evlenmeseydi yaratılışın başlangıcından o güne kadar var olan insanlar arasında onunla eş değere sahip olan ve onunla evlenmeye layık olacak bir kimse bulunmazdı."[vi]

B. İmam Rıza'nın (a.s) babaları vasıtasıyla Resulullah'tan (s.a.a) şöyle aktardığı nakledilir: "Kızımın ismini bu yüzden Fatma koydum ki Allah onu ve dostlarını cehennem ateşinden koparmıştır." (uzaklaştırmıştır).[vii]

B. İmam Muhammed Bakır'ın (a.s) şöyle dediği nakledilmiştir: Fatime dünyaya geldiğinde Allah bir meleğe vahy etti ki Fatime ismini Peygamber'in dilene salıver. Sonra Yüce Allah Fatime'ye hitap ederek şöyle buyurdu: "Ben seni ilimle eğittim ve her türlü kötülükten kopardım."[viii] ve…

Son olarak Resulullah (s.a.a) kızı Fatime (a.s) hem Ehl-i sünnet hem de Şia'nın aktardığı delillere göre Peygamber'in vücudunun bir parçasıdır ve ona eziyet Resulullah'a eziyet sayılır.[ix] Böyle bir makama sahip olan Fatime'nin onun manevi şahsiyetini gösteren bir isme layık olduğu bu isimle onun kişiliğinin insanlar tarafından daha iyi anlaşılacağından bu ismin Yüce Allah tarafından seçilip ona verildiğine inanıyoruz.



[i] Hur Amili, Muhammed b. Hasan, Vesailu'ş-Şia, c. 21 s. 288-289, Alulbeyt kurumu yay. Kum, H. 1409

[ii] ade.

[iii] ade s. 390 Hadis: 27379

[iv] ade, s. 391, Hadis: 27381

[v] İbn-i Menzur, Lisanu'l-Arab, c. 12, s. 454

[vi] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu'l-Envar, c. 43 s. 10 el-Vefa yay. Beyrut, H. 1404

[vii] ade, s. 12 Hadis: 4

[viii] ade, s. 13 Hadis: 9

[ix] Sahih-i Buhari, c. 4 s. 219, Daru'l-Fikr, Beyrut, H. 1401

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Din neden siyasete müdahale eder?
    11723 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Kök hücreleri araştırmak ve incelemek haram mıdır?
    5361 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Sorulan sorudaki meselenin mevcut fıkhî hükmünü istemeniz nedeniyle büyük mercilerin (Allah kendilerini korusun) bürolarından ve Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’den (ömrü uzun olsun) fetva sorduk ve kendilerinin yanıtları aşağıda yer almaktadır: Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sakıncasızdır. Hz. Ayetullah Uzma Şirazi’nin (ömrü uzun ...
  • Kuranı kerim dağları yeryüzünün çivileri şeklinde tanımlamış, Kuranı kerimin bundan maksadı nedir?
    19194 Tefsir 2011/06/14
    İslami kaynaklarda dağlar için değişik faydalar ve nitelikler dikkate alınmıştır. Yeryüzüne çakılmış çiviler misalinde olmaları bu niteliklerden bir tanesidir. Dağlar yeryüzü için ölçü aletleri gibi çalışmaktadırlar. Yeryüzü küresinin dağılmasını, dolayısıyla yeryüzünü üzerinde yaşanılamayacak bir alem konumuna gelmesini engellemektedir. Çağdaş bazı düşünürler de yeryüzünde yaşanılabilmesi için dağlar ...
  • İmamlar (a.s) ve âlimlerin perspektifinden namazı vaktin başında kılmanın sevabını açıklar mısınız?
    7009 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/15
    Namazı vaktin başında kılmak hakkında birçok eser ve sevap karar kılınmıştır; namazın sevabının iki katına çıkması ve ilahi sevgiye mazhar olmak bunlardan sayılır. Âlimler de bu hususu dikkate alarak, namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede ...
  • Evrenin bütün sırlarından haberdar olan bir peygamberin ummi olması nasıl mümkündür?
    9897 Eski Kelam İlmi 2008/03/15
    Ummi okuma ve yazmayı birisinden öğrenmeyen kimseye denir. İslam Peygamberine de ummi denilmesi onun kimseden ders almadığı ve okuma ve yazmayı kimseden öğrenmediği içindir. Bu konu tarihi veriler açısından kesindir ve bu İslam Peygamber’ine bir üstünlük ve övgü sayılır ve aynı zamanda onun peygamberliğine ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    6600 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Kur’an’a göre bir imamın sahip olması gereken özellikler nelerdir?
    10962 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Kur’an-ı Kerim’de İmamet (insanın toplumsal liderliği manasında) meselesi ikiye ayrılmıştır: 1) Nur İmamları: Salih ve ilahi imamlardır. 2) Ateş İmamları: Küfür ve dalalet imamlarıdır. Kur’an’da nur imamları için zikredilen birçok özellik şunlardır: Masumiyet, hidayet eden, yakin ehli olan, ibadet eden, sağlam ve sabit, şahid, Allah yolunda cihad eden, ...
  • Gök, yer ve erzakın yaratılması altı günde mi yoksa sekiz günde mi gerçekleşmiştir!?
    8061 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce Allah rızık ve azık hakkında “kaddere” (takdir etti), gök ve yerin yaratılması hakkında ise “halake” (yarattı) kavramını kullanmıştır. Yani bu dört gün yaratılışın değil, erzakın takdiridir. Bu açıklamayla bu eleştiri temelden geçersiz olmaktadır; zira (kullanıcının yaptığı gibi) rızkın takdir günlerini yaratma kategorisinde ele aldığımız ...
  • Tabiatta gerçekleşen ve hoş olmayan olaylar, ilahi bir azap mıdır yoksa normal maddesel sebeplerden mi kaynaklanmaktadır?
    10425 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Sel, deprem ve tufan gibi tabiattaki hoş olmayan olayların ortaya çıkmasındaki hedef sadece azap etmek değil, ilahi nimetlerin hatırlatılması, gaflet uykusundan uyanma, yeteneklerin ortaya çıkması, hayatın devamı ve zalimlerin ve asilerin azap edilmesi ve bunun gibi değişik sonuçları vardır. Bunların hepsi, tabiat olaylarının ortaya çıkma hedeflerinden olabilirler. Buna ilave olarak, ...
  • Bazı müfessirlerin işaret ettiği Kur’an’daki iphamların anlamı nedir?
    5848 Tefsir 2011/08/21
    Evvela bir kitapta okuduğunuz her düşünce ve teoriyi Şia’nın genel düşüncesi olarak değerlendirmemeniz gerektiğine dikkat etmelisiniz. Pek tanınmayan bir yazara ait kitaptan alıntılanmış olan ve de dağınık ve muğlâk şekilde ifade edilen sorunuz, maalesef bu türdendir. Ama kısa ve özet olarak bilmelisiniz ki hem Ehli Sünnetten bir grup ve ...

En Çok Okunanlar