Gelişmiş Arama
Ziyaret
14577
Güncellenme Tarihi: 2011/12/20
Soru Özeti
Malik Eşter’in ecdadı ve evlatları muvahhid miydiler? Onların da velayete imanları var mıydı?
Soru
Malik Eşter’in ecdadı muvahhid miydi? Evlatları da onun gibi kendi zamanlarındaki İmamların müritleri miydiler?
Kısa Cevap

Yemen’in Naha ve Mizhac kabilelerinden olan Malik Eşter’in ecdadının muvahhid olması hususunda muteber tarih ve siret kitaplarında, Yemen’de bu kabilenin İslama girmekte öncü olmasının dışında bir şey zikredilememiştir.

Malik Eşter’in İshak ve İbrahim adında iki oğlu vardı. İshak, Kerbela’da İmam Hüseyin’in (a.s) yaranlarından olup, İmamın yolunda şehid olmuştur. İbrahim ise Muhtar Sakafi’nin kıyamına katılmış, ordunun üst düzey komutanlarından biri olarak görevini en güzel şekilde yerine getirmiş ve İbn-i Ziyad gibi İmam Hüseyin’in (a.s) birçok katilini öldürmüştür. Tarih kitaplarında İbrahim’in, Numan, Malik, Muhammed, Kasım ve Havlan adında beş oğlu olduğu yazılıdır. Onlardan Muhammed ve Kasım hadis rivayet ederlerdi.

Ayrıntılı Cevap

Malik b. el-Haris b. Abd-u Yağus b. Seleme b. Rabia b. el-Haris b. Harime b. Saad b. Malik b. en-Naha, Yemen’in asil ve değerli kabilesi olan Naha ve Mizhac kabilelerinden gelmektedir.[1] O cahiliyet döneminde yani İslamdan önce dünyaya geldi.[2] Onun ve kabilesinin hangi inanca sahip olduğu, ne zaman Müslüman oldukları hakkında tarih kitaplarında herhangi bir şey bulunmadığı gibi, bu konuda hadis veya benzeri bir şey de yoktur.[3] Bazıları, Yemen’in Naha, Mizhac, Hemdan gibi büyük kabilelerinin, hicretin 10. yılında İmam Ali’nin (a.s) Peygamberimizin (s.a.a) emriyle Yemen’e gittikten sonra grup grup İslama girerek Müslüman oldukları ihtimalini vermişlerdir.[4]

Arapların bu asil ailesi, Ebubekr’in halifeliği döneminde Şam’a, ardından Küfe’ye yerleşmiş ve zamanla büyük bir kabile haline gelmişlerdir. Malik’in soyundan Benî Malik, Benî İbrahim vs. önemli nesiller gelmiştir. Şu anda Irak’ta Al-î Kaşifu’l Ğıta, Al-î Şeyh Rıza gibi aileler Malik Eşter’in soyundan gelmekteler.

Tarihlerde Malik Eşter’in İshak ve İbrahim adında iki oğlunun olduğu yazılıdır. İshak, Kerbela’da İmam Hüseyin’in vefalı yaranlarından olup, Habib b. Mezahir’den sonra savaş meydanına giderek yüce şehadet makamına ulaştı.[5] Malik’in diğer oğlu İbrahim ise, meydanların cesur ve korkusuz adamıydı. O, Ehl-i Beyt’in dostlarından olup sağlam bir Şii inancına sahipti. Ruh ve ahlaki yapısı hatta fiziki ve yüz tipi de tamamen babası Malik’e benziyordu.[6] Ehl-i Sünnet’in siret yazarlarından Zehebi, onun hakkında şöyle yazar: ‘İbrahim, babası gibi kahraman, büyük ve fazilet sahibiydi.’[7]

İbrahim, Muhtar Sakafi’inin kıyamına katılıp, ordunun üst düzey komutanlarından biri oldu. Eşsiz cesaret ve korkusuzluğuyla Ehl-i Beyt’in düşmanlarını mağlup ederek İmam Hüseyin’in (a.s) katillerinden bir çoğuna hakettikleri cezayı vermişti. O, hicri 67 yılının muharrem ayının 10’unda İbn-i Ziyad’ı cehenneme yolladı.[8]

Tarih kitaplarında İbrahim’in, Numan, Malik, Muhammed, Kasım ve Havlan adında beş oğlu olduğu yazılıdır. Onlardan Muhammed ve Kasım hadis rivayet ederlerdi...[9]

Daha fazla bilgi için bak: Emin, Seyyid Muhsin, A’yanu’ş-Şia, c.2, s.200, Daru’t-Taaruf Li’l-Matbuat, Beyrut, H.K.1406.

 



[1] -el-A’lemi el-Hairi, Muhammed Hüseyin, Dairetu’l-Maarif-iş-Şiati’l-Amme, c.16, s.40, 2. Baskı, Müessesetü’l-A’lemi Li’l-Matbuat, Beyrut, 1413; el-Emin, Seyyid Muhsin, A’yanu’ş-Şia, c.9, s.38, Daru’t-Taaruf Li’l-Matbuat, Beyrut, 1403; el-Attar, Kays, Malik Eşter, Hitabuhu ve Arauhu, s.13, 1. Baskı, Müessesetü’l-Fikri’l-İslami, İran, 1412.

[2] -ez-Zekeli, Hayruddin, el-A’lam, c.5, s.259, 5. Baskı, Daru’l-İlm, Beyrut (Bi Ta)

[3] -el-Hekim, es-Seyyid Muhammed Rıza, Malik Eşter, s.33, 1. Baskı, el-Mektebetu’l-Haydariyye, Kum, 1427.

[4] -Muhammedi Reyşehri, Muhammed, Malik Eşter, s.19, 2. Baskı, İntişarat-ı Peyam-ı Azadi, Tahran, 1372.

[5] -Muhammedi Reyşehri, Muhammed, a.g.e, s.188.

[6] -el-A’lemi el-Hairi, Muhammed Hüseyin, a.g.e, c.2, s.131.

[7] -Zehebi, Siyer-u A’lami’n-Nubela, c.4, s.35, 9. Baskı, Müessesetü’r-Risale, Beyrut, 1413.

[8] -İbn-i Esir, el-Kamil Fi’t Tarih, c.4, 264, Nazari Münferid, Ali, Kıssay-ı Kerbela, s.670’den nakledilmiştir (6. Baskı, İntişarat-ı Surur, Kum, 1379.)

[9] -Bkz: M. Mahmud, Tahkik-i Der Zendeginame-i Malik Eşter, Ruzaname-i Risalet, Sayı:6054, 16.10.1385.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar