Gelişmiş Arama

Hz. Ali (a.s) gibi yüce bir insanın kişiliğinin bütün yönlerini tanımak normal insanlar için çok zor bir iştir.  En azından açıktır ki o İmam’ın yüce şahsiyetini bu birkaç satırda gösterebilmek mümkün değildir. Biz burada bazı bilgin ve yazarların Hz. Ali’nin yüce şahsiyeti hakkındaki açıklamalarına işaretle bazı noktalara değinmekle yetineceğiz:

İmam Ali (a.s) Peygamber’in yakın dostu, akrabası ve ister Peygamber’in  23 yıllık peygamberliği döneminde isterse ondan önceki dönemde destekçisi olmasının ve İslam’ı savunmanın çeşitli sahalarında aktif bir konuma sahip olmasın yanı sıra kendi kişiliği  yönünden de üstün özellikler sahipti. Öyle özellikler ki Peygamber’den başka kimse o ruhi ve manevi makamlara ulaşmamıştır.[1]

Hz. Ali’nin şahsiyeti hakkındaki araştırmalardan çıkan sonuç şu ki Hz. Ali makam ve şahsiyet yönünden peygamberlik özelliği dışında Hz. Nuh, Hz. İbrahim Hz. Musa ve Hz. İsa gibi ulu’lazm peygamberlerin sırasında yer alır.

Hz. Ali (a.s) dünyanın ister Müslüman ister Müslüman olmayan büyük düşünür ve bilginlerinin büyüklüğü karşısında boyun eğdikleri bir kimsedir.

Örneğin bir Arap düşünürü olan Şibli Şemeyyil şöyle diyor: “Önder Ali yücelerin yücesi, batının ve doğunun geçmişte de günümüzde de bir başka örneğini bulamadığı eşsiz bir kişiliğe sahiptir.[2]

Hıristiyan tanınmış bir Arap yazarı ve düşünürü olan Cubran Halil Cubran şöyle diyor: “Bana göre tümel ruhla irtibat kurabilen ilk Arap Ali’dir. O önceden kimsenin duymadığı tümel ruha ait nağmeleri halka aktaran Arapların ilk şahsiyetiydi…”[3]

Ve Şehit Mutahhari şöyle diyor: İmam Ali başkaları hakkında adalet ve dengeyi gözetmenin yanı sıra kendi hayatında dengeli bir kişi idi. İnsanı kemalleri kendinde toplamıştı. Derin düşünceyle birlikte ince ve dolu hislere sahipti. İbadet zamanında Allah’tan başka her şeyden ilişkisini keserdi, aynı zamanda yoğun toplumsal çabaların sahibiydı. Hem arifti hem hekim hem toplumsal lider hem zahitti hem asker hem bilgeydi hem işçi hem hatipti hem yazar. Yani kelimenin tam anlamıyla bütün güzellikleriyle kamil bir insandı.[4]

İmam Ali (a.s) özel ilahi destek ve gözetimin yanı sıra Peygamber’in özel ilgisi sonucu bütün ilimlere vakıftı. Hatta İbn-i Ebi’l-Hadid’in söylediği gibi Bütün ilimlerin bir manada kurucusudur. İbn-i Abbas şöyle anlatır: Resulullah şöyle dedi: “Allah’a münacat ederken Allah benimle konuştu ve ben öğrendiğim her şeyi Ali’ye öğrettim. Ali benim ilmimin kapısıdır.[5]

Hz. Ali’nin en büyük seçkinliklerinden biri onun masumluk makamına sahip oluşudur. O her türlü hata, yanılgı ve günahtan uzaktı. Allah’ın özel inayeti olmasına rağmen onun bu makama mazhar oluşu kendi zatındaki paklığını, hakka boyun eğişini, ibadetteki çabasını, dünyaya bağlı olmayışını ve nefsi hevesleriyle mücadelesini gösterir. Bütün bu makamların en doruk noktası da onun imamet makamına erişmesi ve Resulullah’ın halifesi olmasıdır.

Ali (a.s) şecaat, züht, fedakârlık, hilim, bağışlama, cömertlik gibi bütün insani kemalleri doruğuna vardırmış ve tamamlamış kimsedir. İslam mektebinde değer bilinen her ölçünün en yüce zirvesi bir arada o İmam’da toplanmıştı. İmam Ali bu özelliklere sahip olmasında Peygember’in eğitiminin önemli bir rolü vardı. Nitekim Hz. Ali Kasia adlı hutbesinde Peygember’le olan yakın ilişkisini açıklamaktadır.[6]

Elbette yine bütün bunlar da o İmam’ın kendi zatında bulundurduğu seçkinlikleri ve ruhi özellikleri gösterir.

Geniş bilgi için kamil insanın değişik halleri dizinine bakın Soru: 351 (site: 239)   

 


[1] Bkz. Erdebili, Seyyid Abdulgani, Tekrirat-I Felsefei İmam Humeyni c. 3 s. 352.

[2] Corc Cordak, Savtu’l- Adaleti’l-İnsaaniye s. 19

[3] Abdu’l-Maksud, Abdu’l-Fattah, El-İmam Ali c. 1 Mukaddime

[4] Mutahhari Murtaza, Mecmue-i Asar, c. 16 s. 17-18

[5] Kunduzi, Suleyman, Yenabiu’l-Mevedde, s. 79

[6] Nehcu’l-Belağa, Hutbe, 192

 قد علمتم موضعی من رسول الله (ص) بالقرابة القریبة و المنزلة الخصیصة ..."؛

Siz benim peygamber’e gore mevkimi biliyorsunuz. Ben ne kadar Peygameber’e yakındım. Peygamber ben çocukken kendi kucağında yerleştirir kendi bağrına basırır kendi çocuğu gibi  beni davranıyordu.

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3761 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • Hz. Fatıma’nın (a.s) düğünü gibi Peygamber (s.a.a) zamanında yapılan düğünleri göz önünde bulundurulursa, şimdiki düğün merasimleri nasıl yapılmalıdır?
    36463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Boş ve oyun meclisleriyle bağdaşır olması durumunda müzik, ezgi ve şarkı söylemek İslam’ın bakışında şüphesiz haramdır. Ama bu amel düğün veya diğer eğlencelerde istisnaya tabi tutulmuş mudur, tutulmamış mıdır? Peygamber zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ...
  • Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
    23211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/08
    Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi ...
  • Acaba Hz. Musa(a.s) vefat emiş midir?
    19615 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Hadis kaynaklarında Hz. Musa(a.s)ın vefatı şu şekilde aktarılmıştır: Hz. Musa(a.s) eceli ile vefat etmiştir. Hz. Azrail, Hz. Musa(a.s)ın huzuruna geldi ve selam etti. Ona şöyle hitap etti: “Allahu Teala'nın emri ile senin ruhunu teslim almaya geldim”. Hz Musa(a.s)ın ruhunu teslim aldıktan sonra insan suretinde zahir olarak Hz Musa ibni ...
  • Din olmaksızın maneviyata ulaşılabilir mi?
    10416 Teorik Ahlak 2010/08/08
    Son olarak gündeme gelen yeni maneviyat tasviri, bir Müslüman olarak bizim zihnimizde yer alan maneviyat tasvirinden çok farklıdır. Bizim telakkimizde maneviyatın din ile sıkı sıkıya bir irtibatı vardır. Bir dinin maneviyatı, bir takım öğretiler mecmuasına göre amel etmekle hâsıl olur. Bunlar, maddî âlem ötesindeki hakikatlerden söz ...
  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6507 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8804 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    6902 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Tanrı nedir ve varlığını ispatlayan deliller var mıdır?
    5425 وجود 2020/01/14
    İslam dininde Tanrı Allah olarak ifade edilir. Allah Teala mutlak vücut ve mutlak kemaldir. Buna binaen  her türlü kusur ve noksanlıktan münezzehtir. Mümkün olan her şeye kadir eşsiz bir varlıktır. Bütün mahlukata her an ve her halde agahtır. Her şeyi duyan, gören, irade ve ihtiyar sahibidir. Her ...
  • Allah’ın ilmi meteoroloji ve sonografi gibi günümüz ilimleriyle çelişir mi?
    7820 Tefsir 2011/07/14
    Allah’ın ilmi ve beşerin ilmi birbiriyle çelişmez, bir farkla ki Allah her şeye tüm ayrıntılarıyla ve hatta zaman kısıtlaması olmaksızın vakıftır. Beşerin ilmi ise sadece bazı hususları sınırlı olarak algılamaya kadirdir. Elbette bu ilim her zaman ilerleme ve tekâmül halindedir. Ama bununla birlikte bilinmeyenler ile mukayese edildiğinde hiçbir şekilde ...

En Çok Okunanlar