Gelişmiş Arama
Ziyaret
60807
Güncellenme Tarihi: 2011/03/06
Soru Özeti
Hangi ameller büyük günahları yok ediyor?
Soru
Hangi ameller büyük günahları yok ediyor?
Kısa Cevap

İnsanların işleyecekleri büyük günahların hepsi aynı derecede değildirler. Buna binaen günahların af edilmesi de günahın çeşidine ve türüne bağlıdır. Bir günah vardır ki bir istiğfar dilemekle af olunması mümkündür, ama bir başka günah vardır ki daha fazla zahmete katlanmak ve daha fazla telafi edilmeyi ister. Elbette İslam dininde insan yaşadığı sürece (tövbe ederek) Allaha dönme fırsatına sahiptir. Bu maksada kavuşmak için Allahtan yardım diledikten ve Allahın evliyalarına tevessül ettikten sonra bütün gücümüzle Allah ve insanlar hakkında telef ettiğimiz hakları telafi etmeye çalışmamız gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Konuya başlamadan önce İslam düşünürlerin kısaca günahı büyük ve küçük olmak üzere ikiye ayırdıkları bağlamındaki görüşlerini hatırlatacağız. Daha sonra günahların eserini hayatımızdan silecek noktasında bize yardımcı olabilecek yolları açıklamaya çalışacağız.

İslami metinlerde büyük günah hakkında üç görüş var olmaktadır. Sorunun cevabına kavuşmak için bu görüşlerden haberdar olmak için faydalı olduğuna inandığımız için bu görüşlere işaret edeceğiz:

Bir: Büyük günahtan maksat hakkında cehennem sözü verilmiş olan günahlardır.

İki: Büyük günah hakkında rivayet ve ayetlerde kesin haram olduğu hükmü belirlenmiş olan günahlardır.

Üç: Bazı rivayetlere göre Allah’ın azameti ve büyüklüğü karşısında işlenen bütün günahlar büyüktürler. Eğer bazı günahlar küçük günah olarak belirlenmişler ise bu sadece başka günahlara mukayese edildiği taktirdedir. Ama haddi zatında bunlar yine büyük günahlardır.

Bu bağlamda daha fazla bilgi edinmek için bkz:

آمرزش گناهان شمارۀ 843 (سایت: 914)"

Bu mukaddimeye dikkatle İslami öğretilerde dikkate alınmış olan meselelerden birisi şudur: insanın helak olmasına neden olan şey insanın ilahi düsturlardan uzak durması ve ayet ve rivayetlerde hakkında büyük azap sözü verilmiş günahlara yönelmesidir. Ama unutulmaması ve kendisinden gaflet edilmemesi gereken nokta şudur: günahın insanın bireysel ve toplumsal hayatında bırakacağı negatif eserlerine rağmen insan her zaman iyiye doğru yönünü değiştirebilme yeteneğine sahiptir. Zira İslam dininde çıkmaz cadde yoktur. Herkes her durumda kendi güzergâhını kendi hayrına neden olacak şeylere döndürme yetisine sahiptir.

Günahın Eserlerini Silme Yolları

Bazı güzel ve iyi amellerle günahların eserini silme eylemine “tekfir” denilmektedir. Bu tür amellerin çok fazla oldukları hesabiyle biz burada bir kısmına işaret edeceğiz.

  1. Farz ve müstahap namazları kılmak: Allah’u Teala kur’an’ı kerimde şöyle buyuruyor: “(Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür”.[1]
  2. İstiğfar Dilemek: Günahların af olunmasına neden olan şeylerden birisi işlenmiş olan günahtan dolayı istiğfar dilemektir. Bu konu birçok rivayette zikredilmiştir. İmam Sadık (a.s.) şöyle buyuruyor: “İnsan her hangi bir günaha bulaştığı vakit akşama kadar ona mühlet veriliyor. Eğer istiğfarını dilerse onun işlemiş olduğu o ameli dikkate alınmaz ve göz ardı ediliyor”.[2] İmam başka bir rivayette şöyle buyuruyor: “yedi saat kendisine mühlet veriliyor. Eğer günahından pişman olur tövbe ederse onun için işlemiş olduğu bu günahı yazmayacaklar. Ama eğer yedi saat geçti ve kendisi bu günahından pişman olmamış ise onun için bu günah yazacaklar”. Devamında şöyle buyuruyor: “Mümin olan bir kimsenin, bezen işlemiş olduğu günahı yirmi yıl sonra aklına gelir ama kâfir işlemiş olduğu günahı hemen işlediği andan sonra unuttur”.[3]  Başka bir rivayette masumdan (a.s.) şöyle nakledilmiştir: “Her derdin bir ilacı vardır ve günahın ilacı da istiğfardır”.[4]  Günahın insanın vücudunda bırakmış olduğu eseri yok edecek istiğfar hakkında dikkate alınması gereken nokta şudur: İstiğfardan maksat dille söylenen “estağfirullah” zikri değildir. Herkes gece gündüz Allah ve insanların hakkını çiğner, ayaklar altına alır, yok eder ve sonra gidecek “estağfirullah” zikrini diyerek işlemiş olduğu bu günahın vücudunda bırakmış olduğu kötülükleri yok edecek anlamında alınmamalıdır. Oysaki bu zikir tek başın fayda vermediği gibi negatif eserleri bile olabilir. İmam Rıza (a.s.) şöyle buyuruyor: “Diliyle istiğfar dileyip kalbinde işlemiş olduğu kötü amellerden pişman olmayan bir kimse kendisiyle alay etmiştir”.[5]
  3. Peygamber (s.a.a) ve Onun Ehlibeyt’ine (a. s.) selavat göndermek: Günahların eserini aradan yok edecek amellerden bir diğeri Muhammed (s.a.a.) ve Onun Ehlibeytine (a.s.) çok selavat göndermektir. İmam Rıza (a.s.) şöyle buyuruyor: “Günahlarını af ettirecek amelleri yapmaya gücü yetmeyen bir kimse Muhammed (s.a.a.) ve onun Ehlibeytine (a.s.) çok selevat göndersin. Bu amel onun günahlarını aradan götürür yok eder”.[6]

Şimdi burada günahların insanda bıraktığı eserleri yok edecek diğer amellere fihristsel olarak işaret edeceğiz:

Şaban ayında oruç tutmak,[7]  mazluma yardım etmek ve müminlerin sıkıntılarını gidermek,[8] ölmek için üzülmek,[9]  müezzinin azanından sora namaz kılmak için camiye gitmek,[10] Kuran okumak,[11] imam Hüseyin’in (a.s.) başına getirilen musibetler için ağlamak,[12]  Peygamberin (s.a.a.) ve Masum İmamların (a.s.) kabrini ziyaret etmek,[13] Allahın evine (kabeye) bakmak,[14] halvet ve tenha yerlerde Allahtan hayâ ederek günah işlememek,[15] hasta olan bir müminin ihtiyaçlarının giderilmesi için çabalamak,[16] ramazan ayında oruç tutmak ve ramazan ayında midesini korumak, cinsel arzularını ve dilini kontrol etmek,[17] bütün bunlar günahların silinmesine yardımcı olur.

 


[1] Hûd, 114.

[2] Kuleyni, Muhammed b. Yakup, “Kafi”, Tahran: Darul Kitabul İslamiye, 1365, h.ş. c. 2, s. 437. Hadis no: 1.

[3] A.g.e. hadis no: 3.

[4] A.g.e. s. 439, hadis no: 8.

[5] Meclisi, Muhammed Bakır, “Biharu’l Envar”, Beyrut: müesesetül vefa, 1404, h.k. c. 75, s. 345, hadis no: 11. 

[6] A.g.e. c. 91 s. 48, Hadis no: 2.   

[7] A.g.e. c. 94, s. 91, Hadis no: 5. 

[8] A.g.e. c. 75, s. 68, Hadis no: 5. 

[9] A.g.e. c. 73,  s. 16. 

[10] A.g.e. c. 81, s. 154.   

[11] A.g.e. c. 89, s. 17, Hadis no: 18.   

[12] A.g.e. c. 44,  s. 283, Hadis no: 17.   

[13] Saduk, Muhammed b. Ali, “Men la Yahduru’l Fakih”, Kum: intişarati camiatu Mudderisin, 413, h. ş., c. 2, s. 577.

[14] A.g.e. c. 2, s. 204, hadis no: 2142.  

[15] A.g.e. c. 4,  s. 412, Hadis no: 5894. 

[16] A.g.e. c. 4,  s. 412. 

[17] Meclisi, Muhammed Bakır, “Biharu’l Envar”, Beyrut: müesesetü’l vefa, 1404, h.k. c. 93, s. 371, hadis no: 55. 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar