Gelişmiş Arama
Ziyaret
7263
Güncellenme Tarihi: 2011/07/21
Soru Özeti
Bir yere girdiğimizde orada kadın sesiyle müzik yayınlanıyorsa nasıl davranmalıyız?
Soru
Eğer taksi bindiğimizde veya bir yere gittiğimizde orada kadın sesiyle müzik yayınlanıyorsa nasıl davranmalıyız?
Kısa Cevap

Bu tür şarkılar haramdır. Buna göre sizin için iki görev söz konusudur:

1- Taksi veya araba şoförüne karşı tutumunuz

2- Dinlemek veya dinlemek konusunda göreviniz

Birinci görev konusunda şunu bilmek gerekir ki bu tür şarkılar münkerdir ve göreviniz münkerden alı koymaktır.

Marufa emretmek ve münkerden alı koymak gerekli şartlar oluştuğunda farzdır ve terk edilmesi günahtır. Müstehaplar ve mekruhlar konusunda ise emir ve nehiy müsthaptır.

Marufa emretmek ve münkerden alı koymak farz-i kifayidir yani mükelleflerden bazıları onu üstlenirse diğerlerinden yükümlük kalkar.

İkinci yükümlüğe gelince göreviniz mümkün olan her vesileyle örneğin zorluğa düşmediğiniz takdirde arabadan inerek veya kulağınıza bir şey tıkayarak ya da en azından müziğe ilgi duymayıp dinlemeyerek (yani ona kulak vermeyerek) o müziği dinlemekten uzak durmaktır.

Ayrıntılı Cevap

 Bu tür şarkı sizin de teşhis ettiğiniz gibi haramdır ve ondan sakınmak gerekir.[1] Buna göre sizin için iki görev söz konusudur:

1- Taksi veya araba şoförüne karşı tutumuz

2- Dinlemek veya dinlemek konusunda göreviniz

Birinci görev konusunda şunu bilmek gerekir ki bu tür şarkılar münkerdir ve göreviniz münkerden alı koymaktır.

Marufa emretmek ve münkerden alı koymak gerekli şartlar oluştuğunda farzdır ve terk edilmesi günahtır. Müstehaplar ve mekruhlar konusunda ise emir ve nehiy müsthaptır.

Marufa emretmek ve münkerden alı koymak farz-i kifayidir yani mükelleflerden bazıları onu üstlenirse diğerlerinden yükümlük kalkar.

Eğer marufa emretmek ve münkerden alıkoymak birkaç mükellefin bir araya gelmelerine bağlıysa bunu yapmalıdırlar. Münkerden alıkoymanın bir takım şartları ve aşamaları vardır ki biz kısaca bunları açıklayacağız:

Marufa emretmek ve münkerden alıkoymanın şartları şunlardır:

1- Münkerden alı koymak ve marufa emretmek isteyen kişi mükellefin yapmadığı işin farz veya yaptığı işin haram olduğunu bilmeli

2- Emir ve nehyetmenin bir faydası olacağına ihtimal vermeli

3- Günah işleyen kişinin yaptığı günahı devam ettireceğini bilmeli. Buna göre eğer o adamın yaptığı günahı tekrarlamayacağını biler veya zanneder ya da doğru bir şekilde ihtimal verirse o zaman farz olmaz.

4- Emir ve nehyetmenin bir kötülüğe yol açmaması

Buna göre eğer marufa emretmek veya münkerden nehyetmek insana can veya şahsiyet ya da mal yönünden zarar vereceğini bilir veya ihtimal verirse o zaman bu marufa emretmek veya münkerden alı koymak farz değildir.

Hatta can tehlikesi veya şahsiyetine ya da malına önemli bir zarar söz konusu olursa o zaman bazen haram bile olabilir.[2]

Marufa emretmenin ve münkerden nehyetmenin aşamaları:

1- Günah işleyen kişiye karşı günah işlediği için kendisiyle özel bir muamele edilmesi. Örneğin ondan yüz çevrilmesi, ya da ekşi surat ile onunla karşılaşması veya onunla ilişkiyi azaltması ve bütün bu işlerin onun günahtan uzak durmasını sağlamak için yapıldığının bildirilmesi.

2- Dille emir ve nehiy edilmesi,

Tesir edeceği muhtemel ise ve önceden açıklanan şartlar var olduğu takdirde günah işleyen kişiyi dille o işi terk etmeğe emretmek ve farzı yerine getirmeye emretmek vaciptir.

Eğer günahı önlemek günahkar kişiyi dövmeğe ve ona baskı yapmayı gerektirirse bu da caizdir ancak haddin aşılmamasına dikkat edilmelidir. Bu işte şartları haiz bir müctehitten izin almak daha iyidir.[3]

Ayetullah Uzma Hamenei, münkeri önlemenin o işle onu yapan kişinin arasında engel oluşturmaya bağlı olduğu takdirde ve bunun da o adamı dövmeğe veya hapsetmeye ya da onun malında tasarruf etmeğe hatta o malı telef etmeğe bağlı olursa müctehidin izni olmadan bu işlere başvurmak caiz midir? sorusuna şöyle cevap vermiştir:

 "Bu konunun çeşitli kısımları vardır. Genel olarak marufa emretmek ve münkerden alı koymak haramı işleyen kişinin canında ve malında bir tasarruf etmeğe bağlı değilse bunda hiç kimseden izin almaya ihtiyaç yoktur. Bu miktar bütün mükelleflere da farzdır. ancak marufa emretmek ve münkerden alı koymak dille yapılan emir ve yasaklamadan öte de bir girişime ihtiyacı varsa eğer o bölgede İslam hükümeti var ve bu hükme de önem veriliyorsa o zaman yönetici fakihten veya ilgili sorumlulardan ya da bölge polisinden veya yetkili mahkemelerden izin alınmalıdır.[4]

Eğer münkerleri önlemek birini yaralamaya bağlıysa o zaman bu iş şartları haiz müçtehidin izni olmaksızın caiz değildir.[5]

Sonuç:

Sizin de açıkladığınız konuda münkerden sakındırmanın şartları var olduğuna göre bu vazifeyi mertebelerine riayet ederek yerine getirmesi farzdır.

Ama ikinci göreve gelince (yani o yayınlanan müziği dinlemek konusuna gelince) mümkün olan her vesileyle örneğin zorluğa düşmediğiniz takdirde arabadan inerek veya kulağınıza bir şey tıkayarak ya da en azından o müziğe ilgi duymayıp dinlemeyerek (duysa da kendisi ona kulak vermeyerek vb. yollarla…) o müziği dinlemekten sakınmalıdır.[6]

 



[1] Mirlevhi, Seyyid Muhammed Hadi, İ'lamu'l-ahya fi hurmeti'l-ğina, tahkik, Sadıkı, Muhsin, Mirsad yay, H. 1418, 1. baskı. Kum; Darabi, Muhammed, Makamatu's-Salikin, tahkik, Seyyid Ca'fer, Mirsad yay. H. 1418, 1. baskı, Kum, Muhtari, Riza ve Sadiki, Muhsin, Gina, musiki, Mektebu'l-İlam el-İslami yay. 1. baskı, Kum

[2] Tevzihu'l-Mesail, el-muhaşşa, İmam Humeyni, c. 2 s. 756-757.

[3] Tevzihu'l-Mesail, el-muhaşşa, İmam Humeyni, c. 2 s. 762 mes'ele: 2823.

[4] Ecvibetu'l-İstiftaat (farsça metni) s. 230 soru: 1055

[5] Tevzihu'l-Mesail, el-muhaşşa, İmam Humeyni, c. 2 s. 760-763.

[6] Mirlevhi, Seyyid Muhammed Hadi, İ'lamu'l-ahya fi hurmeti'l-ğina, tahkik, Sadıkı, Muhsin, Mirsad yay, H. 1418, 1. baskı. Kum; Darabi, Muhammed, Makamatu's-Salikin, tahkik, Seyyid Ca'fer, Mirsad yay. H. 1418, 1. baskı, Kum, Muhtari, Riza ve Sadiki, Muhsin, Gina, musiki, Mektebu'l-İlam el-İslami yay. 1. baskı, Kum

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Allah’ın yeryüzü ve gökyüzündeki kudret nişaneleri nelerdir?
    15244 Eski Kelam İlmi 2010/08/22
    Gökyüzü, yeryüzü, onlarda yer alan ve evrende olan her şey tümüyle Allah’ın kudret nişaneleridir. Bu nişaneler hiç kimsenin tümünü saymaya güç yetiremeyeceği kadar çoktur. Kur’an-ı Kerim defalarca inanları bu ayetleri görmeye davet etmiştir. Galaksiler, sistemler ve onlarda bulunan gezegen ve enteresan oluşumlar, çarpışmalar, ...
  • Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
    10175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir. ...
  • Necis bir yerde yatmak bedeni necis eder mi?
    22414 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Eğer temiz bir şey necis bir şeye değerse ve onların her ikisi veya sadece biri ıslaklığını diğerine sirayet ettirecek şekilde ıslak olursa, temiz şey necis olur. Eğer ıslaklık diğer şeye ulaşmayacak kadar az olursa, temiz olan şey necis olmaz.[1]
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    11225 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    10120 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    8082 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9466 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
    55601 Tefsir 2012/04/19
    Kehf suresi kuranı kerimin diğer sureleri gibi faziletlere ve birçok nitelik ve özelliklere haizdir. Bu yücelik ve faziletler peygamberden (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) nakledilen birçok rivayetlerde beyan edilmiştir. Peygamberden (s.a.a.) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Bu sure nazil olduğunda yetmiş bin melek onunla birlikte imiştir. Her kim ...
  • Ehlisünnetten olan bir bayanın Şia bir kimseyle evlenmesinin hükmü nasıl ve onlardan doğan çocuklar kime aittir?
    8853 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Değerli taklidi merciler şöyle buyurmaktadırlar: Sünni olan bir bayanın Şia olan bir kimseyle evlenmesinin işkâlı yok.[1]Nikâh akdinin nerede kıyılması hususunda her hangi bir ayrıcalık söz konusu değildir. Bazı yerlerin bazı nedenlerden ötürü ...
  • İmam Ali (a.s) zamanında kimler humus toplamakla görevliydi?
    10908 تاريخ بزرگان 2011/11/13
    Müslümanların tamamı, humusun ilahi farzlardan bir tanesi olduğuna inanmış ve bunu herkesin zorunlu olarak kabul etmeleri gerektiğini söylemişlerdir. Bu hükmün, Bedir savaşından sonra bir kanun haline gelerek sürekli uygulanmıştır. Hz. Ali (a.s)’de bu ilahi farzın uygulanmasında Peygamber (s.a.a)’in yanında yer alıp Peygamberle (s.a.a) gerekli işbirliği içinde olan ve Peygamber (s.a.a)’in ...

En Çok Okunanlar