Gelişmiş Arama
Ziyaret
10382
Güncellenme Tarihi: 2011/10/29
Soru Özeti
İslam dini en kâmil din ve bu dini getiren Hz. Muhammed de son peygamber olarak tanınıyor. İslam dinini diğer dinlere ve Hz. Muhammedi de diğer peygamberlere üstün kılan özellikler ve nitelikler nelerdir?
Soru
İslam dini en kâmil din ve bu dini getiren Hz. Muhammed de son peygamber olarak tanınıyor. Buna binaen kesinlikle İslam dinini diğer dinlere ve Hz. Muhammedi de diğer peygamberlere üstün ve daha şerefli kılan bazı özellikle ve nitelikler olmalı. İslam’ı ve Hz. Muhammedi üstün ve daha şerefli kılan bu özellikler ve nitelikler hakkında bir açıklama yapar mısınız? İslam dinini diğer dinlere ve Hz. Muhammedi de diğer peygamberlere üstün kılan özellikler ve nitelikler nelerdir?
Kısa Cevap

İslamın iki niteliği vardır. Bu iki nitelik sayesinde nübüvvete olan ihtiyaç ortan kalkar ve başka bir nebinin gelmesine gerek kalmıyor.

1-      Bu din hatem dinidir: Yani İnsan için vahiy yoluyla açıklanması gereken her şeyi içermektedir.

2-      İslam dini tahrifattan korunmuştur. Önceki dinler için gerçekleşen sorun, bu dinlerin asıl kaynaklarının yok olunması ve tahrif olunmuş olmalarıdır. Öyle ki günümüzde bu dinlerin asıl öğretilerinin birçoğuna ulaşmamız çok zordur. Fakat İslam, sahip olduğu özelliklerden dolayı asırlar boyunca tahrif olunmaktan korunmuş. Yüze Allah’u Teâlâ bize İslamın en büyük kaynağı olan kur’an’ı kerimin korunmasını bizatihi kendisi üstlenip ve koruma altına aldığı garantisini belirtmiştir. Peygamber’in (s.a.a) kalbine nazil ettiği şekliyle ve vahyin denetiminde peygamberin kontrolünde yazıya döküldüğü şekliyle de onu korudu ve günümüze kadar ulaşmasını sağladı.

Ayrıntılı Cevap

Kuran’ı Kerimde yüce peygamberimiz son peygamber olarak bildirilmiş ve O hazretin seçimiyle de nübüvvet müessesesi sona erdi. Bunun sebebi de Allah’ın fazl ve kereminin kesilmesi ve peygambere ihtiyaç olmasına rağmen Allah’u Teâlâ’nın peygamber göndermemesi değil, bilakis O yüce Peygamberin gelişiyle birlikte nübüvvete olan ihtiyaç ortadan kalkması nedeniyledir.

Konuyu şöyle açıklamak mümmkündür: İslam dininin iki niteliği var. Bu iki nitelik sayesinde nübüvvete olan ihtiyaç ortan kalkar ve başka bir nebinin gelmesine gerek kalmıyor. Bu nitelikler şunlardır:

1-Bu din hatem dinidir; Yani İnsan için vahiy yoluyla açıklanması gereken her şeyi içermektedir.

2-İslam dini tahriften korunmuştur. Önceki dinler için gerçekleşen sorun, asıl kaynaklarının yok olması ve tahrif olunmuş olmalarıdır. Günümüzde ise bu dinlerin birçok asıl ve temel öğretilerine ulaşmamız çok zordur. Fakat İslam sahip olduğu özelliklerden dolayı asırlar boyunca tahrif olmaktan korunmuştur. Yüce Allah’u Teâlâ bize İslamın en büyük kaynağı olan kur’an’ı kerimin korunmasını bizatihi kendisi üstlenip koruma altına aldığı garantisini bildirmiştir. Peygamber’in (s.a.a) kalbine nazil ettiği şekliyle ve vahyin denetiminde peygamberin kontrolünde yazıya döküldüğü şekliyle de onu korudu ve günümüze kadar ulaşmasını sağladı. Kuran’ı kerim hayat veren kaynaktır, eğer biz onun hakikatine yönelirsek tıpkı İmam Humeyni’nin irfan üstadı Ayetullah Şahabadi’nin dediği gibi; Bu kitap bütün ilahi ilimleri kapsamaktadır ve en düşük derecesi ise herkesin ona rahatça ulaşabilmesidir. Herkesin rahatça ulaştığı İlahi ilimler işte budur ve bu, son dinin özelliğidir.

İslamın kâmil din oluşuna gelince; İnsanın yaşamının her alanında ihtiyaç duyduğu şeyleri vahiy öncülüğünde açıklamasıdır. Aklı naklin yanında kullanma, Aklı vahyin yanında kullanma gibi alanlarda da açıklama getirip aklın önemini de ispatlamıştır; Çünkü İslam Akıl ve Aklaniyet üzerinde önemle durmaktadır. Akıl ve nakil, Akıl ve Vahiy, Akıl ve Din, İlim ve Din ve…gibi ölçü ve düşünme konulardan teşkil olan bütününü İslam, insanlığa sunmuştur.  Bu hassasiyet ve özelliğin İslama verdiği bu güç ile farklı alanlarda, farklı şartlarda, sosyal ve siyasal açıdan farklı yöntemleri insana göstermektedir. Bu yönlendirme sadece ferdi boyut yâda İnsan ile Rab sarasındaki irtibat boyutu olarak kalmayıp bütün boyutlardan, özelliklede İslamın çok önemli bölümlerinden biri olan toplu hareket boyutunda kendini göstermektedir. İslamın bu ayrıcalığını tüm din bilginleri şöyle itiraf etmektedir; İslam sosyal ve siyasi açıdan tüm zaman ve mekânlarda -şartlar dâhilinde -uygulanma kabiliyetine sahiptir. Elbette bu özelliğin aslı İslamın sunduğu kurallar ve ölçülerin insanın fıtratına uygunluk esasına dayanmasıdır. Çünkü İslam insanın varlığı esasına bağlıdır ve bu esas tarih boyunca sabit kalacaktır. –Her ne kadar toplumsal, siyasal ve kültürel değişiklikler meydana gelse de İslamın bütün çekiciliği kendisini korumaktadır. Yani çekicilik özelliğini hiçbir zaman elden vermemektedir.

Hıristiyan bir yazarın bir kongrede sunulan makalesinde bu konuyla ilgili şöyle dediği bildiriliyor: Niye biz Mesihiler İslamın peygamberini örnek bir şahıs olarak alıp istifade etmeyelim? Niye bütün değerli özellikleri mübarek bünyesinde bulunduran bu yüce şahıstan faydalanmayalım? Evet! Bu sözleri söyleyen kişi bir Müslüman değil Hıristiyan biridir!

Her halükarda eğer bir insan azıcık insaf sahibi olur ve bu insafla İslamın hakikatini görür ve reelde İslamın tecellisi olan Peygamber’in (s.a.a) mübarek yaşantısına yaklaşırsa İslami değerleri ve çekicilikleri onda görecektir. Bu değerlerin bir kısmı geçmiş dinlerde mevcuttur. Zira geçmiş dinlerin bir kısmı tahrif olunmuştur. Ama diğer bir kısmı ise olması gereken hakikat ve İslam diniyle mutabakat içindedir. Kuranı kerim şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz Allah katında din İslâm’dır”. [1] Gerçeklikte bütün dinlerin söyleşileri tek bir hakikat etrafındadır. Ama bu söyleşilerin en kâmil şekli İslam peygamberinde (s.a.a.) tecelli etmiştir.

Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:

İslam ve aklaniyet, 1191 (sayt: 1494).

Delayili peziriş İslam, 1146 (sayt: 1168).

İslam ve zaman, 1447 (sayt: 1471).

Delaili hakkaniyeti İslam, 3371 (sayt: 3636).

Sırrı hatemiyet-i din-i İslam, 2954 (sayt: 3503).

Din-i İslam, 15115 (sayt: 14903).



[1] Ali İmran, 19.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. Mehdi’nin (Allah zuhurunu yakın eylesin) zuhurunun alametleri nelerdir?
    18624 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    Zuhur alametleri konusu girift ve zor bir konudur ve bu konu ile ilgili tüm rivayetlerin bir arada irdelenip eleştiriye tabi tutulması gerekir.Hadislerinden anlaşılan şu ki zuhur alametleri iki asıl kısma ayrılırlar:1- Gerçekleşeceği kesin olan alametler: Bunlar Süfyani’nin ayaklanması, Yemani’nin ...
  • Hazreti Şuayip’in biyografisi; doğumu ve ölümü ne zamandı?
    8086 Eski Kelam İlmi 2019/11/24
    İsmi Kuran’ı Kerim’de on defa geçmiş olan bir peygamberdir Şuayip (a.s).[1] Arap toplumuna gönderilmiş ve Arapça konuşan bir peygamberdi.[2] Hz. Hud ve Hz. Salih (a.s)’dan sonra dünyaya gelmiştir. Hz. Musa (a.s)’in annesiyle aynı asrın insanıydı. Doğum tarihi ile ilgili tarihsel bir veri bulunamamıştır.
  • Orucun başlama anı sabah ezanının ilk vakti mi yoksa ezanın sona ermesiyle mi başlar?
    3420 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/10/02
    Sabah ezanına az bir vakit kala doğu tarafında bir ışık demeti yükselir. Bu ışık demetine ilk fecr veya fecri kazip denir. Bu ışık demetinin yayılmasıyla fecri sadık dediğimiz ikinci fecr zamanı başlar. İşte bu an Sabah namazının ilk vaktidir.[1]Buna binaen oruç tutan ...
  • Yahudilerin Hz. İsa’nın dönmesi veya vaat edilen Mesih’in gelmesine yönelik inanç ve imanı nedir?
    11766 Eski Kelam İlmi 2011/12/19
    Yahudiler de kavim ve mezheplerin çoğu gibi, kesin bir şekilde, son zamanda bir kurtarıcının geleceğine inanmaktadır. Mevcut Tevrat kitabında dünya kurtarıcısının geleceği ve zuhur edeceği hakkında birçok müjde mevcuttur. Bugün Yahudiler tarafından İsrail adında bir Yahudi devletinin kurulması, bu Yahudi ülküsünden kötü şekilde istifade edilerek gerçekleşmiştir. Hem Yahudiler ve ...
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120412 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İnsan hem dünya ve hem ahirette refah ve huzurda içinde olabilir mi?
    14440 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    Bu dünya özel mahiyeti ve ontolojik mertebesi nedeniyle mutluluk ve mutsuzluğu, üzüntü ve sevinci ve zorluk ve rahatlığı kendi içinde katışık halde bulunduran bir takım yasa ve kanunlara sahiptir. Hiçbir zaman refah, huzur ve mutluluk mutlak bir şekilde burda bulunmaz. İnsanın dünyada taşıdığı bazı zorluklar, mümin ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9327 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    7948 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Banyoya götürüp yıkamak ve elbise giydirmek gibi hususlarda karşı cinsiyetten engelli insanlara yardım etmenin sakıncası var mıdır?
    6248 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Mezkûr soruyla ilgili mevcut fıkhî hükmü istemeniz nedeniyle, mercilerin bürolarından bunu sormayı gerekli gördük. Alınan cevaplar aşağıda yer almaktadır:Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Başka bir şahsın avretine bakmak ve dokunmak haramdır.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Aynı cinsiyetten birine ulaşılamadığı durumda ...
  • Eğer erkek karısıyla cinsel ilişkiye girmeden önce ölürse, onun mehriyyesi yarı mı olur?
    5931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mezkûr soruyu Ayetullahların bürosuna yolladık ve aşağıda onlardan bir grubun elimize şimdiye dek ulaşan fetva yanıtını size takdim ediyoruz: Hz. Ayetullah Hamaney’in (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyye yarı olur.Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyyenin kâmil olarak ödenmesi gerekir. Hz. Ayetullah Mehdi ...

En Çok Okunanlar