Gelişmiş Arama
Ziyaret
49887
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Allah Samet’tir cümlesindeki Samet kelimesinin manası nedir?
Soru
Allah Samet’tir cümlesindeki Samet kelimesinin manası nedir?
Kısa Cevap

Sözlükler, rivayetler ve müfessirlerin sözlerinde Samet kavramı hakkında birçok anlam zikredilmiştir; bu yüzden bu kısa makalede her üç gruptan bir takım numuneler aktaracağız:

A. Ragıp Müfredatta şöyle demektedir: Samet efendi ve büyüklük manasında olup büyük işlerin yapılması için kendisine müracaat edilendir. Bazıları da şöyle demiştir: Samet içi boş olmayan aksine dolu olan şey anlamındadır.[1]

B. İmam Hüseyin (a.s) bir hadiste Samet için beş mana belirtmiştir:

1. Samet büyüklük ve efendiliğin zirvesinde olan kimsedir.

2. Samet daima ezeli ve ebedi olan zata denir.

3. Samet içinde boşluk olmayan varlıktır ve içi boş olmayan şey manasındadır.

4. Samet yemeyen ve içmeyen kimseye denir.

5. Samet uyumayan kimsedir.[2]

Bir diğer rivayette ise Samet’in kendi zatıyla kaim olan ve bir başkasına ihtiyaç duymayan kimse olduğu belirtilmiştir.[3] İmam Ali bin Hüseyin’den  (a.s) şöyle nakledilmiştir: Samet ortağı olmayan ve bir şeyi korumada problem taşımayan ve hiçbir şeyin kendisinden gizli kalmadığı kimsedir.[4]

Aynı şekilde nakledildiği üzere Basra halkı İmam Hüseyin’e (a.s) bir mektup yollar ve kendisinden Samet’in manasını sorarlar. İmam kendilerine verdiği cevapta şöyle buyurur: Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Kur’an hakkında bilginiz olmadan tartışma ve mücadeleye girmeyin; çünkü ben ceddim Allah Resulünden (a.s) şöyle buyurduğunu duydum: Herkim bilgisi olmaksızın söz söylerse, ateşte kendisi için belirlenmiş yere oturması gerekir. Yüce Allah kendisi Samet’i tefsir etmiştir: O doğmamış, doğrulmamış ve O’nun bir benzeri yoktur.   Evet, Samet olan Allah hiçbir şeyden meydana gelmemiş, bir şeyde bulunmamakta ve hiçbir şey üzerinde yer almamaktadır. O eşyaları yaratandır. Her şeyi kendi gücüyle yaratmıştır. Yok olmak için yarattığı şey yine O’nun iradesiyle yok olur ve beka için yarattığı şey de O’nun ilmiyle baki kalır. İşte bu Samet olan Allah’tır.[5] Samet hakkındaki rivayetlerde belirtilen manalar göz önünde bulundurulduğunda onların tümünün bir hakikate döndüğü hatırlatılmalıdır ve o hakikat hiçbir şeye ihtiyaç duymayan büyüklük ve efendiliktir. Her şey ona ihtiyaç duymaktadır.

C. Allame Tabatabai şöyle demektedir: Allah’ın Samet olmasının manası şudur: Her şey zat, etki ve sıfatlarında Allah’ muhtaçtır ve O her şeyin nihai maksadıdır. Samet kelimesinin manasının kökü kastetmek veya güvenerek kastetmek anlamındadır. Arapçada “Semedehu, Yesmidihu, Semeden” söylendiği vakit bunun manası “nasara ve yensuru” babında filan şahsa güvenerek ona kastetti veya filan şeyi kastetti manasındadır. Bazı müfessirler sıfat olan bu kelimeyi değişik manalarda tefsir etmişlerdir ve onların çoğu ihtiyaçlarını gidermek için her taraftan kendisine müracaat edilen efendi ve büyük varlık manasına dönmektedir. Bahse konu olan ayette bu mutlak bir şekilde geldiği için belirtilen anlamı vermektedir. O halde Yüce Allah, evrendeki tüm varlıkların bütün ihtiyaçlarında kendisine yöneldikleri efendi ve yüce varlıktır.  Evet, Yüce Allah her şeyin yaratıcısı olduğundan ve varlık sahibi olan her şey varlığını O’ndan aldığından, şey olarak adlandırılan her şey kendi zatî sıfatları ve etkilerinde Allah’a muhtaçtır. Hakeza ihtiyaçlarını gidermede O’na yönelir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: “أَلا لَهُ الْخَلْقُ وَ الْأَمْرُ[6] ve aynı şekilde mutlak olarak şöyle buyurmuştur: “وَ أَنَّ إِلى‏ رَبِّكَ الْمُنْتَهى[7] o halde Yüce Allah varlık âleminde tasavvur edilen her ihtiyaçta Samet’tir; yani bir şeyi isteyen herhangi bir varlığın son hedefi O’dur ve onun ihtiyacının giderilmesi ancak Allah vesilesi iledir. Buradan anlaşıldığı üzere Samet kelimesinin başına elif ve lam gelmişse bu özgünlük ifadesinde bulunmak içindir ve sadece Yüce Allah’ın mutlak anlamda Samet olduğunu yansıtmaktadır. “Ahad” kelimesinde ise elif ve lam kullanılmamıştır; çünkü bu kelime ifade ettiği özel anlam itibari ile Yüce Allah dışında hiçbir varlık için kullanılamaz. O halde elif ve lam kullanılarak birliğin yüce Allah’a özgü kılınmasının ifade edilmesine gerek duyulmamış veya ahdedilmiş birliğin yansıtılmasına gerek kalmamıştır.[8]   

 


[1] Ragıbı İsfahani, Müfredatı Elfazı Kur’an, c: 1, s: 492, Vajei “Samet”; Sehahu’l Lugat, Mecmeu’l Bahreyn, Cevamiu’l Cami’i, Gamusu Kur’an, Nihaye-i İbni Kesir…

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c: 3, s: 223, Müessesei El- Vefa, Beyrut, 1409 h.k.

[3]  a.g.e.

[4] a.g.e.

[5] Hürr’ü, Amuli, Vesailı’ş Şia, c: 27, s: 189, Müessesei A’lul Beyt (a.s), Kum 1409 h.k.

[6] “Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir..” A’raf Suresi, 42

[7]  “Şüphesiz en son varış Rabbinedir.” Necm Suresi, 42

[8] Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, El- Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c: 20, s. 388 – 389, Defteri intişaratı İslami, Kum, çapı pencum, 1417 h.k.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar