Gelişmiş Arama
Ziyaret
10620
Güncellenme Tarihi: 2012/07/24
Soru Özeti
Simurg’un çığlığı risalesini kim yazmıştır? İçeriği nedir?
Soru
Simurg’un çığlığı risalesini kim yazmıştır? İçeriği nedir?
Kısa Cevap

“Simurg’un çığlığı” risalesinin yazarı, Şeyh’i İşrak adıyla tanınan Şababuddin Yahya b. Habeş b. Emirek Ebul-futuh Sohreverdidir.

“Safir” her türlü latif ve içeriğinde söz olmayan ve iki dudak arasından çıkan uzun ses ve ahenge denir[i] ve “Simurg (Anka kuşu)” ise kuşların efsanevi kralları olan bir kuştur. İrfan boyutunda ise kâmil insan veya pir’den kinayedir. Bu ve diğer kuşların hikâyesi, Fars edebiyatı ve irfan kitaplarında çokça zikredilmiştir.

Şeyh’i İşrak, Sohreverdi, bu risalede Seyri  Suluk’a mana katmış ve Allah’a doğru seyreden kimsenin ruhî haletlerini, bu yolda oluşan durumları, tehlikeleri ve engelleri beyan etmiştir.

 


[i] Ebcedi Arapça-Farsça Sözlüğü, S. 555, “Safere” kelimesi ve S. 556, “Es-Safir”; El-Mufredat fi Garib’il-Kuran, S. 487, “Es-Safir” kelimesi; Lisan’ul-Arap, C.4, S. 460, “Es-Safir” kelimesi

 

Ayrıntılı Cevap

“Simurg’un çığlığı” risalesinin yazarı, Şeyh’i İşrak adıyla tanınan Şababuddin Yahya b. Habeş b. Emirek Ebul-futuh Sohreverdidir. “Simurg’un Çığlığı” Farsça olarak yazılmıştır.

Bu risalenin muhtevası kısaca şöyledir:

  1. “Safir” her türlü latif ve içeriğinde söz olmayan ve iki dudak arasından çıkan uzun ses ve ahenge denir[1] ve “Simurg (Anka kuşu)” ise kuşların efsanevi kralları olan bir kuştur. Bu ve diğer kuşların hikâyesi, Fars edebiyatı ve irfan kitaplarında çokça zikredilmiştir.[2]
  2. Simurg, irfanda latifi ıstılahlardan biri olup, pir[3] veya kâmil insan’ dan kinayedir.[4]
  3. Bu risalede yazar, Seyri Suluk’a mana katmış ve onda Allah’a doğru seyreden kimsenin ruhî haletlerini, bu yolda oluşan durumları, tehlikeleri ve engelleri beyan etmiştir. Şeyh’i İşrak, bu risalenin bir bölümünde şöyle yazıyor: “ Önsözde bu değerli kuşun (Anka kuşu) haletlerini zikredeyim. Aydınlanan insanlar, her an (Hüdhüd[5], bahar mevsiminde yuvasını terk eder ve gagasıyla tüylerini ve kanatlarını yolarak Kaf dağına yol alır.) Kaf Dağı’nın gölgesi şimdiki zaman birimiyle bin yıl “وَ إِنَّ يَوْماً عِنْدَ رَبِّكَ كَأَلْفِ سَنَةٍ مِمَّا تَعُدُّونَ[6] üzerlerine düşer ve bu bin yıl, hakikat ehlinin takvimine göre doğudan doğan yüce Lâhut ile bir sabah demidir. Bu zaman zarfında Anka kuşu olur ki uyuyanları uyandırır. Onun ikametgâhı Kaf dağıdır ve çığlığı herkese ulaşır. Ama onu duyan azdır. Herkes onunladır ama çoğunlukla ondan gafildirler.”[7]

Bu risale, her biri birkaç fasıldan oluşan iki bölümden oluşur:

Birinci bölüm: bu bölüm konunun temel esaslarını içerir ve üç fasılda toplanmıştır. 1. “Bu ilmin genişçe anlatımı.” 2. “Bedaya ehline malum olanlar.” 3. “Sekiyne.”[8]

Örnek olarak, bu bölümün ikinci faslı İlahi Seyri Suluk yolunun başlangıcında riyazet ve zikir ile meşgul olanlar ile ilgilidir. Allah’a doğru ilerleyen bu Saliklere ilahi nurlar zahir olur. Şeyh’i İşrak, bu bölüm için “bedaya ehline malum olanlar” tabirini kullanmıştır.[9]

İkinci Bölüm: Konunun hedefleri ile ilgilidir; ve üç fasıldan oluşur: 1. “Fena.”, 2. “ilmi artanın irfanı da artar.” 3. “Kulun haktan lezzet alması.”[10]

 


[1] Ebcedi Arapça-Farsça Sözlüğü, S. 555, “Safere” kelimesi ve S. 556, “Es-Safir”; El-Mufredat fi Garib’il-Kuran, S. 487, “Es-Safir” kelimesi; Lisan’ul-Arap, C.4, S. 460, “Es-Safir” kelimesi.

[2] Bu konuda www.noormags.com adresindeki Simurg kuşu adlı makaleye baçvurabilirsiniz. Örnek; Menzevi, Ali Naki, “Si Murg ve Simurg”; Şefii Kedkeni, Muhammed Rıza, “Simurg”; Nucumi Mehtab, “İran Kültürü’nün Gölgesi Efsanesi: Simurg”; Nevruzi Penah, Ali, “Simurg”

[3] Pîr irfanda kemale eren arif anlamındadır. Zamana ihate etmekten kinayedir, yaşın çokluğundan değil.

[4] Seccadi, Seyit Cafer, İslami Öğretiler Sözlüğü, C.2, S. 1030, Tahran Üniversitesi Yayınları, üçüncü baskı, 1373 h.ş.

[5] Allah’a giden salik için bir şifredir.

[6] “Rabbiniz katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.” Hac Suresi 47

[7] Şeyh’i İşrak, Mecmua’yı Müsennifat’i Şeyh’i İşrak, Henry Corben ve Nasr, Seyit Hüseyin ve Habibi’nin tashih ve önsözüyle, Necefkali, C. 3, S. 314 ve 315, Kültürel Çalışma ve Araştırmalar Merkezi, Tahran, ikinci baskı, 1375 h.ş

[8] Aynı kaynak, S. 316

[9] Aynı kaynak, S. 319

[10] Aynı kaynak, S. 319

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar