Gelişmiş Arama
Ziyaret
21330
Güncellenme Tarihi: 2011/11/12
Soru Özeti
“Mehdi cennet ehlinin Tavusudur” hadisiyle, Tavusu yeren diğer hadisler nasıl birleştirilebilinir?
Soru
Peygamber’in (s.a.a) buyurduğu “Mehdi, cennet ehlinin Tavusudur” hadisiyle, tavusu yeren diğer hadisler nasıl birleştirilebilinir?
Kısa Cevap

Hz. Mehdi’nin (a.s) faziletlerinin zikri babında Peygamber Ekrem’den (s.a.a) pek çok rivayet nakledilmiştir. Bu hadislerden bir tanesi şöyledir: “Mehdi, cennet ehlinin Tavusudur.” Bu hadis Şia ve Ehl-i Sünnet’in muteber kitaplarında nakledilmiş ve muhteva açısından da bir sorunu yoktur. Çünkü bizim dini öğretilerimizde, Tavus yaratılışta güzellik ve harikuladelikte meşhurdur. Nitekim Hz. Ali (a.s) bir hutbesinde bu kuşun yaratılışta son derece güzel olduğunu beyan eder. Bu hadiste de Hz. Mehdi’nin (a.s) cennetlikler arasındaki güzelliği, Tavus’un diğer kuşlar arasındaki güzelliğine benzetilmiştir. Buna binaen tıpkı bu hadis gereğince, nasıl ki Tavus, en güzel kuşlardan birisi sayılıyorsa, Hz. Mehdi (a.s)’de, cennet ehlinin en güzel fertlerinden bir tanesidir. Eğer Tavus’un yerilmesine dair rivayetler varsa, bu hadislerin zayıflığının yanı sıra, söz konusu bu rivayetle uyuşmayan bir tarafı yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Ehl-i Sünnet kaynaklarında Peygamber Ekrem’den (s.a.a) Hz. Mehdi’nin (a.s) faziletleri babında hatıra olarak kalan hadis şudur: “Mehdi (a.s) cennet ehlinin Tavusudur.”[1]

Zikredilmeye değer nokta şudur: Her benzetmenin temel dört kuralı vardır, bunlar: Benzeyen (müşebbeh), Kendisine benzetilen (müşebbeh’un bihi), Benzeme yönü (vechi şebeh) ve Benzetme edatı. Her benzetmede, Benzeme yönü muhataba göre meşhur ve maruf olmalıdır. “Ali, Aslan gibidir” örneğinde Benzeyen: Ali, Kendisine benzetilen: Aslan, Benzetme edatı: Gibi, Benzeme yönü: Cesarettir. Cesarette (Benzeme yönü) Aslanın diğer hayvanlar içinde meşhur ve tanınmış olduğunu önceden bilmemiz hasebiyle Ali cesurlukta Aslan gibidir başka yönlerden değil. Buna binaen bu benzetmeden Ali’nin cesur olduğu anlıyoruz.[2]

Yukarıdaki konuları dikkate alarak şunu diyoruz: Nebevi rivayetlerde de bu benzetme dikkat konusudur; yani halk arasında Tavus güzel ve nefis bir kuş olmakla tanınıyorsa Hz. Mehdi (a.s)’de cennet ehli arasında en güzel şahıslardan bir tanesidir. Netice itibariyle Peygamber (s.a.a)’in bu buyruğunda, Tavusun güzelliği “Benzetme yöntemi” olarak dikkate alınmıştır. O hal de Tavusu yeren rivayetlerle hiçbir uyuşmazlığı olmayacaktır.

Yukarıda anlatılanlara ek olarak, bizim dini öğretilerimizde Tavus, güzel ve harikulade bir kuş olarak anılır ve yerilme imkânının en az olduğu bir kuştur. Örnek olarak Hz. Ali (a.s) “Nehc’ül-Belağa”da buyurduğu bir hutbenin zimmînde Tavusun yaratılış harikası olduğuna dair şöyle buyurmuşlardır: “Tavus yaratılışın güzel ve hayret uyandıran kuşlardandır ve Allah onu en güzel ölçülerde yaratmıştır. Kanatlarının rengi, renklerin en güzeliyle süslenmiştir; tüy ve telekleri birbiri üzerine kapanmış harikulade kanatları vardır… Tavusun kanatları sanki gümüşten yapılmış tarak gibi durur, üzerinde biten sarı ve yeşil renkler saf altın ve yeşil zebercet gibi parlar. Onu yerin yeşilliklerine benzetecek olursanız; her ilkbaharda yeşeren rengârenk çiçekler, işlenmiş kıymetli taşlara veya Yemen’in işlenmiş giysilerine benzetebilirsiniz. Onu mücevherlere benzetecek olursanız, o muhtelif renklerden meydana gelen mücevherler ve gümüşlerle süslenmiş yüzük taşına benzer. Yürüyüşü kendisini beğenen ve iş ve ile yürüyen kimsenin yürüyüşüne benzer… Onun başında ise bir tutam yeşil ve nakışlı saç bulunmaktadır. Boynunun çıkış yeri ve boyun ile karna varan mesafe ibriğe benzemektedir. Yemyeşil renkli Yemen kına çiçeğini veya giyilen gibi parlak ipekleri andırmakta, kadının siyah bir örtüyü kendisine sardığı gibi siyah bir örtüye bürünmekte, ancak o çok parıldadığını, eşi olmayan göz alıcı yeşilliğin kendisinde birleşip kaynaştığını hayal etmektedir… Onda kullanılmayan çok az renk vardır, aşırı parlaklık ve güzellikten dolayı rengi daha güzel göstermekte ve henüz bahar yağmurlarının ve sıcak güneşin büyütmediği dağınık tomurcuklarını andırmaktadır.[3]

Hz. Ali (a.s)’nin Tavusun yaratılışının güzelliği ve harikası hakkındaki buyruğunu dikkate alarak, Tavusun yaratılmış kuşların en güzeli olduğunu anlarız. Buna binaen Nebevi rivayette Hz. Mehdi’nin (a.s) cennet ehli arasında Tavus gibi güzel olduğu açıklığı kavuşur. Sonuç itibariyle eğer Tavusun yerilmesi hakkında rivayetler var olsa bile, bu rivayetlerin zayıflığı bir yana, söz konusu bu rivayetle çelişir bir yanı yoktur ve bu şekilde Tavusu öven ve yeren rivayetler bir arada her hangi bir tezat teşkil etmeden olabilirler.



[1] Firuzi, Seyit Murtaz, Fazail’ul-hamse mine’s-Sahahih’us-Sitte, Lübnan: İslamiye, 1410 Kameri, c. 3, s. 343; Bihar’ul-Envar,  Müesseseyi el Vefa 1404 kameri, c. 51, s. 105; Şeyh Yusuf b. Yahya b. Ali, Mukaddesi, Şafii, Akdu’d-Durer fi ahbari Mehdi el-Muntazar, c. 1, s. 34.

[3] Seyit Razi, Nehc’ül-Belağa, tercümeyi Muhammed Deşti, Müesseseyi el-Hadi çapı nuzdehum, 1381 Şemsi, s. 313 ve 315.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar