Gelişmiş Arama
Ziyaret
12884
Güncellenme Tarihi: 2012/06/09
Soru Özeti
Şeytanla arkadaşlık etmek insanı Allah\'ı anmaktan nasıl gafil eder?
Soru
Allah Teala, Zuhruf suresinin 36. ayetinde buyuruyor: ‘Kim Rahmanın zikrinden yüz çevirirse ona bir Şeytan musallat ederiz, artık Şeytan, ona arkadaş olur.’ İnsanın bir hatasında dolayı Rahman olan Allah bir Şeytanı ona nasıl musallat eder?
Kısa Cevap

Soruda gelen ayetin manası şudur: İlahi hükümlerden yüz çevirmek ve kulluk yolunda Allah'ı anmaktan gafil olmak şeytanla arkadaş olmayıda peşinden getirir. Allah'tan yüz çevirmek yalnızca bir hata ve küçük günahla değil, büyük ve küçük günahların neticesinde zamanla ortaya çıkan bir durumdur. Başka bir ifadeyle günahlar insanı Allah'ı anmaktan gafil eder ve bunun doğal sonucu Allah'tan uzaklaşmak ve Şeytanla arkadaş olmaktır. Bununda Allah'ın rahmaniyetiyle tezaddı yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Bu konuda dikkat edilmesi gereken şey ayetin maksadının, Allah'ın insanın bir hatası yüzünden Şeytanı ona musallat etmesi, olmadığıdır. Ayette şöyle buyurulmaktadır: 'Kim Rahmanın zikrinden yüz çevirirse ona bir Şeytan musallat ederiz, artık Şeytan, ona arkadaş olur.'[1] Ayette geçen 'Zikir'den maksat Kur'an[2] olduğundan manası şöyle olur: Allah'ı anmayan ve Kur'an'ın hükümlerinden yüz çevirip amel etmeyen kimseyle bir şeytan beraber olur. İmam Ali (a.s) ayetin tefsiri hakkında şöyle buyuruyor: 'Kim günah işlerse Allah'ı anmaktan yüz çevirir. Ve kim Allah'ın itaatine emrettiği kimseye uymazsa daima onunla beraber olacak bir şeytan belirlenir.'[3]

Emirü'l-Müminin'in bu tefsirine göre Allah'ı anmaktan uzaklaşmak sadece bir hata değil ki şeytanı musallat etmek Allah'ın rahmaniyetiyle tezat teşkil etsin. Aksine bu konu uzun bir zaman içinde ve birçok günah işlendikten sonra gerçekleşmektedir.

Ayet Tefsir-i Nümune'de şöyle tefsir edilmiştir:

'Önceki ayetlerde her şeyi maddi ölçülere göre değerlendiren dünyaperestlerden bahsederken, söz konusu ayette dünyaya bağlanmanın sonuçlarından biri olan Allah'tan uzaklaşmaktan bahsederek şöyle buyurmaktadır: 'Kim Rahmanın zikrinden yüz çevirirse[4] ona bir Şeytan musallat ederiz, artık o, arkadaş olur ona.'[5]

Evet Allah'ın zikrinden gafil olmak, dünya lezzetlerine dalmak ve dünyaya bağlanmak Şeytanın insana musallat olmasına, onunla daima arkadaşlık etmesine ve boynuna halat bağlayarak onu canının istediği yere götürmesine neden olur. Bu yüzden ayetten cebir sonucu çıkmaz. Zira bunlar insanın kendi amellerinin karşılığıdır. Özellikle dünya lezzetlerine dalmanın ve çeşitli günahlara bulaşmanın ilk eseri insanın kalbine, gözüne ve kulağına perde çekilmesi, onu Allah'tan uzaklaştırması ve şeytanların ona musallat olması şeklinde kendini gösterir. Ve bazen öyle bir yere gelinir ki artık geri dönüş yoluda kapanır. Çünkü şeytanlar ve şeytani düşünceler her taraftan onu kuşatmıştır. Her ne kadar Allah 'bütün sebeplerin sebebi' olsa da bunlar insanın kendi amelinin karşılığıdır. Nitekim bunlar başka ayetlerde Şeytanın süslemesi: 'Şeytan, onların yaptıkları şeyleri bezemişti onlara'[6] ve onun dostluğu: 'Ve o, bugün de onların dostudur.'[7] şeklinde gelmiştir.

'Nukayyiz' (Musallat ederiz) kelimesi lügatte hem şeytanların istilası, hem de onların arkadaşı olması manasına gelmektedir. Bununla birlikte 'Şeytan ona arkadaş olur' cümlesi 'Nukayyiz'den sonra gelerek, şeytanların böyle kimselerden asla ayrılmadığı manasına vurgu yapmaktadır. Rahman kelimesi onların, Allah'ın genel rahmetinden yüz çevirdiklerine ve Onun zikrinden gafil olduklarına güzel bir işarettir.

Böyle kimseler şeytanlarla arkadaş ve onların fermanına mahkum olmanın dışında bir sonuca mı ulaşacaklar?

Ayrıca bazı müfessirler 'Şeytanlar'dan maksadın, insani şeytanlarıda içine alacak şekilde geniş bir manası olduğu ihtimalini de vermiş, onların Allah'ın zikrinden gafil olanlara musallat ve arkadaş olan 'Dalaletin önderleri' kimseler olduğunu söylemişlerdir. Bu uzak bir ihtimal değildir.[8]

 

[1] -Zuhruf/36

[2] -Tabersi, Fazl b. Hasan, Mecmau'l-Beyan Fi-Tefsiri'l-Kur'an, c.9, s.74, İntişarat-ı Nasır Hüsrev, Tahran, HŞ.1372.

[3] -Saduk, Muhammed b. Ali, Hisal, c.2, s.634, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, HK.1403.

[4] -Ayette 'Ya'şu' (Yüz çeviriyor) kelimesinin kökü 'Aşv' (vezni Naşr gibidir) olup 'İla' ile müteaddi olursa  zayıflayan gözün bir şeyin vasıtasıyla hidayet olmak demektir. Ama 'An' ile muteaddi olursa  yüz çevirmek manasına gelir. Ayette bu ikinci kısım kastedilmektedir. (Lisanu'l-Arap, Aşv maddesi).  

[5] -'Nukayyiz' (Musallat ederiz) kelimesinin kökü 'Kayz' (vezni Feyz gibidir) olup yumurtanın kabuğu demektir. Sonradan bir şeyi bir şeye musallat etmek manasına gelmiştir.

[6] -Nahl/63

[7] -Nahl/63

[8] -Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Nümune, c.21, s.64, Daru'l-Kütübü'l İslamiyye, Tahran, HŞ.1374.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Acaba Kuran’ı Kerim’de açıkça karaborsacılığa değinilmiş midir?
    7426 Tefsir 2019/02/18
    Kuran’ı Kerim’de karaborsacılık terimi açıkça ifade edilmiş olmasa da karaborsacılıkla ilgili olan ve aynı sonucu doğuran meseleler beyan edilmiştir. Hileli satış ve stokçuluk açıkça beyan edilmiştir. Başka bir ifadeyle stokçuluğun yasaklanması, stokçunun melun ve suçlu tanıtılması gerçekte karaborsacılığın men edilmesi ve kınanmasıdır. Zira stokçunun temel gıda ürünlerini ...
  • Zamanın İmamının (a.s) yiyecek ve giyeceği nedir?
    5594 Eski Kelam İlmi 2011/03/02
    İmam tıpkı diğer insanlar gibi yaşamakta, normal ve olağan bir yaşam sürmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla kendisi yiyecek ve giyecekten minimum ölçüde istifade etmektedir. Numanî, Ğıybet kitabında İmam Sadık (a.s) ve İmam Rıza’dan (a.s), Hz. Mehdi hakkında şöyle rivayet etmektedir: “Onun giydiği sadece kalın ve yediği de ...
  • Kuran ve hadis ışığında Tıp etiği ilke ve gereklilikleri nelerdir?
    2061 بیشتر بدانیم 2020/01/19
  • Araf suresinin Genel anlamı ve okumasının fazileti nedir?
    39842 Tefsir 2012/04/07
    Araf suresi Mekkede nazil olan surelerden ve iki yüz altı ayete sahiptir.[1] Bu surenin muhtevası ve fazileti hakkında tefsir ve hadis kaynaklarında bazı konular zikreilmiştir. Bizde sorduğunuz soruyu dikkate alarak bu konuyu iki kısımda sunmaya çalışacağız: Araf suresinin fazileti
  • Peygamberin (s.a.a) ve İmamlar’ın (a.s) sarıklarının rengi neydi?
    40384 Masumların Siresi 2011/12/10
    Birçok millet ve kavim, hatta günümüz modern dünyasında bile insanlar birbirlerini tanımak ve irtibat kurmak amacıyla çeşitli alametler kullanırlar. Seyyidler, tarihi olaylar, mezhepsel, toplumsal vb. nedenlerden dolayı özel bazı şiar ve alametlere sahiptirler. Dini açıdan seyyidlerin siyah sarık giymeleri cedleri Resul-i Ekrem’in (s.a.a) siyah sarık giymesinden kaynaklanmaktadır. ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    32051 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Gusül alındığında bedenin sağ tarafını sol elle yıkamanın sakıncası var mı?
    5775 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Sakıncası yoktur.[1][1] -Daha fazla bilgi için bkz: İmam Humeyni, Tevzih-ul Mesail, c.1, s.216, mesele:361, 362, 363.
  • Acaba taklidi merci olamayan bir kimseye humus ödenebilinir mi?
    5937 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bildiğiniz üzere bazı değerli mercilerin görüşüne göre kendi taklidi mercii olmayan bir başka mercie humus ödeyebilmek için sadece bazı prensipler dairesinde mümkündür. Söz konusu mercilerin değerli görüşleri aşağıda zikrediliyor: Eğer bir kimse imamın (a.f.) payını (humusu) taklit etmediği bir müçtehide vermek istiyor ise bir surette bu izin kendisine veriliyor. ...
  • Ben sekiz yıldır evlenmiş bulunuyorum ve şimdiye dek humusumu vermedim. Lütfen bana kılavuzluk eder misiniz?
    5674 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/03
    Hz Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) bürosu: İlk iş günü, onun yılbaşıdır ve her yıl o günde kalmış her şeyin humusunu ödemelidir; ister nakit para olsun ister azık gibi kalmış kullanılabilecek maddeler olsun ve ister yıl boyunca istifade edilmemiş eşya, elbise ve benzeri şeyler olsun durum ...
  • Şeytanın mı nüfuzu ve kudreti fazladır yoksa Allah’ın mı?
    6697 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Hiç şüphesiz Allah’ın kudreti her şeyin yaratıcısı olması yönüyle bütün işlerde şeytandan daha fazladır. Hz. Âdem’in Allah’ın buyruğuna uymayarak şeytan’ın sözünü dinlemesi şeytanın sözlerinin gücü ve nüfusu nedeniyle değildi, şeytanın vesvesesinin sonucuydu, çünkü insan muhtar(irade sahibi) bir varlıktır. Kendi seçimlerinde değişik unsurların etkisi altındadır.

En Çok Okunanlar